İçeriğe geç

Sherlock Holmes – Mavi Yakutun Sırrı Kitap Alıntıları – Arthur Conan Doyle

Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Mavi Yakutun Sırrı kitap alıntıları sizlerle…

Sherlock Holmes – Mavi Yakutun Sırrı Kitap Alıntıları

&“&”

Yeteri kadar bilgi olmadan kafayı çalıştırmak, bir motoru mazotsuz zorlamaya benziyor.
Bazen bir organdaki zayıflık diğer organların güçlenmesine neden olur.
İnsan zamanla kendi adalet anlayışını geliştiriyor.
Zihnim hayatın adaletsizlikleriyle yarı delirmiş bir halde.
Eğitim asla bitmez, Watson.
Paranın benim için çok fazla bir anlamı yok.
Ama kıskançlık insanın karakterini garip bir şekilde değiştirebilir.
Adım Sherlock Holmes. Benim işim insanların bilmediklerini bilmek.
Başkalarına yaşatığı acıları kendiside çekmeli.
İnsan , kendi kazdığı kuyuya kendi düşer.
Peki ya karısı? Adamı artık sevmediğini söylemiştin."
"Bu şapka haftalardır fırçalanmamış. Sevgili Watson,seni de şapkanda bir haftalık tozla görseydim,karının bu halde dışarı çıkmana izin verdiğini düşünerek, sana karşı sevgisini artık ne yazık ki kaybetmiş olduğunu söylerdim."
Sanat için sanat, Watson. Sanırım doktorluk yaparken kendini, ücretini düşünmeden hastalıkları tedavi ederken bulmuşsundur?
Küçük bir ayrıntı olarak görünebilir ama deneyimlerimiz, bize detayların önemli olduğunu göstermiştir.
Kalbim derinden incinmişti.
Bir kez alçaldınız. Bakalım, gelecekte ne kadar yükseleceksiniz.
Kazlar nereye gitti Maggie? "diye bağırdım.
Tamam , o halde. Onu kes, senin olsun ."
Ateş niye yakıldı?" diye sordu. " Bir bahar gecesi de olsa bu odada ateş hep yakılır miydi?"
Yeteri kadar bilgi olmadan kafayı çalıştırmak, bir motoru mazotsuz zorlamaya benziyor.
Eğitim, Gregson, eğitim.
Hangi kadın böyle bir adama layık olabilir ?
Seyahatler birbirini seven iki insanın buluşması ile sona erer.
En küçük nokta en gerekli hayatı bilgiyi verebilir.
Eğitim asla bitmez, en harika olanının en sonda olduğu bir dersler serisidir.
Kötülük yapan gerçekten de kötülük buluyormuş. İnsan, kendi kazdığı kuyuya kendi düşer."
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
Ah, ah kötü bir dünyada yaşıyoruz. Ve zeki bir insanın aklı suça çalıştığında, kötünün de kötüsü oluyor."
… Bir insan, beynindeki odaları kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüphanesine yerleştirmelidir."
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
Problemler ancak duyuların etkisinden kurtulduktan sonra çözülebilir."
İdeal bir akıl yürütücü… bir veriyi bütün şartları altında gördükten sonra ondan sadece o ana kadar olan olaylar zincirini değil, gelecekte meydana gelebilecek sonuçları da çıkarabilmelidir. Nasıl ki Cuvier, tek bir kemiğe bakarak bütün hayvanı tarif edebiliyorsa, zincirdeki bir halkayı tamamen kavrayabilmiş bir gözlemci de hem önceki hem de sonraki halkaları tam bir kesinlikle tanımlayabilmelidir."
Harekete geçmelisiniz dostum, yoksa mahvolursunuz. Sizi yalnızca hareket kurtarır. Umutsuzluğun zamanı değil."
… Kendimi çaresiz ve üzerine yaklaşan yılanı gören zavallı bir tavşan gibi hissettim. Dayanılmaz ve önlenemez bir lanetin pençesinde gibiydim."
Vahşet geri teperek vahşiye geri döner ve kötülük düşünen kendi kazdığı kuyuya düşer.
Ah, ah kötü bir dünyada yaşıyoruz.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Adım Sherlock Holmes. İnsanların bilmediklerini bilmek benim işim.
Hikaye oldukça sıradan görünebilir ama altından ölümcül bir şeyler çıkabilir.
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
Bir insan, beynindeki odaları kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüphanesine yerleştirmelidir.
Sonunda bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başaracağımıza inanıyorum
Seyahatler birbirini seven iki insanın buluşmasıyla sona erer.
Benim burada eli kolu bağlı senin ölmeni seyredeceğimi sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
Madem ki bana güvenmiyorsun, daha fazla üstelemeyeceğim.
Kalbim derinden incinmişti…
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Böyle şeyleri söylemek zoruma gidiyor ama başka çare bırakmadın.
Kalbimize hükmedemeyiz ama yaptıklarımıza edebiliriz.
Bunlar şeytanın yemleridir. Eski ve daha büyük mücevherlerin neredeyse her birinin bir cinayetle ilgisi vardır.
Yıldızlar bulutsuz bir gökyüzünde parlıyor ve sokakta yürüyenlerin nefesleri namludan çıkan kurşunlar gibi duman gibi havada yükseliyordu.
Kız kardeşim, delirdiğimi düşünüyor. Bazen ben de haklı olduğunu düşünüyorum.
Eh!" dedi mühendis, pişman hâlde, "Amma büyük iş yaptım. Başparmağımı, bir de beş altınımı kaybettim ve elime ne geçti?"
"Deneyim…" dedi Holmes gülerek.
"Sizin için değerli olabilir, tek yapmanız gereken geri kalan hayatınız boyunca unutmamak için bu olayı kelimelere dökmek."
Burası kötülük dolu bir dünya ve zeki bir adam aklını suç işlemek için kullandığında bundan daha kötüsü yoktur.
Adam yarı korkmuş, yarı umut dolu gözlerle, bir kurtuluşun mu yoksa felaketin mi eşiğinde olduğunu bilmeksizin bir bana, bir Holmes’a baktı. Sonra arabaya bindi ve yarım saat sonra Baker Caddesinde oturma odasında oturuyorduk. Yolda hiçbir şey konuşulmadı ama konuğumuzun hızlı hızlı nefes aldığını, ellerini bir kavuşturup bir çözdüğünü görebiliyorduk.
Dehşet içinde olmamın sebebi korkularımın belirsiz ve şüphelerimizin bir başkasına önemsiz gelebilecek olan küçük şeylere dayalı olmasıdır"
İnsan hiçbir şeydir, ürettikleri ise her şey.
Bir kadının sezgilerinin ne kadar güçlü olduğunu bildiğim için, çözümleyici aklın çıkardığı sonuçlardan daha çok onların sezgilerine güvenirim.
Hep olduğu gibi, bırakmanın başlamaktan daha zor olduğunu anladığında ise iş işten çoktan geçmişti.
Adım Sherlock Holmes. Benim işim insanların bilmediklerini bilmek."
Hoş bütün değerli mücevherler böyledir. Tam bir şeytan tuzağıdır aslında. Daha büyük ve daha eski mücevherlerin her yüzünün kanlı bir geçmişi vardır.
Takip ettiğiniz bir şey insan sizi görüyorsa buna takip denemez zaten öyle değil mi?"
Yeteri kadar bilgi olmadan kafayı çalıştırmak, bir motoru mazotsuz zorlamaya benziyor!
Eğitim asla bitmez, Watson. En harika olanın en sonda olduğu bir ders serisidir. Bu, öğretici bir olay. İçinde ne para ne de ün var fakat biri yine de ona başlamak isteyebilir."
En iyi planlarda bile kusurlar olabilir.
Benim işim insanların bilmediklerini bilmek.
Vardığım sonuçları tartışabileceğim bir dostumun yanımda olması beni mutlu eder.
Çok aptal olduğumdan şüphem yok zaten ama itiraf etmeliyim ki seni anlamakta güçlük çekiyorum."
Kaderin cilvesi işte, önümüze benzersiz bir vaka çıkardı ve tek ödülü de çözümünü bulmak oldu.
Biliyorsun," diye duygusal bir şekilde cevap verdim, çünkü onu hiç bu kadar duygularını dışavuran bir halde görmemiştim. "Sana yardım etmek bana verilen en büyük ayrıcalık ve mutluluk."
Şehirde kanunun yapamadığını toplum baskısı yapar
Şimdi sandalyeni yaklaştırıp kemanımı uzat; artık önümüzde çözülmeye bekleyen tek mesele, bu sonbahar akşamlarını nasıl geçireceğimiz.
Sıradan vakalar genelde daha ilginç olurlar.
Her şeyi kaybettim elime ne geçti?
“Tecrübe” dedi
Bazen kıskançlık insanları tamamıyla başka bir insan yapar…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir