İçeriğe geç

Sherlock Holmes – Aklın Şüphesi Suçun Gerçeğidir Kitap Alıntıları – Arthur Conan Doyle

Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Aklın Şüphesi Suçun Gerçeğidir kitap alıntıları sizlerle…

Sherlock Holmes – Aklın Şüphesi Suçun Gerçeğidir Kitap Alıntıları

Bir kez bakış açını değiştirdikten sonra, başta sana en umutsuz görünen şey bile gerçeğe giden bir ipucuna dönüşebilir.
İnsan önce geçici teoriler üretir, sonra da zamanın veya bilginin bu teorilerini çürütmesini bekler.
Ben bir beyinim Watson. Geri kalanım önemsiz bir apandisitten farksız. Bu yüzden öncelikle beynimi düşünmek zorundayım.
Hayatınız sadece size ait değildir.
İnsan doğayı aşmaya kalkınca düşüp yerlerde sürünebiliyor.
Günahın bedeli Watson, günahın bedeli! Er ya da geç ödenir.
Eğer adalet diye bir şey yoksa bu dünya kötü bir şakadan ibaret demektir.
Artık okumak kaderimin bana layık gördüğü tek zevk
Bir kez bakış açını değiştirdikten sonra, başta sana en umutsuz görünen şey bile gerçeğe giden bir ipucuna dönüşebilir.
İnsan önce geçici teoriler üretir, sonra da zamanın veya bilginin bu teorilerini çürütmesini bekler.
Aslında sizden fazlasını görüyor değilim. Ben sadece kendimi, gördüklerimi tanımak üzere eğittim.
En güvenli plan yalnız başına yapılan plandır.
Kadının kalbi ve zihni erkekler için çözülmez bir bilmecedir.
Bir kadın söz konusu olduğunda aşkın pençesi kadar güçlü bir tutsaklık yoktur.
Ama inan bana, şu son birkaç günde kaç yıl yaşlandığımı bilmiyorum.
Kaçan fırsatların ardından herkes yakınır.
Hayat böyle beklenmedik şeylerle dolu Watson.
Kadının kalbi ve zihni erkekler için çözülmez bir bilmecedir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Ona benden daha yakın kimse yoktu ama gelin görün ki aramızdaki mesafeyi de benden daha iyi kimse hissedemezdi.
Bazı insanların cana yakınlığı kaba insanların saldırganlığından daha ölümcüldür.
Kadının kalbi ve zihni erkekler için çözülmez bir bilmecedir. Bazen bir cinayet bile açıklanabilir ve mazur görülebilir; ama bazen küçücük bir saygısızlık bile affedilmeyebilir.
Bir kadın söz konusu olduğunda aşkın pençesi kadar güçlü bir tutsaklık yoktur.
Dünya bize yetiyor zaten. Bir de hayaletlerle uğraşamayız.
Yürek acısını dindirmek için bir şeylerle meşgul olmak şart.
Ah Dr. Watson, bu ne gaddar dünya!
İnsan bütün umutlarının ve planlarının son anda suya düştüğünü görmeye dayanamıyor.
Neresinden bakarsanız bakın, diğer bütün iyi vatandaşlar gibi benim de görevim adaletin yerini bulmasıdır.
İşin içinde olaylar varsa umut da vardır her zaman.
Şey, bir adamın bazı tuhaflıkları varsa bir yere kadar mazur görülebilir ama yaptığı her şey tuhafsa o zaman durup düşünürsün.
Kim bilir? Acıya sabırla karşılık vererek bu sabırsız dünyaya en değerli derslerinden birini veriyor olabilirsiniz.
Hayatınız sadece size ait değildir, dedi. Bunu aklınızdan çıkarmayın.
Ama bir kadın, aşkını öyle kolay kolay bir kenara atamaz.
Eğer adalet diye bir şey yoksa bu dünya kötü bir şakadan ibaret demektir.
Gerçekleri söylemekte her zaman fayda vardır.
Ben önemsiz görünen ayrıntılara meraklı, tam bir kitap kurduyumdur.
Bir köpek aile hayatını yansıtır. Kasvetli bir ailede kıpır kıpır bir köpeğe ya da mutlu bir ailede bezgin bir köpeğe rastlayabilir miyiz?
Ayrıca insanların değişken ruh halleri bile geçebilir köpeklere.
Akıl yürütme becerisi bulaşıcı olmalı, Watson.
Bilirsin, bazen dosdoğru taarruza geçmek en iyi yöntemdir.
Onun kalbi kırılmasın diye kendimi feda edecek kadar seviyor muyum? İşte ben onu bu kadar seviyorum.
Dünya bize yetiyor zaten. Bir de hayaletlerle uğraşamayız.
Vampirin ille de ölmüş olması gerekmiyor ki. Yaşayan bir insanda da kan emiciliğe rastlanabiliyor. İhtiyarların ömürlerini uzatmak için gençlerin kanını emdiğini okumuştum bir yerde.
Mümkün olmayan her şeyi elediğinizde geriye ne kalıyorsa, ne kadar imkânsız gibi görünse de gerçeğin ta kendisidir.
Düşüncelerinizin ve eylemlerinizin gidişatını önceden görebilen bir yandaş her zaman tehlike teşkil ederken; her yeniliği sürekli hayretle karşılayan ve geleceğin her zaman kapalı bir kitap olduğu bir arkadaş ise ideal bir yardımcıdır.
Günahın bedeli Watson, günahın bedeli! dedi sonunda. Er ya da geç ödenir.
Kişilik sahibi bir insan, hipnozu sahtekarlığa başvurmadan da kullanabilir.
Bazı insanların cana yakınlığı kaba insanların saldırganlığından daha ölümcüldür.
Kadının kalbi ve zihni erkekler için çözülmez bir bilmecedir. Bazen bir cinayet bile açıklanabilir ama bazen küçücük bir saygısızlık bile affedilmeyebilir.
Bir kadın söz konusu olduğunda aşkın pençesi kadar güçlü bir tutsaklık yoktur.
Suçun intikamını almak önemlidir ama bunu engellemek daha da önemli.
Bazı insanların cana yakınlığı kaba insanların saldırganlığından daha ölümcüldür.
O soğuk maskenin arkasında gizlenen sevginin ve bağlılığın derinliğini görmek, bir değil, binlerce yaraya bile değerdi.
“Bu bir bakıma, tıp adamlarının iflah olmaz vakaları şarlatanlara paslamasına benziyor aslında. Hastaya yapılabilecek bir şey kalmadığına karar verirler, zaten daha kötü ne olabilir ki diye düşünürler bir de.”
“Kesinlikle Watson. Hayırsız ve acınası. Ama hayat da öyle değil mi? Onun hikâyesi aynı bütünün bir parçası sayılmaz mı? Elimizi uzatırız. Yakalarız da. Ama sonunda ne kalır elimizde? Bir gölge. Hatta bir gölgeden de beteri, bir muamma.”
“Hayvan, sahibi geldi sanıp neşelendi ama sonra gelenin bir yabancı olduğunu anlayıp öfkeye kapıldı. Köpekler hata yapmaz.”
“İşin içinde olaylar varsa umut da vardır her zaman.”
“Hayatınız sadece size ait değildir,’ dedi. Bunu aklınızdan çıkarmayın.’
‘Peki ama kime ne faydası var ki?’
‘Kim bilir? Acıya sabırla karşılık vererek, bu sabırsız dünyaya en değerli derslerinden birini veriyor olabilirsiniz.”
“Kaderin insana ne tür oyunlar oynayacağını bilmek o kadar zor ki. Eğer adalet diye bir şey yoksa bu dünya kötü bir şakadan ibaret demektir.”
“Ben önemsiz görünen ayrıntılara meraklı, tam bir kitap kurduyumdur.”
“Zihnim her türlü paketin bir köşeye fırlatıldığı, sıkış tıkış bir ardiye odası gibidir ve içerisi o kadar kalabalıktır ki, neyi ne zaman nereye koyduğumu doğru düzgün hatırlamam.”
“Zihnimde düşünceler düşünceleri kovalıyordu. Hiçbir zaman elinizi uzatıp tutamasanız bile orada bir yerde olduğunu bildiğiniz ve sürekli peşinde koşup durduğunuz kâbuslara benzemeye başlamıştı her şey. İşte o akşam, ölüm kokan o yerde bir başıma dururken bunları hissediyordum.”
“Böyle bir kökten ve böyle bir iklimde böylesi nadide bir çiçek nasıl olmuştu da yeşerivermişti? Beynim her zaman kalbime hükmettiği için kadınlara çok kapılmamışımdır ama şimdi kızın kusursuz yüz hatlarından, yaylaların yumuşak tazeliğinin hayat kattığı teninden ben bile gözlerimi alamıyordum. Genç bir adamın onu görüp de için için yanmaması ne mümkündü? İşte şimdi kapıyı açıp içeri giriveren, kocaman kocaman gözlerle Harold Stackhurst’e bakmakta olan kız böyle bir kızdı.”
“Normalde kekik kokan yaylada yürüyüş yapmak zevkli olurdu ama şimdi zihnimiz, tanık olduğumuz bu trajedinin hüznüyle ağırlaştığı için gözümüz hiçbir şeyi görmez olmuştu.”
“Gözünü hırs bürümüş, maddiyattan başka bir şey düşünemeyen insanların, o değersiz hayatlarını uzattıklarını düşünsene Watson. Çark tersine dönecek, en zayıf olanlar hayatta kalacaktır. O zaman zavallı dünyanmız çöplüğe dönüşmez miydi?”
“İnsan doğayı aşmaya kalkışınca böyle düşüp yerlerde sürünebiliyor. En yüce insan bile, kaderin düz yolundan sapmaya kalktığında bir hayvana dönüşebiliyor.”
İnsan bazen sevdiğinin ruhunu, bedeninden bile fazla kıskanabilir
“O, fazla alışkanlığı olmayan, ama olanlara da müthiş yoğunlaşan bir adamdı ve ben onun alışkanlıklarından biri olup çıkmıştım. Böyle bakınca kemanından, tütününden, eski piposundan, fihristlerinden farksızdım. Hareketli bir iş çıktığında, bir de sinirlerine güvenebileceği bir arkadaşa ihtiyaç varsa, benim rolüm belliydi. Ama bunun dışında da işe yaradığım şeyler yok değildi. Mesela zihnine bir nevi bileği taşı oluyordum. Onu coşturuyordum. Benim yanımda sesli düşünmeyi seviyordu. Belki de sözleri nadiren bana yönelik oluyordu, öyle zamanlarda benimle değil de tütün kesesiyle konuşsa da olur diye düşünüyordum; ama yine de alışkanlıklarından biriydim ve kimi zamanlar o konuşurken araya girmem yararlı oluyordu. Zihnimin onun kadar hızlı çalışmaması canını sıksa da, bu can sıkıntısı, kıvılcımlar saçan sezgilerinin ve fikirlerinin her zamankinden daha canlı ve zinde alev almasına yol açıyordu. İttifakımızdaki mütevazı rolüm buydu işte.”
“…çalışan bir zihnin en büyük sorunlarından biri de her zaman başka alternatifler üretip durmasıdır.”
“Bir kez bakış açını değiştirdikten sonra, başta sana en umutsuz görünen şey bile gerçeğe giden bir ipucuna dönüşebilir.”
“Bir suç soğukkanlılıkla planlandıysa buna cinayet aletini saklamak da dahil edilmiştir.”
“İnsan bazen sevdiğinin ruhunu, bedeninden bile fazla kıskanabilir.”
“Onun düşüncesine göre, bana da söylediği için biliyorum, bir insan, ihtiyacı olduğundan daha fazla bir servet kazanmak uğruna arkasında on bin kurban bırakmamalıydı. Sanırım o, hayatta paradan daha önemli şeyler olduğuna inanıyordu.”
“İş hayatı acımasız bir oyundur ve orada zayıflara yer yoktur. Bense oyunu hakkını vererek oynarım.”
“Sizin gibi zenginlere, dünya üzerindeki herkesi paranızla satın alamayacağınızı öğretmek gerek.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir