Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes ve Kızıl Dosya kitap alıntıları sizlerle…
Sherlock Holmes ve Kızıl Dosya Kitap Alıntıları
Bir aptal her zaman kendisine hayran kalacak daha aptal birini bulur.
Bir insanın fikirleri eğer doğa’yı yorumluyorsa doğa kadar geniş olmalıdır.
To a great mind, nothing is little..
İnsanlığın asıl çalışma alanı insandır.
Hiçbir şansı ihmal etmemelisin, ne kadar küçük olsa da.
Un sot trouve toujours un plus sot qui l’admire. (Bir aptal daima kendisine hayran olacak daha aptal birini bulur.)
Ucu doğaya dokunacaksa, fikirler onun kadar geniş olmalı.
Bir sihirbaz sırlarını açıklarsa numaralarının hiçbir değeri kalmaz.
Bir insanın fikirleri eğer Doğa’yı yorumluyorsa Doğa kadar geniş olmalıdır.
‘Birine biraz güvenmek hiç güvenmemekten daha kötüdür.’
Aslında vücudum değil yorgun olan, bilirsiniz, zihin yorgunluğu.
‘’Bu dünyada ne yaptığın hiç önemli değil. Önemli olan insanları ne yaptığına inandırdığın.’’
Bir aptal her zaman kendisine hayran kalacak daha aptal birini bulur..;)
Şimdi bana her şeyi anlatsanız iyi olacak, dedim. Yarısını anlatmak, hiç anlamamaktan daha kötüdür.
‘’Birine biraz güvenmek hiç güvenmemekten daha kötüdür.’’
Her zincir ancak en güçsüz halkası kadar güçlüdür.
Bir aptal daima kendisine hayran olacak daha aptal birini bulur.
İnsan beynini boş bir çatıkatına benzetiyorum. Orayı kendi seçtiğin mobilyalarla donatmalısın. Aptal biri bulduğu her çeşit kültürü içine atar ve böylece işine yarayabilecek bilgiler kalabalık yüzünden dışarıda kalır. Ya da en iyi ihtimalle bir sürü başka eşya içinde onu bulmak zorlaşır. Becerikli bir insan beyin katına ne koyacağına çok dikkat etmelidir. Sadece işini yapmasına yarayacak aletlere sahip olmaladır ama çok iyi seçilmiş bir alete Ve bunlar en doğru sırada yerleştirilmiş olmalı. Odanın esnek duvarları olduğunu ve her hacme genişleyebileceğini düşünmek hatadır. Gün gelir her yeni bilgi eklemesi yüzünden önceden bildiğin herşeyi unutursun. Bu yüzden gerekli bilgileri bir dirsekle dışarı itecek gereksiz bilgileri edinmekten kaçınmak gerek.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Büyük bir zihin icin hiçbir șey küçük degildir
Halk beni istediği kadar ıslıklasın , vız gelir bana ! Ben evimdeki çekmecemde bulunan değerli şeyleri seyrederek , kendimi alkışlıyorum.
İlâhi Adaletin pençesinden , kimse kurtulamazdı !
Büyük bir zeka için hiçbir şey küçük değildir.
Bir insan eğer doğa üzerinde yorumlarda bulunacaksa düşünceleri de en az doğa kadar geniş olmalı .
Tüm hayat büyük bir zinciridir, doğada her gördüğümüz de bu zincirin bir halkasıdır .
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Yalnızca bir aptal, önüne gelen her bilgiyi kapar , böylece , ona faydası dokunabilecek bilgiler kalabalıklaşır ya da birçok şey birbirine girer ve o bilgiye ihtiyacı olduğunda güçlükle yaşar . Ama becerikli ve usta bir kimse , zihnine ya da çatısına , bir şeyler alırken son derece dikkatlidir.
İnsanoğlunun başlıca çalışma konusu yine insandır .
İki kişinin birlikte yaşamaya başlamadan önce birbirlerinin en kötü yönlerini bilmeleri iyi olur.
Birisiyle aynı evi paylaşacaksam, çalışmaya düşkün ve sessiz birini tercih ederim . Gürültü ya da heycan kaldıracak kadar güçlü değilim.
John Rance yüzünde korkuyla ve gözlerinde şüpheyle ayağa fırladı Tüm bunları nereye saklanıp gördünüz? diye bağırdı. Sanırım siz, benden çok daha fazlasını biliyorsunuz.
Sırrı,tuhaflıkla karıştırmak hatadır.
Konuşurken gözleri parıldıyordu; elini kalbinin üzerine götürdü ve hayal gücünün eseri olup, kendisini alkışlayan hayali bir kalabalığa selâm vererek başını eğdi.
Filizlendikten sonra bir fikri asla öldüremezsin.
Büyük bir zeka için, hiçbir şey küçük değildir.
Açıklanamayanı açıklamak zordur.
Birine biraz güvenmek hiç güvenmemekten daha kötüdür.
Her zincir ancak en güçsüz halkası kadar güçlüdür.
Bir sihirbaz, numarasının sırrını açıklarsa hiç itibar göremez.
‘Birine biraz güvenmek hiç güvenmemekten daha kötüdür.’
Büyük bir zihin için hiçbir şey küçük değildir.
Tüm kanıtları görmeden teoriler yürütmek büyük bir hatadır. Kararınızı aleyhte etkiler.
Aslında vücudum değil yorgun olan, bilirsiniz zihin yorgunluğu.
Açıklanamayanı açıklamak zordur.
İki kişi aynı evde yaşamaya başlayacaksa birbirlerinin en kötü yanlarını bilmeleri gerekir .
Bu ne saçmalıktır! Diye haykırdım dergiyi masaya atarak, bunun kadar gereksiz bir şey daha okumadım hayatımda
Nedir o? diye sordu Sherlock Holmes.
Şu makale işte, dedim yumurta kaşığımla işaret ederek. Kahvaltıma başlamak üzereydim. İşaretlediğine göre sen de okumuşsun. Akıllıca yazıldığını reddetmiyorum. Ama beni çok kızdırdı. Tüm bunların bütün gün koltuğunda oturup inziva hayatı yaşayan, düzenlenmiş paradokslar yaratan bir adamın elinden çıktığı çok belli. Hiç işlevsel değiller. Onunla metro vagonunda karşılaşıp, tüm yolcuların mesleklerini söyletmeyi çok isterdim. Bire bin bahse bile girerdim ona karşı.
Paranı kaybederdin o halde, dedi Sherlock Holmes sakince. Çünkü o makaleyi ben yazdım.
Nedir o? diye sordu Sherlock Holmes.
Şu makale işte, dedim yumurta kaşığımla işaret ederek. Kahvaltıma başlamak üzereydim. İşaretlediğine göre sen de okumuşsun. Akıllıca yazıldığını reddetmiyorum. Ama beni çok kızdırdı. Tüm bunların bütün gün koltuğunda oturup inziva hayatı yaşayan, düzenlenmiş paradokslar yaratan bir adamın elinden çıktığı çok belli. Hiç işlevsel değiller. Onunla metro vagonunda karşılaşıp, tüm yolcuların mesleklerini söyletmeyi çok isterdim. Bire bin bahse bile girerdim ona karşı.
Paranı kaybederdin o halde, dedi Sherlock Holmes sakince. Çünkü o makaleyi ben yazdım.
İnsan beynini boş bir çatı katına benzetiyorum. Orayı kendi seçtiğin mobilyalarla donatmalısın. Aptal biri bulduğu her çeşit kütüğü içeri atar ve böylece işine yarayabilecek bilgiler kalabalık yüzünden dışarıda kalır. Ya da en iyi ihtimalle bir sürü başka eşya içinde onu bulmak zorlaşır. Becerikli bir insan beyin katına ne koyacağına çok dikkat etmelidir. Sadece işini yapmasına yarayacak aletlere sahip olmalıdır ama çok iyi seçilmiş birçok alete Ve en doğru sırada yerleştirilmiş olmalı bunlar. Odanın esnek duvarları olduğunu ve her hacme genişletebileceğini düşünmek hatadır. Gün gelir her yeni bilgi eklemesi yüzünden önceden bildiğin bir şeyi unutursun. Bu yüzden gerekli bilgileri dışarı itebilecek gereksiz bilgileri edinmekten kaçınmak gerek.
Hiçbir insan iyi bir sebebi olmadıkça küçük meseleler için kafasını yormaz.
“Bir aptal her zaman kendisine hayran kalacak daha aptal birini bulur.”
Bilirsin; insanlığın asıl çalışma alanı insandır .
Aslında vücudum değil yorgun olan, bilirsiniz, zihin yorgunluğu.
Hiçbir insan, çok iyi bir sebebi olmadıkça, kafasını küçük meselelerle meşgul etmez.
İnsan beynini özgün formunda boş çatı katı gibi düşünüyorum. Bu alanı kendi seçtiğin mobilyalarla döşemelisin. Ahmak biri, önüne gelen her ıvır zıvırı buraya doldurur. Sonra işine yarayacak asıl bilgi için yer kalmaz. Ya da diğer şeylerle karışıp kaybolur, bulup oradan çıkarmak zorlaşır. Oysa hünerli usta, bu çatı katına alacağı şeyler konusunda dikkatlidir. İşini yapmasına yardımcı olacak aletler dışındaki şeylere ihtiyacı olmadığını bilir. Bunlar da sınıflandırılmış, bunun yanı sıra kusursuz düzene sokulmuştur. Bu küçük odanın esnek duvarları olduğunu ve istenen ölçüye kadar genişleyebileceğini düşünmek hatadır. Eklenen her yeni bilgi için eskisini unutmaya başlayacağın bir zamanın geleceğine emin olabilirsin. Bu yüzden, işe yaramaz olanların, lazım olabilecekleri dışarı itmemesi büyük önem taşıyor.
Hayat, dev bir zincirdir, her şey birbirine bağlıdır ve bu zincirin tek bir halkası bile bize fikir verir.
“Bence insan zihni boş bir eve benzer; orayı hangi mobilyayla döşeyeceğin, senin bileceğin iştir.“
“Budalalar eline geçirdiğini odasına tıkıştırır, o zaman da ihtiyaç duyduğu bilgiye bir türlü ulaşamaz tabii, ulaşsa da tam kavrayamaz. Ama işini bilen bir insan, beyin evine ne koyacağını doğru belirler. Sadece işinde gerekli olacak şeyleri alır ve bunları güzelce düzenler. Edindiğin her yeni bilginin, var olan başka bir bilgiyi ortadan kaldırma ihtimalini göz önünde bulundurmalısın. O yüzden, en iyisi lüzumsuz şeyleri zihninde barındırmamak.“
Bütün kalpler kırılır, bütün hayatlar sona erer Değer vermek bir avantaj değildir.
“Belki de bu yüzden müziğin cazibesine kapılıyoruzdur. Ruhlarımızda eski dünyadan kalma belli belirsiz hatıralar vardır.”
Sırrı, tuhaflıkla karıştırmak hatadır. En olağan suç genellikle en gizemli olandır. Çünkü akıl yürütmeler yapılabilecek hiçbir yeni yada özel bilgi taşımazlar.
Ruhlarımızda, dünya çocukluğunu yaşarkenki gizemli yüzyıllardan kalma belirsiz anılar olmalı.
Büyük bir zihin için hiç bir şey küçük değildir.
“insan beynini boş bir çatı katına benzetiyorum. Orayı kendi seçtiğin mobilyalarla donatmalısın. Aptal biri, bulduğu her çeşit kütüğü içeri atar ve böylece işine yarayabilecek bilgiler kalabalık yüzünden dışarıda kalır. Ya da en iyi ihtimalle bir sürü başka eşya içinde onu bulmak zorlaşır. Becerikli bir insan beyin katına ne koyacağına çok dikkat etmelidir. Sadece işini yapmasına yarayacak aletlere sahip olmalıdır ama çok iyi seçilmiş birçok alete Ve bunlar en doğru sırada yerleştirilmiş olmalı.
“Bu dünyada ne yaptığın hiç önemli değil,” dedi dostum, acı bir ifadeyle. “Önemli olan insanları ne yaptığına inandırdığın.”
Hayatın renksiz yumağının içinden her zaman kızıl bir cinayet ipliği geçer.
Eziyet mağdurları şimdi kendileri eziyetçi olmuşlardı.
Yarım güven,güvensizlikten kötüdür.
Büyük bir zihne,hiçbir şey küçük değildir.
Hayal gücünün olmadığı yerde dehşet de olmuyor.
“Bir olaylar dizisi açıkladığında birçok insan sana sonucun ne olacağını söyleyebilir. O olayları zihinlerinde bir araya getirir ve düşünüp taşınıp sana ne olacağını söylerler. Fakat kendisine sonucu söylediğinde, zihinlerinin derinliklerini kullanarak, sana sonuca giden basamakları açıklayabilecek az insan vardır. İşte arka plana bakabilmek derken, böyle bir güçten söz ediyordum.”
“Sana daha önce de söyledim, olağandan farklı bir şey sırra ulaşmaya giden yoldur. Bu tür bir sorunu çözerken, arka plana bakabilmek önemlidir. Bu çok önemli bir hünerdir, çok da kolaydır. Ama insanlar pek uygulamazlar. Hayatın günlük ilişkilerinde arka plandan ziyade, ileriye bakmak daha faydalıdır, o zaman diğer şeyler savsaklanır. Bu durumlarda yüzeysel düşünen elli kişi varsa, analitik düşünen bir kişi vardır.”
“Bu dünyada ne yaptığın hiç önemli değil,’ dedi dostum, acı bir ifadeyle. ‘Önemli olan insanları ne yaptığına inandırdığın.”
“Avcının zihni sert, bükülmez cinstendi ve içindeki baskın düşünce olan intikam fikri o kadar sıkı yer tutmuştu ki başka hiçbir fikir için boşluk kalmamıştı.”
“Hışırdayan ağaçlar ve tahılla kaplı tarlalar, her şey o kadar huzurlu ve mutlu görünüyordu ki, bunların arasında ölüm fikrinin yattığına inanmak zordu.”
“Tabii küçük kızın bir kadın olduğunu ilk fark eden babası olmadı. Bu nadiren olur zaten. O gizemli değişim zaman birimleriyle ölçülemeyecek kadar derece derece gerçekleşir ve zor fark edilir. Zaten bir sesin tonu ya da bir elin dokunuşu kalbinin heyecanla atmasına sebep olmadan önce, gurur ve korkuyla karışık bir hisle, içinde yepyeni bir tabiatın doğduğunu anlamasını sağlayacak pek az belirti vardır. Yepyeni bir hayatın şafağını müjde eden o küçük olayın olduğu günü hatırlamayan çok az kişi vardır.”
“Sürümüze kurt alamayız. Meyveyi zamanla tamamen çürüten küçük bir nokta olmanızdansa, bu çölde kemiklerinize kadar kurumanız daha iyi.”
Fakat insan dua etmek için hiçbir zaman geç kalmış sayılmaz.