İçeriğe geç

Yalnız Efe Kitap Alıntıları – Ömer Seyfettin

Ömer Seyfettin kitaplarından Yalnız Efe kitap alıntıları sizlerle…

Yalnız Efe Kitap Alıntıları

Fakat Yörük Hoca borcun, hele bir faizciye edilecek borcun nasıl bir ateş olduğunu, nasıl ev, bark, köy kent yaktığını hemşehrilerine iyice anlatmıştı. Olmadı mı sabır, kanaat! Oldu mu idare, tedbir!..
Hıçkırıklar sustu. Yalnız, kapanan mezarın kürek kürek atılan toprakları boğuk, gizli bir şikayet gibi duyuldu.
Yay gibi eğri olsam elde tutarlar beni!
Ok gibi doğru olsam, yabana atarlar beni!
??̈?????,?????? ?????? ??̈?̧?̈?????????. ????????̆?? ???,??????̆??. ?̧???? ???? ??????̧ ??? ?????, ???????̧ ??? ?????, ???????? ??? ????? ???? ???????. ?????????????? ??? ??????? ?????????. ????? ??? ????? ????? ???̧?? ?????? ??? ????? ???????? .
 Herkes deli olduktan sonra birkaç kişinin aklına gerek yoktur!
Ne senden rüku,
Ne benden kıyam,
Selamun aleyküm,
Aleyküm selam.
Yay gibi eğri olsam
Elde tutarlar beni!
Ok gibi doğru olsam,
Yabana atarlar beni!
Bu karanlıkları hiç sevmiyorum. Bana öyle geliyor ki ,tüm felâketler, hep bu yıldızsız,aysız gecelerin içinde saklı
Ne senden rüku
Ne benden kıyâm.
Selâmün aleyküm,
Aleyküm selâm.
İnsanlar, hayvanlardan merhametsiz, kaplanlardan yırtıcı, sırtlanlardan şefkatsizdi.
Bu karanlıkları hiç sevmiyorum. Bana öyle geliyor ki, tüm felâketler, hep bu yıldızsız, aysız gecelerin içinde saklı
Dâr-ı dünyâ bir müzeyyen hânedir (Dünya denen yer süslenmiş bir evdir) Nakşına aldanmamak merdânedir. (Süsüne aldanmamak yiğitliktir.)
İnsanlar ne kadar birbirine benziyor. Nefer (er), onbaşı, çavuş, zabit, buradan kim geçmişse, hepsinin arasında bir elem akrabalığı var gibi!..
Dâr-ı dünyâ bir müzeyyen hânedir (Dünya denen yer süslenmiş bir evdir)
Nakşına aldanmamak merdânedir. (Süsüne aldanmamak yiğitliktir.)
Ben bir hiçim! Manevi bir dalgınlığın derinliklerine düşmüş bir hiç
Hepsi akşamdan sabaha kadar sarhoş!

Onlara şeytan bile görünmez.

Bu karanlıkları hiç sevmiyorum. Bana öyle geliyor ki, tüm felâketler, hep bu yıldızsız, aysız gecelerin içinde saklı
İnsanlar, hayvanlardan merhametsiz, kaplanlardan yırtıcı , sırtlanlardan şefkatsizdi.
Ekvator dünyanın en alçak yeri değil, aksine en yüksek yeridir. O hâlde niçin üstüne kar yağmıyor? Bu sorun henüz bilimin gizli bir sırrıdır.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Vücudum, zihnim yorgun.. Düşünemiyorum. Bulunduğum yer, varlığım şimdi bana yanlış bir hayal, korkunç bir serap, karanlık bir kabus gibi geliyor. Adlandırılamaz bir ıstırap duyuyorum. Sanki bir kabir azabı.. Keşke yanıma bir kitap alsaydım
İnsanlar ne kadar birbirine benziyor. Nefer (er), onbaşı, çavuş, zabit, buradan kim geçmişse, hepsinin arasında bir elem akrabalığı var gibi!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir