Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Görünen Gerçeklerin Ötesinde kitap alıntıları sizlerle…
Sherlock Holmes – Görünen Gerçeklerin Ötesinde Kitap Alıntıları
Varoluşun anlamsız rutininden tiksiniyorum
Duygular saglikli düşünmeye engeldir.
“Hayat, insanoğlunun aklının icat edebileceği her şeyden çok daha garip.”
“Ne var ki, en iyi kurulmuş planlarda bile bir kusur vardır ”
“Bana umut verdiniz ve yeniden yaşadığımı hissettirdiniz.”
“O, en karmaşık sırları bile zekice bir yöntemle kolayca çözümlerdi.”
“Ama aşk hissi bir şeydir ve hisler de aklın düşmanıdır.”
“ artık benim için ulaşılmaz değilsin.”
“Şu insan denen şey ne garip bir varlık!”
“ en zeki veya tecrübeli bir insan bile ister istemez hata yapabilirdi.”
Eğer bu iş ilhamla olsaydı, akla ne gerek vardı!
enerjisini ve zekâsını kanunları savunmak yerine, onlara karşı kullansaydı ne muhteşem bir suçlu olurdu
Ama aşırı güven insana hata yaptırabilir.
etrafımızı kuşatan bütün karanlık şeylere rağmen kalplerimizde sonsuz bir huzur vardı.
Aşk ne kadar da ince bir duygu.
“Kötü oyun suça götürür.”
Duygular sağlıklı düşünmeye engel olur.
Eğer yeteneklerini kullanabileceğin bir alan yoksa onlara sahip olmanın ne anlamı olabilir ki?
Bazı gerçekleri ele alırken belirli şeyleri ya görmezden gelmeli veya en azından orantısına dikkat etmeli.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
“Varoluşun anlamsız rutininden tiksiniyorum.”
“Neden az ve geçici bir zevk için, sahip olduğun bütün o büyük yeteneklerini tehlikeye atıyorsun ki?”
Tuhaflık her zaman bir ipucudur. En sıradan ve özelliksiz suçlar sonuçlandırılması en zor olanlardır.
bir pers atasözü vardır: Bir kadının hayallerine müdahalede bulunmak, bir kaplanın yavrusunu elinden almak kadar tehlikelidir.
Aşırı güven insana hata yaptırabilir.
Aşırı güven insana hata yaptırabilir.
Aldığın ışık yaktığın muma değmiyor.
Anlamadıkları konularda ahkam kesen insanlara aşinayız.
Anlatılamaz bir şeyi anlatmaya çalışmak kolay değildir.
Aşırı güven, insana hata yaptırabilir.
Apaçık bir gerçekten daha yanıltıcı bir şey olamaz.
Suç ne kadar büyük olursa sebebi de o kadar açık olur, bu nedenle en büyük suçlar en basit olanlarıdır.
Hayat, insanoğlunun aklının icat edebileceği her şeyden çok daha garip.
Doğanın büyük gücüyle kıyaslandığında hırslarımız ve çabalarımız ne kadar da önemsiz!
Anlamadıkları konularda ahkâm kesen insanlara aşinayız.
“Eğer yeteneklerini kullanabileceğin bir alan yoksa onlara sahip olmanın ne anlamı olabilir ki?”
“Görüyorsun ama gözlemlemiyorsun.”
İmkânsız olanı elersen , geriye her ne kadar ihtimal dışı görünse de gerçek kalır.
İnişli çıkışlı bir hayatım oldu ve dökülen süte ağlamamayı öğrendim.
bir pers atasözü vardır: Bir kadının hayallerine müdahalede bulunmak, bir kaplanın yavrusunu elinden almak kadar tehlikelidir .
..bir pers atasözü vardır: Bir kadının hayallerine müdahalede bulunmak, bir kaplanın yavrusunu elinden almak kadar tehlikelidir .
İnişli çıkışlı bir hayatım oldu ve dökülen süte ağlamamayı öğrendim.
İnişli çıkışlı bir hayatım oldu ve dökülen süte ağlamamayı öğrendim.
Bir pers atasözü vardır: Bir kadının hayallerine müdahalede bulunmak, bir kaplanın yavrusunu elinden almak kadar tehlikelidir.
Eğer geleceğim karanlıksa, onu hayallerimle aydınlatmaya çalışmak yerine erkek gibi yüzleşmeliyim.
Pencereden dışarıya bak
Dünya ne kadar da iç karartıcı, umutsuz, amaçsız ve anlamsız
Dünya ne kadar da iç karartıcı, umutsuz, amaçsız ve anlamsız
Aldıgın ışık yakdıgın muma değmiyor.
Pencereden dışarıya bir bak. Dünya ne kadar iç karartıcı, umutsuz, amaçsız ve anlamsız Suç sıradan, varoluş sıradan ve bu sıradanlıktan kaçış yok
Birey ne kadar anlaşılmaz ve karmaşık olursa olsun, topluluk olarak matematiksel bir kesinlik kazanır. Tek bir kişinin ne yapacağını asla bilemeyebilirsiniz ama kişi sayısı belli bir limiti aştığında o topluluğun ne yapacağını tahmin etmek mümkündür.
Şu insan denen şey ne garip bir varlık.
Bazıları insanı ruhu olan bir hayvan diye tanımlıyor.
Gözden kaçanlar hep basit şeyler olur zaten.
Kadınlar kendilerinden zayıf birisi yanlarındayken oldukça sakin kalmayı başarabilen esrarengiz yaratıklar.
Anlamadıkları konularda ahkam kesen insanlara aşinayız.
İmkânsız olanı elersen geriye her ne kadar ihtimal dışı görünse de gerçek kalır.
Aşk ne kadar da ince bir duygu. İşte daha bugüne kadar birbirini görmemiş iki kişiydik ama bu zorlu saatlerde ellerimiz birbirini aramıştı. Üstelik daha önce de aramızda ne tek kelime geçmişti ne de birbirimize arzu dolu bir bakış atmıştık.
İki çocuk gibi el ele tutuşmuş öylece duruyorduk ve etrafımızı kuşatan tüm karanlık şeylere rağmen kalplerimizde sonsuz bir huzur vardı.
Kötü oyun suça götürür.
Aşırı güven insanlara hata yaptirabilir. Kanunun diger tarafinda olsaydim, en başarili suçlu ben olurdum.
Eğer geleceğim karanlıksa, onu hayallerimle aydınlatmaya çalışmak
Aşk ne kadar da ince bir duygu.İşte daha bugüne kadar birbirini görmemiş iki kişiydik ama bu zorlu saatlerde ellerimiz birbirini aramıştı.Üstelik daha önce de aramızda ne tek kelime geçmişti ne de birbirimize arzu dolu bir bakış atmıştık.
Yazar Goethe’nin dediği gibi, anlamadıkları konularda ahkâm kesen insanlara aşinayız.
Herkesin içinde biraz iyilik olduğuna inanıyorum. Onlara bakınca bu pek de aklına gelmiyor tabi insanın.
Büyük
bir zeka için,
hiçbir şey
küçük değildir.
bir zeka için,
hiçbir şey
küçük değildir.
Bir kadının hayallerine müdahalede bulunmak, bir kaplanın yavrusunu elinden almak kadar tehlikelidir.
Ne yazık ki doğa senden tek bir adam yaratmış,
Hem bir asil hem de bir serseri yaratmaya yetecek malzeme varken.
Hem bir asil hem de bir serseri yaratmaya yetecek malzeme varken.
Tek bir kişinin ne yapacağını asla bilemeyebilirsiniz, ama kişi sayısı belli bir limiti aştığında o topluluğun ne yapacağını tahmin etmek mümkündür.