İçeriğe geç

The Portrait of a Lady Kitap Alıntıları – Henry James

Henry James kitaplarından The Portrait of a Lady kitap alıntıları sizlerle…

The Portrait of a Lady Kitap Alıntıları

İnsan mutlu değilse, kendi kabahatidir bu.
Bütün dünya önümüzde ve dünya çok geniş
Hayat daha iyidir, çünkü hayatın içinde sevgi vardır. Ölüm iyidir ama orada sevgi yoktur.
Düşünceleri başka ülkelerde seyrediyordu, mevsimin değişmediği ve sanki yalnız daimi bir kış kasvetinin hüküm sürdüğü, garip görünüşlü, iyi aydınlatılmamış, yolu olmayan diyarlarda. Düşünecek çok şeyi vardı; ama zihnini dolduran, ne düşünceler ne de bilinçli bir hedefti.
Kalbinde korkunç bir şüpheden başka bir şey yokken, halinden memnuniyetin nerede kalıyor?
Sevgine muazzam yetersizlikler eşlik ediyor. Ancak, belki de doğal bu.
Ama aşkın iyi nedenlerle hiçbir alakası yoktur.
Ama anlaşılan bu asaletten yoksun, adi dünya sonuç olarak insanın uğruna yaşayacağı şeydi; insan sonsuza kadar gözünü ondan ayırmamalıydı; onu aydınlatmak, dönüştürmek ya da kurtarmak için değil, ondan kendi üstünlüğünün bir kabulünü elde etmek için.
Tatminsiz bir zihin, başka hangi şeye muhtaç olursa olsun, çoğu zaman nedenlerden yoksun değildir.
Ancak, talih cesur olanları kayırır.
Ama şu anda mutluydu, belki de hayatında hiç olmadığı kadar ve bu duygunun geniş bir temeli vardı. Basit olarak başarı hissiydi bu İnsan yüreğinin en hoşa giden duygusu.
Karakterini oluşturmak için bu kadar çabalama. Bir goncayı çekerek açmaya çalışmak gibidir bu. En sevdiğin şekilde yaşarsan, karakterin kendi kendine oluşacaktır.
Nasıl bir hayat sürersen sür, herhangi bir şekilde başarılı olmak için, ruhunu koymalısın o işe.
Beni kaybetmeyeceksin saklayacaksın. Beni kalbinde sakla; sana hiç olmadığım kadar yakın olacağım.
evlenmek için bir kadının bir hayli değişmesi gerekiyor.
Sonra karım ve ben birlikte o kadar çok şey yapıyoruz ki. Okuyoruz, çalışıyoruz, müzik yapıyoruz, yürüyoruz, arabayla dolaşıyoruz hatta konuşuyoruz, birbirimizi ilk tanıdığımız zamanlardaki gibi.

Ne kadar yalansicin Osmond

Senin için istedim yaşamayı. Ama sana bir faydam yok.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Hayallerini gerçekleştirebilene zengin derim ben
Hayat onda iz bırakmıştı; hayatı kuvvetle hissetmişti.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
İnsanlar benim hasta bir adam olduğumu unuttuklarında çoğu zaman kızıyorum. Ama hatırlamaları daha kötü oluyor.
İnsanın vicdanı yoksa utancı da yoktur.
İnsanın kendine karşı kuşku beslemesi, neredeyse en yakın arkadaşına karşı kuşku beslemesi kadar gereksizdi; insan kendi kendisinin en yakın arkadaşı olmaya ve bu şekilde kendisine seçkin bir refakatçi olmaya çalışmalıydı.
Şimdi yaşadığı gibi yaşamak, iyi bir kitabın kötü bir çevirisini okumaya benziyordu.
İnsan bir an sonra elinden koparılıp alınabilecek bir şeye tutunmakta tereddüt ediyor.
Elinde bir kitap olduğunu söylemek, yalnızlığının onu zorlamadığını söylemek anlamına geliyor.
Yalnızca sürüdeki bir koyun olmak istemiyorum; kaderimi seçmeyi ve insani meseleler hakkında, başka insanların bana söylemeyi adaba uygun gördükleri kadarının ötesinde bir şeyler bilmeyi arzu ediyorum.
Elinde bir kitap olduğunu söylemek, yalnızlığının onu zorlamadığını söylemek anlamına geliyor
İnsan bir an sonra elinden koparılıp alınabilecek bir şeye tutunmakta tereddüt ediyor.
Hayır, çok erken geliştim; nedeni de buydu işte. Yirmi yaşımdayken, hem de son derecede gelişmiştim. Dişimi tırnağıma takarak çalışıyordum. Yapacak bir şeyiniz olsa sıkılmazdınız; fakat siz genç adamlar, hepiniz fazlasıyla aylaksınız. Keyfinize fazla düşkünsünüz.
-Bense hiç sıkılmıyorum; hayatı fazlasıyla ilginç buluyorum.
+Ha, fazlasıyla ilginç; öyle olmasına izin vermemelisin, biliyorsun!
Onu hayat hasta ediyor
Asla şikayet etmez. Bu işi o yaptı ve bunu biliyor.
Bütün dünya sana sırtını dönüp gitse de ben, burda bir yerde sana sarılmak için bekliyor olacağım. Daha iyi, daha güzel, daha farklı birisi olmana gerek yok. Kainat yaratıldığında sen yoktun, dünyada güzeli tanımlayacak bir mefhum yoktu. Benim için güzel olan her şey seninle var.
İnsanın yaşamını bir sanat yapıtına dönüştürmesi gerekir.
“Bu insanına bağlı. İnsan iyiyse, onun için kolaylık sağlamanız erdem adına bir kazançtır; İyi dürtülerin yaşama geçirilmesine yardım etmek: Bundan daha soylu bir eylem olabilir mi?”
Bence yanlış karar vermek, hiç karar vermemekten daha onurludur; sürüde bir koyun olmak istemem. Kendi yazgımı seçmek, dünyada olup bitenleri, başkalarının bana söylemeyi uygun bulduklarından daha fazlasını bilmek isterim.
Evlilik her zaman bir risktir
Bütün dünya sana sırtını dönüp gitse de ben, burda bir yerde sana sarılmak için bekliyor olacağım. Daha iyi, daha güzel daha farklı birisi olmana gerek yok. Sen orda öylece, olduğun gibi güzelsin. Hayat seni incitecek gibi olacak bazen yalnız hissedeceksin fakat korkma! Ben varım.”
“Hayır. Çok çabuk geliştim; sıkılmayı bilmeyişimin nedeni de buydu. Canımı dişime takıp çalıştım. Yapacak işiniz varsa sıkılmazsınız; ama siz gençler gereğinden fazla aylaksınız. Aklınız fikriniz eğlenmekte. Fazla titiz, fazla tembel, fazla zenginsiniz.”
Bazı durumlarda akşam çayı diye bildiğimiz törene ayrılan saatlerden daha güzel bir şey yoktur yaşamda.
“Bütün dünya sana sırtını dönüp gitse de ben, burda bir yerde sana sarılmak için bekliyor olacağım. Daha iyi, daha güzel daha farklı birisi olmana gerek yok. Sen orda öylece, olduğun gibi güzelsin. Hayat seni incitecek gibi olacak bazen, yalnız hissedeceksin, fakat korkma! Ben varım.”
“Bütün dünya sana sırtını dönüp gitse de ben, burda bir yerde sana sarılmak için bekliyor olacağım. Daha iyi, daha güzel daha farklı birisi olmana gerek yok. Sen orda öylece, olduğun gibi güzelsin. Hayat seni incitecek gibi olacak bazen, yalnız hissedeceksin, fakat korkma! Ben varım.”
Bütün dünya sana sırtını dönüp gitse de ben, burda bir yerde sana sarılmak için bekliyor olacağım. Daha iyi, daha güzel daha farklı birisi olmana gerek yok. Sen orda öylece, olduğun gibi güzelsin. Hayat seni incitecek gibi olacak bazen, yalnız hissedeceksin, fakat korkma! Ben varım.
– ‘Bu nasıl olabilir başkasına aşıkken’
– ‘Kendinize aşıksınız siz, başkası o’
Romanlarda dendiği gibi, ilk bakışta aşktı bu; hayali bir deyim olmadığını biliyorum artık ve sonsuza kadar romanları daha iyi gözle bakacağım.
İngilizler dünyadaki en romantik insanlardır ve Lord Warburton bunun bir örneğini vermek üzereydi.
siz içinde olmadığımız için ülkeden nefret ettim. Eğer şu anda bu ülkeyi seviyorsam yalnız siz burada olduğunuz içindir.
Onu hayat hasta ediyor
Bir kadın, sağlığı aşırı bozuk değilse, kendi başına yaşayabilmeliydi; karşı cinsten az çok kaba biriyle arkadaşlık etmeden de mutlu olunabileceğine inanıyordu.
Bazı durumlarda akşam çayı diye bildiğimiz törene ayrılan saatlerden daha güzel bir şey yoktur yaşamda.
İnsan mutlu değilse, kendi kabahatidir bu.
Sanki onun kem gözleri vardı; sanki varlığı bir musibet ve teveccühü bir talihsizlikti.
Doğru davranmamaktan neden bu kadar korkayım? Sanki doğru ya da yanlış davranmam dünya için fark edermiş gibi!
Nefret edecek bir şeyinizin olması iyi oluyor, nefretinizi boşaltıyorsunuz.
Parası yok; bir adı yok; bir önemi yok. Böyle şeylere değer veririm ve bunu söyleyecek cesaretim var; bunların çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Başka birçok insan da öyle düşünüyor ve bunu belli ediyor.
İnsanın vicdanı yoksa, utancı da yoktur, sanırım.
Sevgili hanımefendi, benim vicdanım yok!
Insanlar neden evlenir ki?
Ne kadar çok bilirseniz o kadar mutsuz olursunuz .
Doğrusu, bu başıboş bakışlarla hiçbir şey kaybetmiyordu; çünkü Isabel çoğu sanat eserinden daha fazla bakmaya değerdi
Beni kaybetmeyeceksin.. saklayacaksın. Beni kalbinde sakla; sana hiç olmadığım kadar yakın olacağım. Sevgili Isabel, hayat daha iyidir, çünkü hayatın için de sevgi vardır. Ölüm iyidir Ama orada sevgi yoktur.
Hayattaki en büyük endişesi, dar görüşlüymüş gibi görünmekti; bundan sonra en çok korktuğu şey de, öyle olmaktı.
.
Ama sanki ona yıllardır bakıyor ve onu her zaman tanıyormuşum gibiydi.

.

.
O her şeyin dışında ve her yerde uzaylı.

Estetik bir yalnızdır. Güzel, hafif hayal gücü, sonbahar akşamı gölgeli pencereyi fırçalayan kanattır.

.

.
-Kendi yöntemlerine çok düşkünsün.

-Evet, onları çok sevdiğimi düşünüyorum. Ama her zaman birinin yapmaması gereken şeyleri bilmek isterim.

-Yani onları yapmak için mi ? diye sordu teyzesi.

.

.
Hayal gücü alışkanlıkla gülünç derecede aktifti; kapı açık olmadığında pencereden atladı.

.

.
İnsanlara hayal güçlerinin gereksinimlerini karşılayabildiklerinde zengin diyorum.

.

.
Hayal ettiğiniz hayatı yaşamaya başlamanın zamanı geldi.

.

.
İnsanlarla her zaman ilgilenmişimdir, ama onlardan hiç hoşlanmadım.

.

.
Ve şunu unutma, eğer nefret edildiysen, sen de sevilmişsindir.

.

Olabilir ; ama beni buna göre yargılamalarını istemem.Giysilerim terzimi gösterebilir,ama beni göstermez. Bir kez onlar benim seçimim değil, toplumun beni seçmeye zorladığı şeyler. ”
Korkarım ki hayatta Beethoven’in bile bize bir şey ifade etmediği zamanlar vardır. Ancak, kabul etmeliyiz ki bunlar en kötü zamanlarımızdır.
Benim suçum değil bu; sırf sizi memnun etmek için evlenemem sizinle. Daima arkadaşınız kalacağımı söylemeyeceğim, çünkü bu koşullar altında bir kadın bunu söylediğinde, bir tür alay olduğu farz ediliyor, sanırım.
Ama ben evlenmek istemiyorum. Muhtemelen hiç evlenmeyeceğim. Böyle hissetmeye kesinlikle hakkım var ve bir kadını zorlamak iradesine karşı onu ikna etmek, ona iyilik etmek olmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir