İçeriğe geç

The Rose & the Dagger Kitap Alıntıları – Renee Ahdieh

Renee Ahdieh kitaplarından The Rose & the Dagger kitap alıntıları sizlerle…

The Rose & the Dagger Kitap Alıntıları

“En karanlık korkularımızla yüzleştiğimizde hiçbir şey yapmamak, umutsuzların ya da güçsüzlerin işidir. Her zaman yapacak ya da söylenecek bir şey vardır. Sözcükler tek başına ”
“ kağıt üzerindeki karalamalardan ibarettir,”
”Sahip oldukarı güç, onları söyleyen insandan gelir.”
Sözcükler tek başına kağıt üzerindeki karalamalardan ibarettir. Sahip oldukları güç, onları söyleyen insandan gelir
Ona göre yalanlar, neredeyse hiçbir zaman amaçlarına hizmet etmez ve daha fazla yalan söylemeye sebep olmak dışında bir şeye yaramazdı.
“Bırak kalbin nereye istiyorsa oraya götürsün seni.”
Esas güç, hakimiyet değil, ne zaman yardıma ihtiyacın olduğunu bilmek ve bunu kabul edecek cesareti gösterebilmektir
“Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar fazla parlar.”
Sen konuşmak için sıranı beklemiyorsun, Gerçekten dinliyorsun.
Bazen, dedi Rahim güçlükle, seçtiğimiz ailemiz Gerçek ailemizden daha yakın olur.
Esas güç, hakimiyet değil, ne zaman yardıma ihtiyacın olduğunu bilmek ve bunu kabul edecek cesareti gösterebilmektir.
Şehzarad, Halid’in uyanmak istemediği bir rüya gibiydi.
Sözcüklerin sahip oldukları güç, onları söyleyen insandan gelir.
Peki, iki hükümdardan hangisi bu hikâyenin gerçek kötüsüydü?
Çünkü bir hikâyenin güzelliğini, hikayedeki kötü karakter belirlerdi.
Ama çektiği acı her şeyi değiştirmişti. Çünkü bolluk zamanında iyi ve nazik olmak kolaydı. İnsan esas kimliğini zor zamanlarda gösterirdi. Peki ya sevgi ? Sevgi de insanı fazlasıyla değiştiriyordu. Hem acıyı hem neşeyi tattırıyor, insanın karakterini tanımlayan anlar yaşatıyordu.
Sevgi ölüyü diriltirdi. Mevcut tüm güçlerin en büyüğü oydu.
Esas güç , hakimiyet değil, ne zaman yardıma ihtiyacın olduğunu bilmek ve bunu kabul edecek cesareti gösterebilmektir.
Çöldeyken her sabah uyanıp hayatıma devam etsem de bunun yaşamak değil, öylesine var olmak olduğunu biliyordum. Ama ben yaşamak istiyorum ve ancak sende yaşayabilirim.
Çünkü bir hata, ancak olduğu gibi bırakılırsa hata olarak kalırdı.
“Verdiğin sözleri tutmayı öğrenmelisin, gönlümün yıldızı. Çünkü sözünü tutamayan insan hiçtir.”
Sözcüklerin sahip oldukları güç, onları söyleyen insandan gelir.
“ dünya kadınların elinde çok daha iyi bir yer olurdu.”
Esas güç, hâkimiyet değil, ne zaman yardıma ihtiyacın olduğunu bilmek ve bunu kabul edebilecek cesareti gösterebilmektir.
Bana kalırsa uçmanın en iyi yolu seni bağlayan iplerden kurtulmaktır
Bazı şeylerin söylenmesi gerekmez. Halid bin el-Reşid’e âşık olduğunu söylemen gerekmedi. Benim de sen gittikten sonra haftalarca ağlayarak uyuduğumu söylemem gerekmedi. Sevgi her şeyi anlatmaya yetiyor bazen.
Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar fazla parlar.
Bence güzellik çoğu zaman hiçbir soruna değmez.
Peki, iki hükümdarın hangisi bu hikayenin gerçek kötüsüydü?
Çünkü bir hikayenin güzelliğini, hikayedeki kötü karakter belirlerdi.
” En karanlık korkularımızla yüzleştiğimizde hiçbir şey yapmamak, umutsuzların ya da güçsüzlerin işidir. Her zaman yapacak ya da söyleyecek bir şey vardır. Sözcükler tek başına kağıt üzerindeki karalamalardan ibarettir. Sahip oldukları güç onları söyleyen insandan gelir
Sözcüklerin sahip oldukları güç, onları söyleyen insanlardan gelir.
En karanlık korkularımızla yüzleştiğimizde hiçbir şey yapmamak, umutsuzların ya da güçsüzlerin işidir. Her zaman yapacak ya da söylenecek bir şey vardır. Sözcükler tek başına kağıt üzerindeki karalamalardan ibarettir. Sahip oldukları güç, onları söyleyen insandan gelir.
Sevgi ölüyü diriltirdi.Mevcut tüm güçlerin en büyüğü oydu. Ama her şey gibi, onun da karanlık bir yanı vardı.
İnsan esas kimliğini zor zamanlarda gösterirdi.
Peki ya sevgi? Sevgi de insanı fazlasıyla değiştiriyordu. Hem acıyı hem neşeyi tattırıyor, insanın karakterini tanımlayan anlar yaşatıyordu.
Erkekleri asla anlayamayacağım.
Ama güven olmadan, verilen sözlerinde bir değeri yoktur.
Son nefesime kadar benim için önemli olan şeylerin uğruna savaşmaktan vazgeçmeyeceğim.
Ve dünya nasıl bir anda yavaşladıysa, aynı şekilde hızlandı.
Böyle devam edemem. Bir şeylerin değişmesi lazım. Belki de değişmesi gereken benim.
Sadece bizi gerçekten korkutan şeylerden kaçarız!
Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar fazla parlar.
Çünkü bir hata, ancak olduğu gibi bırakılırsa hata olarak kalırdı.
Bazı sırlar kilit altındayken daha güvenlidir.
Sözcükler tek başına kağıt üzerindeki karalamalardan ibarettir.Sahip oldukları güç,onları söyleyen insandan gelir.
Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar fazla parlar.
Sözcüklerin sahip olduğu güç,onları söyleyen insandan gelir.
En karanlık korkularımızla yüzleştiğimizde hiçbir şey yapmamak,umutsuzların ya da güçsüzlerin işidir.
Bazen, dedi Rahim güçlükle, seçtiğimiz ailemiz gerçek ailemizden daha yakın olur.
Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar parlar.
Açılan bir gül gibiyiz, giderek gerçek halimize ulaşıyoruz.
Sözcüklerin sahip oldukları güç, onları söyleyen insandan gelir.
Ve hala korkmuyordu.
Çünkü burada, rüzgarın peşindeydi.
Ne yer vardo ne gök.
Burada sınırları yoktu.
Bir daha asla korkuya teslim olmayacaktı.
“Esas güç, hâkimiyet değil, ne zaman yardıma ihtiyacın olduğunu bilmek ve bunu kabul edecek cesareti gösterebilmektir.”
“Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar fazla parlar.”
…Çünkü sözünü tutamayan insan hiçtir.
Bazen, dedi Rahim güçlükle, seçtiğimiz ailemiz gerçek ailemizden daha yakın olur.
Bana anlamlı bir aşk ya da güzel bir ölüm ver!
Çünkü bir hikayenin güzelliğini, hikayedeki kötü karakter belirlerdi.
Sevgi ölüyü diriltirdi. Mevcut tüm güçlerin en büyüğü oydu.
Ama her şey gibi, onun da karanlık bir yanı vardı.
En karanlık korkularımızla yüzleştiğimizde hiçbir şey yapmamak, umutsuzların ya da güçsüzlerin işidir. Her zaman yapacak ya da söyleyecek bir şey vardır. Sözcükler tek başına
kağıt üzerindeki karalamalardan ibarettir, dedi Halid daha da soğuk bir sesle. Sahip oldukları güç, onu söyleyen insandan gelir.
“Sadakati parayla alınıp satılabilen adamlara, kendinizden şüphe duyduğunuz anlarda güvenemezdiniz, çünkü en yüksek miktar veren, bu şüpheleri de satın alabilirdi.”
Sözcüklerin sahip oldukları güç, onları söyleyen insandan gelir
Sevgi ölüyü diriltirdi. Mevcut tüm güçlerin en büyüğü oydu.
Esas güç, hakimiyet değil, ne zaman yardıma ihtiyacın olduğunu bilmek ve bunu kabul edecek cesareti gösterebilmektir.
Gök ne kadar karanlıksa yıldızlar o kadar fazla parlar.
Bazı sırlar kilit altındayken daha güvenlidir.
“Bezen,” dedi Rahim güçlükle, “seçtiğimiz ailemiz gerçek ailemizden daha yakın olur.”
Çünkü bir hata, ancak olduğu gibi bırakılırsa hata olarak kalırdı.
En karanlık korkularımızla yüzleştiğimizde hiçbir şey yapmamak, umutsuzların ya da güçsüzlerin işidir. Her zaman yapacak ya da söylenecek bir şey vardır. Sözcükler tek başına kağıt üzerindeki karalamalardan ibarettir. Sahip oldukları güç, onları söyleyen insandan gelir.
Ama çektiği acı her şeyi değiştirmişti. Çünkü bolluk zamanında iyi ve nazik olmak kolaydı. İnsan esas kimliğini zor zamanlarda gösterirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir