İçeriğe geç

The Fall of Gondolin Kitap Alıntıları – J. R. R. Tolkien

J. R. R. Tolkien kitaplarından The Fall of Gondolin kitap alıntıları sizlerle…

The Fall of Gondolin Kitap Alıntıları

Güneş diz çökenlerden önce ayakta duranların üzerinde parlar.
Bilgece davranması gerekenlerin körlüğe düşmesi ne acı.
Gondolin’in düşüşüde kendisi kadar görkemli olacak.
Yerinde öğütler dikkate alınarak yapılan bir plan daima verimli sonuçlar doğurur.
Anar kaluva tielyanna! Güneş yoluna ışık tutacaktır!
Valinor düzlüklerinde vuku bulacak nihai muharebede kozlarını paylaşmak üzere düşman kuvvetlerin karşılıklı saf tutuşu izleyecekti bunu. O gün Tulkas, Melko ile düelloya girerken sağında Fionwé solunda ise Húrin’in oğlu, Yazgıyı Alt Eden lakaplı Túrin Turambar alacaktı yerini; Melko’ya nihai ve ölümcül darbeyi indiren de yine Túrin’in kara kılıcı olacaktı; böylelikle Húrin’in soyunun ve de tüm İnsan ırkının intikamı alınmış oluyordu.
benim kanımın sizinkiyle birleşmesinden bir yıldız doğacak.
Eldalié halkının kurduğu krallıklar arasında Melkor’un tehdidine karşı en uzun süre dayananı olacak Gondolin. Yine de ona gereğinden fazla bağlanmamaya bak çünkü unutma ki Noldor kavminin ümitlerinin asıl kaynağı Batı’da Deniz’in ötesinde yatar.
Peki nedir bu bahsettiğiniz hedef, haşmetli efendim? diye sordu Tuor.
Yüreğinin öteden beri özlemini duyduğu şeyle aynı, diye yanıtladı Ulmo.
Anar kaluva tielyanna! [Güneş yoluna ışık tutacaktır!]
Sonra şöyle seslendi onlara kral: ‘Gondolin’in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak.
Daha fazla oyalanmadan yazgında çizili olan seyahate çıkmalısın çünkü seni bekleyen sıradışı yazgı ile buradan çok uzaklarda buluşacaksın.
yeryüzündeki bütün kelebeklerin ve onlarla akraba olan diğer böceklerin Söğütler Vadisi’nden türediği rivayet edilir.
Havada kötülük var.
Korku bir daha kalkmamacasına sinmiş bu topraklara.
Gidiyorum, lordum! Fakat yüreğim Deniz’ e her daim sevdalı kalacak.
Karanlık bazen kişiyi aydınlığa çıkarır.
Bütün ümitlerim suya düştü!
Gondolin’ in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Yerinde öğütler dikkate alınarak yapılan bir plan daima verimli sonuçlar doğurur.
Burayı mesken tutan kar beyaz renkteki kuşların sesi ise en hoş ninniden bile daha ahenkliydi.
Gündüzün güneş burada olağanüstü güzellikte parıldarken, geceleyin ay çevreye sihirli bir ışıltı yayardı.
Daha fazla oyalanmadan yazgında çizili olan seyahate çıkmalısın çünkü seni bekleyen sıradışı yazgı ile buradan çok uzaklarda buluşacaksan.
Ey yüreği yalnızlık sevdası ile dolu olan Tuor
Davransın haydi herkes
cesareti ve umudu olan! Kulak verin çağrıma
buradan kaçmak, uzak diyarlarda özgürlüğe kavuşmak için!
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Gondolin’e veda etmek için son kez duraksadığı an büyük bir hüzne sahne oluyordu; üstelik tepelerin öte yanında kendilerine yeni bir yaşam kurabileceklerine dair ümitleri de son derece zayıftı.
Sonra şöyle seslendi kral: ”Gondolin’in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak. ”
Orada, eceliyle buluşan canavar ile birlikte çelik zırhlar içindeki Ecthelion da sonsuza dek yitip gidecek ve Çeşme hanesinin efendisinin bu ateşli kapışması serin sularda nihayete ermiş olacaktı.
Varsın etrafa dehşet saçsınlar içinizde şu Balroglardan korkan var mı? Asırlardan bu yana Noldoli halkına zulmeden, şimdiyse alevli oklarıyla akıllarınca kaçış yolumuzu tıkayan lanetli yaratıklar işte karşımızda. Davranın artık, Kıvılcımlar Saçan Örs sancağının yiğitleri, yaptıkları tüm kötülüklerin hıncını çıkaralım onlardan!
Karanlık bazen kişiyi aydınlığa çıkarır, dedi Gelmir.
Kral Turgon: Gondolin’in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak
Karanlık bazen kişiyi aydınlığa çıkarır.
Bilgece davranması gerekenlerin körlüğe düşüşü ne acı
Fani insanların görü yetisi ne de zayıf!
Kör talih! Sanki Glorfindel, Balrog’a karşı,
Gondolin’in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak,
Bilgece davranması gerekenlerin körlüğe düşüşü ne acı;
Ve şu sözlerle noktaladı öyküsünü, Bronweg oğlu Küçükyürek: Ne de yazık oldu Gondolin’e.
Hayır: ( Benim kanımın sizinkiyle birleşmesinden bir YILDIZ doğacak )dedi.Turgona
Batıya akan nehirleri besleyen pınarlar zehirlendi , benim gücüm bu topraklardan silinmek üzere.
Güneş yoluna ışık tutacaktır.
Turgon : Şehrimi terk etmeyeceğim ve onunla birlikte yanıp kül olacağım .
Sonra şöyle seslendi onlara kral: Gondolin’in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak
Bir yerden sonra,önceden oradan geçmeye çalışırken telef olmuş bazı kişilerin cesetlerine tosladılar ve Tuor,Eärendel’in de bunlar arasında bulunabileceği ihtimali karşısında korkuya kapıldı;zifiri karanlığın göbeğinde yürekleri dehşetle ürpererek koşar adım ilerlemeyi sürdürdü.
Büyük pınarın suyundan içerek kuvvet tazeleyen Tuor,sonrasında Ecthelion’un miğferini başından çıkardı ve içini suyla doldurarak hem ona içirdi hem de baygınlıktan kurtulmasına yardım etmek için yüzüne şu çarptı.
Sonra şöyle dedi idril, ağır bir edayla: Bilgece davranması gerekenlerin körlüğe düşüşü ne acı; fakat Tuor onu düzeltti: Sevdiklerimizin inatçılığı da bir o kadar acı – yine de bu hatanın cesaretten kaynaklandığını unutmayalım.
Ben, Turgon, şehrimi terk etmeyeceğim ve onunla birlikte yanıp kül olacağım.
Sevgili şehrimizin akıbetine dair içimde hiç ümit kalmadı ama Noldoli kavminin çocuklarının bahtı ilelebet kara olmayacaktır.
Tuor: Gondolin henüz düşmedi, hem Ulmo onun felakete uğramasına seyirci kalmayacaktır.
Sonra şöyle seslendi kral: Gondolin’in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak.
Burayı bulduğunuz için ne kadar sevinseniz yeridir çünkü karşınızda, Melko ile savaşa tutuşmuş ve tutuşacak herkese umut kaynağı olan yedi isimli şehir dikilmekte.
Morgoth’a gelince Kendisi Gecenin Kapısı’ndan geçmek zorunda bırakılıp Dünyanın Duvarları’nın ötesinde uzanan sonsuz karanlığın içine savrulurken, geri dönmeye teşebbüs edemesin diye Kapı’nın başında daima nöbet tutulmaktadır.
Savaşların Savaşı’ndan her nasılsa sağ kurtulup izini kaybettirmeyi başaran Sauron, dünyanın en karanlık köşelerindeki gölgeler arasında sindiği yerden ağına düşürdüğü İnsan kavimlerinin sadakatini korku yoluyla perçinliyor ve onları kendisine tapınmaya zorluyordu.
Yedi isimle anılan şehir Gondolin, ayakta durduğu sürece ne denli görkemli bir yaşama sahne olduysa, bu kentin düşüşü de yeryüzünde yağmaya uğramış ve uğrayacak tüm diğer şehirlerin başına gelenleri gölgede bırakacak kadar dehşetengiz olmuştu.
Söylencelerde de şarkılarda da şehrin kendi ağzından şöyle sıralanır isimleri: Gondobar derler bana ve Gondothlimbar, Taştan Şehir ve Taşların İçine Gizlenmişlerin Şehri; Şarkılara Konu Olmuş Taş, Gondolin ve Gwarestrin derler bana, Gözcü Kulesi, Gar Thurin veya Saklı Yer çünkü Melko’nun gözlerinden sakınırlar beni; ama beni en çok sevenler daha ziyade Loth der bana çünkü çiçeğe benzerim hatta Lothengriol, yani çayırda açan çiçek.
Yıldızların yaradılışı ile eş zamanlı olarak Yeryüzü’nün Çocukları şeklinde nitelenebilecek olan ırk da uyanacaktı Eldar (namıdiğer Elfler).
Bilgece davranması gerekenlerin körlüğe düşüşü ne acı;
Bu gibi esrarengiz topraklarda yolculara fısıldayan bir çeşit ruh vardır.
Gondolin’in düşüşü de kendi kadar görkemli olacak.
“Bilgece davranması gerekenlerin körlüğe düşüşü ne acı!”
Bilgece davranması gerekenlerin, körlüğe düşüşü ne acı
Sonra hızla dönüp güdümlü bir şekilde bir şeylerin izini sürermiş ya da aceleyle yetiştirilmesi gereken bir mesaj taşırmış gibi, Kuzey yönünde uzaklaştı ve sesi korulukların derinliğinde artık duyulmaz oluncaya dek , Faelivrin , Finduilas! diye haykırmaya devam ettiğini duydular. Nargothrond’un düşman saldırısı sonucu düştüğünü , bu gizemli kişininse Karakılıç lakabıyla da tanınan Hurin oğlu Turin’in ta kendisi olduğunu o an için bilmelerine imkan yoktu elbet. Akraba oldukları hâlde birbirlerini tanımayan Turin ile Tuor’un kısa bir anlığına da olsa ve bir ıkincisi yaşanmamak üzere yollarının kesişmesi böyle vuku bulmuştu işte.
Tuor sahilde durmuş etrafı gözlerken, göğün yer ile bitiştiği eşiğe doğru alçalan güneş, üzerinde tehditkar dumanlar tüten kızıl bir alev topunu andırıyordu
Baştan ayağa gümüş ve altın parıltısına bürünmüş vaziyette batı ufkunu seyre dalmışken kendisini görecek kimse yoktu ki ona bu görüntüsüyle Batı’nın Kudretli Lordları’nın yanında saf tutmaya layık bir savaşçıyı andırdığını söyleyebilsin ve gerçekten de kaderinde yazılı olduğu üzere, Deniz’in bu yakasında hükümranlık kuracak olan İnsan ırkının krallarının soyunun atası ve de başlangıcı olmaya hak kazanacağını idrak edebilsin; yine de o silahlara kuşanmak ve zırhlara bürünmek Huor oğlu Tuor’un bir tür değişimin etkisi altına girmesine yol açmış, yüreği tanımlanamaz bir heyecanla kabarmaya başlamıştı.
Ben de öyle tahmin ediyordum, dedi Tuor. Tepelerde ansızın karşıma çıkan bir kaynağın akıntısını da bu umutla takibe başlamıştım zaten. Meğerse yanılgıya düşmüşüm zira dere şuradaki gediğin içine yönelip karanlıklara karışıyor, bense ne yana gitmem gerektiğini kestiremiyorum.
Karanlık bazen kişiyi aydınlığa çıkarır. dedi Gelmir.
Gondolin’in er geç mahva uğrayacağına inanmasından ötürü bu çağrıyı iletme gereği duymuştu Ulmo; zira yeryüzünün neresinde olursa olsun bünyesinde neşe ve güzellik taşıyan bir unsurun Morgoth’un gazabı üzerine çekmemesi beklenemezdi.
fakat karşısında hasmının omzundan başka hedef bulamazken yekvücut olmuş halde boğuşup cebelleştikleri sırada farkında olmaksızın sarp kayalıkların en dış kısmına yanaşan iki rakip bir an sonra uçurumun eşiğinde sallanmaya başlamıştı. Derken Glorfindel’in sol eli kemerinde taşıdığı bir kamaya uzandı ve bir kavrayışta bunu kendi yüzünün hizasına değin kaldırıp Balrog’un karnına sapladı( ne de olsa iblis onun iki katı boya sahipti); bu ani darbe yaratığın acı bir çığlık koyvererek geriye doğru savrulmasına ve boşluğa basıp dengesini kaybetmesine yol açmış, düşerken son bir gayretle uzanıp Glorfindel’i miğferinin altından dışarı sarkan o sarı buklelerinden yakalaması sonucu ikisi birlikte yardan aşağı uçmuştu.
Geride kalanlar ise her köşesini avucunun içi gibi bildiği o düzlükte gündüzün olduğu kadar geceleyin de yönünü rahatça bulabilecek olan ve üstelik gece karanlığında bile çevresini apaçık seçmesini sağlayan benzersiz bir görme yetisine sahip bulunan Ağaç klanı ileri gelenlerinden Legolas Yeşilyaprak’ın rehberliğinde yol alarak hadi boyunca ilerlemeyi sürdürmüşler ve ancak hatırı sayılır bir mesafe katettikten sonra mola vermişlerdi.
İkisi arasında bu olay cereyan ederken sarayın bulunduğu taraftan muazzam bir gürültü yükseldi. Kule tüm izleyenlerin gözü önünde alev yumağınca sarmalanmış bir kama misali dikildiği yerde ansızın çöküverdi çünkü ejderhalar civardaki diğer yapılarla beraber onun temelini de ateşe verip göçertmeyi başarmıştı. Bu dehşetengiz yıkımın gümbürtüsü yeri göğü sarsarken Gondothlim halkının kralı Turgon da böylelikle yitip gidiyor, Melko’nun zaferi o an için perçinleniyordu.
iki yakasından gelen doğal uğultuyu işitebiliyordu artık, çiçeklerin kokusunu da alamaz olmuştu; tek duyabildiği, dalgaların sesi ve deniz kuşlarının çığlıklarıydı, ruhu ise bir sıçrayışta sahile serpilmiş taşlara ve balık kokan kayalıklara kavuşmayı arzuluyor, karabatağın suya dalarken çıkardığı şapırtıyı ve denizin kapkara yarlara sanki onları delip geçmek istercesine çarparken koyverdiği haykırışı işitmeye özlem duyuyordu.
” Gondolin’in düşüşü de kendisi kadar görkemli olacak. ”
” Valinor düzlüklerinde vuku bulacak nihai muhaberede kozlarını paylaşmak üzere düşman kuvvetlerin karşılıklı saf tutuşu izleyecekti bunu. O gün Tulkas, Melko ile düelloya girerken sağında Fionwë solunda ise Húrin’in oğlu, Yazgıyı Alt Eden lakaplı Túrin Turambar alacaktı yerini; Melko’ya nihai ve ölümcül darbeyi indiren de yine Túrin’in kara kılıcı olacaktı; böylelikle Húrin’in soyunun ve de tüm İnsan ırkının intikamı alınmış oluyordu. ”
Söz konusu ümit senin şahsında saklı
şurası kesin ki senin kanından gelme bir çocuk doğacak ve ister denizin dibinde olsun ister gök kubbenin semalarında en erişilmez derinlikler hakkında başka hiç kimse onun kadar irfan sahibi olmayacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir