İçeriğe geç

The Selection Kitap Alıntıları – Kiera Cass

Kiera Cass kitaplarından The Selection kitap alıntıları sizlerle…

The Selection Kitap Alıntıları

Sessizlik diğer tüm seslerden daha beterdi.
“umarım onsuz yaşayamayacağın birini bulursun. Gerçekten umuyorum. Ve umarım ki asla onsuz yaşamanın ne olduğunu görmen gerekmez.
“Peki, oda dolusu ağlayan kadınla nasıl baş ediyorsun?
“Dünyada hiçbir şey bu kadar kafa karıştırıcı olamaz!
Elimde değil. Sen gördüğüm en güzel şeysin. Söyleyebileceğim tek anda, bunu söylediğim için beni yargılayamazsın.
“Yani onu bana tercih ediyorsun?” diye ümitsizce sordu.
“Hayır. Onu ya da seni tercih etmiyorum. Kendimi tercih ediyorum.”
Öyle basit şeyler istiyorsun ki geri çeviremiyorum. Fakat benim hatırım için sadece Pazar günleri giy, lütfen. Bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim.
Arkadaşın,
Maxon
Bazen umutsuz kaldığında çılgınca şeyler yaparsın.
Ve tabii ki America’yı sevecek! O kadar güzel ki. Annem kendinden geçti.
Lütfen anne. Güzel falan değilim ben, olsam olsam sadece ortalama biri olabilirim.
May, Hiç de değil! dedi. Çünkü ben birebir sana benziyorum ve ben güzelim!

Gerad, ne düşünüyorsun? Sence ben güzel miyim? diye sordum. Tüm gözler ailemizin en genç üyesine kitlendi. Hayır! Kızlar iğrenç!

.
Umarım onsuz yaşayamayacağın birini bulursun, gerçekten istiyorum. Ve umarım onlarsız yaşamanın nasıl bir şey olduğunu asla bilmek zorunda kalmazsınız.

.

İşverenlerimizin gözünde biz buyuk işte:duyulması gerekenler, görülmesi gerekenler değil.
Eğer sana âşık olmamı istemiyorsan, bu kadar tatlı görünmeye bir son vermelisin. Yarın ilk iş, hizmetçilerine senin için patates çuvalı diktireceğim!
Koluna vurdum. Kes sesini Maxon.
Şaka yapmıyorum. Bu kadar güzel olman senin için zararlı. Buradan ayrıldığın zaman seninle birlikte birkaç muhafız göndermemiz gerekecek. Asla tek başına hayatta kalamazsın, zavallı şey. Tüm bunları şakasına, bana acıyormuş gibi söylemişti.
Buna engel olamam. İç çektim. Kimse dünyaya mükemmel bir şekilde gelmeye engel olamaz. Sanki çok güzel olmak yorucuymuş gibi suratımı yelledim.
Sessizlik diğer tüm seslerden daha beterdi.
Deneyimlerime göre, gerçek aşk genelde en münasebetsiz olanıdır.
Sevdiğini düşündüğün birinden, sana bakamadığı zaman nefret edebilirsin. Ve eğer çocuklarına bakamayacak durumda olursan, her şey daha da kötü olur. Aşk, her zaman bu şartlar altında varlığını koruyamaz.”
Yoksul değildik. Fakat sanırım yoksulluktan o kadar da uzakta değildik.
Bu şekilde hayatta kalamayacağımızdan korkuyoruz!..
Yapabileceklerimizi planlayabilirsek, yapamadıklarımızın üstesinden gelebilirdik.
“Annem, ilk aşkın kişiyle birlikte yaşadığını söylerdi”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Deneyimlerime göre , gerçek aşk genellikle en münasebetsiz olanıdır.
Annem, ilk aşkın kişiyle birlikte yaşadığını söylerdi. Belki de zamanın yardımıyla, uzun süre sonra değil çok yakında daha iyi hissedecektim.
Bunu saklamak aptalca mıydı? Her şeyi geri vermiştim, o halde neden tek bir kuruşu saklıyordum ki? Geride elimde kalan tek şey bu muydu? Bir gün kızıma, kimsenin hakkında hiçbir şey bilmediği ilk erkek arkadaşımı anlatmak için göstereceğim, kavanoz içinde tek bir kuruş?
Bu kadar kısa süre içinde nasıl bu kadar çok şey kaybedebildim? Ailenden ayrılmak, yabancı bir yerde yaşamak ve sevdiğin insandan uzak kalmak, sanki seneler içinde olması gerekirdi, sadece bir günde değil.
Kendime üzgün olma izni verdim. Kendime onu düşünme izni verdim.
Bu şekilde hayatta kalamayacağımızdan korkuyoruz diyemem. Yoksul değildik. Fakat sanırım yoksulluktan o kadar da uzakta değildik.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bazı anlar geliyor,seninle tüm duvarları yıkmışız gibi hissediyorum ve bazen de senin sadece rahatlığın için burada kaldığını düşünüyorum.Keşke benim,sadece benim,burada kalman için yeterli sebep olduğuna emin olabilseydim
Deneyimlerime göre, gerçek aşk genellikle en münasebetsiz olanıdır.
Yapılacak tek şey kendin gibi olmak.Maxon ‘ın beni kendim gibi olduğum için eve göndermesini,başka birisiymiş gibi davranırken burada tutmasına tercih ederim.
Sence, diye sordu Maxon, Sana hâlâ ‘tatlım’ diyebilir miyim?
Hiç şansın yok, diye fısıldadım.
Denemeye devam edeceğim.Vazgeçmek doğamda yok.
Ona inandım.Bu konuda ısrarcı olacağını düşünmek sinir bozucuydu.
Hepsine bu şekilde mi seslendin? Kafamı odanın kalanını gösterecek şekilde salladım.
Evet,hepsi de bundan hoşlanmış gibiydiler.
İşte tam da bu sebepten ben hoşlanmıyorum.
Fazlaca kural,fazlaca kurgu,fazlaca insan.Ben sadece bir kemanla baş başa kalmak istiyordum.
Annem ilk aşkın, kişiyle birlikte yaşadığını söylerdi.
Yapabileceklerimizi planlayabilirsek, yapamadıklarımızın üstesinden gelebilirdik. ”
Seçim, artık başıma gelen bir şey değildi, ben onun içinde etken bir rol oynuyordum. Ben artık Elit’tim. Yatak örtülerimi geriye çekip sabaha adım attım.
Yapılacak tek şey kendin gibi olmak.Maxon ‘ın beni kendim gibi olduğum için eve göndermesini,başka birisiymiş gibi davranırken burada tutmasına tercih ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir