İçeriğe geç

Turtanın En Tatlı Yeri Kitap Alıntıları – Alan Bradley

Alan Bradley kitaplarından Turtanın En Tatlı Yeri kitap alıntıları sizlerle…

Turtanın En Tatlı Yeri Kitap Alıntıları

&“&”

Kendi acizliğini kabullenemeyen yalnızca biz insanlardık."
… sessizliğin kelimelerden daha fazla zarar verebileceğini hatırladım."
… Cennet’in, kütüphanelerin yedi gün, yirmi dört saat açık kaldığı bir yer olması gerektiğini düşündüm."
Ruhun dışında, bizi büyük insansı maymunlardan ayıran tek şey çay demlemekti.
Hayatım kilitli kapılarla dolu uzun bir koridora dönüşüyordu.
Hayatın bir gerçeği de kızların, diğer kızların onlardan hoşlanıp hoşlanmadığını hemen anlamasıdır.
Ayrıntılarla süslenmiş bir yalanın, tıpkı elmanın içine gizlenen kocaman bir hap gibi, çok daha kolay yutulduğunu öğrenmiştim.
Zavallı Dogger! Onun için aklımdan geçen buydu, oysa Daphne kimse için böyle söylemememi öğütlemişti. Sadece küçümseyici değil, aynı zamanda geleceği de hesaba katmayan bir söz" demişti.
Kim beni özlerdi ki?
Kimse.
Kendi acizliğini kabullenemeyen yalnızca biz insanlardık.
…bir dokunuşun sözcüklerden daha fazla şey anlattığı zamanlar olduğunu biliyordum.
Ne ileride olanı, ne de geride kalanı görmek mümkündü. Sadece önümdeki ve ardımdaki birkaç basamağı görebiliyordum.
Ne umduğumu bilmiyordum fakat beklediğim de bu değildi.
…sessizliğin bedeli bazen çok ağır oluyor.
Ve her ne kadar aklıma söyleyecek bir şey gelmiyorsa da bu durumun gökteki son yıldız parlayıp sönene kadar devam etmesini istiyordum.
Bildiğim tek şey, birlikteyken birbirimizi tamamladığımızdı.
Hayatım kilitli kapılarla dolu uzun bir koridora dönüşüyordu.
Kelimelerin böyle avutucu bir etkisi vardır işte.
Aniden, içimde bir yerde bir şeylerin parçalandığını hissettim. Sanki biraz daha yaşlanmıştım ve içimden eski bir parça kopmuştu.
Sabır, dehanın elzem bileşenlerinden biridir. "
Yün battaniyeme sarılıp bağdaş kurarak epey uzun bir süre hayatım üzerine düşüncelere dalabilirdim.
Bir rujun iç kısmının, 45 kalibrelik bir mermiyle aynı büyüklükte olması pek garipti.
Ve kendimi seviyordum, başka kimse sevmese bile.
Ve kendimi seviyordum, başka kimse sevmese bile.
Turtanın içindeki tatlılık olmasa dışındaki onca kıtır kimin umurunda?
Bazen uçan bir fikri yakalamak evdeki bir kuşu yakalamaya çalışmaya benzeyebilir. Sezdirmeden izler, parmak uçlarınızda yaklaşır, tutmak için davranırsınız… ve kuş kaçmıştır, hep parmaklarınızın biraz ötesindedir kanatları…
Ve kendimi seviyordum, başka kimse sevmese bile.
Bir şey istiyorsan dilini tutacaksın.
Sabır, dehanın elzem bileşenlerinden biridir.
Bir rujun iç kısmının, 45 kalibrelik bir mermiyle aynı büyüklükte olması pek garipti. Gerçekten de faydalı bir bilgiydi."
“İnsanlar bazen aceleyle hareket eder, sonra da pişman olurlar…”
“Kendim bizzat başarılı bir yalancı olarak, asılsız bir sözün belirtilerini ağzından çıktığı anda fark etmiştim: aşırı ayrıntı, rastgele ifade biçimi, tüm söylenenlerin ayaküstü bir sohbet havasında sunulmuş olması.”
“İnsanlar konuşmayı sever -özellikle de başkalarının sorularına cevap vermek söz konusuysa- çünkü bu onlara rağbet gördüklerini hissettirir.”
“Ne çok seviyor kader, şaka yapmayı…”
“Derken kader, sık sık yaptığı gibi, işleri bozdu…”
“Şüphen varsa, duygularına başvur…”
“Soru cümleleriyle konuşmak polislere özgü bir şeydi…”
“Bir yalanı en uygun şekle sokmanın en iyi yollarından biri de buydu; bir parça açıksözlülük katmak.”
“Sorulması gereken bazı sorular vardır. Ama bazı soruların da sorulmaması gerekir…”
“Bir avuç tütün yaprağı su dolu bir kavanoza konulup birkaç gün güneşte bekletildiğinde kolayca buharlaşarak, insanı birkaç saniye içinde öldüren kıvamlı, siyah, pekmez benzeri bir reçineye dönüşebiliyordu.”
“Kürar ağızdan alındığında öldüremezdi; ölümcül olması için iğne yoluyla verilmesi gerekiyordu. Etkisini neredeyse hemen gösterirdi ve kurban yine birkaç dakika içinde boğularak ölürdü.”
“Siyanür birkaç dakikada etki ederdi; kurban, yüzü morardıktan hemen sonra boğularak ölürdü. Arkasında acı badem kokusu bırakırdı.”
“Bilinmesi gereken bazı şeyler vardır. Bazı şeylerin de bilinmemesi gerekir.”
: )
“Kızlar arasında sessiz ve bitmeyen, kıyıyla açıktaki gemi arasındaki yüksek frekanslı telsiz mesajlarına benzer görünmez bir sinyal akışı vardır.”
“Bir erkek söz konusu olduğunda aşık mı yoksa şaka mı yapıyor olduğunu asla bilemezsin, ama kız söz konusuysa ilk üç saniyede anlarsın.”
“Hayatın bir gerçeği de kızların, diğer kızların onlardan hoşlanıp hoşlanmadığını hemen anlamasıdır.”
“Ayrıntılarla süslenmiş bir yalanın, tıpkı elmanın içine gizlenen kocaman bir hap gibi, çok daha kolay yutulduğunu öğrenmiştim.”
“Hayat kurallarımdan biri şudur: Bir şey istiyorsan, dilini tutacaksın.”
“Utancın zaman aşımı yoktur…”
“Sabır, dehanın elzem bileşenlerinden biridir.”
Gün ışığı siliniyor artık
Usulca gözlerimden
Dibindeki o tatlılık olmasa, buruşuk turta kimin umrunda?
Bir kızın başka bir kızın onu sevip sevmediğini anında anlayabildiği, hayatın bir gerçeği.
Flavia, acaba" dedi Müfettiş Hewitt, büyük bir dikkatle salatalıkların arasına adım atarak, "biraz çay hazırlanabilir mi diye birilerine sorabilir misin?"

Yüzümdeki ifadeyi görmüş olmalıydı.

"Bu sabah güne epey erken başladık. Ne dersin, bir şeyler ayarlayabilir misin?"

Demek öyle. Doğumda nasıl oluyorsa, ölümde de aynı. Zahmet edilip bir gönlü bile alınmadan, etraftaki tek dişi su kaynattırılmak üzere yollanıyor. Bir şeyler ayarlamak ha! Ne sanıyordu beni, ajan falan mı?

Eğer benim kişisel hijyenimin senin standartlarının altında kaldığını ima ediyorsan, gidip galoşlarımı yalayabilirsin."
Küller küllere, nişasta şekere. Yaratılış’a açılan küçük bir pencere.
Tavuklu gazoz! Ey Tanrım, deneysel kimyanın bağlarında yorulmadan çalışanları koru!
Ned nasırlı parmaklarını uzattı ve elimi şaşırtıcı bir nezaketle sıktı. Bir ananasla el sıkışmak gibiydi.
…Savaş henüz başlamamışsa, önlenebileceğine dair umut her zaman vardır."
Sabır, dehanın gerekli bir bileşenidir." (Disraeli)
Turtanın içindeki tatlılık olmasa dışındaki onca kıtır kimin umurunda? ( William King, Aşçılık Sanatı,1708 )
Zehirler at olsaydı paramı siyanüre yatırırdım.
…Savaş henüz başlamamışsa, önlenebileceğine dair umut her zaman vardır."

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir