İçeriğe geç

Tutkunun Sırrı Kitap Alıntıları – Anne Mallory

Anne Mallory kitaplarından Tutkunun Sırrı kitap alıntıları sizlerle…

Tutkunun Sırrı Kitap Alıntıları

&“&”

Başlangıçtan sonsuza kadar benim ilham perim, kurtuluşumsun. Ebedi lanetimsin.
Beni bir çeşit meydan okuma olarak mı görüyorsun?
Seni ruhumda bulunan bir sorunun cevabı olarak görüyorum."
Ayrı yataklar eskiden kalma bir gelenektir.”“Ayrı yataklarda yatmaktan nefret ederim.”“Ne yapacaksın o halde?”“Her sabah sarılarak uyanacağım biriyle evlenmeyi planlıyorum. Kahvaltıdan önce onunla olacağım biriyle. Ya da öğlen. Her toplantıdan sonra koşarak eve gelme ihtiyacı duyacağım biriyle. Onu odaya kapatmaya kararlıyım, saklamak için değil, sadece benim olsun diye. Güzel yüzüne bakmak, kulağıma fısıldayan dudaklarından dökülenleri duymak için.”“Bu harika bir şey.”
Yani senden bahsediyorum
Yeterince üşüdüm. Her sabah uyanacağım sıcak bir şeye ihtiyacım var
Ben, en çok sevdiğim şeye fırlatan çaresizliğim en çok sevdiğim şeyin yıkımına yol açıyor. Ben de kefaretimi bekliyorum
Kilidi açın ve hâzineyi alın. Anahtarı bulduğunuzda ise…asla bırakmayın
Seni seviyorum, biliyorsun,” dedi Miranda, ona bakmadan. “Girdiğin her kılıkta, güçlü ve zayıf yanlarınla. Bundan daha emin olduğum bir şey yok.”“Miranda.”Miranda ona bakamadı. Yüzünü görmeye dayanamazdı. Acısına gözlerini kapattı ve kapının kolunu tutup açtı.“Gitmek zorunda olduğumu da biliyorum. Belki Paris’e. Bir süre için. Bak ben de bir şey saklıyormuşum. Belki dönüşte seni görürüm.” Bu bir soruydu. Bir tasa. Bir dilek. Yanlış kaynamış kırık bir kemik.
Miranda ona baktı. Üstüne bir sakinlik gelmiş, duyduğu öfkeyi yatıştırıyordu. “Seni seviyorum. Bana kendini sunduğun her şekilde. Bir adamın çatlayıp kırılmış resmi olarak.”Vikont cevap vermedi. Dudakları çizgi haline gelmişti.“Ve bu yüzden gidiyorum. Kalırsam, bu şekilde, sana sadece bir teselli olacağım. Kendim için.” Kıyafetlerini toparladı. “Tedavi değil. Her derde deva bir ilaç değil. Hep seni terk etmemi bekleyeceksin. Hep benden sıkılmanı bekleyeceğim.”Miranda gitmek üzere döndü.
Bazen özgürlük hayali insanı daha da çok zincire vurur.” Aşk, en büyük zincirdi.
Ancak burada, erkeklerin ona bakışlarından hoşlanmamıştı. Yanından geçerlerken onu tartıyorlardı. Vikontun ondan ne zaman sıkılacağı üstüne bahse giriyorlardı. Sıranın kendilerine ne zaman geleceğini düşünüyorlardı. Sokakta gördüklerinde onun yüzüne bile bakmayan erkekler. Onun güzelliğini ve içinin derinliğini umursamayan erkekler. Işığını, zekâsını, sıcaklığını. Onu sadece vikontun bir zaferi gibi, yeni ve ilginç bir şeymiş gibi, gönül eğlendirecek biri gibi görenler.Neden böyle düşünmesinler? Vikont onların eline hep bunu vermişti. Daha fazlasını hiç istememişti.Localarına çıkarlarken fısıltılar da çoğaldı.Downing nasıl dokunuyor ona.Sonunda bir metres mi tutmuş?Kim bu kadın?Kolyesini gördün mü?Miranda çok güzeldi. Çok hoştu. Vikontun ona verdiği gerdanlıktan daha üstündü. Boynuna taktıktan sonra, Miranda ayna karşısında uzun uzun bakmıştı bu gerdanlığa.
O halde benimle mi kalacaksın?” Bu sorunun binlerce farklı anlamı vardı.“Seninle kalmak mı? Kurtulmak istediğim tuzaktan kaçamayacak kadar çok bulaştım bu işe.”
halde sen biliyorsun…”“Nişanlandığını mı? Ailenin günahlarını kendi günahlarınla örtmek yerine saygın biri olmanın daha iyi bir seçenek olduğunu düşünmeye başladığım mı?”Vikont ona baktı. “Sen tehlikeli bir kadınsın.”
Başlangıçtaki plan yürümezse geri adını atıp yeni bir plan kurun. Asla yeni vaatlerde bulunmayın. Bu, kartların size karşı döndüğünün, rakibinizin avantajlı olduğununişaretidir.
Bu adam ayaklı bir bağımlılık gibiydi.
İnsanın hayatta bir tutkusu olması güzeldir,” dedi soluk soluğa.“Hmnım, ne kadar güzel olduğunu anlamaya başlıyorum.”Miranda onun özenli bakımı altında kıvranıyordu. “Senin bir tutkun yok mu?”“Sana duyduğum istekle eş değerde bir şey yok.”
Üzüntü hiç unutulmayacak belki, ama yeni bir gün başka bir mutluluk getirir. Üzüntünün varlığından faklı bir şekilde.”
Bazı korkular suçluluktan doğar. Ben hayatta kaldım, onlar kalamadı.”
Kendinden nefret mi ediyorsun?”“Hayır.” Miranda ona döndü. Bakışında tuhaf bir sakinlik vardı. “Sen?”“Kusursuzluktan nefret etmek zordur.”
Kaçınılmaz olan şeyi ertelemenin ve acı verici hale getirmenin ne gereği vardı?
Kaçınılmaz olan şeyi ertelemenin ve acı verici hale getirmenin ne gereği vardı?
Siyahın daha koyu bir tonu varsa, bu da vikontun gözleriydi.
Miranda, ne yapıyorsun?”“Fırtınanın keyfini çıkarıyorum.”
Savaşta kalkanın bedeli asla kücumsenmemelidir
Sırrı bul. Başkalarından sakladığı şeyi. Ona sahip olmanın anahtarı budıır.
Mektuptaki adam, her şeyi itiraf ettiği adam, hakkında itiraflarda bulunduğu adamla aynı kişiydi.
Başlangıçta eğlenceli bir avuntu olduğunuzu itiraf etmeliyim. Şimdi ise sizi çok ilginç buluyorum.
Doğmakta olan güneşin sahici ışınları gibisiniz.
Hiç bir şey sizi, gizem kisvesi altındaki yeni bir zaferin hazzını tatma deneyiminden mahrum bırakmasın.Tipki fıçısından içilen şarap gibi
Biri ben olmaya mı çalışmış?Kanmayın. Kendimi kitlelere açıklamaya tenezzül etmem.
O özgürlüğün sınırında bir kadın, vikont ise onun kilidindeki anahtardı.
Eğlence eskiden aradığım şeydi. Artık onun kollarına sahip olamamam ne yazık. Kalpte daha kolay.”
Bana kesin uyarı veriyorsunuz. Gerçek aşk arayışımı elimden alıyorsunuz. Bütün arayışlarımı. Onu onun arayışına yönlendirmek benim görevim.”
Seni çapkınınla baş başa bırakıyorum, canım. Ben beyaz atlı şövalyemi bulmaya gidiyorum.”
Ve artık, seni sonsuza dek sevebilirim.”
Kontrol aradığı bir şey olsaydı o zaman cazip kader ölümcül kusuru olurdu. Karakterinden asla silemediği, babasına ait bir parçaydı bu.
Vikontun parmakları durdu, sonra onu kendine çekti. İşte bu yüzden cazibene dayanamıyorum.”Miranda isteği dışında gözlerini kapattı. “Korku yüzünden mi?”“Hayır, çünkü heyecanı duygusal olarak tatmak istiyor, ama yakalamak için fiziksel olarak gönülsüz davranıyorsun. Çoğunlukla tersi olur. Bu yüzden bu beni mest ediyor
Vikontun parmakları durdu, sonra onu kendine çekti. İşte bu yüzden cazibene dayanamıyorum.”Miranda isteği dışında gözlerini kapattı. “Korku yüzünden mi?”“Hayır, çünkü heyecanı duygusal olarak tatmak istiyor, ama yakalamak için fiziksel olarak gönülsüz davranıyorsun. Çoğunlukla tersi olur. Bu yüzden bu beni mest ediyor.”Anne Mallory256Tutkunun SırrıMiranda düşüncesini kendine saklayamadı. “Bahçelerden sonra yok olarak pek de mest olmuş gibi görünmediniz.” Gözlerini açtı.Bir sessizlik oldu. “Uzak kalmanın ne kadar acı verdiğini bilmiyorsun.”“Bilmiyorum.”Vikont hafifçe güldü. “Kendime açıklayabilirsem, belki bir gün sana da açıklarım.”İşte yine yapmıştı. Birlikte bir gelecekleri olduğuna dair bir işaret. Kafa karıştırıcı ve kışkırtıcı.Akrobat havada dönerken etrafında kırmızı bir parlama oldu. Hareketi tamamlayınca bağrıştılar.“Belki bir gün bunu sizden isterim.” Bu sözler üzerine vikontun gözleri karardı. Arzu gözlerini simsiyah yapmıştı.Kadınsı gücün harika ve çarpıcı hissi içinde atıyordu. Miranda bu hissi saklayıp gecenin karanlığında sımsıkı yapışmak istedi. Eskimiş yorganı ve basit geceliğinin altında.Vikont parmağıyla dudaklarını okşadı. “Belki bir gün ben de senden gerçekten af dilerim.” Ona doğru eğildi, dudakları kıl payı kadar yakındı. “Ama bugün değil. Bugün hâlâ almayı arıyorum.” Miranda’yı baskın ve ezici bir tavırla öptü.Renkler ve bağırışlar, dönüşler ve atlayışlar, dış dünyadan emilip döne döne tenini altına gitti, burada patladı.“Seni almama izin verecek misin. Miranda?” diye fısıldadı vikont.
Mutluluk utanç verici değildir,” dedi Miranda yavaşça. “Sadece korktuğum bir korkudur.”
Birbirimizi iyi dengeliyoruz, öyle değil mi? Sen benim vicdanım, ben senin utancın olurum.”
Sadece benim için parlayan bir yıldız gibisin.”
Bazan seni çok ulaşılmaz buluyorum
Bir kış gülü.”“Bahar ayındayız.”“Ama kalbim kış.” Dudakları Miranda’nın bileğine dokundu.
İnsanın çevresini tanıması ve müttefik toplaması iyi bir şeydir. Ya da düşman edinmemesi.
Kimsenin ne hissetmeniz gerektiğini söylemesine izin vermeyin. Baştan çıkarmanın sağduyunuzu tehdit etmesine izin vermeyin.
Soruyorsan, doğru yere bakmıyorsun demektir.”
Soruyorsan, doğru yere bakmıyorsun demektir.”
Oh.. Benim kayıp kalbim
Etrafınızdaki her şeyden keyif alm, binlerce kez görmüş olsanız bile?”
Miranda, görmek, keşfetmek, hissetmek isteğiyle mücadele etmekten yorulmuştu
Avınızı ikna etmek yetmez, sabah, öğle ve akşam, aklından sadece sizi geçirdiğinden de emin olmalısınız.
Sen benim prense- simsin.”“Hiç utanmanız yok mu sizin?”“Benim mi?” Vikont kaşını kaldırdı, arkasına yaslandı. “Son baktığımda zerre kadar yoktu.”
Soğuk bir güzellik evlilikte, dans ederken değişilen eşin avucunda olabilir. Ancak sıcaklık… tutku ve toprak tüm duyuları harekete geçirir. Bunlar bir arkadaşta aranan şeylerdir.”“Yani eş, arkadaş değildir.”
“Ya da masum tanrıça Artemis. Avlanan ve dağlarda yıkanan. Ben de zavallı Actaeon’um. Kendini tutamayan.”
…ve kimsenin, isteğiniz dışında ipleri ele geçirmesine izin vermeyin. Düşüncelerinize, güveninize sahip çıkın.ayaklarınıza kapanacaktır.
Miranda Chase ise ona çalışacağı çok malzeme vermişti. Gerçek masumiyetinin altında tutkulu bir kadındı.
Asla kontrolü kaybetmeyin
Benim olan şeyleri kabullenmen hoşuma gider.
Senden hiç hoşlanmıyorum. Downing.”“Ne yazık. Bense sizin lütfunuz için yaşıyorum.”
Sevgili Chase,Bazen bir insanı, diğerleriyle olan ilişkilerine bakarak tartarız. Ama insanın savunmasını yıkan o gülüşün ardında ne saklamaya çalıştığını görmek için açıkgöz olmak gerekir.
Siz eğlenirken ben ne yapacağım?”“Sohbete katılabilirsin.”“Çıldırdınız mı siz?”“Henüz değil. Oldukça sakinim.”“Aklınızı kast ettim!”“O da sakin.”
Erkekler sizin tarif ettiğiniz gibi ilgileniyormuş taklidi yapmazlar. Ya ilgilenirler, ya ilgilenmezler. Ama bunun güvenilir olup olmadıklarıyla bir ilgisi yoktur.
Evet. Miranda Chase’i istiyordu. Ve o her istediğini elde ederdi.En güzel kılıcını kaldırıp yavaşça gülümsedi.
Bir hayalin yıkılmayacağına inanmak saflık mıydı? Yoksa hayal etmeye devam etmek insanı güçlendirir miydi?
Hayaller insanı ayakta tutar. Çalışan bir kızın aptalca hayalleri bile.
Seni o ağır kitaplardan kurtaracağım diye belimi fena incittim. Ağır iş yapabileceğimi sanmıyorum. Belki orada yatsan daha iyi olacak. Manzara çok hoş.”
Yalanların kolayca söylendiği şeylere cesurca güveniyorsun. Her okuduğuna inanma.”
O sözleri söyleyen dudaklara alışabilirim. Başka ne güzellikler söyleyecek, bakalım?”
Seni ruhumun derinliklerine yerleşmiş bir sorunun cevabı olarak görüyorum.”
Pervasızlığına dayanabilirim, hayatım.
Memnuniyet mutluluk değildir.”“Memnuniyetin eşanlamlısı olduğunu düşünürüm.”
Kimse tek başına rahat değildir. Sadece öyle derler.”85
Güzel şeyler toplamak hayatımın amacıdır.”
Gerçi artık bahsi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olabilirim,” diye mırıldandı.“Evet, çekici gelebilir, elbette.
Ne kadar kötü olduğumu keşfedersiniz umarım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir