Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Baskerville’lerin Köpeği kitap alıntıları sizlerle…
Sherlock Holmes – Baskerville’lerin Köpeği Kitap Alıntıları
-Evet Watson, bu yeni ışığa ne dersin ?
+ Karanlığı biraz daha karartıyor, o kadar.
+ Karanlığı biraz daha karartıyor, o kadar.
Ama Londra başkaydı. O zaman gülebiliyorduk ama burada, bozkırın karanlığında böyle bir ulumayı duymak dehşet verici bir şey .
Sir Henry ve ben, hayret içinde kadına baktık. Bu saygıdeğer kadının, ülkenin en tehlikeli canilerinden birinin kardeşi olmasına imkan var mıydı ?
Size yemin ederim ki, kendi sırrım değil bu. Sadece benim sırrım olsaydı sizden saklamazdım.
Kızı tanıyalı birkaç hafta oldu ama onu ilk gördüğümde benim için yaratılmış olduğunu fark ettim.
Kadın olsun erkek olsun , hayatımda kimseyi incitmedim. Yine de kız kardeşinin parmaklarının ucuna dokunmamdan bile çekiniyor.
İnsan şu çayırın ortasını yalnız kalınabilecek, güvenli bir yer sanır. dedi. Aman Tanrım! Bütün çevre halkı sanki benim aşkımı görmeye çıkmış
Bir dosta karşı casus gibi davranmak nefret edilecek bir şeydi doğrusu.
Derin bir acının içini kemirdiği belli.
Sırf zevk için uğraşıyor; bazen yasanın savunucusu, bazen de karşısı oluyor.
Ama yine de mutlu sayılırız, değil mi Beryl?
Hem de nasıl dedi. Ama bu sözler pek inandırıcı bir havada söylenmemişti.
Yorgun, bitkin olmama rağmen gözüme uyku girmiyor, olduğum yerde dönüp duruyordum.
Şeytanın gücünün artdığı karanlık saatlerde, bozkıra çıkmayın.
Beni hayatta sinirlendiren tek şey, bir olayda her şeyin ters gitmesidir.
Yanlış ipi çekebiliriz ama sonunda doğru olan ipliği mutlaka buluruz.
Cehennemde şeytan yoktur, Bay Holmes.
Dünya öyle belli şeylerle dolu ki, kimsenin aklına bile gelmiyor.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bilinen bir şey ima edilene veya tahmin edilene göre daha az korkunçdur.
Bu hikayeden, geçmişte yaşananlardan dolayı korkmamayı fakat gelecekte aynı hataları yapmamayı, dikkatli olmayı öğrenin ki, ansızın yakalandığınız tutkular, ailenizin başına bir daha aynı felaketlerin gelmesine neden olmasın.
Bazı kimseler dahi olmadıkları halde, dehayı kışkırtacak güce sahiptirler.
“Bilime meraklıyımdır, Beyefendi. Ancak bilinmezliklerle dolu engin bir okyanusun kıyısında deniz kabukları toplamaktan öteye gitmez benimki.”
“Bu dünyada yalnızca sevecen insanlara hediye verilir; yalnızca hırssız insanlar, Londra’daki kariyerini bırakıp taşrada çalışmaya gider ve de yalnızca dalgın insanlar, gittikleri yerde bastonlarını bırakırlar.”
Bir olayda en anlamsız gelen şey , iyi düşünülüp bilim açısından bakıldığında , genellikle ipucu verir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bir olay ne kadar korkunç ve garip olursa o kadar dikkatle incelenmesi gerekir .
“Herkes dâhi olmak zorunda değil. Bazı insanların meziyeti, dehayı kışkırtmaktır.”
Ne kadar göz önündeysen o kadar görünmezsin.
gözle görülmeyen bir kuvvet duygusu vardır hep,
son derece hünerle ve incelikle çevremizi Saran bu ağ,
bizi öylesine hafif tutuyordu ki, insan uç bir noktaya varınca fark edebilirdi ancak, Ağa takıldığını.
son derece hünerle ve incelikle çevremizi Saran bu ağ,
bizi öylesine hafif tutuyordu ki, insan uç bir noktaya varınca fark edebilirdi ancak, Ağa takıldığını.
Bir kadının gözlerindeki ışık sözlerinden daha iyi konuşur.
Dünya kimsenin görmediği apaçık şeylerle dolu.
Sen ışık saçan biri olmayabilirsin ama ışığı ileten bir insansın.Bazı insanlar dâhi olmasalar da dehayı harekete geçirebiliyorlar.
Benim Küçük Başarılarımın kaydını tutarken kendi yeteneklerini çok küçümsemişsin. Belki Işık Saçmıyorsun ama onu çok iyi iletiyorsun
Apaçık bir gerçek kadar yakalaması zor bir şey yoktur.
Bir ipucu ne kadar sıra dışı ve tuhaf görünüyorsa üzerine gidilmeyi de o kadar hak eder.
Sende sessiz kalma yeteneği var,
bu da seni paha biçilmez bir arkadaş kılıyor
bu da seni paha biçilmez bir arkadaş kılıyor
Şanssızlıklar asla yalnız gelmez..
Ve elbette gerçek aşkın yolu asla insanın istediği gibi dümdüz gitmiyor.
Bir kadının hayalini elinden almak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer.
Arkasından ağlayacak bir kadın bulunmayan erkek gerçekten de kötü biridir.
Kadınların gözlerinde kelimelerden daha fazla şey söyleyen bir ışık vardır.
Kendileri dahi olmasa da, bazı insanlar dehayı harekete geçiren olağanüstü yeteneklere sahiptir.
Belki ışık saçmıyorsun ama, ışığı iyi iletiyorsun.
Hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. İnsan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez.
Bir olay ne kadar tuhaf ve acayipse, onu o kadar dikkatle incelemek gerekir; üzerinde yeterince düşünüp, bilimsel açıdan incelendiği takdirde, bir vakayı tamamlayacak asıl nokta böyle tuhaflıklardır.
Şeytan’ın gücünün arttığı karanlık saatlerde bozkıra çıkmayın.
Kadınların gözlerinde kelimelerden daha fazla şey söyleyen bir ışık vardır.
Ne yaptığımı nereden anladın? Başının arkasında da gözlerin var galiba.
Bu, garip olayların müthiş sonucuna doğru hızlıca gitmeye başladı bir zaman.
Bunu izleyen birkaç gün içinde olup bitenler, hafızamdan silinmeyecek gibi kazılı. İki önemli olayı saptadıktan sonra gelen günü anlatmaya başlıyorum.
Bunu izleyen birkaç gün içinde olup bitenler, hafızamdan silinmeyecek gibi kazılı. İki önemli olayı saptadıktan sonra gelen günü anlatmaya başlıyorum.
Kusur yalnız tek taraflı olmayabilir
Parlayan sen değilsin belki ama sen ışığı iletiyorsun. Kimi insanlar dahi olmasalar da dehayı ortaya çıkarmak konusunda müthiş bir güce sahiptir.
Şeytanın aracıları etten kemikten olabilir, öyle değil mi ?
Bir ipucu ne kadar sıra dışı ve tuhaf görünüyorsa üzerine gidilmeyi de o kadar hak eder.
Galiba her şeye rağmen, asıl acı olan, arkanızdan ağlayacak bir kadının olmaması.
Doğrudan bir ışık kaynağı olmayabilirsin, ancak ışığı en iyi şekilde yansıttığın kesin. Herkes dâhi olmak zorunda değil. Bazı insanların meziyeti, dehayı kışkırtmaktır.
Bir ipucu ne kadar sıra dışı ve tuhaf görünüyorsa üzerine gidilmeyi de o kadar hak eder. Ve çoğu zaman bir vakada sonuca ulaşılmasını sağlayanlar da bu tür ipuçlarıdır.
İnsan her zaman başarılı olamıyor.
Ama gerçek aşkın önünde hep bir engel olur zaten.
Bir dedektiflik romanının ortasına düşmüş gibiyim.
Silahın var mı Lestrade?
Dedektif gülümsedi.
Pantolon giymeye başladığımdan beri bir iç cebim var ve bir iç cebim olduğundan beri de içinde bir şey var.
Güzel! Dostumla ben de hazırlıklıyız.
Dedektif gülümsedi.
Pantolon giymeye başladığımdan beri bir iç cebim var ve bir iç cebim olduğundan beri de içinde bir şey var.
Güzel! Dostumla ben de hazırlıklıyız.
“Onu yakaladık, Watson, yakaladık. Yarın ağına düşen kelebeklerden biri gibi çaresizce bizim ağımızda çırpınıp duracak, sana yemin ederim. Bir raptiye, bir mantar ve bir karton lazım, böylece Baker Caddesindeki koleksiyonumuza onu da eklemiş olacağız.
Günaydın Holmes! dedi baron. Komutanlarıyla savaş planı yapan bir generale benziyorsunuz.
Bakışlarını resimden çekince o nadir kahkahalarından birini attı. Onun sık sık güldüğünü duymam ve güldüğünde de genellikle birinin başına bir şey gelecek demektir.
İnsan her zaman umduğunu bulamaz. Bir araştırmacının bilgiye ihtiyacı vardır, söylenti ya da efsanelere değil. Bu pek tatmin edici bir vaka olmadı.
Ona kısacık bakabildik ve kibrit söndü, tıpkı sönüp giden umutlarımız gibi.
Bir kez daha görevimi yerine getirmek için denediğim her yolun önüne dikilen o taş duvar yine karşıma çıkmıştı.
Gözlerim yüzleri inceleyecek biçimde eğitilmiştir, süslemeleri değil.
Her şey ona inanılmaz güzel görünüyordu ama bana göreyse bitmekte olan yılın izlerini taşıyan hüzünlü bir manzaradan başka bir şey değildi. Sarı yapraklar, yolların üstünü örtmüştü ve biz geçerken havaya savruluyorlardı. Ölmekte olan bitkilerin arasından geçerken tekerlerin tıngırtısı da bu sonsuzluğun için yitip gidiyordu. Baskverville’lerin varisinin dönüşü için doğanın sunduğu zünlü hediyeler gibiydi.
Sör Henry, sakın unutmayın, şeytani güçlerin işbaşında olduğu geç saatlerden fundalıktan uzak durun.
İki ipucumuz da kayboldu, Watson. Hiçbir şey yolunda gitmeyen bir vaka kadar insanı canlandıran başka bir şey yoktur. Başka izin peşine düşmeliyiz.
Kötü insan, arkasından ağlayacak bir tek kadın bile bulunmayan kişidir.
Anlıyorum ama doğa üstü teoriniz doğruysa bu genç adamın başına bir şey Devonshire’da olduğu gibi Londra’da da gelebilir. Kötülüğün sadece belli bir bölgeyi mesken tutması pek de mantıklı değil.
Burası vahşi bir yer olmalı.
Evet, öyle görünüyor. Şeytan, insanların işine burnunu sokmak isteseydi burayı seçerdi.
Evet, öyle görünüyor. Şeytan, insanların işine burnunu sokmak isteseydi burayı seçerdi.