The Wisdom of Psychopaths Kitap Alıntıları – Kevin Dutton

“Yalnızlık içinde, zavallı, pis, hayvanca ve kısa ömüre” karşı tek çözüm, birlik olmaktı.

Her birimizin içinde bir parça psikopatlık tabii ki var.

Umursamıyor olmam anlamadığım anlamına gelmez.

Eğer insanlar bitmez korku ve vahşice öldürülme tehlikesi altında yaşamak istemiyorlarsa, birbirleriyle anlaşmaları gerekiyordu.

Görünüşe bakılırsa sufiler gerçeği ıskalamışlardı. Vermek almaktan iyi değildi.

Eğer çırılçıplak bir halde bara girip arkadaşlarınızın yanına oturur ve beş dakika boyunca onlarla konuşursanız size 500 sterlin vereceğim.

Gitmek isteyince, her yer yakındır.

Mantıksız davranmak bazen en mantıklı seçim olabilir.

Hepimizin biraz kafadan çatlak olduğu varsayımını bir kenara atmak zor.

Psikopatlık ise duygusuz bir boşluk.

Kişilik, tek atışta hedefi vurabileceğimiz basit oyunlar için fazla karmaşık bir yapı.

Belki de psikopatı toplumun çoğu normal bireyinden ayıran en önemli fark; diğerlerinin kendi hakkında ne düşündüğüne zerre kadar önem vermemesi.

Tek başına zihinsel beceri, en fazla ikinci olmanı sağlar.

Eğer üzerinde uzlaşılmış bir şey varsa, o da psikopatların duygularının olmadığı, diğerlerinin hislerini anlayamadıklarıdır.

Psikopatların bizi tanıyabildiği gibi biz de psikopatları tanıyabiliyor muyuz?

Zayıflığı sezmek, bir seri katilin alet çantasında taşıdığı yeteneklerinden biri.

Psikopatsan diğer insanlara göre avantajlı olabiliyorsun.

‘ İyi insanlar geceleri yataklarında huzur içinde uyur, çünkü sert insanlar onlar adına şiddet uygulamaya hazır bekler.’
George Orwell

Psikopatlar için dildeki sözcüklerin, sözlük anlamlarının ötesinde bir derinliği yoktur. Bir psikopat örneğin, ‘Seni seviyorum’ dediğinde, onun için bu sözün, ‘Ben kahve alayım’ demekten farkı yoktur

Zihin, neresi olmak isterse orasıdır ; kendi içinde cehennemi cennete, cenneti de cehenneme dönüştürebilir.

John Mılton, Kayıp Cennet

Kabak, sayıca galip gelemeyen azınlıktaki insanların ve görüşlerin başına patlar.

Kişisel olmayan ahlak ikilemleriyle karşılaşıldı­ğında psikopatlardaki ve normal insanlardaki sinirsel etkin­likler aynı. Ama kişisel durumlarda tamamen farklı

Hislerimizin bilimsel bir dayanağı var mı? Psikopatların bizi tanıyabildiği gibi biz de psikopatları tanıyabiliyor muyuz?

Zayıflığı sezmek, bir seri katilin alet çantasında taşıdığı yeteneklerden biri. Ama aynı yetenek, havaalanı görevlileri söz konusu olduğunda da işe yarayabilir.

Toplumun başına bela olmalarındansa bu yeteneği avantaja dönüştürülebilecekleri alanlar bulunabilir.

Psikopatlar korkusuz, kendine güvenen, karizmatik, acımasız ve odaklanmış insanlar. Bununla birlikte genel ka­nının aksine, illa vahşi olmaları gerekmiyor. Eğer bu kulağı­nıza hoş geliyorsa, eh, evet, öyle zaten. Ya da daha ziyade, öyle olması mümkün. Bu, kişilik dolabınızın diğer raflarında neler bulunduğuna bağlı. Durumu, ya psikopatsındır ya da değil, diyerek kestirip atabileceğimiz şekilde siyah ve beyaz­dan ibaret sanmayın. Metro haritasının tarife bölgeleri gibi daha iç ve daha dışta yer alan bölgeleri var. 2. bölümde gö­receğimiz üzere, her birimiz psikopatlık yelpazesinin farklı noktalarında yer alıyoruz. Örneğin biri, baskı altında buz gibi soğukkanlı olabilir, dahası empati yeteneği de bir derin dondurucununkine eş olabilir (böyle birkaç kişiyle daha sonra borsada karşılaşa­cağız), ama gelgelelim, bu kişiler illa vahşet yanlısı olmak, antisosyal olmak, vicdanlarına kulak tıkamak zorunda de­ğildir.

Psikopatik seri katillerin ortak özellikleri olan kendine aşırı değer biçme, ikna kabiliyeti, yüzeysel cazibe, acımasızlık, pişmanlık duymama ve insan­ları kullanma becerisi, aynı zamanda siyasetçiler ve dünya liderlerinin de sahip olduğu özellikler.

( )Bir psikopatın yazgısı; genleri, aile geçmişi, eğitimi, zekası ve önüne çıkan fırsatlar da dahil olmak üzere pek çok etkene bağlıdır. Ve tabii bu etkenlerin birbiriyle olan etkileşimine.

Psikopatsan diğer insanlara göre avantajlı ola biliyorsun.

irade, arzuları emrinde, şeytani eylemlerin istemsiz aracına dönüşebilir.

Psikopat, duygunun kelimelerini anlar ama müziğini duyamaz.

Ruhumuzun gerçek renklerini ortaya dökebilecek sihirli değnek etkisine sahip sorular gerçek hayatta yok. Kişilik, tek atışta hedefi vurabileceğiniz basit oyunlar için fazla karmaşık bir yapı.

Belki de psikopatı toplumun çoğu normal bireyinden ayıran en önemli, en büyük fark; diğerlerinin kendi hakkında ne düşündüğüne zerre kadar önem vermemesi. İmaj, isim ve itibar daha önce hiç şimdiki kadar yüceltilmemişti.

İçinde bir parça delilik bulundurmayan deha yoktur – Aristo

Marifet psikopat olmakta değil, metot psikopatı olmakta.
Şartlar gerektirdiğinde o karaktere bürünebilmekte.

Leonard Cohen’in şarkısında da dediği gibi, herkes bir noktada birilerini yerde bırakır. Ve günün birinde, bugün veya yarın, o kişinin siz olma ihtimali yüksektir.

Arkandakini kapatmadan önündeki kapıyı asla açma.

İyi bir yatırımcı olmanın temel ilkesi, işlem yaparken beyninin duygu idare komite­sindeki hiçbir üyenin bırak masaya oturmasına, karar odası­nın kapısını çalmasına bile fırsat vermemelisin.
..
Eğer duygularda takılıp kalırsan işlem salonunda iki sa­niye dayanamazsın.

Duygusallık, kaybeden tarafta görülen kimyasal bir nor­malden sapma halidir.
– SHERLOCK HOLMES

Cinsiyetten bahsederiz örneğin. Ya da sınıftan, ırktan, zekadan, inançtan Ama iki birey arasındaki en önemli fark vicdanın varlığı ve yokluğu­dur.

İyi ya da kötü olmamızın neden­leri kısmen genlerimizde, kısmense çevremizde yatıyor.

Kitap okumak, beyinlerinizin kadim korteks yatağına yeni nöral yollar kazıyor. Dünyayı görüş şeklimizi değiştiriyor.
..
Kitapların yaptığı şeyi internetin sunduğu sanal dünya yapamıyor.

Psikopatlar diğerlerinin duyguları­nı anlamada sorun yaşamak şöyle dursun, bu işte ortalama insanlara göre daha da iyidirler.

Umursamamak ve anlamamak apayrı şeylerdir.

Hayatımızın en müthiş anları. kötü yönlerimizi en Iyi yönlerimiz olarak baştan vaftiz edecek cesareti buldu­ğumuz anlarımızdır.
– FRIEDRICH NIETZSCHE

Başarının sırrı içtenliktir. Onu taklit edebilirseniz bu iş oldu demektir.

Ne demişler, korkularınla başa çıkmanın en iyi yolu onlarla yüzleşmektir.

Umursamıyor olmam anlamadığım anlamına gelmez.
-HOMER SIMPSON

İki küçük farecik kaymak dolu bir kovaya düşmüşler, diyordu dünyanın en ünlü dolandırıcılarından Frank Abag­nale rolündeki Leonarda DiCaprio, Sıkıysa Yakala filminde.
Birinci fare pes etmiş ve boğulmuş. İkinci fare pes etmek nedir bilmiyormuş. O kadar çok çabalamış ki sonunda kay­mağı tereyağına dönüştürmüş. Sonra da üstüne basıp çık­mış Ben o ikinci fareyim. ‘

Psikopatlığın iki ana direği olan riskten kaçın­mama ve pişmanlık veya vicdan yokluğunun bir arada aynı kişide bulunması, koşullara bağlı olarak suç veya iş dünya­sında başarılı bir kariyere sahip olmanızı sağlayabilir.

Duygu boşa harcanan ener­jidir ve işleri zorlaştırır. Yıllar içinde hepsini söküp attım.

Toplumun normal bireylerinde teta dalgaları dalgın ve uykulu halde ya da uykuya karşılık gelir.
Oysa psikopatlarda bu dalgalar normal ve uyanık oldukları hallerde ortaya çıkar. Hatta bazen tahrik olduklarında

Psikopatlık güneş ışığı gibidir. Gereğinden fazla altında kalırsanız gro­tesk ve kanserojen bir sonla karşılaşabilirsiniz. Kontrollü olup ideal seviyeyi aşmadığınızda ise esenliğinize ve yaşam kalitenize önemli artılar sağlayabilir.

Son araştırmalara bakacak olursak, umudunu yitirmek insanların daha sağlıklı düşün­melerini sağlıyor.

2400 yıl önce filozof Aristotales’in dediği gibi, İçinde bir parça delilik barındırmayan deha yoktur.

Yanınızda keskin bir şey var mı? diye gürlüyor resepsiyondaki kadın.
Yalnızca zekam, diye yanıtlıyorum

Duygusallık, kaybeden tarafta görülen kimyasal bir nor­malden sapma halidir.
– SHERLOCK HOLMES

Bunalımın bile avantajları var. Son araştırmalara bakacak olursak, umudunu yitirmek insanların daha sağlıklı düşün­melerini sağlıyor; ayrıca dikkatlerini yoğunlaştırmalarına yardım ediyor ve sorun çözme becerilerini geliştiriyor.

Her şeyi genlerin belirlemiyor olması ne güzel, değil mi?

oxford, magdalen koleji’nin şapelinin arka tarafında bir dua panosu var. bir gün, panodaki sayısız ilahi yardım talebinin arasında şuna rastladım: tanrım, lütfen loto numaralarım tutsun. sonra seni bir daha hiç rahatsız etmeyeceğim.
işin ilginç tarafı, tanrı bir tek onun duasına cevap vermişti.
şöyle yazıyordu: evlat, tarzını sevdim. beni kahreden bu sefil, altüst olmuş dünyada yüzüme bir gülücük kondurmayı başardın. o yüzden bana bir daha seslenmemene razı olamam.
bir dahaki sefere bol şans seni arsız kerata! sevgiler, tanrı.

“erdem diye tabir ettiğiniz şeylerin hepsinde haz gizlidir, insan kendisi için iyi olan şeyleri yapar. eğer bunlar aynı zamanda başkaları için de iyiyse bunlara erdem deriz… benim bir viski-soda daha içmem ne kadar kendi özel zevkim içinse sizin dilenciye 2 peni vermeniz de o kadar kendi özel zevkiniz içindir. yalnız ben sizin gibi madrabaz olmadığımdan ne zevkim için kendimi alkışlarım ne de sizin takdirinizi beklerim.”

Psikopatların büyüleyici olduğu inkâr edilemez ama öte yandan komik bir yanları olmadığı da kesin.

ateş güzel
biz de biliyoruz çok yaklaşırsak
bizi öldüreceğini
ama ne fark eder ki

Tanrım, lütfen loto numaralarım tutsun. Sonra seni bir daha hiç rahatsız etmeyeceğim.

Gökkuşağında mor çizginin bitip turuncu çizginin başladığı yere çizgi çizebilir misiniz? Renklerin farklılığını net olarak görebiliyoruz ama birinden diğerine geçiş tam olarak nerede meydana geliyor? İşte akıllılık ve delilik de böyledir
– Herman Melville

Umursamıyor olmam anlamadığım anlamına gelmez.

En büyük beceri, düşmana savaşmadan boyun eğdirebilmektir.

Silaha ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmamasındansa, silahlı olup ona ihtiyaç duymamak daha iyidir.

Korunma, tedaviden daha etkili bir yöntemdir.

Hapishane semalarında öfkeyle çakan parlak bir şimşek gibi.

Mantıksız davranmak bazen en mantıklı seçim olabilir.

Grup düşüncesi, insanların sıkı birlikteliği olan bir gruba içtenlikle dahil olduklarında ortaya çıkan bir düşünce şeklidir. Üyelerin ittifakı bozmamak için gösterdikleri çaba, alternatif planları gerçekçi bir şekilde değerlendirme güdülerinin önüne geçer.

İnsanlar psikopatların duygusuz ve korku duymaz olduğunu düşünüyor, ama mesele kesinlikle bu kadar basit değil. Yalnızca duygulara odaklandıklarında, psikopatik bireylerin de normal(duygusal) tepkiler verdiğini görüyoruz. Ama başka bir şeye odaklandıklarında, duyguları hissetmez oluyorlar.

ASKB, psikopatlığın duygulu versiyonu. Psikopatlık ise duygusuz bir boşluk.