İçeriğe geç

Sherlock Holmes – Ölümün Sesi Kitap Alıntıları – Arthur Conan Doyle

Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Ölümün Sesi kitap alıntıları sizlerle…

Sherlock Holmes – Ölümün Sesi Kitap Alıntıları

Kendini küçük görmek de yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır.
Bir insan, beynindeki odaları kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüphanesine yerleştirmelidir.
Aşık olmam
– insani bozuyor
Watson biliyor musun, insanın kendine çok güvenmesi her zaman iyi olmayabilir. Bugün yaşadığımız olaya bakarak bu sonuca rahatlıkla ulaşabiliriz. Bir gün kendime bu kadar çok güvenmem nedeniyle yanlış yapacağıma kanaat getirecek olursan, lütfen kulağıma ‘Norbury’ diye fısıldar mısın?
Kıskançlık, insanın karakterini garip bir şekilde değiştirebilir
– Gerçekten berbat bir iş oldu benim için. Bir başparmak ve 50 sterlin kaybettim, kazandığım hiçbir şey yok.
– Yok canım, tecrübe kazandınız diye güldü Sherlock Holmes. Emin olun çok yararlı olabilir sizin için. Bu tecrübeyi iyi değerlendirmenize bağlı.
Fakat kaçakların izini bulmak imkansızdı. Hatta Holmes’un dehası bile pek işe yaramadı bu konuda.
Adaletin yerini bulacağından emin değilim.
Bu çok garip bir tesadüften başka bir şey değil Watson. İnsan çoğu zaman görünüşe aldanabilir.
Kendi kendine Belki Pierre demektir, belki de değildir. Fakat belki, belki demekle hiçbir iş çözülemez
Uzağa, çok uzaklara gidelim Hiçbir şeyin bizi ayıramayacağı, hiç kimsenin bizi bulamayacağı kadar uzaklara gidelim
Acaba Sherlock Holmes’in bu görünüşü de oynadığı oyunlardan biri miydi? Yoksa, çok sevdiği dedektiflik yüzünden karşılaştığı olaylar ondaki birçok insani duyguyu yok mu etmişti? Artık o bir insan değil de, iz peşinde koşturan bir polis köpeği miydi?

Sherlock Holmes çok karışık bir karakterdi.

Evet sevgili dostum, telefonu kestirdim çünkü artık meraklı, laubali, münasebetsiz insanlarla uğraşmaktan bıktım usandım.
Kendini küçük görmek de, yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır.
Kötülük yapan gerçekten de kötülük buluyormuş. İnsan kendi kazdığı kuyuya kendi düşer.
Bir doktor, yolundan saptığında suçluların en beteri olur çıkar.
Beni polisle bir tutması ne büyük küstahlık!
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İnsan garip bir yaratık Watson! Kardeşim dediğiniz kişi ister aşağılık bir hırsız ister bir katil olsun, yakalandığını öğrendiğiniz zaman sizi intihara sürükleyebiliyor. Bu insan doğasının tuhaflıklarından biri
İnsanın her zaman yanılabileceğine bir kez daha tanık oldum
Kendine yararı olmayan birinin, başkasının derdine derman olması beklenemezdi
Mantıklı bir adama tek bir gerçek yeterlidir.
Bir konuda tavsiyenizi almaya geldim.
Orası kolay
Ve yardımınızı
Bakın bu her zaman kolay değildir.
Apaçık bir gerçek kadar yakalanması zor bir şey yoktur.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
İmkânsızı tükettiğinde, imkânsız gibi gözükse de, kalan gerçektir.
Bir doktor olarak sen de takdir edersin ki, bazen bir organdaki zayıflık, diğer organların daha güçlü olmasına neden olabiliyor.
Ama adam özürlü.
Watson biliyor musun, insanın kendine çok güvenmesi her zaman iyi olmayabilir.
Șu kadarını bilmeni isterim ki, bazen insanın gözü hiçbir şey görmüyor, adeta kör oluyor.
Her zaman olduğu gibi, bırakmanın başlamaktan daha zor olduğunu anladığında ise iș ișten çoktan geçmişti.
Bir rolü en iyi şekilde oynamanın yolu, diye cevap verdi Holmes, o rolün içine girmek, o rolü yaşamaktır.
Adım Sherlock Holmes. Benim işim insanların bilmediklerini bilmek.
Sıradan vakalar genelde daha ilginç olurlar.
Bir rolü en iyi şekilde oynamanının yolu, diye cevap verdi Holmes, o rolün içine girmek, o rolü yaşamaktır.
Özellikle asil bir ruhun çöküşünü görmek insana acı veriyordu.
Hasta bir adam, çocuk gibidir
Ama kıskançlık, insanın karakterini garip bir şekilde değiştirebilir.
Özellikle asil bir ruhun çöküșünü görmek insana acı veriyordu.
Pekala Watson yanında hiç bozuk para var mı?
Var.
Çok mu?
Yeterince.
Kaç tane yarım kron var?
Beş tane.
Ah çok az! Çok az. Ne şansızlık Watson! Neyse, şimdi onlar saat cebine koyuver. Kalan paraları da pantolonunun sol cebine. Teşekkür ederim. Böylece dengeni sağlayabilirsin.
Kıskançlık, insanın karakterini garip bir şekilde değiştirebilir
Aşkımıza söz geçiremiyoruz ama hiç değilse davranışlarımızı kontrol edebiliriz.
Bir insan, beynindeki odaları, kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüphanesine yerleştirmelidir .
Genelde erkekler, ne kadar kötülük yaparlarsa yapsınlar, bir kadının sevgisini kaybedebileceklerini düşünmezler.
Kötü olan şu ki, kendimi aptal durumuna düşürdüğüm için halen yüzüm kızarıyor.
Asil bir ruhun çöküşünü görmek insana acı verir.
Aşkımıza söz geçiremiyoruz ama hiç değilse davranışlarımızı kontrol edebiliriz.
İmkansızı tüketiğinde, imkansız gibi gözükse de kalan gercektir
Kıskançlık, insanın karakterini garip bir şekilde değiştirebilir
Takma isimlerle çalışmak , beceriksizlerin işidir .
Bireysel problemler herkes için mümkün, ancak ikisi aynı anda ve en berbat bir şekilde benliğimi sardı. Bu sıkıntıya karşı tek olduğumu ilave edersek, en asil biri dahi acı içinde kalır..
Bir insan, beynindeki odaları, kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüphanesine yerleştirmelidir.
Ruhunun derinliklerindeki korkuya teslim olan bir adam evinin efendisi olmazdı..
Herşeyi çözebileceğinizi söyledi. Asla yenilmediğinizi..
Dört kez yenildim. Üç kez erkeklere, bir kez bir kadına.
Bu tip rutin günlerde sıradan bir macera bile iyidir.
Gerçeğin en kötüsü bile şüpheden iyidir.
Biri bir düğümü nasıl atıyorsa, bir diğeri çözebilir.
Senin eşin olduktan sonra benim için mazi ölmüş demektir.
Aşkımıza söz geçiremiyoruz ama hiç değilse davranışlarımızı kontrol edebiliriz.
Ne olur , bana ağrılarımı dindirecek bir şey verin !
Beni hangi halde bıraktığını ona olduğu gibi anlat..
– Yanında hiç bozuk para var mı ?
+ Var.
– çok mu ?
+ Yeterince .
– Kaç tane yarım kron var ?
+ Beş tane .
– Ah çok az !! Çok az
Ben derdimin ne olduğunu biliyorum.
– Tanrı aşkına , neden ?

– Çünkü ben böyle istiyorum .
Yetmez mi ?

Asyalılar da ölüm yaklaştığında uluyup dururlardı.
Kalbim derinden incinmişti.
Asil bir ruhun çöküşünü görmek insana acı verir.
Beklenilmeyen, bir anda gelen ölümün bile genç kadının güzelliğini bozmaya içi el vermemişti.
İlk görüşte aşk ve mutlu son.
İstisnaların kaideyi bozmadığnı hatırlatmama gerek yok sanırım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir