Torun Sevme Rehberi Kitap Alıntıları – Ali Çankırılı

Beklenti düzeyini yüksek tutan yaşlılarımız kendilerini huzursuz ettiği gibi çevrelerini de mutsuz ederler.

Dünyayı bir misafirhane, ölümü gerçek vatanına kavuşturacak bir bilet, bir terhis tezkeresi olarak gören yaşlı insan ölümden korkmaz.

İnsanı emeklilik değil, herhangi bir hedefinin olmaması bunalıma sokar.

Yalnızlığın ve bireyselliğin hüküm sürdüğü batı toplumlarında emeklilik daha çetin geçmektedir.

İnsan, hayatın kendisine verdiklerinin farkına varmadığı ve devamlı olumsuzluklardan yakındığı sürece hayattan duyduğu tatminsizlik mutsuzluğu da beraberinde getirecek, sağlıklı yaşlanmadan mahrum kalacaktır.

Emekliye ayrılan bir kişi bu dönemde toplumsal ve psikolojik bağlarının giderek azalacağını zihinsel olarak kolay kabul ederse, yeni hayata daha kolay uyum sağlar.

Emekliliğin çok uzak olduğunu düşünen bireyler bu dönemde kendilerini emekliliğe hazırlamak için hemen hiçbir şey yapmazlar.

Ekonomik ve psikolojik yönden hazırlıksız emeklilik dönemine başlayan bireylerin bu dönemde gerek zihinsel ve gerekse fiziksel açıdan bir çöküş yaşadıkları görülmektedir.

Geniş ailelerin giderek çekirdek aileye dönüşmesinde biraz da aile büyüklerinin anne babanın ev işlerine ve çocuk eğitimine fazla müdahale etmelerinin payı var.

Anne babanın kızdığı bir davranışa dede kızmayıp izin verdiği zaman çocuk kimin haklı kimin haksız olduğunu, davranışının doğru mu yanlış mı olduğunu öğrenemez.

Fidanın kökleri ne kadar çok olursa, toprağa o kadar sıkı tutunur. Burada toprak hayatı, kökler de geniş aileyi temsil etmektedir.

Sevilen ve sevildiğinden emin olan bir çocuk kendisini değerli hisseder.

Aile büyüklerinin eğitim anlayışı ile anne babanın eğitim anlayışının farklı olması da sorunun bir parçasıdır.

Aile büyükleri genellikle davranışlarının yanlış olduğunu kabul etmek istemezler. Uyarıldıkları ve eleştirildikleri zaman alınır, küserler.

İnsanı emeklilik değil, herhangi bir hedefinin olmaması bunalıma sokar.