Samed Behrengi kitaplarından Stere ü Qirik kitap alıntıları sizlerle…
Stere ü Qirik Kitap Alıntıları
Ben gökyüzüne gidiyorum. O ufacık yıldızlardan birkaç tane koparıp, ceketime düğme yapmak istiyorum.
Asıl günah, bir yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın..
Herkesin sadece kendi çıkarını kolladığı bu düzende hırsızlık da olur, hırsızlar da
“Kimi zaman bir sabun veya bir balık çalmışlığım olmuştur.“
Yıldız merakla sordu:
“İyi de Ana Karga, ne için hırsızlık yapıyorsun ki? Ayıp değil mi bu?“
“Ayıp da ne demek? Kendimi veya yavrumu açlıktan kurtarmak, beslemek ayıp mıdır? Asıl ayıp olan bizim açlıktan ölmemizdir. Yani aç bırakılmaktır ayıp olan. Asıl ayıp nedir biliyor musun? Kimi yerlerde yiyecekler israf edilip, har vurup harman savrulurken yiyecek bulamayıp ölmektir “
Yıldız merakla sordu:
“İyi de Ana Karga, ne için hırsızlık yapıyorsun ki? Ayıp değil mi bu?“
“Ayıp da ne demek? Kendimi veya yavrumu açlıktan kurtarmak, beslemek ayıp mıdır? Asıl ayıp olan bizim açlıktan ölmemizdir. Yani aç bırakılmaktır ayıp olan. Asıl ayıp nedir biliyor musun? Kimi yerlerde yiyecekler israf edilip, har vurup harman savrulurken yiyecek bulamayıp ölmektir “
Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun?
Ben gökyüzüne gidiyorum, o ufacık yıldızlardan birkaç tane alıp, ceketime düğme yapacağım.
Asıl günah, bir yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir..
Bu çağın insanlarına güven olmaz.
Hiç kimse ortaya çıkıp da kömürsüz kalmamazın nedenini araştırmıyor. Nedir bu bizim çektiğimiz çile?
Neden yok ocağımız, sıcağımız, kömürümüz, ha, neden? Neden? Ulduz:
Baban çalışmıyor mu hala? diye sordu. Çalışmıyor, dedi Yaşar. İş yokmuş.
Sürekli evde oturup, düşünüyor.
Peki, neden baban gidip başka iş bulmuyor? diye sordu Ulduz.
Dedim ya iş yokmuş. Öyle söylüyor
babam. dedi Yaşar. Fakat Ulduz’un:
Ama neden iş yokmuş? sorusuna yanıt
veremedi. Sustu kaldı
Neden yok ocağımız, sıcağımız, kömürümüz, ha, neden? Neden? Ulduz:
Baban çalışmıyor mu hala? diye sordu. Çalışmıyor, dedi Yaşar. İş yokmuş.
Sürekli evde oturup, düşünüyor.
Peki, neden baban gidip başka iş bulmuyor? diye sordu Ulduz.
Dedim ya iş yokmuş. Öyle söylüyor
babam. dedi Yaşar. Fakat Ulduz’un:
Ama neden iş yokmuş? sorusuna yanıt
veremedi. Sustu kaldı
Adaklar ve dualar ölümü önlemez.
Cahil kadın! Sen kargaların keyifleri için hırsızlık yaptıklarını mı sanıyorsun?’ diyordu. Biz bunu karnımızı doyurmak için yapıyoruz. Anladın mı? Senin karnın doyuyor diye dünyadaki tüm canlıların doyduğunu mu sanıyorsun?
Herkesin yalnızca kendi çıkarlarını düşündüğü bu düzende hırsızlık da olacaktır, elbet.
Günah da ne demek? Benim ve yavrularımın açlıktan kırıldığı bir zamanda hırsızlık yapıp, onları beslemem mi günah?
Ben ve yavrularım aç kalırsak, açlıktan
ölürsek, işte asıl günah o zaman olur. Yani aç bırakılmaktır asıl günah olan. Asıl günah, bir yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.
Ben ve yavrularım aç kalırsak, açlıktan
ölürsek, işte asıl günah o zaman olur. Yani aç bırakılmaktır asıl günah olan. Asıl günah, bir yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.
“Öğretmenimiz her zaman; Cahil insanlar korkak olur, batıl şeylere inanırlar. derdi“
Sen kendi karnın doyuyor diye dünyadaki bütün canlılar da tok mu sanıyorsun?
Aç bırakılmaktır asıl günah olan. Asıl günah, bir
yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.
yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun?
-Hırsızlık neden? Günah değil mi
-Hırsızlık yapmazsam ben ve çocuklarım açlıktan ölürüz. Günah budur Benim aç dolaşmam günahtır. Artık bunları anlayacak yaşa gelmişsin. Ayrıca bunu da bilmen lazım, bu boş tavsiyelerle hırsızlığın önü alınamaz. Herkes kendisi için çalıştığı sürece hırsızlık devam edecek.
-Hırsızlık yapmazsam ben ve çocuklarım açlıktan ölürüz. Günah budur Benim aç dolaşmam günahtır. Artık bunları anlayacak yaşa gelmişsin. Ayrıca bunu da bilmen lazım, bu boş tavsiyelerle hırsızlığın önü alınamaz. Herkes kendisi için çalıştığı sürece hırsızlık devam edecek.
Yaşar neşeyle uçuşan kuşların özgürlüğüne özlem duydu.
Bütün iyi çocuklar, kargaların dilinden anlar.
Bugün öğretmenimden öğrendiğime göre bilgisiz insanlar korkak olurlarmış. Baban da üvey anan da bilgisiz insanlar, batıl şelere inanıyorlar. Onlara öyle bir oyun düzenledim ki. Göreceksin, bundan sonra artık kendi gölgelerinden bile korkacaklar.
Acımak mı? dedi Yaşar. Hem haksızlığa karşı çıkmaya kalkıyorsun, hem de bu işi yaparken, haksızlık edenlere acıyorsun. Böyle şey olınaz
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Kargalar doğduktan belirli bir süre sonra uçamazlarsa ölürler.
Aferin Ulduz, uyumak için önünde onca gece varken, güpegündüz uyumak niye? Hem eğer gündüzleri uyursan geceleri ne yapacaksın?
Herkesin yalnızca kendi çıkarlarını düşündüğü bu düzende hırsızlık da olacaktır, elbet.
Günah ne demek? Benim ve yavrularımın açlıktan kırıldığı bir zamanda hırsızlık yapıb, onları beslemem mi günah? Ben ve yavrularım aç kalırsak, açlıktan ölürsek, işte asıl günah o zaman olur. Yani aç bırakılmaktır asıl günah olan. Asıl günah, bir yerde gida savurganlığı varken qidasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.
Önce bu öykünü yalnız çocuklar için yazacak. Çünkü büyükler öyle dağıtmışlar kendilerini ki, benim öykümü anlayıp zevk alamaz onlar. Sonra da bu öykünü yalnız yoksul ve şımarık olmayan çocuklar için yazacak.
Bence , açlıktan ölmek suçtur.
Hiçbir zaman ölümden korkmadim fakat ölmemek, yaşamaya devam etmek için de çabaladım.
Asıl günah, bir yerde yiyecekler çöpe giderken diğerlerinin açlıktan ölmesidir, senin anlayacağın
Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun?
Herkesin sadece kendi çıkarını kolladığı bu düzende hırsızlık da olur, hırsızlar da..
lyi de Ana Karga, ne için hırsızlık yapıyorsun ki? Ayıp değil mi bu?
Ayıp da ne demek? Kendimi veya yavrumu açlıktan kurtarmak, beslemek ayıp mıdır? Asıl ayıp olan bizim açlıktan ölmemizdir. Yani aç bırakılmaktır ayıp olan. Asıl ayıp nedir biliyor musun? Kimi yerlerde yiyecekler israf edilip, har vurup harman savrulurken yiyecek bulamayıp ölmektir. ”
Büyükler, öylesine bencil ve çıkarcı olmuşlardı ki, benim öykümü anlamak bile istemezler.
Boş inançlara böylesine bağlı bu insanları kandırmak ne de kolaydı!
Doğru dürüst tanımadan bir insana güvenilmezdi ki
Herkesin yalnızca kendi çıkarlarını düşündüğü bu düzende hırsızlık da olacaktır, elbet.
Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun?
Bir milyon karga bir arada yaşıyor ve hiç kavga etmiyorlar, ne güzel
Uzun yıllar boyunca çok şey gördüm geçirdim. Ve şunu çok iyi biliyorum ki, böyle boş ve kuru öğütlerle toplumsal sıkıntılara çözüm getirilemez.
Ben de birkaç şartla kabul ettim. Birinci şart, öykümü sadece çocuklar için yazmasıydı. Çünkü büyükler öykümü anlamayacak ve zevk almayacak kadar dalgındı. İkincisi, öykümü yoksul olan ya da çok nazlı yetişmemiş çocuklar için yazmalıydı. Uşaklarla, lüks arabalarla okula giden çocukların öykülerimi okuma hakları yoktu. Behreng Bey Büyük kentlerdeki zengin çocukları böyle yapıyorlar, üstelik de çalımlarından geçilmiyor derdi.
“Bir milyon karga bir arada yaşıyor ve hiç kavga etmiyorlar, ne güzel!”
Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun?
Bu kuru sıkı öğütlerle hırsızlığın önüne geçilmez. Herkes sadece kendisi için çalıştığı sürece de hırsızlık olacaktır.
Dostça yaşamak varken, insanlar niçin kötülük yapıyordu?
Öğretmenimiz her zaman; Cahil insanlar korkak olur, batıl şeylere inanırlar. derdi.
Bence, açlıktan ölmek suçtur.
Bugün öğretmenimden öğrendiğime göre bilgisiz insanlar korkak olurlarmış.
Senin karnın doyuyor diye dünyadaki tüm canlıların doyduğunu mu sanıyorsun?
Uzun yıllar boyunca çok şey gördüm geçirdim. Ve şunu çok iyi biliyorum ki, böyle boş ve kuru öğütlerle toplumsal sıkıntılara çözüm getirilemez.
Ben gökyüzüne gidiyorum. O ufacık yıldızlardan birkaç tane koparıp, ceketime düğme yapmak istiyorum.
Çünkü onlar bizim için canlarını sakınmadan feda ettiler ve yüreğimize gömüldüler.
Ben gökyüzüne gidiyorum. O ufacık yıldızlardan birkaç tane koparıp, ceketime düğme yapmak istiyorum.
Daha çok şeyler öğrenmeli, daha iyi düşünebilmek için.
Yaşımız küçük sayılır ama aklımız çoktur.
Şunu iyi biliyoruz ki, insan sır tutmasını bilmeli, her yaptığı işi ona buna yaymamalı.
Şunu iyi biliyoruz ki, insan sır tutmasını bilmeli, her yaptığı işi ona buna yaymamalı.
Yani aç bırakılmaktır asıl günah olan. Asıl günah, bir yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.
Yani, aç bırakılmaktır ayıp olan. Asıl ayıp, bir yerlerde gıda israfı varken, gıdasızlıktan ölmektir anlayacağın.
Yani, aç bırakılmaktır ayıp olan. Asıl ayıp, bir yerlerde gıda israfı varken, gıdasızlıktan ölmektir anlayacağın.
“Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun.?”
“Ben oldukça uzun yaşadım ve bir şey öğrendim; sözler karın doyurmuyor. Ahlaksal ve dinsel öğütler kişilerin, toplulukların bunalımını dindirmez. Canlılar artık bu gerçeği anladığı için gerekiyorsa hırsızlık da yaparlar.”
“Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun.?”
Karnınızı doyurunca herkesi kendiniz gibi tok sanıyorsunuz.
bu kuru sıkı öğütlerle hırsızlığın önüne geçilmez. Herkes sadece kendisi için çalıştığı sürece de hırsızlık olacaktır.
Karga Ana diyor ki; kuru öğütle hırsızlığın önüne geçilmez!
Hırsızlık, insanoğlunun bencilliği var oldukça devam eder!
Hırsızlık, insanoğlunun bencilliği var oldukça devam eder!
Asıl günah, bir yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.
Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun?
Günah da ne demek? Benim ve yavrularımın açlıktan kırıldığı bir zamanda hırsızlık yapıp, onları beslemem mi günah ? Ben ve yavrularım aç kalırsak, açlıktan ölürsek, işte asıl günah o zaman olur. Yani aç bırakılmaktır asıl günah olan. Asıl günah, bir yerde gıda savurganlığı varken gıdasızlıktan ölmektir, senin anlayacağın.