İçeriğe geç

Sınıftan Yükselen Sesler Kitap Alıntıları – Rob Buyea

Rob Buyea kitaplarından Sınıftan Yükselen Sesler kitap alıntıları sizlerle…

Sınıftan Yükselen Sesler Kitap Alıntıları

Ülkede, kışın gerçekten yaşanmadığı diğer yerlerde insanların baharı gözden kaçırdıklarına bahse girerim.
Her şey berbattı ve benim karmakarışık duygularım vardı.
Birbirimize tutunduğumuzda daha güçlü oluruz.
Her şey berbat! Hiçbir şey umurumda değilken her şey çok daha iyiydi.
Ona hayır diyebilirdim. Ona hayır demeliydim.
Ve erkek olmak da kadınlara saygı göstermekten geçer.
Mutsuz ya da üzgün geçirerek harcayabileceğimiz kadar çok günümüz yok.
Bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum. Kitaplarımdaki arkadaşlar kadar güçlü değildim.
Eğer sessiz kalırsanız çevreye bakmak, dinlemek ve gözlemlemek için zamanınız olur.
Belki de en doğrusu elinizden gelenin en iyisini yapmak; çünkü sonuçta olacakları kontrol edemezsiniz. Sanırım bir şeyler için umut etmek iyi. Bazen işe yarayabiliyor
Sert kışa katlanırsın ve bu sayede yeni mevsimi gerçekten de takdir etmeyi daha iyi öğrenirsin.
Daha başında okumayı sevdiğini söyleyebilirdim, çünkü sınıfın her yerinde kitaplar vardı.
Birini severseniz, sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçmezsiniz.
Hemşireler masaların arkasındaydı. Bazılarının güldüğünü duydum. Nasıl gülebiliyorlardı ki? Öğretmenim komadayken nasıl gülebiliyorlardı?
Savaşta her şeyin geçerli olduğunu söylerler.
Ve erkek olmak da kadınlara saygı göstermekten geçer.
Mutsuz ya da üzgün geçirerek harcayabileceğimiz kadar çok günümüz yok. Mutlu olup eğlenmelisin
Ben ellerime baktım. Tutunabilmek için bir kitap aranıyorlardı.
Hayat yeniden normale dönmüştü, yani herşey berbattı.
Bağlandığım herkesi sonunda kaybetmek zorunda mıyım? Neden çabalıyorum ki?
Soluk almak çok zor. Birçok kötü anı var. Ve her yerde kötü haberler.
Birini severseniz,sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçemezsiniz.
Belki de en doğrusu, elinizden gelenin en iyisini yapmak; çünkü sonuçta olacakları kontrol edemezsiniz.
Bir yere ulaşmak için heyecan içindeyken yolculuğun neredeyse sonsuza dek sürmesi aslında çok komik. Oysa endişeli olmadığınızda yolculuk bir an önce biter.
Birini severseniz, sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçmezsiniz.
Ve erkek olmak da kadınlara saygı göstermekten geçer.
Birbirimize tutunduğumuzda daha güçlü oluruz. Unuttunuz mu?
Birini severseniz, sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçemezsiniz.
İyi olmaya çalışıyorum öğretmenim. Sessizim. Başka ne yapabileceğimi bilmiyorum. Kimseye kötü davranmadım. İnan buna çok mutlu olurdun. Yani senin istediğin gibi yapıyorum. Ama yine de senin yardımına ihtiyacım var. Senin geri gelmene ihtiyacım var. Herkesin sana ihtiyacı var.
Ben ellerime baktım. Tutunabilmek için bir kitap aranıyorlardı.
Sevgili Tanrım,
Sana kızmak istemiyorum, ama kızgınım. Dualarımı dinlemedin.
Ben ellerime baktım. Tutunabilmek için bir kitap aranıyorlardı.
Soluk almak çok zor. Birçok kötü anı var. Ve her yerde kötü haberler.
Bağlandığım herkesi sonunda kaybetmek zorunda mıydım? Neden çabalıyordum ki?
Hayat yeniden normale dönmüştü, yani her şey berbattı.
Ve erkek olmak da kadınlara saygı göstermekten geçer.
Mutsuz ya da üzgün geçirerek harcayabileceğimiz kadar çok günümüz yok.
İnsanların kötü davranışlarından yakalarını kurtarmalarına izin verirseniz, kötü davranmaya devam ederler.
Zarar vermek istemememiştim
Birini severseniz,sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçemezsiniz.
Lütfen, lütfen, lütfen haberler iyi olsun!
Gözyaşlarıyla savaşabilmek için sustum.
Soluk almak çok zor. Birçok kötü anı var. Ve her yerde kötü haberler.
Bu nasıl iyi bir haber olabilirdi ki? Bağlandığım herkesi sonunda kaybetmek zorunda mıydım? Neden çabalıyordum ki?
Sıkıcı günlerin ardı arkası kesilmiyordu. Hayat yeniden normale dönmüştü, yani her berbattı.
Ben elimden geleni yapıyorum; ama bu hiç kolay değil.
Ama yine de senin yardımına ihtiyacım var. Senin geri gelmene ihtiyacım var.
Bu, çok can yakıyordu.
Her şey berbat! Hiçbir şey umurumda değilken her şey çok daha iyiydi.
Ağlamak istemedim. Kendime ağlamamam gerektiğini söyledim. Kendimi ağlamamak için hazırlamıştım ama engel olamadım. Yaşlar gözlerimden taştı ve yanaklarımdan aşağıya süzüldü. Arkamı döndüm ve koşarak odadan çıktım.
Ona iyi olacağını söylemek istedim. İstedim, ama yapamadım. Denedim. Denedim ve boğazımdaki yumru soluk almamı zorlaştırdı.
Rahatlamaya ihtiyacım vardı.
Bu haksızlıktı.
Keşke onu geri alabilsem.
Kalktım ve yine GÜM!

Bir kez daha kalktım ve yine GÜM!

Eğer karışmasaydım her şey çok daha iyi olabilirdi.
Ve erkek olmak da kadınlara saygı göstermekten geçer.
Yapmak zorundaydım.
Sessizliğimi korudum. Neler hissedeceğimi bilmiyordum. Şaşkın? Kızgın? Mutlu? Tüm bu duyguları aynı anda hissediyordum.
Mutsuz ya da üzgün geçirerek harcayabileceğimiz kadar çok günümüz yok.
Gitmek zorundaydım.
Durduramıyordum. Yaşlar süzülmeye başlamıştı. Gerçekten de çok üzgündüm. Başımı eğdim.
İnsanlar gerçekten de çok acımasız olabiliyorlar.
Birini severseniz, sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçmeçmezsiniz
aklıma müdirenin söylediği laf geliyor, sihirli . Evet gerçekten de sihir vardı. Bunu Bay Terupt’un geri dönmesiyle anladım.
o benim dolar sözcüğü öğretmenim
terupt (dolar sözcüğü)
-LUKE
Annem bana, Mutsuz ya da üzgün geçirerek harcayabileceğimiz kadar çok günümüz yok. Mutlu olup eğlenmelisin Anna. der.
Büyükannem yanımda olduğunda kendimi her zaman daha iyi hissederim, Tanrı’ya ne yapması gerektiğini söylese bile
Kışın gerçekten yaşanmadığı yerlerde insanların baharı gözden kaçırdıklarına bahse girerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir