Kolektif kitaplarından Siyasi İdeolojiler kitap alıntıları sizlerle…
Siyasi İdeolojiler Kitap Alıntıları
&“&”
Ulus-devletlerin damgasını vurduğu son iki yüzyıllık sürecin dünyada çatışma ve savaşların hâkim olduğu bir ortam doğurması ve ulus-devletlerin ülke içinde birliği sağlamak için tek tipçi bir bakış açısıyla farklılıkları bastırmaya yönelmesi bu modele yönelik güvensizliği artırmıştır.
Türkiye’nin ilk ekolojik siyasî hareketi olan Yeşiller Partisi Prof. Dr. Celal Ertuğ tarafından 1988 yılında kurulmuştur.
Toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak erkeklere &‘iktidar’, kadınlara ise &‘tabi olma’ rolünün verilmesi erkeklik rollerine hiyerarşik üstünlük ve iktidar alanı tanıması ataerkil bir yapıyı oluşturmaktadır. Bu ataerkil yapı kadınlar ve erkeklerin biyolojik cinsiyet farklılığının sonucu değil toplumsal değerlerin ve rollerin sonucunda oluşmuş &‘yapay’ bir sistem biçimidir ve değiştirilebilir niteliktedir. Feminizm, toplumsal cinsiyet rolleri ve ataerkil sistemden kaynaklanan hak eşitsizliğini giderebilmek için politika önerileri getirir.
Komünist Çin’deki siyasal düzeni değişim taleplerine karşı muhafaza edenler yahut faşist bir düzeni koruyup sürdürmeye çalışanlar liberal düzenleri muhafaza edenler kadar muhafazakâr olacaktır. Görüldüğü üzere kavramın bu tarz kullanımı muhafazakârlığın özgün bir düşünce geleneği ya da ideoloji olarak tanımlanmasına imkân vermemektedir. Bu durumda muhafazakârlık ancak bütün ideolojileri yatay kesen bir eğilim ya da tutum olabilir.
Liberalizmin temel hedefi bireyin özgürlüğü, faşizmin temel hedefi ise devletin özgürlüğüdür.
İnsanlığın gelişmesini sağlayan şey, en güçlünün hayatta kalmasını sağlayan bu mücadele ve rekabet sürecidir.
Faşizm bir anti-liberalizmdir.
Önemli olan olgular değil duygulardır; madde değil ruhtur.
Hukukun üstünlüğünün en kısa tanımı &‘insan’ların yerine &‘kural’ların yönetmesidir.
Anayasaların sıklıkla değiştirilmesi de üstün norm anlayışının yerleşmediğinin bir göstergesidir.
Seçim sandığı devrimcilerin tabutudur
Feminizm kadın haklarını tanıyarak ,bu hakların uygulamaya dönüşmesi için davranış sergileyen bir bakış açısıdır.
Bir eylemin doğruluğu o eylemin ürettiği zevkin, söz konusu eylemin ürettiği acıdan fazla olmasıyla ölçülebilir
Siyasal otorite bir başkası üzerinde itaat etme yükümlülüğü doğuran yönetme hakkıdır.
Nedeni ne olursa olsun otoriteye itaat bir tür ahlaki görev olarak karşımıza çıkar
Toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak erkeklere &‘iktidar’, kadınlara ise &‘tabi olma’ rolünün verilmesi erkeklik rollerine hiyerarşik üstünlük ve iktidar alanı tanıması ataerkil bir yapıyı oluşturmaktadır. Bu ataerkil yapı kadınlar ve erkeklerin biyolojik cinsiyet farklılığının sonucu değil toplumsal değerlerin ve rollerin sonucunda oluşmuş &‘yapay’ bir sistem biçimidir ve değiştirilebilir niteliktedir. Feminizm, toplumsal cinsiyet rolleri ve ataerkil sistemden kaynaklanan hak eşitsizliğini giderebilmek için politika önerileri getirir.