İçeriğe geç

Teoman Han(Büyük Hun Devleti’nin Kurucusu) Kitap Alıntıları – Ahmet Haldun Terzioğlu

Ahmet Haldun Terzioğlu kitaplarından Teoman Han(Büyük Hun Devleti’nin Kurucusu) kitap alıntıları sizlerle…

Teoman Han(Büyük Hun Devleti’nin Kurucusu) Kitap Alıntıları

Duvarların ardına çekilmeyi kurtuluş belleyenler, elbet bir gün yanıldıklarını anlayacaklar
Sessizlik her şeyi anlatır kimi zaman.
Çaresizliği de
Büyük kayıplar, anıları, acıyan yönü ile sunar kişiye. Oysa anıların hiç suçu yoktur. Yaşamak gerektiği için yaşanmıştır.
Zaman, en iyi çözümleri üretir.
Alışılmışı değiştirmek ne kadar zormuş.
Başarılan her şey düşlerin eseridir.
düşümde bile içimi yakıyor bu özlem.
Konuşmak zorunda kalmanın sıkıntısındaydı
Bilinmezlik hem iyidir hem de kötü. İyidir, gizlere adanması gerektiğinde. Kötüdür, unutulmaması gerekenler unutulduğunda
Duvarların ardına çekilmeyi kurtuluş belleyenler, bir gün elbet yanıldıklarını anlayacaklar
Kimse sonsuza kadar yaşamayacaktır. Yaşayacak olan yalnızca destanlardır. Destanlaşmış yiğitleri yok etmek kimin haddine?
Oysa töre biterse hakan da biterdi. Töre biterse devlet de biterdi.
Bilinmezlik hem iyidir hem de kötü. İyidir, gizlere adanması gerektiğinde. Kötüdür, unutulmaması gerekenler unutulduğunda
Beklenen etki, beklenmeyen zamanda vurulan darbe ile sağlanır!
Kişioğlu yazgının etkisinde bir şeylere hazırlanır.
Kimini bekleyen kut ulu ve güçlüydü ki budunları da etkiler beraberinde. Kimisi ise yalnızca kendini yaşar.
Sessizlik her şeyi anlatır kimi zaman.
Çaresizliği de
Düşlerini özgür bırak ki sonu olmasın!
Büyük kayıplar, anıları, acıyan yönü ile sunar kişiye.
Oysa anıların hiç suçu yoktur. Yaşamak gerektiği için yaşanmıştır.
Bir Hun atalar deyişi, hep geleceğe bakmayı buyurur.
Ad almak, yiğitlik orunudur!
Kişioğlu yazgının etkisinde bir şeylere hazırlanır.
Kimini bekleyen kut ulu ve güçlüdür ki budunları da etkiler beraberinde. Kimisi ise yalnızca kendini yaşar.
Kişioğlu özünü neden arar, dedin değil mi? Merak yaratılışında vardır ve geçmiş çok önemlidir. Hem ders almak hem de kim olduğunu öğrenmek için. Soyunu öğrendiğince soylu olursun. Soyuyla soylanır kişi oğlu. Yiğitliğiyle de adlanır. Soy Tanrı’dan, yiğitlik özden
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Çocuk kut ile gelir, dert ile büyür!”
Alışılmışı değiştirmek ne kadar zormuş. Hele yaşını almış kişilere bunu anlatabilmek
TEOMAN HAN ~ AHMET HALDUN TERZİOĞLU Beklenen etki, beklenmeyen zamanda vurulan darbe ile sağlanır!
Eğer Kartal Savaşçısıysanız, araziye uyum sağlamayı, gerektiğinde hiç görülmemek üzere gizlenmeyi, yağıların yakınlarına kadar görünmeden yaklaşmayı becerebilmelisiniz. Gözleriniz keskin, pençeleriniz yırtıcı, kanatlarınız güçlü olmalı. Hızla gitmeli, almalı ve yakalanmadan hızla dönmelisiniz. Vurmalı, yok etmeli ve yaralanmadan gelmelisiniz. Korkutmak için adınız yetmeli! #türk #hun #teoman #han #ahmethaldunterzioğlu
Zaman geçince unutulur yaptıklarım diye, unutulurum diye korkuyorum. Torunlarım, benim soyumdan, benim kanımdan gelenler adımı anmaz diye korkuyorum. Yalnızca yanlışlarımla bilinirim, yaptığım büyük işler anlatılmaz diye korkuyorum.

Ben, Teoman Han
Ömrünü buduna adamış, onun devlet olması, birlik olması için var gücümle çalışmış, savaşlar vermiş Hun Hanı

Soyuyla soylanır kişioğlu. Yiğitliğiyle de adlanır. Soy Tanrı’dan, yiğitlik özden
Birliğe, bütünlüğe tutkun ol, ey halkım!
Devlet olmanın değerini bil!
Bu uğurda yapılanları an!
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Beni zincirler tutamaz. Sınırlar bağlayamaz. Ulaşılmaz düşler görürüm.
Olanlar bir anda olur, anlatımı binlerce yıl sürer!
Hun okunun çevrildiği kişioğlu, acunun en talihsizidir!
Atları, Hunların her şeyiydi.
Bey karşısında, han karşısında eğilmezdi Hun kadınları. Asla diz çökmezler, ayağa kalkmazlardı.
Köklerini bilmeyen bir halk, halk değildir.
Çocukluk zordur Han budunda. Yaşamak kadar zordur. Göçmenin, konmanın, doğanın her koşulunda var olmanın savaşı verilirken, balaların bile dayanması, zorluklara alışması gerekir. Tanrının kut olarak verdiği güç bir yana, eğitim sağlar bunu. Daha küçüklükten beri savaşçı olacaklarının bilinci ile eğitilir Hun çocukları.
Duvarların ardına çekilmeyi kurtuluş belleyenler, bir gün elbet yanıldıklarını anlayacaklar
Tin yalnız yolculuk yapamaz!
Başarılan her şey düşlerin eseridir. Tutunacak daldır ve gerçekten olmalıdır düşler.
Ayrılık, içinde her zaman hüzün taşır!
Olanlar bir anda olur, anlatımı binlerce yıl sürer!
Gelecek; büyük olaylara ve değişimlere gebedir. Acun yenilik beklemektedir.
Nice haslet daha var yükleneceğin. Daha ne emek verdin ki bir anda olmuş belledin kendini.
Ne sözünden ne özünden döneceksin. Bir kez dönersen, hep dönmeni beklerler.
Sorgulamak, içten gelen bir duyunun sonucuydu. Düş gücü zorlu olanlar, bu özel yeti ile yaratılanlar beklenmedik sorular sorarlardı.
Anlatılanları yaşamalısın ki, usların işlensin
Geçmişte ışık yoksa bugünde de gelecekte de ışık bulunmaz.
Sen atanı bilmezsen, yarın da seni kimse bilmez. Adın anılmazsa acunda, Gök’te değerin olmaz.
Tanrı kişioğullarını budun budun yaratmış, her birine başka bir ad vermiş, başka dille konuşturmuş, başka töre ile hükmettirmiş
Soy Tanrı ‘ dan, yiğitlik özden
Soyunu öğrendiğince soylu olursun.
Seslenilen adın mutlaka bir değeri, gerekçesi ve anlamı olmalıydı.
Bilinmezlik hem iyidir hem de kötü. İyidir, gizlere adanması gerektiğinde. Kötüdür, unutulmaması gerekenler unutulduğunda
Destanı yaşayanlar Hunlardı, onu yazıp sahiplenenler Çinliler
Bey odur ki, bir işi yaparken bütün olurlarını düşünür.
Bey odur ki yanlışa, daha başlamadan engel olur!
Yaklaşınca onu daha bir yaşlanmış, daha bir düşkün görüp üzüldü. Çok yaşamak ere yük oluyordu.
Sessizlik her şeyi anlatır kimi zaman.

Çaresizliği de..

Düşlerini özgür bırak ki, sonu olmasın
Büyük kayıplar, anıları, acıyan yönüyle sunar kişiye. Oysa anıların hiç suçu yoktur
Hiçlik beğenilmez, yokluk kabul edilmez. Çünkü bugün varsan dün de varsındır. Öyleyse köklerini arayıp çıkarmalısındır.
Destanı yaşayanlar Hunlardı, ama onu yazıp sahiplenenler Çinliler
Duvarların ardına çekilmeyi kurtuluş belleyenler, elbet bir gün yanıldıklarını anlayacaklar
Düşlerini özgür bırak ki sonu olmasın!
Büyük kayıplar, hatıraları acıyan yönü ile sunar insana. Oysa hatıraların hiç hatası yoktur. Yaşanmak gerektiği için yaşanmıştır.
Beklenen etki, beklenmeyen zamanda vurulan darbe ile sağlanır!
Düşler böyle başlardı işte. Önce bir kişi görür, inanır, sonra en yakınındakine anlatır, onu inandırır, o da en yakınındakine Böylece yayılır gider. Engellenemez bir hale gelir. İstenir. Beklenir. Özlenir.
Ama güçlüydü ve güçlüler için kuralların ya da inançların geçerliliği menfaat ile alakalıydı.
Adın ne senin?
Kızardı oğlan. Başını yere eğdi. Bir başka çocuk atıldı. Adsız o! Daha ad almadı. Bey’in oğludur. Sonra da ekledi,
Benim de adım yok!
Güldü Destancı, doğumunda ona ad verecek değişik bir şeyler olmadığı için, ardından bir hüner gösteremediği için adsız kalan, adsız olduğu için üzülen bir oğlan, buna aldırmayan başka bir oğlan..
Hiçbir şey yokken, destanlar vardı
Acunun gizemi çoktur. Belki gizemde kalmalıdır bir şeyler. Her şeyin yanıtı olacak diye bir gereklilik olamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir