İçeriğe geç

Tanrı Nil Kıyısında Öldü Kitap Alıntıları – Nevâl El-Seddavi

Nevâl El-Seddavi kitaplarından Tanrı Nil Kıyısında Öldü kitap alıntıları sizlerle…

Tanrı Nil Kıyısında Öldü Kitap Alıntıları

“..Ancak akıllı insanlar kendilerine sorular sorarlar. “
Bedeninden bir ürperti geçti. Bunun nedeni etkisini hâlâ sürdüren gece serinliği miydi yoksa gelecekten korku mu?
Ruhu bedeninden ayrılmış, biraz uzağında süzülür gibiydi veya belki de kendininkinden başka bir ruh bedenine girmişti.
Eğer Allah’ın bizi ödüllendirmesini bekleseydik, çocuklarım da ben de çoktan açlıktan ölmüştük.
ancak çocukların ağlayabileceği gibi acı acı ağladığında ona iri, sakin gözleriyle bakardı.
Günümüzde insanlar her yerde ahlak düşkünü. Gerçek İslamı ya da Allah’tan korkan bir müslümanı aramak boşuna, bunlar artık kalmadı.
Ve yine birden gerçekten mutlu olmadığının, neşesinin yapmacık olduğunun bilincine varırdı.
ruhsuz, yazgısına boyun eğmiş bakışlarıyla
iyi yürekli bir görünüşü vardı.
Allah’a bize acıması için ne çok ibadet ettim, ne çok yakardım, ama o beni hiç duymadı ve hiç yanıt vermedi.
Allaha ibadet etmeyi ve yardım etmesi için yakarmayı hiç bırakmadım. Ama her geçen gün sefaletimiz ve acımız artıyor.
Hırsızlık onların kanında vardır. Masum ve aptalmış gibi yaparlar ve Allah’ın huzurunda ona isyan etmek akıllarına bile gelmezmiş gibi secde ederler, ama özde imansız, aşağılık, günahkar kâfirlerdir. Adam camide arkamda yerlere kapanır, ama daha dışarıya çıkıp tarlaya gider gitmez gözünü bile kırpmadan ya komşusundan birşeyler çalar ya da mandasını zehirler.
Orada ötede kaldı ,evladım. Onu oraya Nil kıyısına gömdüm.
Eğer burada olsaydı, biz kadınlara acıması için ona yakarabilirdik.
Bize acıması için Allah’a yalvar. Abdestini al, namazını kıl ki, Allah bizi bağışlasın ve bize acısın.
Zorda kalan kadınların geceyi Seyyide Zeynep Camii’nde geçirmelerine yardım eden adamlardan dı. Ancak onu cami yerine kendi odasına götürdü Ve geceyi onunla geçirdi.
Ve açlık insanların gözünü döndürür, gözleri kimseyi görmez olur, ne Efendi dinlerler ne Allah. Açlık kafir üretir, Hacı İsmail.
Artık onun muskalarla uyutulabileceğini sanmıyorum. Başka bir şeyler bulmalıyız.
Bu insanlar kafir, Fatheya. Bunlar Allah’a İnanmaz ve bu ya da sonraki yaşamda olacaklara Aldırmaz. Allah’tan Korkmazlar, yalnızca muhtardan korkarlar. Günlük ekmekleri onun elindedir ve o bunu ellerinden alabilir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Evet, biliyorum ama insanlar denizdeki dalgalar gibidir, ne zaman ve nicin kabaracakları asla bilinmez.
Giden asla geri dönmez, çocuğum.
Ne kadar yükselirsek yükselelim ya da ne kadar düşersek düşelim fark etmez, hepimiz köleyiz ve birilerine hizmet ediyoruz.
Her şey her zamanki ağır, hantal gidişini sürdürüyor gibiydi.
Kızlar ve kadınlar ahlaksız oldu.
– Neden erkeklerin ahlaksız olduğunu söylemiyorsunuz?
– Bu yeni bir şey değil ki. Erkekler öteden beri ahlaksızdır. Ama şimdi kadınlar namusu elden bıraktı ve bu gerçek bir felaket getirecektir.
– Neden felaket getirsin? Neden eşitlik ve adelet getirmesin?
– Kadınlar erkeklerden farklıdır. Onların en değerli varlıkları namuslarıdır.
Günümüzde insanlar her yerde ahlak düşkünü Gerçek İslamı ya da Allah’tan korkan korkan bir müslümanı aramak boşuna, bunlar artık kalmadı.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hayaller görüyor ve gecenin bir vaktinde bağırmaya başlıyor. Onu Şeyh şeyh gezdirdim. Muskalar taktılar, büyü yaptırdık. Tüm paramı harcadım, ama hiç yararı olmadı
Allah’a ibadet etmeyi ve yardım etmesi için yakarmayı hiç bırakmadım. Ama her geçen gün sefaletimiz ve acımız artıyor.
O Allah’ın sevgili kuluydu, hastalıklardan anlıyor ve gelecekle ilgili sırları çözebiliyordu. Allah yarattıklarının en zayıflarını hayırlı işleri için seçtiğinden ona bu gücü vermişti.
,Onun gibi üst tabakadan insanlar imkansız sözünü bilmezler. Dünyada Tanrılar gibi gezinirler.
Yalnızca Namaz vakitlerinde Allah’ın kuluyuz. Oysa Muhtarın sürekli kölesiyiz.
Ama işin içinde namus olunca her erkek öldürebilir , yanıtını verdi polis şefi ters ters.
Şeytanı mı? Bu dünyadaki tek şeytan insandır.
Om Saber kendisinden bekleneni yapmış ve geriye bacakları arasında günlerce kanayan küçük bir yara kalmıştı.
Artık kocası olan dindar ve Sofu adamın evinin önüne geldiklerinde eşekten indirilmişti, ancak bacakları tutmamış, çevresinde duranların kucağına düşmüş ve bir çuval gibi eve taşınmıştı.
Yok anne, eşitlik konusundaki görüşüne katılmıyorum. Kadınlar erkeklerden farklıdır. Onların en değerli varlıkları namuslarıdır . Peki Geçen hafta belli bir kadını görmeye gitmek için çantamdan 10 lira çaldığında namusun nerelerdeydi?
Ama şimdi kadınlar namusu elden bıraktı ve bu gerçek bir felaket getirecektir. Neden felaket getirsin? Neden eşitlik ve adalet getirmesin?
Kadın bacak bacak üstüne attı, öfkesini güçlükle bastırabiliyordu: Neden erkeklerin ahlaksız olduğunu söylemiyorsunuz?
Kızlar ve kadınlar ahlaksız oldu Bu sırada karısının daracık elbisesinin altında iyice beliren çıplak bacaklarına kaçamak bir bakış fırlattı.
Adet günlerinde insanlar kendisine sanki üzerinde Kokuşmuş ya da kötü bir şeyler varmış gibi farklı bir gözle bakıyorlardı.
Rutubetli, ağır ağır kokan havayı içine çektiğinde Artık dışarıda değil evde olduğunu anlamıştı. Ve dindarlıkla erdemliliğin güzel bir kokusu olduğuna inandığından ortalıkta hela kokusu almasının suçunu burnuna yüklemişti.
Kanlı beyaz mendili ve kadının tırnağının açtığı yarayı görmemişti.
Daha o gün kız Dindar, yaşlı şeyhle evlendirilmişti.
Günümüzde insanlar her yerde ahlak düşkünü, şeyh zahran. Gerçek İslam’ı ya da Allah’tan korkan bir müslümanı aramak boşuna, bunlar artık kalmadı.
Biz köylüler şerbetin tadını ilacın acılığından ayırmayı bilmeyiz
Kesin olan. hepimizin kul olduğu. Ne kadar yükselirsek yükselelim ya da ne kadar düşersek düşelim. farketmez. Gerçekte hepimiz köleyiz ve birilerine hizmet ediyoruz
Şeytanı mı? Bu dünyadaki tek şeytan insandır.
Her şey her zamanki ağır, hantal gidişini sürdürüyor
Yok anne, eşitlik konusunda görüşüne katılmıyorum. Kadınlar erkeklerden farklıdır. Onların en değerli varlıkları namuslarıdır.
Bunun üzerine annesi kaşlarını çatarak dedi ki: Gerçekten mi, profesör Tarık? Bir şeyh gibi davranıp namustan söz ediyorsun, ha? Peki, geçen hafta belli bir kadını görmeye gitmek için çantamdan on lira çaldığında namusun nerelerdeydi? Ya geçen yıl sen hizmetçi kızın ırzına geçip ben de bu rezaleti önlemek için ona yol vermek zorunda kaldığımda namusuna ne olmuştu? Ya ev işlerinde çalışan kızlara saldırırken namusun nerede kalıyor?
Erkekler öteden beri ahlaksızdır. Ama şimdi kadınlar namusu elden bıraktı ve bu gerçek bir felaket getirecektir.
Neden felaket getirsin? Neden eşitlik ve adalet getirmesin?
El attığım her şeyi başarırım.
Düşünebilmek için insanda beyin olması gerekir.
İnsanlar denizdeki dalgalar gibidir.
Ne için ve ne zaman kabaracakları bilinmez.
Açlık kafir üretir..
Açlık insanların gözünü döndürür
Gözleri kimseyi görmez olur ; ne efendi dinlerler,
ne de Allah.
Şeytan mı ?
Dünya’da tek şeytan insandır.
Günümüzde insanlar her yerde ahlak düşkünü.
Gerçek İslamı ya da Allah’tan korkan müslümanı aramak boşuna , bunlardan artık kalmadı.
döndü ve yaşlı, yorgun bir eşeğin çektiği bir arabanın yavaş yavaş kendisine doğru geldiğini gördü.
eşek birden başını salladı ve uzun, yakınma dolu bir anırtı kopardı. araba yanında durdu.

kız eşeğin gözünde yaşlar gördü.

Onu oraya Nil kıyısına gömdüm.
Yine kadınlardan biri onun fısıldadığını duydu: Kim olduğunu biliyorum. Kadın merakla sordu: Peki kimmiş?
Ve Zakeya yanıt verdi: Allah, evladım biliyorum.
Peki şimdi nerede? diye içini çekti yanındaki. Eğer burada olsaydı, biz kadınlara acıması için ona yakarabilirdik
Orada ötede kaldı, evladım. Onu oraya Nil kıyısına gömdüm.
Bilet ücretini, muska için beş kuruşu ve ona Allah’ın emirlerini bildirecek olan kişiye gümüş on kuruşluğu ödeyebilmesi için parayı komşular aralarında toplamışlardı. Zakeya kendi kendine konuşur gibiydi: Allah bile bizden para istiyor. Oysa hiçbir şeyimizin olmadığını biliyor.
Kuşkulanmak için insanda düşünebilen bir beyin olması gerekir.
Şeytan mı? Bu dünyadaki tek şeytan insandır.
Feryadı bunların ve daha unutamadığı pek çok anın ürünüydü. Bu feryat yaşam kadar eski, günün ve gecenin bitip tükenmez saatleri kadar uzundu.
gerekirse babasını da hoşnut ederim, yanıtını verdi şeyh. Erkeğin yalnızca cebine bakılır.
Döv onu. Kızların ve kadınların ancak dayağı yiyince söz dinlediklerini bilmez misin?
köylünün ağzında her şeyin tadı acıdır demek istemiştim
Günümüzde insanlar her yerde ahlak düşkünü, Şeyh Zahran. Gerçek İslamı ya da Allah’dan korkan bir Müslümanı aramak boşuna, bunlar artık kalmadı.
Açlık insanların gözünü döndürür,gözleri kimseyi görmez olur,ne efendi dinlerler ne Allah.Açlık kafir üretir.
Onun gibi bir adamın Allah’ın emrettiği gibi günlük namazını kılması gerektiği kanısında değil miydin?
Elvau iyi bir adamdı. yanıtını verdi Kafravi.
Eğer burada olsaydı, biz kadınlara acıması için ona yakarabilirdik.
Ama birşeyi öğrenmek için insanın ağır bir bedel ödemesi gerekiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir