İçeriğe geç

Son İmparator – Abdülhamid Han’ın Gizemli Dünyası Kitap Alıntıları – İsmail Çolak

İsmail Çolak kitaplarından Son İmparator – Abdülhamid Han’ın Gizemli Dünyası kitap alıntıları sizlerle…

Son İmparator – Abdülhamid Han’ın Gizemli Dünyası Kitap Alıntıları

&“&”

Abdulhamid Han-
Allah devletimi bu hale getirenleri kahretsin! Düşmanla savaşarak son nefesimi vermek, bir Osmanlı hanedanı mensubu olarak hakkımdır. Bunu hiç kimse elimden alamaz.
Netice itibarıyla Abdülhamid, 12 gün süren 31 Mart vak’asında parmağı olduğu bahane edilerek, zorla hazırlatılan fetvaya dayanılarak 14 Nisan’da gayrimeşru bir şekilde tahttan indirilecek ve Selanik’teki Alatini Köşkü’ne apar topar sürgün edilmiştir. Hâlbuki Abdülhamid Han’ın 31 Mart’ta bir rolünün olmadığı ve bu olayın irticaî bir nitelik taşımadığı, yukarıda aktarmaya çalıştığımız sağlam kaynaklar, şahitler ve hadisenin içindeki şahısların şahadeti dâhilinde ortadadır. Bu vakayla Osmanlı tarihinde ilk defa bir padişah, irtica bahane edilerek tahttan indirilmiştir. Yine ilk defa bir padişah (Abdülhamid), daha sonraki zamanlarda da geçerli olacak sekilde irticain “simgesi haline getirilmiştir. İrtica, İttihatçılar aracılığıyla ilk kez yönetimi ele geçirmek, devleti kendi siyasi-ideolojik görüşleri ekseninde şekillendirmek için bir “darbe aracı" olarak kullanılmıştır. Bu geleneği yakın siyasi tarihimizde başlatanlar, irticayı kullanışlı bir manivelâ haline getirenler maalesef İttihatçılar olmuştur. Bu kavramı ve gerekçeyi Cumhuriyet Dönemi’ne miras bırakanlar da İttihatçılardır. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, "Siyaseti dinsizliğe âlet yapan adamlar, kabahatlerini örtmek için başkasını irtica ile ve dini siyasete alet yapmakla itham eder oldular Cumhuriyetin ilk döneminde zuhur eden Menemen-Kubilay Olayı ile son dönemde 90’lı yıllarda tertip edilen Sivas Madımak Olayı na benzeyen birçok hadise esin kaynağı mahiyeti, hedef ve sonuçları itibariyle 31 Mart’ta benzemektedir
Milletim masumdur.Bunları tertip edenler şahsî düşmanlarımdır. Fakat Allah âdildir, Birgün elbet hakikat tecelli eder. Her ne ise takdir bu imiş
Bomba,Abdülhamid Han’ın cuma namazından çıkış saatine ayarlan mıştı. Saati dolan bomba patlayınca ortalık savaş alanına dönecek; geride 26 ölü, 58 yaralı bıirakacaktı.
Abdulhamid’i ve onun hükümdarlık dönemini anlamak, bir bakıma bugünkü Türkiye’yi anlamak demektir."
O, gerçek bir proje, politika ve strateji adamıydı.
Artık Osmanlının parçalanması ve yıkılmasını mukadder sayan Ingiltere, bundan böyle, Osmanlı topraklarını hâkimiyetine almak isteyecek veya bu topraklar üzerinde kendisine bağlı devletlerin kurulmasını teşvik edecekti. Ani bir yıkılışın büyük karışıklıklara ve huzursuzlukl arasebep olacağını düşünerek, çöküşün yavaş yavaş tasarlıyordu.
Milletim masumdur.Bunları tertip edenler şahsî düşmanlarımdır. Fakat Allah âdildir, Birgün elbet hakikat tecelli eder. Her ne ise takdir bu imiş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir