İçeriğe geç

Sonuncu Kurban Kitap Alıntıları – Agatha Christie

Agatha Christie kitaplarından Sonuncu Kurban kitap alıntıları sizlerle…

Sonuncu Kurban Kitap Alıntıları

Çok kötü bir dünya bu, Mösyö Poirot. Dünyada çok kötü insanlar var. Bunu herhalde benim kadar bilirsiniz. Gençlerin önünde böyle şeylerden söz etmiyorum. Zira cesaretleri kırılabilir Evet, çok kötü bir dünya
“Didinmekten sonra uyku, fırtınadan sonra liman, savaştan sonra rahat, hayattan sonra ölüm, çok memnun eder ‘
Kadınlar, kurar kurar ve ondan sonra adeta sinir nöbetleri geçirirler. Fakat sevdikleri erkek bunun farkına varmaz bile.
Her şeyi yazıyla kolayca anlatabiliyorum ama konuştuğum zaman işi karmakarışık ediyorum.
Zira ben her şeyi düşünebilirim. İşte bu tarafım çok kötü.
İnsan bir kadının ne düşüneceğini, ne çılgınlıklar yapacağını kesinlikle önceden kestiremiyor.
Halbuki unutmasını öğrenmemiz gerek.
Barış zamanında doğru dürüst hareket edemeyen birçok insan, savaşta birer kahraman olup ölürler.
Çok kötü bir dünya bu, Mösyö Poirot. Dünyada çok kötü insanlar var. Bunu herhalde benim kadar bilirsiniz. Gençlerin önünde böyle şeylerden söz etmiyorum. Zira cesaretleri kırılabilir Evet, çok kötü bir dünya
İnsanın şüphelerini açıklaması doğru değildir. Hatta gereksiz bir kötülüktür o.
Halbuki unutmasını öğrenmemiz gerek.
Didinmekten sonra uyku, fırtınadan sonra liman, savaştan sonra rahat, hayattan sonra ölüm, çok memnun eder.
İyi bir evlilik yapabilmek için aşktan önce diğer konuları düşünmek lazım.
Bir çok şey görüş tarzınıza bağlıdır.
Her şey sana dayanır.
Gerçekten kaçmakla bir şey elde edemezsiniz ki.
Neden insanlar akıllarını başlarına toplamıyorlar? Şu dünyanın girdiği çıkmaza bakın.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Temel çürükse her şey çürük demektir.
Didinmekten sonra uyku, fırtınadan sonra liman, savaştan sonra rahat, hayattan sonra ölüm, çok memnun eder.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İnsan bir kadının ne düşüneceğini, ne çılgınlıklar yapacağını kesinlikle önceden kestiremiyor.
Zira ben her şeyi düşünebilirim. İşte bu tarafım çok kötü. Bir dakikada birçok şeyi düşünebilirim. Hatta bunları mantıki bir hale de sokabilirim ama aslında hiçbiri doğru olmaz tabi.
Siz Spencer’in şu mısralarını biliyor musunuz: ‘Didinmekten sonra uyku, fırtınadan sonra liman, savaştan sonra rahat, hayattan sonra ölüm, çok memnun eder.’
Her şeyi yazıyla kolayca anlatabiliyorum ama konuştuğum zaman işi karmakarışık ediyorum.
Birçok şey görüş tarzınza bağlıdır.
Müfettiş mırıldandı. İnsan bazı kadınları zorlayamaz.
Onları korkutamazsınız. Konuşmaya da ikna edemezsiniz. Yani elinizden hiçbir şey gelmez.
Poirot, öyle, diye düşündü. Bayan Folliat’ı korkutmak da ikna etmek de mümkün değil.
Bland kasabalıların fazla muhafazakâr olduklarını düşünüyordu. Ataları gibi onlar da her türlü kötülüğün nedeninin yabancılar olduğuna inanıyorlardı.
Çok kötü bir dünya bu, Mösyö Poirot. Dünyada çok kötü insanlar var. Bunu herhalde benim kadar bilirsiniz. Gençlerin önünde böyle şeylerden söz etmiyorum. Zira cesaretleri kırılabilir
Evet, çok kötü bir dünya
Siz Spencer’ın şu mısralarını biliyor musunuz:
‘Didinmekten sonra uyku, fırtınadan sonra liman, savaştan sonra rahat, hayattan sonra ölüm, çok memnun eder ‘
Warburton, Birçok şey görüş tarzınıza bağlıdır, diye güldü.
Bu sözde derin bir gerçek gizli.
Gerçekten kaçmakla bir şey elde edemezsiniz ki.
Poirot , ‘Merhametten veya kendisine acınmasından hoşlanacak bir kadın değil, o. ‘ diye düşündü.
Barış zamanında doğru dürüst hareket edemeyen birçok insan, savaşta birer kahraman olup ölürler.
‘ Son zamanlarda paralılar iyi bir aileye mensupmuş gibi itibar görüyorlar. ‘
‘ Kadınlar, kurar kurar ve ondan sonra adeta sinir nöbetleri geçirirler. Fakat sevdikleri erkek bunun farkına varmaz bile. ‘
‘ Çiçekler ne kadar iri ve güzel olursa olsunlar, kökleri mahvederseniz her şey biter. Bir daha çiçek olmaz. ‘
Çok kötü bir dünya bu, Mösyö Poirot. Dünyada çok kötü insanlar var. Bunu herhalde benim kadar bilirsiniz. Gençlerin önünde böyle şeylerden söz etmiyorum. Zira cesaretleri kırılabilir
Birçok şey görüş tarzınıza bağlıdır.
Düşünmek hiç de zor değil, diye mırıldandı. İşin kötüsü gereğinden fazla düşünüyorum. Aklıma bir sürü şey geliyor. O zaman da her şey altüst oluyor. Bazı fikirlerden vazgeçmek gerekiyor. İşte bunun bana ne kadar azap verdiğini bilemezsiniz.
İşte bu yüzden kimseye bir şey anlatmamaya alıştım. Beni dinleyenlerin sözleri daima maneviyatımı bozuyor.
Ben fotoğraflardan hiç hoşlanmam. Bunlar insanı geçmişte yaşamaya zorlarlar. Halbuki unutmasını öğrenmemiz gerek. Kurumuş dalların kesilip atılmasından başka çare yoktur..
Hercule Poirot , insan ne aradığını bilse , diye içini çekti.. İş çok kolaylaşırdı. Fakat neyi aradığınızı bilmeniz imkansız. Bu yüzden ters yerlere veya yanlış şeylere bakıyorsunuz.
Didinmekten sonra uyku , fırtınadan sonra liman , savaştan sonra rahat , hayattan sonra ölüm , çok memnun eder.
Bir çok şey görüş tarzınıza bağlıdır.
Hercule Poirot güldü. Şimdi onda bir tabak sütü içip bitirmiş, hayatından memnun bir kedi hali vardı.
Bilmem neden herkes yazarların kitapları hakkında konuşmalarını ister? Bence bir yazarın işi konuşmak değil, yazmaktır.
Didinmekten sonra uyku, fırtınadan sonra liman, savaştan sonra rahat, hayattan sonra ölüm, çok memnun eder.
Kadınlar, kurar kurar ve ondan sonra adeta sinir nöbeti geçirirler. Fakat sevdikleri erkek bunun farkına varmaz bile.
Erkekler ne kadar aptal oluyor!
Sadece atları severdi.
Geri zekâlı insanların, kafaları çalışmayan mahlukların hemen ortadan kaldırılmasını isterdim. Böylece bunların çoğalmasına engel olurdum. Bir nesil bile olsa sadece zekilerin üremesinden ne sonuç alınırdı? Bunu düşünebiliyor musunuz?
Zevkli bir şey yaptırmak isteyen insanın parası yok. Parası olanlar ise akla hayale gelmeyecek kadar korkunç şeyleri arzu ediyorlar!
Düşünmek hiç de zor değil İşin kötüsü gereğinden fazla düşünüyorum. Aklıma bir sürü şey geliyor. O zaman da her şey altüst oluyor.
Burası o kadar güzel bir yer ki İçinde bir tek kötü şey var Oda sahibi.
Şimdi onda bir tabak sütü içip bitirmiş, hayatından memnun bir kedi hali vardı.
Poirot ‘da yaşından bahsedilmesini hiç sevmezdi.
sevdiğiniz kadını ele geçirdikten sonra kaçırmak gurur kırıcı bir şey
Karınız sizinle mutlu olmadıysa, bunun sebebi o değil, sizdiniz
Bilmem neden herkes yazarların kitapları hakkında konuşmalarını ister? Bence bir yazarın işi konuşmak değil, yazmaktır.
Kızlar güzel şeylerden hoşlanırlar, dedi. Onların renkli elbiseler giymesine karışmam. Fakat o ruj denilen pis şeye hiç tahammülüm yoktur.
Sen Londra’lı kadınlara bakma. Onlar yüzlerini boyayıp kirpiklerini kıvırabilirler. Fakat sen namuslu bir kızsın. Büyüyünceye kadar da yüzünü su ve sabunla yıkayacaksın
Bunu unutmayın, madam. Hercule Poirot yenilgiyi asla kabul etmez!
Polis hiçbir zaman vazgeçmez.
Ben fotoğraflardan hiç hoşlanmam. Bunlar insanı geçmişte yaşamaya zorlarlar. Halbuki unutmasını öğrenmemiz gerek. Kurumuş dalların kesilip atılmasından başka çare yoktur.
İnsan bazı kadınları zorlayamaz. Onları korkutamazsınız. Konuşmaya da ikna edemezsiniz. Yani elinizden hiçbir şey gelmez.
Hercule Poirot insan ne aradığını bilse, diye içini çekti. İş çok kolaylaşırdı. Fakat neyi aradığınızı bilmeniz imkânsız
Hercule Poirot Londra’daki apartmanında kare şeklindeki odanın kare şeklindeki şöminesinin önüne konulmuş olan kare şeklindeki koltukta oturuyordu
Felaketlerin üçer üçer geldiğini söylerler.
Solda ise meşhur Gooseacre Kayası yükseliyor. Bayanlar ve baylar, bir zamanlar kocalarını azarlayan kadınları cezir zamanı oraya götürüp bırakırlar, sular çenelerine kadar yükseldikten sonra geri getirirlerdi
Son zamanlarda paralılar iyi bir aileye mensupmuş gibi itibar görüyor.
İnsan her şeyi kendisi yapmalı. Bunu çoktan anladım Başka çare yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir