İçeriğe geç

The Lost Symbol Kitap Alıntıları – Dan Brown

Dan Brown kitaplarından The Lost Symbol kitap alıntıları sizlerle…

The Lost Symbol Kitap Alıntıları

”Dünyanın anlamının farkına varmadan dünyada yaşamak, kitaplara dokunmadan büyük bir kütüphanede dolaşmaya benzer.
Bu dünya sert ve acımasızdı
“Bilgi bir araçtır ve tüm araçlar gibi, etkisi onu kullanan kişinin elindedir.”
“İnsan öğrendikçe, bilmediğini anlamıştı.”
Bazen bir şeyi bambaşka bir ışıkta görmek için,bakış açını biraz değiştirmen gerekebilir.
İnsan ruhu kendi fani kabuğunun üzerinde hakimiyet kuruyor.
Bir kişinin derisine dövme yaptırması; gücünü ilan etmesi ve tüm dünyaya, kendi bedenimin hâkimi benim, diye duyurmasıydı. Fiziksel değişimden kaynaklanan kontrol hissinin verdiği sarhoşluk, milyonlarca insanı bedenini dönüştürme uygulamalarına müptela etmişti; plastik cerrahi, piercing, vücut geliştirme, steroitler hatta bulimi ve cinsiyet değiştirme. İnsan ruhu kendi fani kabuğunun üzerinde hâkimiyet kuruyor.
Yakında değer verdiğin her şeyi kaybedeceksin.
İnsan ruhu kendi fani kabuğunun üzerinde hâkimiyet kuruyor.
“Anlamadığımız şeylerden korkarız.”
İşin sırrı ölümün nasıl olduğu
Zamanın başlangıcından bu yana sır, ölümün nasıl olacağıydı.
“Demek, insan ne olduğunu unutuyordu.”
Dünya var olduğundan beri,insanoğlu kendisinin özel bir tarafı..bilinenden daha fazlası olduğunu hissetmişti.Sahip olmadığı güçleri istemişti.Uçmayı,şifa vermeyi ve dünyasını hayal edilebilir her şekilde değiştirmeyi hayal etmişti.
Sırtüstü yatıp gökyüzüne bakmak zihni açar.
Eğer düşünceler dünyayı etkileyebiliyorsa,nasıl düşüneceğimize çok dikkat etmeliyiz.Yıkıcı düşüncelerin de etkileri vardır ve hepimiz yıkmanın,yapmaktan daha kolay olduğunu biliriz.
Bizler yaratıcılarız ama safiyane bir şekilde yaratılan rolünü oynuyoruz.
Sadece kendimiz için yaptıklarımız bizimle birlikte ölür;Başkaları ve dünya için yaptıklarımızsa kalıcı ve ölümsüzdür.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Evrenin doğal yasası karmaşaydı.Bilgi yitiminin motoru kayıtsızlıktı.İnsanın duyarsızlığı,karanlık ruhların tohum attığı verimli yerdi.
Duygular ne kadar yoğun olursa ,ritüel tamamlandığında ortaya çıkacak enerji o kadar etkili olur.
Kötülük doğal bir yasadan başka nedir?Aydınlığı karanlık takip ederdi.Düzeniyse karmaşa..Esas olan,her şeyin yitirildiğiydi.Her şey bozulurdu.Mükemmel biçimde sıralanmış kristal sonunda toz parçacıkları haline gelirdi.
Bazıları yaratır bazıları yok eder.
Bu evrenin ötesinde gölge bir evren var..o dünyadan güç alabilirim.
Okudukça dünyada hala kendisini bekleyen daha pek çok hazine bulunduğundan iyice emin oldu.Orada bir yerde,insanın anlayışını değiştiren sırlar var.
İnsan felaketin eşiğine geldiğinde akıl almaz şeyler yapar.
Dil,gerçeği saklamakta oldukça usta.
Dünya olduğu gibi kalmalı..cehaletin karanlığında bırakılmalı.
Yeterince ileri olan herhangi bir teknoloji ,sihirden ayırt edilemez.
Kurşunun altına dönüşmesi aslında,boş ve cahil bir zihni çalışan ve aydınlanmış bir akla dönüştürmek demekti.
Kapılar ve eşikler,dönüştürücü geçiş ayinlerini temsil eden ve sıkça kullanılan sembolik yapılardır.Gerçek bir kapı aramak,cennetin kapılarının yerini aramaya benzer.
Bir fikrin geniş kitleler tarafından kabul edilmesi,onun gerçekliğinin ispatı değildir.
Yaşayan bilinç bir şekilde, bir şeyin olasılığını gerçeğe dönüştürme etkenidir.Evrenimizin yaratılışındaki en önemli unsur,onu gözlemleyen bilinçtir.
Zihin,maddenin halini değiştirebilme yetisine sahipti ve bundan da önemlisi fiziki dünyanın belirli bir yönde hareket etmesini sağlayacak güce sahipti.
‘Kendi evrenimizin efendileriyiz.’
Zihinsel ve ruhsal yetilerimizin henüz sadece yüzeysel olarak farkındayız.
Bilgi bir araçtır ve tüm araçlar gibi, etkisi onu kullanan kişinin elindedir.
“Dünyanın anlamının farkına varmadan dünyada yaşamak, kitaplara dokunmadan büyük bir kütüphanede dolaşmaya benzer.”
Zamanın başlangıcından bu yana cahiller daima sesini en fazla duyuranlar, masum kitleleri sürükleyerek kendi arzularını zorla yaptıranlar olmuşlardı.
İnsanoğlunun cahilliği karmaşanın büyümesine yardımcı olan şeydi.
Akıl neredeyse, hazine oradadır.
Değişim fedâkarlık ister.
Küçük zihinler daima anlayamadıklarına saldırmışlardır.
Anıları canlanırken bir acı duydu.
Ne de olsa tarihteki her felsefi değişim, cesur bir fikirle başlamıştır.
Sadece kendimiz için yaptıklarımız bizimle birlikte ölür, başkaları ve dünya için yaptıklarımızsa kalıcı ve ölümsüzdür.
Tarih bize bir şey öğrettiyse o da bugün alaya aldığımız garip düşüncelerin bir gün kabul edilen gerçeklere dönüştüğüdür.
Açığa çıkarılmayacak gizli hiçbir şey yoktur; bilinmeyecek, aydınlığa çıkmayacak saklı hiçbir şey yoktur.
İnsan felaketin eşiğine geldiğinde akıl almaz şeyler yapar.
Önyargıların sebebi, bir kültürün sembollerini yanlış anlamaktır.
Okudukça ne kadar kör olduğunu fark ediyordu.
Kalbiniz inanmak istiyor.. ama zekânız buna izin vermeyi reddediyor.
Hepimizin gördüğü dünyanın arkasında gizli bir dünya var, hepimiz için.
Karanlığın en yoğun olduğu an, daima şafaktan hemen öncesidir.
Hiç anlayamayacakları bir dünyada amaçsızca dolaşan körler.
Zaman bir nehirdir Ve kitaplar da sandallardır. Birçok cilt, yolculuğuna bu nehirden başlar, parçalanır ve kumlara gömülerek unutulur. Sadece çok ama çok azı zamanın sınavlarını geçer ve gelecek devirleri kutsamak üzere hayatta kalır.
Zaman bir nehirdir Ve kitaplar da sandallardır. Birçok cilt, yolculuğuna bu nehirden başlar, parçalanır ve kumlara gömülerek unutulur. Sadece çok ama çok azı zamanın sınavlarını geçer ve gelecek devirleri kutsamak üzere hayatta kalır.
Sadece kendimiz için yaptıklarımız bizimle birlikte ölür; başkaları ve dünya için yaptıklarımızsa kalıcı ve ölümsüzdür.
Her bir neslin buluşlarının yanlış olduğu, bir sonraki neslin teknolojisiyle ispatlandı. Ve asırlarca böyle devam etmişti. insan öğrendikçe, bilmediğini anlamıştı
Küçük zihinler daima anlayamadıklarına saldırmışlardır.
-Dünya heyrətamiz sirlərlə doludur,Zak,-Piter köksünü ötürərək dedi.-Sənin heç yuxuna da girməyən sirlərlə.
Hər hansı bir ideyanın sizə qeyri-həqiqi göründüyü üçün,onu heç vaxt kənara atmayın.
Müasir kriptoloqlar hələ Qədim Yunanıstanda ixtira olunmuş bu metoddan indiyədək də istifadə edirdilər.Məxfi informasiyanı qoruyub saxlamaq istəyən yunanlar bunu gil lövhəcikdə yazır,onu sındırır və çiliklərini müxtəlif yerlərdə gizlədirdilər.Sirri yalnız çiliklərin hamısını bir yerə yığıb birləşdirməklə öyrənmək olardı.Bu cür gil lövhəciklərin,simbolon un adından da müasir simvol sözü yaranmışdı.
Hərçənd Həqiqət həmişə katalizatorlardan ən güclüsü olub.
Konqres kitabxanasının dünyada ən gözəl otaq olmasına baxmayaraq,onun əsas məziyyəti-dəbdəbəli interyer yox,zəngin fondlar idi.Onu nahaqdan Yerdə ən böyük kitabxana hesab etmirlər:kitab rəflərinin ümumi uzunluğu beş yüz mildən çoxdur(Vaşinqtondan Bostona qədər olan məsafədən də çox).Üstəlik də kitabların sayı hər gün təqribən on min ədəd artır.
Kan sonsuzluğun boyasıdır.
Taç dönüşeceğim kralı temsil etmesi için.
Yıldız kaderime yazılmış olan cenneti temsil etmesi için.
Güneş ruhumun aydınlanmasını temsil etmek için.
Fener insan anlayışının cılız ışığını temsil etmesini için.
Ve anahtar bu gece sonunda elde edeceğim eksik parçayı temsil etmesi için.
Bazıları ölecek ki diğerleri yaşasın
Karanlığın en yoğun olduğu an, daima şafaktan hemen öncesidir.
Bir şey nefes alıyor. Çok yakınımda
Sır
Düzenin içinde gizli
İnanın bana Bay Bellamy, benimle oyun oynamak istemezsiniz.
Ateşte yürümüş, küle dönmüş ve sonra yeniden doğmuştu
Dualarımızı duyan var mı? Ölümden sonra hayat var mı? İnsanın ruhu var mı?
Ve hak etmeyenlerin yolunu aydınlatmasına müsade edemem.
Oydu. Gözlerindeki şeytani bakışı hiç unutmamıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir