İçeriğe geç

Yağmurla Gelen Mutluluk Kitap Alıntıları – Amber L. Johnson

Amber L. Johnson kitaplarından Yağmurla Gelen Mutluluk kitap alıntıları sizlerle…

Yağmurla Gelen Mutluluk Kitap Alıntıları

Bir zamanlar âşık olacağıma inanmazdım. Ama oldum.
Sanırım bazen gerçekler karşımızda duruyor ama inanmak istemiyoruz. Her şeyi olmasını istediğimiz gibi görüyoruz. Bazen, inkâr ederek yaşamayı seçiyoruz.
Bir şeyler unutmuş gibi hissettiğiniz o ânı bilirsiniz. Yolculuk için toparlanırsın ve uçağa binene kadar en önemli varlığını evde bıraktığını fark etmezsin, mesela iPhone’unu. Bilirsiniz işte. Bu hissi yıllardır taşıyordum. Yıllardır.
Gözlerimi kapayıp parmaklarıyla elimin üzerinde bir şeyler çizerken endişelerimden kurtuldum. Bir tür desen çiziyordu. Parmaklarının yumuşak kısmıyla elimin üstüyle oynadı.
Tenime işleyen bir fırça darbesi gibi.
Sesli söylemesine ihtiyacım yoktu. Bana dokunuşuyla söylemişti. Yaptıkları, söylediklerinden önce kalbimin ihtiyacı olan şeydi.
Belki de mükemmel film standartlarına ulaşmaya çalışmayı bırakırsak, sahip olduklarımızla mutlu olabilirdik.
Sanırım bazen gerçekler karşımızda duruyor ama inanmak istemiyoruz. Her şeyi olmasını istediğimiz gibi görüyoruz. Bazen inkâr ederek yaşamayı seçiyoruz.
“Belki de mükemmel film standartlarına ulaşmaya çalışmayı bırakırsak, sahip olduklarımızla mutlu olabilirdik.”
Aşk, bunu deneyimleyebilecek kadar şanslı olanlar için olağanüstü bir şey.
“Gerçek arkadaş, iki bedende yaşayan tek bir ruhtur.”
“ Toplum bize ya çizginin içinde ya da dışında olmamız gerektiğini öğretiyordu. Ancak arada kalan çok fazla şey vardı.”
“Aşk, bunu deneyimleyebilecek kadar şanslı olanlar için olağanüstü bir şey.”
Keşke benim gibi olsaydın.
Çünkü o zaman beni anlardın.
Aşk, bunu deneyimlenebilecek kadar şanslı olanlar için olağanüstü bir şey.
“Aşk, bunu deneyimleyebilecek kadar şanslı olanlar için olağanüstü bir şey.”
John Lennon bir defasında, hayatın, sen başka planlar yapmakla meşgulken gerçekleşen şeyler olduğunu söylemiş. O kesinlikle harika biriydi ve ben ne demek istediğini şimdi anlıyordum..
Aşk, bunu deneyimleyebilecek kadar şanslı olanlar için olağanüstü bir şey.
Sonunda ise içimde açıklanamaz bir çekip gitme hissi oluşuyordu. Bir şeyler eksikti.
Ona bakmak yerine ağaçlara bakındım, çünkü birden acayip güvensiz hissetmiştim.
bazen gerçekler karşımızda duruyor ama inanmak istemiyoruz. Her şeyi olmasını istediğimiz gibi görüyoruz. Bazen, inkâr ederek yaşamayı ‘seçiyoruz’.
Bazen Google’a danışmak her şeyi daha kötü yapabiliyordu.
Keşke benim gibi olsaydın. Çünkü o zaman beni anlardın.
birlikte olmamızın sebebi bunu ikimizin de istemesiydi. Başka nedenlerden dolayı değildi.
O noktaları birleştirilen resimlerden; sense, suluboyasın.
Ben âşık olup çikolatalar ve büyük pelüş oyuncak ayılar yüzünden heyecanlanan ve çiçekler isteyip herkesin içinde ilan-ı aşk bekleyen kızlardan değildim
Biz kızların her zaman saçma beklentileri vardır zaten.
Seni asla aynı şekilde sevmeyecek birini sevmenin gerçekliğini anlatıyordu.
Mutlu son yoktu.
Hem de hiç.
Belki de mükemmel film standartlarına ulaşmaya çalışmayı bırakırsak, sahip olduklarımızla mutlu olabilirdik.
Güzel bir gülümsemesi vardı ve bana, size sevimli olduğunu düşündürten bir şey söyledikten sonra göz kırpan o adamları hatırlatıyordu.
Kızların yarısı güzellik kraliçesi, diğer yarısı da fahişe gibi görünüyordu. Hangisine benzediğimi merak ediyordum.
Aramızdaki tüm güzel ve tatlı şeyler özeldi. Berbat şeylerse halka açık.
rahatlık körlüğe sebebiyet veriyor.
Her bir nazik dokunuşla tenimi aşkla boyuyordu.
Burnunu öptüm. Bir kez.
Aşk boyun eğmektir. Aşk zorlamaktır.
Hayat genellikle umduğumuz gibi ilerlemiyor.
Ve belki bir gün ben de mutlu olurum.
John Lennon bir defasında, hayatın sen başka planlar yapmakla meşgulken gerçekleşen şeyler olduğunu söylemiş.
Belki de mükemmel film standartlarına ulaşmaya çalışmayı bırakırsak, sahip olduklarımızla mutlu olabilirdik.
Gülümseyip beni tekrar öptü.
Seninle konuşmak, Talia’yla konuşmaktan çok daha eğlenceli Lilly. Gözleri yerdeydi, ayaklarıma bakıyordu. O noktaları birleştirilen resimlerden; sense suluboyasın.
Benim hayalim sensin. Ve seninle konuşmamayı veya seni görmemeyi veya sana dokunamamayı sevmiyorum. Gözleri yeniden beni buldu. Bu aşk.
Hayır. diye fısıldadı. Sen benim güzel Lilly’msin. Dünyamdaki her şeyi doğru yapan sensin.
Belki de mükemmel film standartlarına ulaşmaya çalışmayı bırakırsak, sahip olduklarımızla mutlu olabilirdik.
Bir şey kesindi: Ne yaparsam yapayım ihtiyacı olduğunda yanında olacaktım. Sadece bir gün bile buna değerdi.
Keşke benim gibi olsaydın.
Neden?
Çünkü o zaman beni anlardın.
Kolay değildi. Hiçbir durum için. Ancak bunların hiç yaşanmamış olmasını dileyemem. Bizim birlikte olduğumuz anların hiçbir saniyesinde pişmanlık yoktu.
Belki de mükemmel film standartlarına ulaşmaya çalışmayı bırakırsak, sahip olduklarımızla mutlu olabilirdik.
Sanırım bazen gerçekler karşımızda duruyor ama inanmak istemiyoruz. Her şeyi olmasını istediğimiz gibi görüyoruz. Bazen inkâr ederek yaşamayı seçiyoruz.
Aşk, bunu deneyimleyebilecek kadar şanslı olanlar için olağanüstü bir şey.
“Seninle konuşmak, Talia’yla konuşmaktan çok daha eğlenceli Lilly.”
“O noktaları birleştiren resimlerden; sense suluboyasın.”
Aşk boyun eğmektir. Aşk zorlamaktır. Aşk siz delirene kadar diğer kişi hakkında durmaksızın yeni şeyler öğrenmektir, çünkü hiçbir zaman mükemmel olmayacaktır ama denemeye değer.
Aşk, bunu deneyimleyebilecek kadar şanslı olanlar için olağanüstü bir şey.
O benim kitabımda yıldızdı
Planlar değişir.
Hayat değişir.
Ve bir yan etki olarak, aşk da değişir.
Sanırım bazen gerçekler karşımızda duruyor ama inanmak istemiyoruz.Her şeyi olmasını istediğimiz gibi görüyoruz. Bazen inkar ederek yaşamayı seçiyoruz.
Bir şekilde eğer onun tecrübe ettiklerinin ne olduğunu tamamıyla bilirsem, sonra onunla ilgili hatıralarım değişir veya ona farklı bakmaya başlarım diye düşünüyordum.
Umduğum gibi olmayacağını tahmin etmeliydim.
Benim hayalim sensin
Belki bir gün bende mutlu olurum.
Hayat, genellikle umduğumuz gibi ilerlemiyor.
Aşk boyun eğmektir. Aşk zorlamaktır. Aşk siz delirene kadar diğer kişi hakkında durmaksızın yeni şeyler öğrenmektir, çünkü hiçbir zaman mükemmel olmayacaktır ama denemeye değer.
Planlar değişir.
Hayat değişir.
Ve bir yan etki olarak, aşk da değişir.
Ama her zaman değerli olmaya ihtiyacım var. Sadece yalnızken değil. Sadece zamanın olduğunda değil. En az işin kadar değerliyim ben.
O noktaları birleştirilen resimlerden; sense, suluboyasın.
Bir kere daha kalbim göğsümde işe yaramaz ve kırılgan bir hale gelmişti
Okumakla deneyimlemek arasında çok büyük bir fark vardı.
Onu damgaladıkları kelimeler asla kim olduğunu tam olarak ifade edemez. O özel değildi. Olağanüstüydü.
Gerçekten bu konuda vurgulamak istediğim şey, birine âşık olduğun zaman diğer şeylerin önemsizleştiği.
“Keşke benim gibi olsaydın.”
“Neden?”
“Çünkü o zaman beni anlardın.”
Bazen Google’a danışmak her şeyi daha kötü yapabiliyordu.
ARKADAŞLIK: Gerçek arkadaş, iki bedende yaşayan tek bir ruhtur.
-Aristoteles.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir