İçeriğe geç

Soğukluk Kitap Alıntıları – Thomas Bernhard

Thomas Bernhard kitaplarından Soğukluk kitap alıntıları sizlerle…

Soğukluk Kitap Alıntıları

Streptomisin ihtiyaca göre değil, ahlaksızca toplumsal kriterlere göre dağıtılıyordu.
Sormak istediklerimizi hep erteliyoruz, çünkü açıkçası onlardan korkuyoruz; sonunda da onları sormak için fazlasıyla geç kalmış oluyoruz.
Genç yaşıma karşın yaman bir şüpheciydim; her zaman her şeyin en kötüsüne hazırlıklıydım.
Yazar, utanç duygusundan yoksundur. Yalnızca hiçbir utanç taşımayan insanın, cümleleri bir arada tutma ve onları ortalığa saçma yeteneği vardır. Yalnızca en utanmaz yazar özgündür.
Çürümüşlüğün ve umutsuzluğun ruhu böylesine boğduğu, beyni öldürdüğü bir yere nasıl kendimi ait hissetmiştim? Sanırım kendimi salıvermek, karşı koymaktan çok daha kolayıma gelmişti. Gerçek bu kadar basitti. Çoğu zaman, kendimizi rahatlatmak uğruna pes eder, teslim olur ve ancak hayatımız, tüm var oluşumuz söz konusu olduğunda bunu yapmaktan vazgeçeriz.
Gerçeği anlatmak istediğinizde, konuşulan dil son derece yetersiz kalır.
Hayat dükkanına girer ve alışveriş yaparız, hesabı da ödemek zorundayızdır. Satıcı asla hesap hatası yapmaz.
Gerçek her zaman yanlıştır, yüzde yüz doğru olsa bile yanlıştır. Her hata katıksız gerçektir.
Daha o zamanlar yazıya sığınmıştım. Yazdıkça yazdım; yüzlerce şiir yazdım, tam olarak kaç tane bilmiyorum. Yalnızca yazarak var olduğumu hissedebiliyordum.
Çoğu zaman, kendimizi rahatlatmak uğruna pes eder, teslim olur ve ancak hayatımız tüm varoluşumuz söz konusu olduğunda bunu yapmaktan vazgeçeriz.
Diğer insanlara güvenmedim, ve diyebilirim ki, bu sayede kurtuldum.
Genç yaşıma rağmen yaman bir şüpheciydim; her zaman her şeyin en kötüsüne hazırlıklıydım. Bu şüpheciliğimi bugün de hâlâ en değerli erdemim olarak görürüm.
Gerçeği bildiğimizi düşünüyorsak, yanılıyoruz demektir, aynı şekilde hata ettiğimizi düşünüyorsak da yanılıyoruz. Anlamsızlık, önümüzdeki tek olası yol, sonunun bir yere çıktığını bildiğim tek yol bu.
Dünya mide bulandırıcı bir yer, ona bakarken aslında bir lağım çukuruna bakıyoruz. Yanılıyor muydu?
Çoğu zaman, kendimizi rahatlatmak uğruna pes eder, teslim olur ve ancak hayatımız, tüm var oluşumuz söz konusu olduğunda bunu yapmaktan vazgeçeriz.
Bir insan yaşamı, çok büyük potansiyele sahip de olsa, isteyerek ya da kader icabı o potansiyeli gerçeğe dönüştürmüş de olsa, geride kalan insanların bakışları altında, deri ve kemikleri bir arada tutan etin çürümesiyle son buluyordu.
Hayat dükkanına girer ve alışveriş yaparız, hesabı da ödemek zorundayızdır.
Insanların içine çıkınca onlardan adeta geri kaçıyordum
Hayatta kalabileceğine kendisi bile inanmamıştı, şimdi burada olabildiğine şaşırıyordu. Birbirimize yaşadığımız şeyleri anlattık, ki hiç1isi neşeli şeyler değildi
~Müzik~ benim Alınyazımdı
Hayatta kalabileceğine kendisi bile inanmamıştı, şimdi burada olabildiğine şaşırıyordu. Birbirimize yaşadığımız şeyleri anlattık, ki hiç1isi neşeli şeyler değildi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir