İçeriğe geç

Toplum ve Bilinçdışı Kitap Alıntıları – Kanakis Leledakis

Kanakis Leledakis kitaplarından Toplum ve Bilinçdışı kitap alıntıları sizlerle…

Toplum ve Bilinçdışı Kitap Alıntıları

&“&”

Yapısalcı tarih kavramlaştırmasında çizgisel-ilerlemeci bir tarih görüşünün yerini bileşimsel bir tarih görüşü almıştır.

Levi-Strauss’un yapısalcılığı nesnelci bir bağlam içindeki evrimci tarih anlayışından kurtulmanın imkânını temsil eder. Potansiyel olarak da olsa tarih belirlenmiştir.

Tarihin bütün olabilirlikleri, (bilinçdışı olarak) insan zihninin asli yapıları içinde zaten mevcuttur ve insan zihni bu asli öğeleri kavrama yeteneğine sahiptir. Bu algılayış nedeniyle Levi-Strauss modernizmin tarihteki ayrıcalığının karşısına çıkar."

Saussure’un yapısal dilbilim incelemelerinde ortaya koyduğu, çeşitli formlara girebilen konuşmanın arkasında yatan, ondan ayrı fakat bilinebilir bir sisteme gönderme yapan dil görüşü, yapısalcılar tarafından toplumsal alana taşınarak söz konusu yaklaşıma paralel bir toplum nosyonu geliştirilmiş ve toplumsal olgulara yön veren genel ve bilinçdışı yasaların keşfine ön ayak olacak terimler arasındaki ilişkileri tespit edilmeye çalışılmıştır."
Toplumsal olguların bilimsel incelemesi için iki yöntem ilkesi vardır.

Birinci olarak; toplumsal ilişkiler ayrı ayrı değil, karşılıklı bağıntılar içinde, sistem oluşturan bütünlükler olarak ele alınmalı. İkinci olarak; bu sistemlerin nasıl doğdukları ve evrimlerinin incelenmesinden önce iç mantıklarının çözümlenmesi gerekir."

Neyin mantıklı ya da mantıksız olduğu habitus sayesinde bilinir.

Bourdieu burada sosyalleşmeden bahseder. İlk sosyalleşmenin görüldüğü çocukluk yıllarında öğrenilen kültürel davranışlar, habitusun bir parçasıdır. Habitus aile ve okulla birlikte eş zamanlı yapılaşmanın ürünü olarak şekillenir.

Nesnel ilişkiler sistemi, aktörlerin eylemlerini biçimlendirmekte ve aktörlerin sahip oldukları habituslarını şekillendiren algı kategorilerini etkilemektedir. Böylece yapılan edimler olağanlık kazanmakta ve ‘kendinden beklenenin bu’ olduğu ruhunu katmaktadır.

Bu anlamda habitus eyleyenlerin amaçlarını özgür ama belli sınırlar içinde oluşturabilmelerini sağlar.

Hatırlamalar ve anılar, (algının “bir dizi zamana bağlı düzenleyici aygıt” olarak anlaşılması koşuluyla) algısal kalıntılar tarafından oluşturulmuş hafıza izleridir.
Toplumsal olguların bilimsel incelemesi için iki yöntem ilkesi vardır.

Birinci olarak; toplumsal ilişkiler ayrı ayrı değil, karşılıklı bağıntılar içinde, sistem oluşturan bütünlükler olarak ele alınmalı. İkinci olarak; bu sistemlerin nasıl doğdukları ve evrimlerinin incelenmesinden önce iç mantıklarının çözümlenmesi gerekir."

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir