Aziz Nesin kitaplarından Tatlı Betüş kitap alıntıları sizlerle…
Tatlı Betüş Kitap Alıntıları
Niçin boyuna beni suçlayıp, bana suçlar
yükleyip duruyorlar? Benim için neden suçlar
uydurduklarını düşündüm çok.
Kendi suçlarıyla hiç değilse işleyemedikleri
suçlarıyla başkasını suçlayıp, kendileri yunup
arınmak istiyorlar. İşlenmemiş suçlar,
işlenmiş suçlardan daha alçakça, daha
namussuzca İşlenmek isteyip de,
çıkarlarından, yüreksizliklerinden, korkularından işleyemedikleri ama hep içlerinden geçirdikleri, baskı altında gizli suçları İşte asıl bana yükledikleri.
yükleyip duruyorlar? Benim için neden suçlar
uydurduklarını düşündüm çok.
Kendi suçlarıyla hiç değilse işleyemedikleri
suçlarıyla başkasını suçlayıp, kendileri yunup
arınmak istiyorlar. İşlenmemiş suçlar,
işlenmiş suçlardan daha alçakça, daha
namussuzca İşlenmek isteyip de,
çıkarlarından, yüreksizliklerinden, korkularından işleyemedikleri ama hep içlerinden geçirdikleri, baskı altında gizli suçları İşte asıl bana yükledikleri.
Kendisi boşlukta yuvarlanan insanın, yine boşlukta uçuşan kâğıtlara tutunmak
istemesi ne korkunç çaresizlik Hiç olmazsa
ben yuvarlandığım boşluktaki yalnızlığımı
biliyorum
istemesi ne korkunç çaresizlik Hiç olmazsa
ben yuvarlandığım boşluktaki yalnızlığımı
biliyorum
Yalan
söylemeden konuşabileceğim, doğruyu
söylemekten çekinmeyeceğim bir arkadaşım
olsun istiyordum
söylemeden konuşabileceğim, doğruyu
söylemekten çekinmeyeceğim bir arkadaşım
olsun istiyordum
Bizim memleketteki en büyük endüstri, kız
endüstriymiş.
-Hiç duymadın mı? Kızları, zengin
kocaya varacak gibi yetiştirmeye kız endüstrisi
denir. Bir kız, zengin kocayı tavlayıp da evlendi
mi, hem kendi geleceği güneş gibi parlıyor,
hem de ailesinin..
endüstriymiş.
-Hiç duymadın mı? Kızları, zengin
kocaya varacak gibi yetiştirmeye kız endüstrisi
denir. Bir kız, zengin kocayı tavlayıp da evlendi
mi, hem kendi geleceği güneş gibi parlıyor,
hem de ailesinin..
geçmiş zaman olur ki hayali
cihan değer
cihan değer
Siz görünüşüme bakmayın, çok hassas bir
kalbim vardır
kalbim vardır
Efsane, çığ gibi büyüyen bir hiçtir; o çığ yuvarlandıkça büyüttüğü kendi kendini çiğnemedikçe yok olmaz.
Bişeyin değerli olması ona sahip olana göre değişir.
Görmek istemeyenden daha kör, duymak istemeyenden daha sağır, öğrenmek istemeyenden daha mankafa olamaz!
Dünya varlıklarına hiç inan olmaz, bugün var, yarın yok.
Bir kere evlendiler mi, 3 ay geçmeden evdekine doyarlar. İnan olsun böyledir o erkek milleti. Enayiler sanırlar ki, kendi karıları çirkin ya da beceriksiz de o yüzden hiçbir erkek yüzlerine bakmaz. Yahut sanırlar ki, karıları kendilerine körkütük tutkun olduğundan gözleri başka erkeği görmez.
asıl yardım gizli olur, dedi, iyilik kimin tarafından yapıldığı belli olmayandır.
İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum.
Seviyorum seviyorum, seviyorum Bu kelimeyi ben icat ettim. Daha önce hiçkimse bilmiyordu. Yalnız kelimesini değil, sevmede, sevmenin ne olduğunu, özünü anlamını da ben icat ettim bu dünyada Benden önce kimse bilmiyordu sevmesini
Şaşı Allah’a nasıl bakarsa, Allah da şaşıya öyle bakar, demişler.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Başında saçı yok ki yapışsam da çeksem kendime, oğlan çocuğundan beter.
Zaman zaman çok düşük hayat mı yaşamış? Ne çıkar bundan monşer?
ihtilâller olup da kökleri kazınmasa, domuzları vurmasalar, tavşanları rahat bırakmasalar, dünya yalnız domuz, tavşan, prens ve prensesle dolar. Bereket versin, kendilerine de dünyada yer kalsın diye insanlar ihtilâller yapıyorlar da, biraz yer boşalıyor.
Şaşı Allah’a nasıl bakarsa, Allah da şaşıya öyle bakar, demişler.