İçeriğe geç

Üç Silahşörler / İlk Gençlik Klasikleri 15 Kitap Alıntıları – Alexandre Dumas

Alexandre Dumas kitaplarından Üç Silahşörler / İlk Gençlik Klasikleri 15 kitap alıntıları sizlerle…

Üç Silahşörler / İlk Gençlik Klasikleri 15 Kitap Alıntıları

&“&”

Bir dalavereci dürüst bir adam gibi gülemezdi, bir ikiyüzlü iyi niyetli bir insan gibi gözyaşı dökemezdi. Bütün düzenbazlıklar bir maskenin ardında gizliydi, yine de biraz dikkatle bu maskeyi yüzden ayırmak her zaman mümkündü.
Hayat, filozofun küçük dertlerden oluşan tanelerini gülerek çektiği bir tespihtir. "
Gerçek sevgi için mümkün olmayan hiç bir şey yoktur.
Günün ilk ışıkları hücresine süzülürken, şafağın rengi ona bir cenaze törenini çağrıştırdı.
Tanrı günahkârın ölmesini değil, pişmanlık duymasını ister."
Ölüm öyle bir kapıdır ki,insanı hem mahv ede bilir,hem de kurtara bilir.
Allah Allahtır,dünyasa-iblis!
Siz biliyorsunuz ki,endişelenmek insanı çok şeye mecbur eder.
&”Ölüler için kadınlar ağlar, erkekler ise intikam alır .&”
&”İnsanların yüz ifadelerine inanmamak gerektiğini söylerler; ama Tanrı’nın bu en güzel yapıtına güvenilemezse neye güvenilecek ?&”
Ey adam ne olucak! Bir kere de risk edin!
Ama siz böyle işlerden anlıyordunuz! Siz ki hiç bir zaman sevmemişsiniz!
Boş ver,bunların hepsini boş ver!
Bildiğiniz gibi en tehlikeli mermiler düşmandan gelmiyor.
Hayat onun baresinde bu kadar sorgu-sual etmeye değermi?
Evet,ama bazı zamanlarda beş dakika asra beraberdir.
&”…bazen bir hatıra insanın canını çok acıtsa da, gerçekle karşılaşmak kadar yaralayıcı olmuyor !&”
&”…insanlar Tanrı’nın yardımıyla en korkunç şeytanları bile alt edebilmişlerdir .&”
Talih kibar bir fahişe gibidir: Dün yanınızdayken yarın karşınızda olabilir.
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
Gerçek aşkta imkânsız diye bir şey yoktur.
Beyinleri ve yürekleri olan insanları severim.
Herkesle zar atılabilir, ama insan yalnızca dengiyle dövüşür.
Bu gün mümkün olmayan şey,yarın mümkün ola bilir!
Hepimiz birimizin yolunda,birimiz hepimizin yolunda!
Başarıdan yararlana bilirsin,ama sui-istifade etmek olmaz
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Ne kadar yesen de,ömürlük doyamazsın"
Daha gençsiniz, diye karşılık verdi Athos, acı hatıralarınız zamanla tatlı anılara dönüşecek!"
İnanın bana madam, görünüşe aldanmamak gerek."
Ama elden ne gelir; insan sevince aşka kolayca inanıyor.
Kişiliğinin baskın özelliklerinden biri maceralara atılmak ve düşlerle yaşamaktı
Bir meleğe benzese de, her zaman yüz ifadesine kanmamak gerekir."
Büyük suçlular, Tanrı alçaklıklarından bıkıp inançsız yaşamlarına bir son verene kadar, beraberlerinde engelleri aşmalarını, tehlikelerden uzak durmalarını sağlayan bir tür tılsım taşırlar."
Hayata ölümden korkacak kadar bağlı değilim.
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
Günahlardan söz ediyorsunuz! Ama asıl günah Tanrı’nın birbirleri için yarattığı iki yüreği ayırmaktır.
“Talih kibar bir fahişe gibidir. Dün yanınızdayken yarın karşınızda olabilir .”
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Zaman her şeyi halledip, fırsatları yaratır sevgili dostum. Fırsatlar kumar gibidir, beklemeyi bilen kazanır."
… ne de olsa yaşanan her mutluluğun ardında geleceğe yönelik bir endişe yatardı."
…bazen bir hatıra insanın canını çok acıtsa da, gerçekle karşılaşmak kadar yaralayıcı olmuyor!
Zaman her şeyi halledip, fırsatları yaratır sevgili dostum, fırsatlar kumar gibidir; beklemeyi bilen kazanır."
Kendisini derinden etkileyen bu kadından hem nefret ediyor, hem de ona karşı büyük bir hayranlık besliyordu, bu iki zıt duygunun aynı yürekte bir araya gelebileceğini hiç düşenmemişti.
Bir dönemin ahlaki değerlerini bir başka döneminkilerle değerlendirmek doğru değildi."
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
Kendisini derinden etkileyen bu kadından hem nefret ediyor, hem de ona karşı büyük bir hayranlık besliyordu, bu iki zıt duygunun aynı yürekte bir araya gelebileceğini hiç düşünmemişti."
Beni acemi bir aşık mı zannettiniz? Bana hakaret edilirse kendimi kötü hissetmem, intikam alırım. Anlıyor musunuz?"
– O zaman hoşça kalın çapkınım.
+ Hoşça kalın unutkanım.
– Yarın görüşürüz meleğim.
+Yarın görüşürüz hayatımın ateşi.
En iyi yürekli kadın bile rakibesinin acılarına karşı duyarsızdır."
Genellikle tavsiyeler uymamak için istenir… Ya da tavsiyeye tavsiye veren kişiyi sonradan suçlamak için uyulur."
&”…dünyaya gelince, orası yalnızca bir mezar .&”
&”Aşk, kazananın ölüme mahkum olduğu bir piyangodur .&”
İnsanoğlu kendini mutluluğa ulaştıracak bütün telleri, özellikle de altın telleri kendi elleriyle koparıyor."
Tanrım! Erkekler her şeyi ne çabuk unutuyorlar!"
Aşkın, kazananın ölüme mahkum olduğu bir piyango olduğunu söylüyorum!"
İnsanoğlu kendini mutluluğa ulaştıracak bütün telleri, özellikle de altın telleri kendi elleriyle koparıyor."
…onu bulmak için dünyanın öbür ucuna bile giderdi. Ama dünya yuvarlak olduğu için birçok ucu vardı ve hangi yana yöneleceğini bilemiyordu."
Aşk yaşamında büyük acılar yaşadığı ve korkunç bir ihanetin bu sevgi dolu gencin hayatını cehenneme çevirdiği söyleniyor ve kimse bu ihanet hakkında hiçbir şey bilmiyordu
Eski bir atasözünde belirtildiği gibi, öyle efendiye böyle uşak…
Ona kulak verilip verilmemesi onun için çok önemli değildi, o konuşma ve dinlenme zevkini tatmin etmek için konuşuyordu.
…mutlu olduğumda, herkesin mutlu olmasını isterim, ama öyle görünüyor ki bu mümkün değil."
Aşk; dünyadaki tutkuların en benciliydi.
Hayat bu kadar soru sormaya değer mi?"
Soylular bir sırrı istemeden ağızlarından kaçırabilirler, ama uşaklar neredeyse her zaman sırları satarlar.
Ben şimdiden fazlasıyla ödüllendirildim! diye haykırdı d’Artagnan. "Sizi seviyorum ve bunu söylememe izin veriyorsunuz."
….yaşadığımız bu kötü dönemde, onurlu bir hayat sürdürmek, tartışılmaz bir erdeme sahip olmak, bir insanı hakaretlerden, işkencelerden muaf tutmuyor."
Genç ve güçlü bir adam, yaralı ve güçten düşmüş bir rakiple karşılaştığında, mağlup olursa rakibinin zaferini ikiye katlar, galip gelirse, fırsatçı ve ucuz kahraman olarak suçlanır
“… sarhoşları ve aşıkları koruyan bir Tanrı vardı .”
&”Yaşadığımız bu kötü dönemde, onurlu bir hayat sürdürmek, tartışılmaz bir erdeme sahip olmak, bir insanı hakaretlerden işkencelerden muaf tutmuyor .&”
Ah genç adam! genç adam! bir aşk macerası değil mi? Dikkatli olun, yine tekrarlıyorum: başımıza ne geliyorsa, kadınlardan geliyor.
Kibar ve anlayışlı olmak korkaklık anlamına gelmiyor ki.
…bana verdiğiniz o umut hayatım da dahil olmak üzere her şeye değer."
Elimde sadece anılar var. Onlar benim mutluluğum, hazinem, umudum."
Tamam, şimdi gidin, Tanrı aşkına gidin! Beni saat on ikide bekliyorlardı, geç kaldım."
"Yalnızca beş dakika."
"Evet, ama bazı durumlarda, beş dakika beş asra bedeldir."
"Hele âşık olunduğunda."
İlk aşk söz konusu olduğunda insanların ketum davranması beklenemezdi. Bu ilk aşka eşlik eden büyük coşku içinden taşmazsa, insanı boğabilirdi."
Aşk dünyadaki tutkuların en benciliydi."
…kadınları mutlu eden binlerce şeyi arzulayan bir kadınla tanışıp ona âşık olmak ve onun bu arzularını gerçekleştirememek ne büyük bir umutsuzluktu!"
Okuyucu, d’Artagnan Planchet’yi uyandırdı" cümlesine bakıp, vaktin gece olduğu ya da güneşin henüz doğmadığı sonucunu çıkarmasın. Hayır! Saat öğleden sonra dörttü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir