Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar Kitap Alıntıları – M. Çağatay Uluçay

Esasen hanedan âzaları arasında da kızılbaşlığa karşı bir meyil olduğu bazı vesikalardan anlaşılıyor. Şehzade Ahmed’in oğlu Şehzade Murat, kızılbaş tacını giyerek, başına topladığı kızılbaşlarla İran’a gitmişti.

Yeniçeriler:
-Hâşâ Moskof olurum, nizam-ı cedit olmam! diye ortalığı birbirine katarlarken hocalar da camilerde:
-Askere setre pantolon giydirip imanına zarar getire, önlerine muallim diye frenkleri düşürene, elbette Allah yardımını çok görür, demekten çekinmiyorlardı (!)

Bir şâh-ı âlî-şân iken şâh-ı cihana kıydılar
Gayretli genç arslan iken şâh-ı cihana kıydılar
Nev’î

Dün sabah cihan padişahı idim. Şimdi çıplak kaldım, merhamet edip hâlimden ibret alın. Dünya size dâhi kalmaz. Hangi padişahın kulları, padişahlarına bu ihaneti ettiler?
Sultan II. Osman

Osman, Tanrı’dan dilerim ki devletinin ömrü berbat olup beni ömrümden nice mahrum eyledin ise sen de behremend olmayasın.
Şehzade Mehmed

Medet medet bu cihânın yıkıldı bir yanı
Ecel celâlileri aldı Mustafa Hânı
Taşlıcalı Yahya

Dünyayı titreten hanedan erkeklerini; Osmanlı devleti boyunca, iki kuvvet yere sermişti: Ölüm ve hal’. Hanedan bu iki kutup arasında kurulmuş, yaşamış ve ölmüştü.

Çağatay Uluçay

II.Murad tahta çıkar çıkmaz, devrine kadar zuhur eden olaylardan ilham alarak kardeşleri Ahmet, Mahmut ve Yusuf’un gözlerine mil çektirmişti.

Çağatay Uluçay

Bir şâh-ı âlî-şân iken şâh-ı cihana kıydılar
Gayretli genç arslan iken şâh-ı cihana kıydılar
Nev’î