İçeriğe geç

Sokrates’in Savunması ve Şölen Kitap Alıntıları – Platon

Platon kitaplarından Sokrates’in Savunması ve Şölen kitap alıntıları sizlerle…

Sokrates’in Savunması ve Şölen Kitap Alıntıları

shall we not say that three will die or suffer any fate rather than putting up with becoming even while still being three?
içimde bir ses, beni yapmak istediğim bazı şeyleri yapmamaya ikna ederken, hiçbir zaman herhangi bir şeyi yapmaya teşvik etmiyor.
ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar. birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?
bildiğiniz gibi, iftirayla haset başka birçok dürüst insanı mahvetti ve mahvetmeye devam edecek sanırım. hiçbir kötülük benimle sona ermeyecek.
göründüğü kadarıyla, ikimiz de güzellik ve iyilik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. o, hiçbir şey bilmediği hâlde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için, az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım.
SOKRATES: Ömrümüz boyunca erdem ve bilgelik kazanmak için elimizden geleni esirgememeliyiz, çünkü ödülü güzel olduğu gibi verdiği umut da büyüktür.
SOKRATES: Bazılarının ”insan düşmanı olması gibi biz de ”düşünce düşmanı olmayalım, çünkü düşüncelerden nefret etmek kadar kötü bir şey olamaz.
Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir.
Yargıç, adaleti lütuf gibi dağıtmak için değil, yasalara göre hüküm vermek için o mevkie getirilir.
Konuşmak için para almadım, para almadığım için de susmadım.
O, hiçbir şey bilmediği hâlde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim. Bu durumda, hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için, az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım.
SOKRATES: ( )bir şey “oluyorsa”, “olan” olduğu için ”olmaz, aksine ”olduğu” için ”olandır ve bir şey herhangi bir şeye “maruz kalan”, olduğu için “maruz kalmaz”, aksine “maruz kaldığı” için ”maruz kalandır”.
SOKRATES: Ama dostum, sonuçta tanrı ya da insan olsun fark etmez, hiç kimse suç işleyene ceza verilmemesi gerektiğini söyleyemez.
It seemed to me it was a good thing, somehow or other, that mind should be the reason for all things, and I supposed that, if this was so, mind would be ordering everything, as mind would, by disposing it in the way that was best.
Yanlış konuşmak sadece dile karşı işlenen bir suç değildir, aynı zamanda ruhlara da zarar verir.
Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir.
Öyleyse dindarlık, tanrılarla insanlar arasında karşılıklı bir ticari ilişki sanatı olmalı Euthyphron
“Bana kalırsa Atinalılar bir insanın bilge olup olmadığını önemsemez, yeter ki o insan bilgeliğini başkalarına aktarmasın.”
《 Gördüğüm kadarıyla, çok az şey bildikleri hatta hiçbir şey bilmedikleri halde bir şeyler bildiklerine inanan bir sürü insan bulabiliyorlar.》
Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir.Bu bilimsel bir deney veya herhangi bir kuram içinde geçerlidir.Mesela bir proton normalde bize sadece yükü ve kütlesi hakkında bilgi verir.Ama herhangi bir hızlandırıcıda çarpıştırılıp parçalara ayrılan bir proton ,bize bu yükü veya kütleyi nasıl kazandığı hakkında daha detaylı bilgi verir.Yada nöroloji için konuşucak olursak sağlam bir insan beyni bize içindeki hangi kısmın ne işe yaradığı konusunda pek az bilgi verir.Ama nezaman ki bu beynin bir kısmı hasar görür ve bu hasar sonucu kişi bazı duyuşsal yeteneklerini kaybeder.İşte o zaman beynin yapısına dair daha detaylı bilgiye sahip oluruz.Yada biyoloji içinde durum farklı değildir.Mesela tasarımlarında belli hatalara sahip canlılar görmemiz onların varoluşlarını oluşturan mekanizmalar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmamıza yararlar.Aynısı bilimsel kuramlar içinde geçerlidir.Mesela eski insanlar ısıyı,maddenin hareketi olarak değilde maddeden dışarı çıkan birşey olarak düşünüyorlardı.Ve sonra birgün kalayı ısıttıklarında yanan kalay, metal kirecine dönüşüyordu.Ama ilginç bir şekilde yanmadan önceki halinden daha ağır oluyordu.Ve o dönemin bilim insanları bu nasıl olabilir diye düşündüler.Eğer ısı maddenin yanınca dışarıya attığı bir fazlalıksa o zaman bu maddenin yanınca daha hafif olması lazım.Yani bu tarz deneysel bir çatlak o dönemin bilim insanlarına sahip oldukları ısı kuramının yanlışlığı hakkında daha detaylı bilgi verdi.Sosyoloji içinde durum pek farklı değildir.Mesela bir sistemin kendi içindeki çatlakları o sistemin işleyişi hakkında daha detaylı bilgi verir.Aynı bunun gibi insan ilişkilerinde de durum benzerdir.Mesela nezaman ki bir ilişki bozulur ozaman insanlar sahip oldukları gerçek kişilikler hakkında daha detaylı bilgi verirler.Yada konuya dair son bir örnek verecek olursak: Psikolojideki anormal insanlar olmasaydı bugün normal insanın psikolojisinin işleyişi hakkında bukadar detaylı bilgiye sahip olmazdık.Yani demem o ki örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu konunun ana fikrinin önemini arttırmayacaktır.Bu yüzden yazının başında dediğim şeyi tekrarlamakta fayda var:Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir!
Beden ruhun mezarıdır.
Beden ruhun mezarıdır.
Gencler, toplumun geleceğini renklendiren varliklardir.
Ya yönetici bilge ya da bilge yönetici olmalıdır . Yöneticilerin başlıca niteliği bilgelik tir.
Devletin amacı bireysel değil toplumsal mutluluğu sağlamaktır.
Ölüm her duygunun kısılması, sönmesiyse, deliksiz ve düşsüz bir uykuya benzer bir uyku ise, ne eşsiz bir kazançtır ölmek!
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Ayrılmak zamanı geldi artık, yolumuza gidelim: Ben ölmeye, sizler de yaşamaya. Hangisi daha iyi? Tanrıdan başka kimse bilemez bunu
Gerçekten önemli olan şey, yaşamak değil, iyi yaşamaktır. Ve iyi yaşamak, doğru ve onurlu yaşamakla aynıdır
göğsüne vurarak kalbine seslendi, dayan kalbim,
bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın
Anlaşmazlıklar doğru ve yanlışla, güzel ve çirkinle, iyi ve kötüyle ilgili olabilir mi? Yani üzerlerinde anlaşamayıp uygun bir karara varamadığımız için seni, beni, hatta bütün diğer insanları birbirine düşmn eden şeyler bunlar değil mi?
Demek ki diğerlerinde de olduğu gibi sevilen olduğu için sevilmez, sevildiği için sevilendir.
Çünkü nerede korku varsa,orada utanç da vardır.
Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil değil midir?
Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir ?
Do our sight and hearing possess some sort of capacity for truth, or is it perhaps as even the poets are always repeating to us, that nothing we ever hear or see is accurate? Yet if these of all the senses relating to the body aren’t accurate, or clear, the others will hardly be either, since I presume all of them are inferior to sight and hearing.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
..çünkü yasaları olmayan bir kenti kim beğenir?
Violence to a mother or to a father isn’t pious; violence to your fatherland is much less pious still.
Compared to a mother, father, all one’s forebears put together, a fatherland is something more valuable, more venerable, holier and more privileged.
Or do you suppose that a city can continue to exist and not be turned completely upside down when legal judgements that have been passed in its courts have no force, but are overturned by private citizens and rendered null and void?
What more shameful a reputation could one have than being thought to put money above one’s friends?
çünkü nerede korku varsa, orada utanç da vardır…
Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez.
Ayrılmak zamanı geldi artık, yolumuza gidelim: ben, ölmeye sizler yaşamaya. Hangisi daha iyi? Tanrıdan başka kimse bilemez bunu.
Paraya, şerefe, üne bu kadar çok önem verirken; bilgeliğe, akla ve ruhunun büyük gelişimine bu kadar az önem vermekten utanmaz mısın?
Göğsüne vurarak kalbine seslendi; Dayan kalbim, bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın
Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması
cehaletin en utanç verici türü değil midir?
“Dünyaya kendi isteğim dışında geldim; hayretle yaşadım ve tiksinerek gidiyorum ”
But you too, men of the jury, should be of good hope when you think of death, keeping the truth of this one thing in mind:
that there is nothing bad that can happen to a good man whether in life or after he has died.
So now, because I’m so slow and old, I’ve been caught by the slower runner, but because they’re so quick and clever my accusers have been caught by the quicker one; and if I’m going to leave the court condemned by you to death, they will leave it convicted by truth of depravity and injustice.
Anyone who’s really fighting for justice must live as a private citizen and not as a public figure if he’s going to survive even a short time.
Another one like me, Athenians, as I say, it won’t be easy for you to find, and if you take my advice you’ll spare me; but probably you’ll be irritated at me, and like people who are woken up as they’re nodding off you’ll hit out at me, taking Anytus’ advice instead of mine, and take the easy course of putting me to death, after which you’ll spend the rest of your lives asleep.
He’ll have me killed, no doubt, or sent into exile, or stripped of my citizenship, and probably he thinks of these as great evils; but that’s not how I think of them. I think it a much worse thing to be doing what he’s now doing, trying to have a man put to death without just cause.
It’s not from money that excellence comes, but from excellence money and the other things, all of them, come to be good for human beings, whether in private or in public life.
I have the greatest respect and love for you, men of Athens, but I shall obey the god rather than you, and so long as I breathe and so long as I am able I shall never stop doing philosophy.
Ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar.
I’ve earned myself a lot of hatred, and from a lot of people, and this is what will convict me, if that’s how it turns out: not Meletus, and not Anytus either, but the malicious slander of people in general. That’s taken down many others before me, good men too,and I imagine it’ll take more; there’s no danger it will end with me.
Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülükten sakınmaktır, çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar.
Çoğunluk bir insanı bilge yapamadığı gibi, aptal da yapamıyor, rastgele davranmakla yetiniyor.
If ‘artful speaker’ is what these people call someone who tells the truth; I’ll admit to being an orator, and one in a different league from them.
Bütün savaşlar maddi kazanımlar sağlama isteği yüzünden çıkar, maddi kazanımlara da bedenimize köle gibi hizmet edebilmek için ihtiyaç duyarız.
Haklı olarak söylendiği gibi bedenimiz bizi aşklar, tutkular, korkular, her türden hayaller ve saçma gevezeliklerle doldurur ve onun yüzünden bir an olsun en basit bir şeyi bile düşünmemiz mümkün olmaz.
Ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir.
Ancak beyler dikkat edin: Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülükten sakınmaktır, çünkü kötülük ölümden daha hızlı kolar.
göğsüne vurarak kalbine seslendi, dayan kalbim,
bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın
Tanrılar bize bütün iyilikleri bağışlarken, bizim onlara verdiklerimizin yararı ne? Yoksa bu ticari ilişkide onlardan bütün iyilikleri alacak ama onlara karşılığında hiçbir şey vermeyecek derecede üstün müyüz?
“Ömrümüz boyunca erdem ve bilgelik kazanmak için elimizden geleni esirgememeliyiz, çünkü ödülü güzel olduğu gibi verdiği umut da büyüktür.”
Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?
Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez.
göğsüne vurarak kalbine seslendi, dayan kalbim, bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın
“Gördüğüm kadarıyla çok az şey bildikleri hatta hiçbirşey bilmedikleri halde bir şeyler bildiklerine inanan bir sürü insan bulabiliyorlar.”
Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir.
Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?
Dine uygun olan öyle olduğu için mi tanrılar tarafından sevilir, yoksa tanrılar tarafından sevildiği için mi dine uygundur?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir