İçeriğe geç

The Happy Prince – Stage 2 Kitap Alıntıları – Oscar Wilde

Oscar Wilde kitaplarından The Happy Prince – Stage 2 kitap alıntıları sizlerle…

The Happy Prince – Stage 2 Kitap Alıntıları

Mısır’a gitmiyorum, dedi Kırlangıç. Ölüme gidiyorum. Ölüm dediğin uykunun kardeşidir, değil mi?
Sevgili küçük Kırlangıç, dedi Prens, hayret verici hikayeler anlatıyorsun ama kadın ve erkeklerin çektiği çileden daha hayret verici bir şey yoktur. Sefaletten daha büyük bir gizem yoktur. Şehrimin üzerinde uç küçük Kırlangıç ve bana neler gördüğünü anlat.
Kırlangıç işi bitince Mutlu Prens’in yanına döndü ve ona neler yaptığını anlattı. Çok tuhaf, dedi, hava buz gibi olmasına rağmen kendimi sıcacık hissediyorum.
Çünkü büyük bir iyilikte bulundun. dedi Prens.
Aslında dünyada vefalı bir dostluktan daha asil ve daha ender rastlanan bir şey olduğunu sanmıyorum.
Bir zamanlar ben de kamu hayatına atılmayı düşünmüştüm, dedi. Düzeltilmesi gereken öyle çok şey var ki! Geçenlerde bir toplantıda oturum başkanlığı yaptım; hoşumuza gitmeyen her şeyi kınayan bir sürü önerge kabul ettik. Ama bunlardan herhangi bir sonuç çıkmışa benzemiyor. Ben de artık kendimi evime verdim, çoluk çocuğuma bakıyorum.
Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hak­kında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşık acı çeker ve susar. Hatırlıyorum da, ben bir zamanlar Ama artık önemi kal­madı. Sevda maziye karıştı.
Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşk acı çeker ve susar
Ben tanıyorum demedim ki, diye cevap verdi fişek. Zaten tanısam katiyen dost olmazdım kendisiyle. İnsanın dostlarını tanıması çok tehlikeli bir şey.
Nereyi seversen orası senin dünyandır.
Nereyi seversen orası senin dünyandır.
Balıkçıya seslendi, “Satılık neyin var?”

“Sana ruhumu satayım,” diye cevap verdi. “Yalvarırım al ruhumu, ben artık ondan bıktım!”

Aşk ne saçma şeymiş. Mantığın yarısı kadar bile faydalı değil. Çünkü hiçbir şeyi kanıtlamıyor. Ayrıca hep olmayacak şeylerden söz ederek insanı doğru olmayan şeylere inandırıyor.
Ah , nasıl da küçük şeylere bağlı aşk! Bilge kişilerin aşk hakkında yazdıkları her şeyi okudum , felsefenin bütün sırlarına sahibim , gene de bir kırmızı gül yüzünden mahvoldu hayatım.
Zaten tanısam katiyen dost olmazdım kendisiyle . İnsanın dostlarını tanıması çok tehlikeli bir şeydir.
Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar şey yazdılar ki , kimse onlara inanmaz oldu Sevda maziye karıştı.
Nereyi seversen orası senin dünyandır .
Ama erkeklerle kadınların çektikleri acılardan daha akla hayale sığmaz bir şey yoktur.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Beni dinlemiyor diye susacak değilim. Kendi kendime konuşmayı severim. Hatta en büyük zevklerimden biridir. Sık sık kendimle uzun sohbetler ederim,hatta o kadar zekiyim ki bazen kendi dediklerimin tek kelimesini bile anlamam
Mesut ol! Diye nida etti bülbül: mesut ol çünkü kırmızı gülüne kavuşacaksın. Ay ışığının şarkısını söyleyip gülünü yaratacak ve kalbimin kanıyla boyayacağım. Senden tek istediğim gerçek bir aşık olman. Çünkü aşk felsefeden daha bilge, kuvvetten daha güçlüdür. Dudakları bal kadar tatlıdır, nefesi tütsüden güzel kokar
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Eğer kırmızı gül istiyorsan onu ay ışığının müziğinden yaratıp sonra da kalbinin kanıyla boyayabilirsin
Tek kırmızı gül için ölüm çok ağır bir bedel. Diye haykırdı bülbül. Yaşamak herkes için değerlidir.
Gerçek âşık acı çeker ve susar.
Nereyi seversen orası senin dünyandır.
Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey. Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
İşte gerçek aşık. dedi Bülbül. Geceler boyu şarkısını söylediğim şey ona acı veriyor. Benim mutluluğum onun acısı. Aşk’ın muhteşem olduğu muhakkak.
Heyhat! Mutluluk ne kadar ufak şeylere bağlı!
Ben hayattayken ve bir insan kalbine sahipken, kederlenmenin yasak olduğu sans-souci saray’ında yaşadığım için gözyaşının ne olduğunu bilmezdim. Gündüzleri arkadaşlarımla bahçede oynardim. Gecelerinde, büyük salonda dans ederdim. Bahçenin etrafında yüksekçe bir duvar örülüydü. Ama ben hiçbir zaman bu duvarların ötesinde ne olduğunu umursamadım. Benim hakkımdaki her şey çok güzeldi. Saray mensupları bana mutlu prens derlerdi. Gerçekten de mutluydum, böyle öldüm. Şimdi ölü olduğum için beni bu yüksek yere diktiler ki şehrimin tüm çirkinliğini ve sefaletini görebileyim. Ve kalbim kursundan yapılmış olsa da karar veremiyorum fakat ağlıyorum..
Nereyi seversen orası senin dünyandır.
Envy is a most terrible thing, and would spoil anybody’s nature.
Çok güzel çiçeklerim var, diyordu,
ama en güzel çiçekler çocuklar.
Kıskançlık feci bir şeydir, herkesin kişiliğini bozar.
Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey.
Ne saçmalık şu Aşk denen şey! dedi Öğrenci, yürüyüp giderken. Mantığın tırnağı bile olamaz, çünkü hiçbir şeyi kanıtlamaya yaramıyor ve insanı hep gerçekleşmeyecek şeylerden bahsediyor ve insanı gerçek olmayan şeylere inandırıyor.
Ama Aşk, Hayat’an daha değerlidir ve bir insan kalbinin yanında bir kuşun kalbi nedir ki?
Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey. Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
Nereyi seversen orası senin dünyandır..
Ama sizin hiçbiriniz kalbi yok!
Sevgili küçük Kırlangıç, dedi Prens, bana akla hayale sığmaz şeyler anlatıyorsun, ama erkeklerle kadınların çektikleri acılardan daha akla hayale sığmaz bir şey yoktur. Yoksulluktan daha büyük bir sır yoktur.
Garip şey, dedi, içim sımsıcak, oysa hava ne kadar soğuk.
Saraydakiler Mutlu Prens derlerdi bana, gerçekten de mutluydum, eğer zevk içinde yaşamak mutluluksa.
Nereyi seversen orası senin dünyandır.
Aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu.
Nereyi seversen orası senin dünyandır.
-İçim sımsıcak, oysa hava ne kadar soğuk.
-Iyi bir davranışta bulundun da ondan.
Balıkçıya seslendi, Satılık neyin var?
Sana ruhumu satayım, diye cevap verdi. Yalvarırım al ruhumu, ben artık ondan bıktım.
Kendi kendine Aşk öldü, aşk öldü, aşk öldü, diye mırıldandı.
“Nereyi seversen orası senin dünyandır,” …
Boş yere ağlayıp sızlanan insanlardan nefret ederim.
Dev, seni kim bu hale getirdi? Söyle bana, ben de en büyük kılıcımı alıp onu öldüreyim!
Çocuk, Hiç kimse. Bunlar sevginin izleri,
diye karşılık verdi.
Aşk iyi güzel de,
Dostluk çok daha yüce bir şey.
Yine de aşk, yaşamdan daha değerlidir.
Aşk ne muhteşem şey!
Ölüm uykunun kardeşidir, öyle değil mi?
Kalbim kurşundan yapılmış olsa bile ağlamamak elimde değil.
Nereyi seviyorsan dünyan orasıdır!
Kimine çok verilmiş, kimine az. Acı ve üzüntüden başka dünyada hiçbir şey eşit bölüştürülmemiş,
Kıskançlık feci bir şeydir, herkesin kişiliğini bozar.
Yaşayan insanlar, altının her zaman mutluluk getireceğine inanırlar
– Çok garip! Hava çok soğuk olmasına rağmen artık üşümüyorum. Hatta içimde tuhaf bir sıcaklık hissediyorum, dedi.
Prens:
– Üşümüyorsun, çünkü bir iyilik yaptın, dedi
Kurşundan bir kalbim olmasına rağmen gözyaşlarıma engel olamıyorum
Gerçekten de çok mutluydum. Eğer zevk ve eğlence gerçekten mutluluk demekse!
Sevgili küçük Kırlangıç, dedi Prens, “bana akla hayale sığmaz şeyler anlatıyorsun, ama erkeklerle kadınların çektikleri acılardan daha akla hayale sığmaz bir şey yoktur. Yoksulluktan daha büyük bir sır yoktur.”
“Garip şey,” dedi, içim sımsıcak, oysa hava ne kadar soğuk.”
“İyi bir davranışta bulundun da ondan,” dedi Prens.
Hayalleri yıkılmış bir adam harikulade heykele bakıp “Seviniyorum, hiç değilse dünyada epeyce mutlu birisi var,” dedi.
Nereyi seversen orası senin dünyandır..
+Balıkçıya seslendi ; Satılık neyin var ?
-Sana ruhumu satayım. diye cevap verdi.
-Yalvarırım al ruhumu , ben artık ondan bıktım!
Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek âşık acı çeker ve susar.
Nereyi seversen orası senin dünyandır
Love is all very well in its way, but friendship is much higher.

Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey.

Bir şeyi birçok kez söylerse sonunda o şeyin gerçekleşeceğine inananlardandı.
Hatta çok çalışmayı, yapacak şeyi olmayan insanların kaçışı olarak görmüşümdür öteden beri.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir