İçeriğe geç

Sherlock Holmes – Bütün Eserleri Kitap Alıntıları – Arthur Conan Doyle

Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Bütün Eserleri kitap alıntıları sizlerle…

Sherlock Holmes – Bütün Eserleri Kitap Alıntıları

Azizim Watson, dedi, “tevazuyu erdem sananlara katılmıyorum. Bir mantıkçı için, her şey tam olarak ne ise öyle görünmelidir. Kendini küçük görmek de, yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır.”
Ekinoks fırtınalarının çıkmaya başladığı Eylül ayının son günlerindeydik. Gün boyu rüzgâr ıslık çalıyor; yağmur, pencerelere çarpıyordu.
“Malum, en kötü hayaletler eski aşkların hayaletleridir.”
“Gerçeğin en kötüsü bile şüpheden iyidir.”
“Ama kıskançlık insanın karakterini garip bir şekilde değiştirebilir.”
Şanssızlıklar asla yalnız gelmez
bir gözlemci, meselenin özünü oluşturan ayrıntılara
bakar. duruma göre bazen sıradan olandan daha
olağanüstü bir şey yoktur.
Eski bir Fars atasözü der ki: ‘Bir kadının hayalini yıkmak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer’.
İşte bu, Bohemya Krallığı’nı tehdit eden büyük bir skandalın ve Sherlock Holmes’un nasıl bir kadının zekasına yenildiğinin hikayesiydi. O günden beri kadınların zekasıyla ilgili iğnemeli espriler yaptığını duymadım bir daha. Ve ne zaman Irene Adler’dan veya onun fotoğrafından bahsetse onun ismi saygı gösteren bir ünvanla geçti: Kadın.
Bakin, diyerek açıklamaya başladı, Insan zihninin, boş bir çatı katina benzediğini ve insanın bu çatı katını kendi seçeceği mobilyalarla döşeyeceğini düşünüyorum. Yalnızca bir aptal, önüne gelen her bilgiyi kapar, böylece, ona faydası dokunabilecek bilgiler kalabalıklaşır ya da birçok şey birbirine girer ve o bilgiye ihtiyacı oldu mu güçlükler yaşar. Ama becerikli ve usta bir kimse, zihnine, ya da çatısına, bir şeyler alırken son derece dikkatlidir. İşini yapmasına yardım edecek aletlerden başka hiçbir şeyi yoktur ama bunları da sınıflandırmış ve kusursuz bir düzene sokmuştur.
-Sen de duydun mu? dedim dostuma bakarak. Biri zili çaldı galiba. Bu saatte kim olabilir ki? Birini bekliyor muydun? Arkadaş falan?
-Senden başka arkadaşım yok ki
Yani oturup bunu kabullenecek miyiz?
Hayır öyle demedim, dedi Holmes, gözleri geleceğe bakıyor gibiydi.
Kimse yenemez demiyorum. Fakat bana zaman tanımalısınız, zamana ihtiyacım var!
Birkaç dakika sessizce oturduk. Onun gözleri ise hala geleceğe bakıyordu.

– SON –

Sevgili dostumuz ne kadar akıldan, mantıktan yoksun olsa bile, ne yapması gerektiğini anladığında sonuna kadar bir buldok gibi azimle gider. Zaten Scotland Yard’da bu kadar yükselmesinin nedeni de bu.
Gidin buradan! Burada serserilere yer yok.
Korku Vadisi’ne derin bir karanlık çökmüştü. Baharla birlikte çiçekler açmış ve ağaçla meyve vermişti. Tüm doğa yeni bir umutla uyanmıştı fakat burada yaşayan erkek ve kadınlar için hiçbir umut yoktu. Üzerlerindeki korku bulutları 1875 yılının yazında olduğu kadar kara olmamıştı hiç.
Çiftlik yoluna girdiğimizde ise, önümüzdeki kar izlerinde çok uzun
ve karmâşık bir hikâyenin yazılı olduğunu okuyabiliyorduk.
kızınızın sizi sevdiğine kuşkum yok,
ama bazı kadınlar için sevgilinin aşkı diğer bütün sevgileri yok eder.
Örneğin bir doktor, yolundan saptığında suçluların en beteri
olur çıkar. Böyleleri soğukkanlı ve bilgili oldukları için yapamayacakları şey yoktur.
Olanları dürüstçe kabullenişi, ya masumiyetinden, ya
da ölçülü ve sağlam karakterli oluşundandır.
Adım Sherlock.
Başkalarının bilmediği şeyleri bilmek benim işim.
Böyle bir havayla savaşmak için insanoğlu ne icat ettiyse hepsini istiyoruz.
Dedektif olma sanatı bir koltukta oturup mantık yürütmekle yapabildiğin bir şey olsa, Ağabeyim dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dedektifi olurdu..
.. Alçakgönüllülüğün meziyet Sayanları anlayamıyorum. Bir mantıkçı için, her şeyi tam olarak ne ise öyle görünmelidir. Kendini küçük görmekte, yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır
Sanatçılık kanının nelere sebep olabileceğini asla bilemezsin
Sadece sessizlik; tam ,kalbi yoran bir sessizlik.
Birine biraz güvenmek hiç güvenmemekten daha kötüdür.
Şöminenin üzerindeki şu yazıyı nasıl okuyabiliyorsam, onun suratında da ölümü okudum. Sırf görüntüm bile, suçluluk çeken kalbini bir kurşun gibi delmeye Yetti
Ne var ki insan yaşlanınca evini özlemeye başlıyor .
Adaletin yerine getirildiğini görmek her insanı ilgilendiren bir şey
Bu vakada bütün işi sen yaptın. Ben bir eş kazandım, Jones itibar kazandı. Tanrı aşkına sana ne kaldı?

Bana mı? dedi Sherlock Holmes, Kokain şişesi kaldı. Ve uzun parmaklı, beyaz eliyle şişeye uzandı.

Eğer kendi hizmetkarım benim suçsuzluğuma inanmıyorsa. jüri sandalyesine oturmuş on iki aptal adamdan nasıl medet umabilirdim?
Boş ver dedim, tüm gerçekler notlarımda yazılı, halk bunları öğrenecektir. Bu sırada sen de başarılı olduğunun bilinciyle avutmalısın kendini, Romalıların dediği gibi:

‘ Populus me sibilat, at mihi plaudo ipse domi simul ac nummos contemplor in arca’
( Evdeki altın dolu sandık, yuhları alkış gibi duyurur)
#sherlockholmes

Şaşırmış görünüyorsun ve bu gayet doğal tabii. Anladığım kadarıyla karşında bir hasta değilde beni bulduğun için rahatlamışsın da!
Evet, tehlikeli bir durum. O kadar tehlikeli ki azizlere en yakın olanlar bile dinle ilgili fikirlerini fısıldayarak söylüyordu. Çünkü ağızlarından çıkan her şey yanlış yorumlanabilir ve hızla cezalandırılmalarına yol açabilirdi. Zulüm görenler şimdi kendileri zalimlere dönüşmüşlerdi
Ben diye açıklamaya başladı, insan beynini boş bir çatı katına benzetiyorum. Orayı kendi seçtiğin mobilyalarla donatmalısın. Aptal biri bulduğu her çeşit kütüğü içeri atar ve böylece işine yarayabilecek bilgiler kalabalık yüzünden dışarıda kalır. Ya da en iyi ihtimalle bir sürü başka eşya içinde onu bulmak zorlaşır. Becerikli bir insan beyin katına ne koyacağına çok dikkat etmelidir. Sadece işini yapmasına yaracak aletlere sahip olmalıdır ama çok iyi seçilmiş bir çok alete
Sherlock Homes’u tanımıyorsunuz henüz dedi genç Stamford kadehinin üzerinden garip garip bana bakarak; Onu pek de öyle sadık bir arkadaş olarak bulamayabilirsiniz.
“It is not easy to express the inexpressible,”
Sevgili Watson, birisiyle aynı evi paylaşacaksam, çalışmaya düşkün ve
sessiz birini tercih ederim. Gürültü ya da heyecan
kaldıracak kadar güçlü değilim.
sevgili dostum, böyle endişelenerek hiçbir şeyi
çözüme kavuşturamayacağımız belli, onun için şimdi
yatmanı ve yarın sabah bizi bekleyen her neyse, onun
için dinlenmiş olmanı tavsiye ederim .
kalabalık içinde tanıdık bir yüz
görmek, yalnız olan bir insan için her zaman sevindiricidir.
Kaderin cilvesi işte, önümüze benzersiz bir vaka çıkardı, ve tek ödülü de çözümünü bulmak oldu.
Hayatımı kazanmak için aklımı kullanıyorum
Emin olun ki, zaman geliyor, zihninize kattığınız her bilgiyle, önceden bildiğiniz bir şeyi unutuyorsunuz.
Dediğim gibi, her şey bu kadarsa, teori de bu kadardır diyebilirim. Farklı ipuçları ortaya çıkacak olursa biz de ne yapalım çaresiz yeni duruma uygun bir senaryonun nasıl olduğuna kafa yormaya başlayabiliriz.
Ama varoluşun donukluğu beni tiksindiriyor. Ruhumun yücelmesi için can atıyorum.
Bazı ağaçlar vardır Watson, belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra bazı nahoş gariplikler göstermeye başlarlar. Bunu çoğu zaman insanlarda da görebilirsin. Kişinin, gelişimi sırasında atalarının sıralı düzenini temsil ettiğine dair bir teorim var. Bu yüzden iyiye ya da kötüye gösterdikleri ani yönelimlerde atalarının çizgisinden kaynaklanan güçlü bir etki anlamına gelir. Kişi böylece kendi ailesinin geçmişinin ta kendisine dönüşür.
Biraz hayalci göründüğü kesin.
Zaten üzerinde fazla ısrarcı değilim.
Ne yıllar yıpratır ne de alışkanlıklar bozar sonsuz hayal gücümü,
Sakin ol, sakin ol bakalım… Önümüzde güneşli bir gün var.
Bütün hayaletler arasında en kötüsü eski aşklardır
Ah çocuklar, umarım korkutmadım sizi. Dışardan ne kadar sert görünsemde biraz yufka yüreklilik vardır içimde
Evet, tam yeri, eğer şeytan insanların işlerine karışıyorsa
Demek sen de, doğaüstü güçlerin rolüne inanıyorsun?
Şeytanın silâhları kan ve etten meydana gelmiş olamaz mı?
Vücudum bu kolktukta kaldı ve ben yokken de sayısını bilmediğim kahveyle, aklın almayacağı ölçüde tütün tüketti.
Büyük bir alçakgönüllülükle şeytanla çarpıştım ama, şeytanın babasıyla uğraşmak zor bir iş olsa gerek.
İnsan doğası çok garip bir karışım. Söz konusu olan aşağılık bir adam ve katil bile olsa kardeşi, yakalandığını öğrendi anda intihara kalkışabiliyor.
İşin kötü tarafı, sonunda aptal durumuna düşebilirim. Ama ne olursa olsun, bunu yapmak zorundayım. Eğer sonunda kaybedersem kendimi tam bir hanım evladı gibi hissedeceğim. Hikaye anlatmayı pek beceremem ama ben böyleyim işte.
Kendi derdine derman olamayan bir doktora her zaman şüpheyle bakılır.
İnsanlar ceplerinde başkalarının faturalarına taşımazlar.
Ama en başından beri, gerçeği gizleyen önemsiz ayrıntılar olduğundan emindim.
Eğer çocuğun bunu( beyaz kağıt parçasında yazılandan bahsediyor)almasını sağlarsanız paranın satın alabileceğim en güzel elbise sizindir.
Son zamanlarda bir çocuğun eğilimlerini anlamak için ebeveynleri de inceleniyor.
O şehirdeki bir sokakta, ne kadar iyi bir muhit olursa olsun, eziyet edilen bir çocuğun sesi veya bir sarhoşun narası, komşularda öfke yaratacak ve hemen yakınlardaki kanunun çarkı bir şikayetle harekete geçecektir. Ama bu yalnız evlere bak. Kanunlardan habersiz zavallı insanlarla dolu. Böyle yerleri rastlanabilecek zalimlikleri düşün.
Şehirde kanununu yapamadığını toplum baskısı yapar.
Benim gibi, baktığı her şeyde kendi özel ilgi alanıyla ilgili referanslar arayan biri aslında zihnin laneti etkisindedir.
Güneş tepemizde parlıyor, bir yandan esen hafif bir rüzgâr insana enerji veriyordu.
Dereyi görmeden paçaları sıvayamam.
Zaten ne olduğunu bilseydik, artık bir tehlike olmaktan çıkardı.
Suç evrenseldir. Mantık ise nadir görülür: bu yüzden suçtan çok, mantık üzerinde durmalısın. Sonuçta, ders olarak görülebilecek örnekleri bir dizi hikayeye çeviriyorsun.
Bir vakada. en önemli nokta olan çıplak gerçekleri anlatmakla yetinmeyip, ifadelerini süslemeye çalışmakla belki de hata ettin.
Sanatı sırf sanat için seven birisi, bir sonuca ulaşmayı çoğu zaman önemsemez.
Vakit Nakittir.
Şimdi yaklaş ve kemanımı ver çünkü artık önümüzde çözmemiz gereken tek problem, bu soğuk sonbahar akşamları’nı nasıl geçireceğimiz.
Zamanında bir monarşinin yaptığı çılgınlıkları ve birkaç bakanın hatalarının, ileride çocuklarımızın aynı dünya ülkesinin vatandaşları olarak ortak bir bayrak altında yaşamalarını engelleyemeyeceğine inananlardan biriyim.
Aşkımıza gem vuramıyoruz ama en azından hareketlerimizi kontrol edebiliriz.
Amerikan argosu bazen çok şey anlatabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir