Turgut Uyar’ın Çocuklarıyız Kitap Alıntıları – Kolektif

“Düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz.”

Turgut Uyar

Bir kadın yalnız kalmaz, yalnız olmayı tercih eder..

Zamansız gelme,
Elim kolum dağınıksa sarılamam…

Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla,
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.

Ağlanacak halimize gülüyoruz, deyip kızıyorlar.
O da bir şey mi? Ölünecek halime yaşıyorum ben.

Yüz dilde &‘seni seviyorum’ desen ne fayda. Bir dilde adam gibi sevmedikten sonra.

diyorum ki taş duvar olaydım insanlara, bu incelik fazla

Bir sargın umut yakaladım onu kuşandım
Serin mavi bir gökyüzü buldum onu kuşandım
Denize doğru sokaklar gördüm onları da kuşandım
Üstlerine üstlük seni kuşandım
Tedirgindim namussuzdum deli deliydim
Uslandım.

????? ???̧???????? ??????̆??? ?????
??? ??̈??????? ????????".

Bir bozuk saatdir yüreğim,
Hep sende durur.

Bir sıkıntı. Öyle bir şey. Yanlış gibiyiz dünyada ..

– Turgut Uyar

Ağlanacak halimize gülüyoruz, deyip kızıyorlar.
O da bir şey mi? Ölünecek halime yaşıyorum ben.’

Bütün mümkünlerin kıyısındayım.

Yüz dilde &‘seni seviyorum’ desen ne fayda. Bir dilde adam gibi sevmedikten sonra…

&‘Kadınları mutlu etmenin 20 yolu’ diye bir sürü gereksiz haber çıkıyor. Tek maddede açıklıyorum; Dürüst olun, yeter.

Hеrkеs kеndi uçurumunu yürеğindе tаşır."

Herkesin bir umudu vardır. Bir savaşı, bir kaybedişi, bir acısı, bir yalnızlığı, bir hüznü. Çünkü herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı.

Hüzün bile pahalı.

Velhasıl ziyan olduk.

&‘Her şeyden biraz kalır.. Kavanozda biraz kahve, Kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı.

Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum…
ya da:
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız"

Arz-ı Hal’den Dün Yok mu’ya

Bir ihtimalken bile güzelsin…

Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir..
Ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa
işte o zaman sevmiştir.

-Her şeyden bir şey kalır-
Kavanozda biraz kahve,
Kutuda biraz ekmek,
İnsanda biraz acı…

herkes yokken biz oluruz, biz uyumayalım

• Diyorum ki, taş duvar olaydım insanlara,
bu incelik fazla ..

Her şeyden biraz kalır kavanozda biraz kahve kutuda bir kaç dal sigara ve insanda biraz sevgi

Elbet güzel günlerimiz de olacak , bir taze ekmek gibi sıcak ..!

Aşkım da değişebilir, gerçeklerim de.
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı Yan gelmişim diz boyu sulara,
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum,
Hiçbirinizle dövüşemem.
Siz ne derseniz deyiniz
Benim bir gizli bildiğim var,
Sizin alınız al inandım,
Sizin morunuz mor inandım,
Ben tam dünyaya göre,
Ben tam kendime göre,
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız…..

&‘Oysa diyor birisi, &”sabah&” yeniden hatırlamadır yaşamayı…’

Bir Bozuk saattir yüreğim,hep sende durur."

Kimin, nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilemeyiz.

&‘Çok seviyorsun o çiçeği ama bir süre sonra ölüyor .Hatta sen çok su verdin diye ölüyor bazen .Bazı şeyler tam olarak böyle…’

Annem ve babamın mektupları vardı, annem yıllarca tutmuş, elim titreye titreye yırttım attım hepsini. İkisinin de vasiyeti bu yöndeydi. Okumadım da hiçbirini. Annem, yayınlayan olursa buradan teessüflerimi iletiyorum," demişti mektuplar için.

Babamın yırtmadığım mektupları da var tabii, nereden baksan elli altmış tane var: Cahit Irgat, İlhan Berk gibi isimlerle yazışmış.

Babam, Ahmet Muhip Dıranas’ın Serenad" şiirinden dizeler okurdu bazen: "Yeşil pencerenden bir gül at bana/Işıklarla dolsun kalbimin içi/Geldim işte mevsim gibi kapına/Gözlerimde bulut saçlarımda çiğ."

Babamlar Nevizade’de içki içerlerken, bir tombalacı dolaşıyormuş civarda. Babamların masasına gelmiş adam, çektikleri sayılara göre bahse tutuşmuşlar. Tombalacı, eğer en yükseği ben çekersem masadaki şişeyi alır ve giderim," demiş. "Tamam," demişler ve herkes torbadan numarasını çekmiş, en yüksek sayı tombalacıya çıkmış. Tombalacı bunun üzerine, "bu masada oturan herkes bu şişeye imza atacak," demiş. Masadakiler kabul edip imzalarını atmışlar ama bir şart koşmuşlar: "Sana bu masadaki şişenin yanı sıra, bir şişe daha alacağız ama bu şişeyi seneye toplandığımız gün buraya getireceksin." Ertesi sene olmuş, aynı günde tombalacı çıkıp gelmiş, koymuş aldığı şişeyi masaya ve başka bir şişeyi alıp gitmiş. Bir ritüele dönüşmüş bu ve bu ritüele de "ölmeme günü" denmiş. Ne var ki, her sene o şişeden bir imza eksilmiş. İsa Çelik’in dediğine göre, en son şişe babamda kalmış. Ölmeme günü böyle, hiç aksamadı bu.

Kim nasıl tanıyorsa beni,Öyleydim işte ,
Sağ tarafımda Deniz,
Solumda Rüzgar …

herkesin;
bir umudu vardır,
bir savaşı,
bir kaybedişi,
bir acısı,
bir yalnızlığı,
bir hüznü…
çünkü herkesin bir gideni vardır.

içinden bir türlü uğurlayamadığı.."

Herkesin bir umudu vardır. Bir acısı, bir yalnızlığı, bir hüznü. Çünkü herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı.

Gizlenen, gösterilmeyen, hissettirilmeyen sevginin zerre değeri kıymeti yok gözümde…
Bu duvar’da beni çok seviyor olabilir, bilemem…

Halbuki böyle mi olmalıydı…

gizlenen gösterilmeyen hissettirilmeyen sevginin zerre önemi yok.bu duvar da beni çok seviyor olabilir.bilemem.

Kimin, nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilemeyiz..

İşte, efendim neylersiniz,
Herkesin hatıraları olur ya.
Gün olur iyisinden,
Gün olur acısından
Dünya…

Bir çocuğun bir sokak kedisini sevişi
Bilmem ki sanki güzel bir akşam gibi….

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum,
Tuttukça güçleniyorum, kalabalık oluyorum.

El olduk efendim,
velhasıl ziyan olduk,
ziyadesiyle..

Bu gece de yoksun.
Olsun!

Turgut Uyar

Yapmacıksız bir yaşamı özlüyorum,
Kurtuluşumuz şiirden falan gelmeyecek,
Yaşamımızdan gelecek, gelecekse."

Bu hüznü
Sizde bilirsiniz
Anlat deseniz
Anlatamam…
Enine boyuna
Yaşarım ancak.

Herkesin bir umudu vardır.
Bir savaşı, bir kaybedişi,
Bir acısı, bir yalnızlığı, bir hüznü…
Çünkü herkesin bir gideni vardır,
İçinden bir türlü uğurlayamadığı…"

Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli…
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa beraber ıslansak

Şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç.

kizilimtrakk

Belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.
kizilimtrakk

İnsan sevildikçe iyileşiyor artık anladım."

Zamansız gelme,
Elim kolum dağınıksa sarılamam…

“her şeyden biraz kalır “
diyor birileri ,
çoğulluk haklılıktır
kavanozda biraz kahve
kutuda biraz ekmek
insanda biraz acı
insanda biraz mutluluk …

Turgut Uyar

Terme köprüsünden kamyonlar geçer,
Irgatlar üç orada beş burada konuşurlar
Bir gece başlar, yarı siyah, yarı kırmızı
Cigaramı yakar evime dönerim…
-Gidin gemiler, gidin
Vardığınız yerlere selam edin
Gün olur bütün kaygılardan uzak
Ben de gelirim…

her şeyden biraz kalır"
diyor birileri, çoğulluk haklılıktır.
kavanozda biraz kahve,
kutuda biraz ekmek,
insanda biraz acı.

&”…Başka havalar getir bana. İçinde biraz bahar
olsun, biraz sen, biraz da cumartesi..&”

Babam çok kalender bir insandı. Hep büyük şehirde olmuştu ama hiçbir zaman büyük şehrin adamı değildi.

Güle çok meraklıydım. Babamın bir şiirinde de geçer ya: Örneğin her şeylere bir kırmızı gül yeter." Doğum günlerimde bir tane sarı yahut kırmızı gül, bir ufak pasta mutlaka alırdı

Babam bir insanı hayatına sokmak istemezse o tarafa bakmaz, hiç görmez onu.

Annem alyansını 27 Mayısçılara vermekten yanaydı. Bununla ilgili aralarında bir tartışma da çıktı hatta, babam annemin bu tavrına çok kızdı. Dünya yıkılsa vermek istemiyordu alyansını. Anneme o bizim için çok kıymetli, nasıl verirsin? Devlet bizim alyansımiza mı kaldı? Hem nasıl oluyor da birileri çıkıp, koskoca bir hükümete 5 tane silah, 150 tane adam da karşı koyuyor?" dediğini hatırlıyorum

Her yalnız adamın denize kıyısı vardır"…

Babam biraz buruk bir sesle, Benim kızım hiç yemek yemez de, sana zahmet yemek yerken masasında başucunda biraz durur musun?" diye sordu.

Benim saçlarım neden böyle?" diye sormuştum babama. "Sen çingenesin de o yüzden, seni Çingenelerden aldık."

#EvdeKalKitapOku

Bu dünya da en iyi ben yenilirim, dosta düşmana aşka..