İçeriğe geç

Trendeki Kız Kitap Alıntıları – Paula Hawkins

Paula Hawkins kitaplarından Trendeki Kız kitap alıntıları sizlerle…

Trendeki Kız Kitap Alıntıları

Sesindeki gözyaşlarını duyabiliyordum
Bazı savaşlar savaşmaya değmez
Bazı savaşlar savaşmaya değmez.
En çok hoşuma giden kısmı, birinin üstünde güç sahibi olmaktı. Sarhoş eden şey buydu.
Yalan olduğunu henüz keşfetmediği bir hayatı hâlâ yaşayıp yaşamadığını merak ediyordum.
Hayat bir paragraf değildir ve ölüm de bir parentez.
Ona bakarken hala midemde
Kelebekler uçuşuyordu.
Seni seviyorum, evet, ama Ama.
Beni sandığımdan daha iyi tanıyor olabilirdi
Mutlu olmak istiyorsan, herkes gibi yaşarken kimse gibi olma.
Hayatınızdaki boşluklar kalıcıydı. Tıpkı beton kenarındaki ağaç kökleri gibi onlarla büyümeniz gerekiyordu; boşlukların içinden çıkıp sekillenmeliydiniz.
.. sanki gerçek hayatı yaşamaktansa rol yapıyor gibiydim.
Bir geçmişinizin olduğu insanlar sizi bırakmıyordu ve ne kadar çabalarsanız çabalayın, kendinizi kurtaramıyor, özgür kalamıyordunuz. Belki de bir süre sonra çabalamaktan vazgeçiyordunuz.
Ama oluyor böyle, değil mi, birini tanıdığını düşünüyorsun ve sonra
Ama daha mutsuz olmuştum ve mutsuzluk bir süre sonra mutsuz olan ve onun etrafındaki herkes için sıkıcı bir hâl alıyordu.
Bundan nefret ediyordum, uykusuzluktan her şeyden çok nefret ediyordum.Burada öylece yatmıştım ve beynim dönüp duruyordu,tık,tık,tık,tık.Kafamı kazımak istiyordum.
..sanki insanlar yüzümden ,kendimi tutma ve hareket etme şeklimden üstüme yazılmış hasarı okuyabiliyorlardı.
Bütün hayatı yalanlar üzerine kurulmuştu. Kendisini olduğundan daha iyi, daha güçlü, daha ilginç göstermek için yalanlar söyleyip gerçeklerin de yarısını anlatmıştı. Ben de inanmıştım, hepsine kanmıştım. Onu sevmiştim. Daha zayıf, kusurlu, süslenmemiş versiyonunu da sever miydim,merak etmiştim. Galiba severdim. Hatalarını ve başarısızlıklarını affederdim.
Ya yeniden yalnız kalırsam ? Buna katlanabilir miyim, bilmiyorum. Yeniden yalnız kalmaktan çok korkuyorum.Öne eğildi ve elini elimin üzerine koydu. “Yanlış bir şey yapmayacaksın. Yapmayacaksın. Sen artık acı çeken, kayıp bir çocuk değilsin. Tamamen farklı birisin. Daha güçlüsün. Artık bir yetişkinsin. Yalnız kalmaktan korkmaman gerek. Dünyadaki en kötü şey bu değil, değil mi?” Hiçbir şey söylemedim ama aslında dünyanın en kötü şeyi bu değilse neydi merak ettim
Hayat bir paragraf değildir ve ölüm de bir parantez.
Hayat bir paragraf değildir ve ölüm de bir parantez.
”Aklım onunla dolu bir şekilde uyandım. ”
Önümde koca bir gün vardı ve bir dakikası bile dolu değildi.
Ne yaptığınızı hatırlayamadığınızda, aklınız boşlukları dolduruyor ve en kötü ihtimalleri düşünüyorsunuz.
Aslında unutmamıştım , yalnızca
umursamamıştım
Yorgun düşene kadar, düşünemeyecek kadar yorgun düşene kadar yürümek istiyordum
Hayatım ne zaman bu kadar sıkıcı bir hal almıştı ?Gerçekten istediğim bu muydu ?
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
bazı savaşlar savaşmaya değmez.
Yakalayıp tutunmaya çalıştım ama ne kadar çabalarsam o kadar silinip gitti.
Yaptığınız ve olduğunuz insan için özür dilemeli, bir daha böyle bir şeyi yapmayacağınıza yemin etmeliydiniz.
Kalbinin sesini dinlemenin iyi bir şey olduğunu kim söylemişti ki ?
Bu kadar fazla sevgi imkânsızdı
Bir an her şey yolunda gidiyor, hayat güzelleşiyor ve hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor, sonra bir anda uzaklaşmak için can atıyor, allak bullak, darmaduman oluyordum
-Bir seye ihtiyacin varmi?!
-Ben sana söylemiştim demeyecek birine ihtiyacım var.
Şüphe kadar acı veren, yiyip bitiren başka bir duygu yoktu.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir