İçeriğe geç

Surelerin İniş Sırasına Göre Kur’an-ı Kerim Meali Kitap Alıntıları – Yaşar Nuri Öztürk

Yaşar Nuri Öztürk kitaplarından Surelerin İniş Sırasına Göre Kur’an-ı Kerim Meali kitap alıntıları sizlerle…

Surelerin İniş Sırasına Göre Kur’an-ı Kerim Meali Kitap Alıntıları

ŞUARA 3.Onlar iman etmiyorlar diye kendini üzüntüden tüketir gibisin.
HAC 8.İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur.
ENBİYA 5.Şöyle de dediler: “Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi ”
ENBİYA 6.Onlardan önce yere batırdığımız hiçbir yurt ve uygarlık iman etmemiştir. Onlar mı iman edecekler!
Allah iyi muttaki olanlar ve hep güzel ve iyi işler yapanlarla beraberdir.

Nahl/128

5- İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!
6- Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz!
7- Yine yemin olsun, onu gözünüzle apaçık göreceksiniz!
NAHL 119.Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafur ve Rahim’dir.
NAHL 15.Sizi çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve doğruya ulaşmanız umulmaktadır.
NAHL 16.Ve nice işaretler! Yıldızla da onlar, yol ve yön doğrulturlar.
YÛSUF 4.Bir vakit Yusuf babasına şöyle demişti:
Babacığım, ben rüyada onbir yıldızla, güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm.
Sonra işte şimdi sizler birbirinizi öldürüyorsunuz; içinizden bir kesimi yurtlarından sürüyor, onlara karşı kötülük ve düşmanlıkta birbirinize arka çıkıyorsunuz. Esirler olarak size geldiklerinde de fidye verip kendilerini kurtarıyorsunuz. Hâlbuki onları sürgün etmek size haram kılınmıştı. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler. Allah sizin yapmakta olduğunuzdan habersiz değildir.
Bakara Suresi, 85. ayet
Allah’a nasıl nankörlük ediyorsunuz?!Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti.Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir.Nihayet O’na döndürüleceksiniz.
Bakara Suresi, 28. ayet
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır.Onlardaki herhangi bir meyvadan bir rızık olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: İşte bu daha önce rızıklandırıldığımız şey. Bu rızık onlara buna benzer şekilde verilmişti.Onlar için orada tertemiz eşler de vardır.Ve onlar da orada sürekli kalacaklardır.
Bakara Suresi, 25. ayet
Kalplerinde bir hastalık vardır da Allah onları hastalık yönünden daha ileri götürmüştür.Ve onlar için, yalancılık etmiş olmaları yüzünden acıklı bir azap öngörülmüştür.
Bakara Suresi, 10. ayet
SABREDİN ;

+ TEBESSÜM’ÜN EN MANALI YERİ
MAHŞER MEYDANI OLACAK

TEVBE 126.Görmüyorlar mı ki, her yıl bir veya iki kez imtihan ediliyorlar. Hala ne tövbeye yelteniyorlar ne de öğüt alıyorlar.
Rabbinin rahmetinden ,sapkınlardan başka kim ümit keser ?
6- İnsan, Rabbine karşı gerçekten çok nankördür!
7- Ve kendisi de buna iyiden iyiye tanıktır.
8- O, mal ve servet arzusu yüzünden alabildiğine katıdır.
9- Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında,
10- Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında,
11- Hiç kuşkusuz, o gün, Rableri onlardan iyice haberdar olacaktır.
2- İnsan gerçekten tam bir hüsran içindedir!
3- İnanıp barışa, hayra yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır.
5- Kim verir ve sakınırsa,
6- Ve güzelliği doğrularsa,
7- Biz ona, en kolay olanı kolaylayacağız.
8- Ama kim, cimriliğe sapar ve kendisini tüm ihtiyaçların üstünde görür,
9- Ve güzelliği yalanlarsa,
10- Biz onu, en zor olana sevk edeceğiz.
11- Çöküş noktasına geldiğinde, malı onu kurtaramayacaktır.
12- Şu bir gerçek ki, doğruya ve güzele kılavuzlamak sadece bizim işimizdir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
16- Doğrusu şu ki, siz şu iğreti hayatı yeğliyorsunuz.
17- Oysaki sonraki hayat daha mutlu, daha kalıcıdır.
10- Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda,
11- Göğün örtüsü soyulup indirildiğinde,
12- Cehennem kızıştırıldığında,
13- Cennet yaklaştırıldığında,
14- Her benlik, önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır.
EN’AM 108.Onların Allah dışında dua ettiklerine/ çağrıda bulunduklarına sövmeyin! Yoksa onlar da düşmanlıkla ve bilgisizce Allah’a söverler. Biz her ümmete yaptığı işi bu şekilde süslü gösterdik. Sonra hepsinin dönüşü Rablerinedir. O, onlara, yapmakta olduklarını haber verecektir.
Fecr, 89/27-30.Ayet

* يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُࣗ
* اِرْجِعٖٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ
* فَادْخُلٖي فٖي عِبَادٖيۙ
* وَادْخُلٖي جَنَّتٖي

(Allah şöyle der:) Ey huzur içinde olan nefis!. Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!. (İyi) kullarımın arasına gir. Cennetime gir.

NİSA 94.Ey iman sahipleri! Allah yolunda gaza için dolaştığınızda, iyice anlayıp dinleyin de size selam verene/barış teklifi sunana “sen mümin değilsin” demeyin. İğreti hayatın menfaatine göz dikiyorsunuz ama Allah katında çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyle idiniz ama Allah size lütufta bulundu. O halde iyice araştırın, anlayıp dinleyin. Çünkü Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
31- Biz cehennem yârânını meleklerden başkası yapmadık.
32- Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir fitneden/bir imtihan aracından başka şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler. İman etmiş olanların da imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış olanlar da Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor? desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu, insan için bir öğüt verici ve düşündürücüden başka şey değildir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
26- Onu sekara fırlatacağım.
27- Bilir misin nedir sekar?
28- Ortada bir şey bırakmaz, hiçbir şeyi görmezlik etmez o.
29- İnsan için tablolar/levhalar/ekranlar sunandır o/deriyi yakıp kavurandır o.
30- Üzerinde ondokuz vardır onun.
BAKARA 256.Dinde baskı -zorlama- tiksindirme yoktur.Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır
BAKARA 8.İnsanlar içinden bazıları vardır, Allah’a ve ahiret gününe inandık derler ama onlar inanmış değillerdir.
BAKARA 9.Allah’ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler.Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar.Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.
10- Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrı kal onlardan.
2- Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
3- Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz daha eksilt!
4- Yahut buna biraz ekle! Ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!
5- Doğrusu, biz senin üzerine çok ağır bir söz bırakacağız.
51- O küfre sapanlar, Zikir’i/Kur’an’ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. Bu tam bir cinlidir. diyorlardı.
52- Oysaki o Zikir/Kur’an âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir.
44- Bu sözü yalanlayanlarla beni baş başa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yakalayacağız.
33- İşte böyledir azap! Âhiretin azabı ise gerçekten çok daha büyüktür. Bir bilselerdi!
34- Takva sahipleri için, Rableri katında nimetlerle dolu cennetler vardır.
10- Şunların hiçbirine itaat etme: Çok yemin eden, bayağı-alçak,
11- Alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran,
12- Hayrı engelleyen, sınır tanımaz-saldırgan, günaha batmış,
13- Kaba/obur, bütün bunlardan sonra da soyu bozuk, kötülükle damgalı.
4- O’dur kalemle öğreten/kalemi kullanmayı öğreten O’dur.
5- İnsanın bilmediği şeyi insana O öğretti.
Kur’an’ın hiçbir dile tam bir çevirisi yapılamaz. Hiçbir çeviri, ne kadar mükemmel olursa olsun, Kur’an değildir. Çeviri, çeviridir.
Bedevilerden kimi de vardır ki, verdiğini kayıp sayar ve sizin üzerinize belalar gelmesini bekler durur, kötü bela kendi başlarına olsun, Allah işitendir, bilendir.
42. Hakkı bâtılla / saçmalık ve tutarsızlıkla kirletmeyin. Bilip durduğunuz halde gerçeği gizliyorsunuz.
Bakara (2/92. Sure)
De ki: Geliniz, size Rabbiniz neleri haram kıldı okuyayım: O’ na hiçbir şekilde ortak koşmayın, ana babanıza iyilik edin. Yoksulluk yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızkını biz veriyoruz. Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Haksız yere Allah’ın haram kıldığı canı öldürmeyin. İşte size Allah bunları emretti, umulur ki düşünürsünüz.
Ey iman edenler! Siz, kendinizi düzeltmeye bakın. Siz, doğru yolda oldukça sapmış olan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. O size neler yapıyor olduğunuzu haber verecektir.
(Maide, 105)
De ki: “Allah bizim için ne yazdıysa, başımıza gelecek ancak odur. O bizim Mevlâmız’dır. Mü’minler, yalnızca Allah’a güvenip dayansınlar.”
قُلْ لَنْ يُص۪يبَنَٓا اِلَّا مَا كَتَبَ اللّٰهُ لَنَاۚ هُوَ مَوْلٰينَاۚ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Yemin olsun, sihri satın alan kimse ahirette bir nasibi olmadığını muhakkak bilmiştir.
Söyle onlara: Her kim Cebraile düşman ise, bilsin ki, Kur’ an’ ı senin kalbin üzerine Allah’ın izniyle kendinden öncekileri tasdikleyici, mü’ minlere hidayet ve müjde kaynağı olmak üzere o indirdi.
51.Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz
Mâide suresi
34.Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah’ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.
Nisa suresi
53.Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber’in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber’i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber’in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah’ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.
50.Ey Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber’e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.

Ahzâb suresi

37.Hani sen Allah’ın nimetlendirdiği, senin de lütufta bulunduğun kişiye Eşini yanında tut, Allah’tan kork! diyordun ama, Allah’ın açıklayacağı birşeyi de içinde saklıyordun; insanlardan çekiniyordun. Oysaki kendisinden korkmana Allah daha layıktır. Zeyd o kadından ilişiğini kesince onu sana nikâhladık ki, evlatlıkları eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde, müminler için o kadınlarla evlenmede bir güçlük olmasın. Zaten Allah’ın emri yerine getirilmiştir.

Ahzâb süresi (97/33.sure)

Sizden birine ölüm gelip de, Ey Rabbim, yakın bir süreye kadar beni geciktirseydin de içtenliğimi belgelemek için birşeyler vererek iyilik ve barış sevenler olsaydım! demesinden önce, size rızık olarak verdiklerimizden dağıtın.
(Münâfikûn 63:10, Yaşar Nuri Öztürk)
İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, işte onlardır yaratılmışların en hayırlısı.
(Beyyine 98:7, Yaşar Nuri Öztürk)
Benliğini arındıran/zekât veren, kurtuluşa gerçekten ermiştir.
(A’lâ 87:14, Yaşar Nuri Öztürk)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer budur.
(Câsiye 45:30, Yaşar Nuri Öztürk)
Yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale geldi
Mûsa (a.s)’ın da dediği gibi, Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım.
|Bakara 67|
Nisa/106
Allah’tan af dile; Allah çok affedici, çok merhametlidir
Sağırdırlar, dilsizlerdir, kördürler. Onlar artık dönmezler
Şeytan sizi fakirlikle korkutur
Allahın kitaptan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar. Kıyamet günü, Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.
Ey iman edenler! Raina! demeyin, Unzurna! deyin/ Bizi davar gibi güt! diye konuşmayın, Bize bak! diye konuşun ve dinleyin. Kafirler için korkunç bir azap vardır.
Sağırdırlar, dilsizlerdir, kördürler. Onlar artık dönmezler.
Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar.
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan yatar. Kendisine şer dokununca, hemen duaya koyulur.
Fussilet/51
Ey toplumum! Ben sizden bu tebliğime karşılık bir mal istemiyorum. Benim ücretim Allah’tandır. Ama ben iman edenleri paylayıp kovamam. Çünkü Rablarine varacaklar. Ama sizin cehalete batmış bir toplum olduğunuzu görüyorum.
Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez.
Günaha batmış her yalancı iftiracıya lanet olsun!
Şu bir gerçek ki, Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı, akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden/edepsizlikten, kötülükten, azgınlık-doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız ümidiyle size öğüt veriyor.
Şu bir gerçek ki, Allah, insanlara hiçbir şeyde/hiçbir şekilde zulmetmez. Ama insanlar öz benliklerine zulmediyorlar.
Yunus/44
De ki: Allah bana yeter.
Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun! Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
A’raf/39:7-179
Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Hayvanlar gibidir bunlar. Belki de daha şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir