İçeriğe geç

Şiirin İlkeleri Kitap Alıntıları – Salâh Birsel

Salâh Birsel kitaplarından Şiirin İlkeleri kitap alıntıları sizlerle…

Şiirin İlkeleri Kitap Alıntıları

“ömrüm seni sevmekle nihâyet bulacaktır.”
Çağlan gözden geçirin, kötü ve anlayışsız sanatçıların hep­ten usta şâirlerin paçalarına yapıştıklarını, onlara tebelleş ol­duklarını görürsünüz.
çekelim üstümüze
o eski yalnızlığı
yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
sanatta bayağılık hiçbir türlü bağışlanmaz.
Şiire giden yolun ya da yolların çetin ya da belirsiz olması, şiirin değerini azaltmak şöyle dursun, usta bir sanat anlayıcısı katında hazların en tadılmaz olanı yerine geçer.
Kimileri şiir yazmak için böyle uzayıp giden birtakım ilke­lerin gereksizliğine inanabilir. Doğrusu, ben burada şiiri kolay yazılır bir hale getirmeye değil, zorluğuna işarete çabalıyorum.
“Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır.”
– İlkin bildiğimizi iyi bilelim.
Doğrusu bizim bildiğimizi bildiğimiz bile çok su götürür.
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
Cahit Sıtkı Tarancı
“Varsın gönül aşkınla harap olsun efendim ”
Bir şiir yalnız o şiire giren değil, bir de girmeyen sözcükler­den meydana gelir.
Niyet, her vakit yapıttan önce gelir.
Geçiyor beklenen günler,
Geçiyor gelmeyen günler
Ziya Osman Saba
“Doğru şiirin sesle birlikte bulunduğunu, ses olmadan dü­şünülemeyeceğini kabul edenlerin sayısı her nedense kabarık­tır.
Oysa, şiirin sesle yayılması, yazılmasından çok daha ayrı bir şeydir. İkincisi baştan başa bir işçilik sorunudur. Oyunun sahneye konulması neyse, bu da odur.”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Anılar, ancak hücrelerimizde yerleştikleri, bakış ve ha­reketlerimizde okundukları, isimsizleştikleri ve artık bizden ayırt edilemedikleri zaman, işte ancak o vakit, umulmadık bir saatle, bir dizenin ilk sözcüğü, anıların ortasından ve anılardan doğar.”
“Bir şiir yalnız o şiire giren değil, bir de girmeyen sözcükler­ den meydana gelir.”
Şiir coşkuyla yazılmaz.
Coşkuyla yazılmış etkisini uyandıran şiirler bile hesaplı bir düşünce, hesaplı bir duyguyla düzülmüştür.
Gerçeği şu ki ozanlar, coşkuyu duyularıyla değil uslarıyla kavramak istemeği yeğlerler.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bir sanatçı ancak kendi çağını yaşamakla yeni bir sanata varabilir.
Don Kişot gibi, Karamazof Kardeşler gibi büyük sayılarca okunan kitaplar da değerli olabiliyorlar. Yalnız bunla­rın yığınlarca beğenilmesi, onların gerçekten seviyeli olmala­rından çok, halkı oyalayacak yöntemi de içermelerine dayan­maktadır.
Kaldı ki, kalabalığın o yapıtları beğenisi ile azlığın beğeni­si arasında da ayrılık vardır. Yığınlar, DonKişot’un değirmene saldırması karşısında kaba kaba sırıtmaya hazırlanırken, azlık, o olayda, insanlığı kemiren dertlerin depreştiğini görmesini bi­lir.
Rüştü Onur’un, gerçekten rahmetli Rüştü Onur’un şu “Memnuniyet” şiiri usumdan hiç çıkmayan bir şiirdir :

Benden zarar gelmez
Kovanındaki arıya
Yuvasındaki kuşa;
Ben kendi halimde yaşarım
Şapkamın altında.
Sebepsiz gülüşüm caddelerde
Memnuniyetimden;
Ve bu çılgınlık delicesine
İçimden geliyor.
Dilsiz değilim susamam
Öyle ölüler gibi
Bu güzel dünya ortasında.

Ben bu şiiri, heceyle aruzun o bilinen seslerinden kendini kurtarmış saydığım gibi, onda, özgür şiirlerin pek azına nasip olan bir sağlamlık da bulurum. Bundan başka; şairin, dizelerinde, yinelemelerle düş aşırı­lıklarına yer vermeyişi, ileri bir anlayışı ortaya koymaktadır.

Şiir coşkuyla yazılmaz.
Coşkuyla yazılmış etkisini uyandıran şiirler bile hesaplı bir düşünce, hesaplı bir duyguyla düzülmüştür.
Gerçeği şu ki ozanlar, coşkuyu duyularıyla değil uslarıyla kavramak istemeği yeğlerler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir