Yavuz Adugit kitaplarından Şeyler ve İnsanlar kitap alıntıları sizlerle…
Şeyler ve İnsanlar Kitap Alıntıları
Hiçbir başlangıç son değildir.
Her duygu ‘şimdi’ ile ‘gelecek’ arasında bağ kuran kalıcı izler taşır.
Zaman tek başına hiçbir aşk derdine deva olmaz.
Kısa süreli bir rehavet uğruna sonu gelmeyen bir yorgunluğa katlanıyorsun.
Aşkta rekabet ilkin kişilikleri öldürür, sonra da o soylu duyguyu.
Aşk, yöneldiği nesneye değer katmaz, yöneldiği nesnenin değerinden doğar.
Aşık sorun çözme gayretinde değildir, sorunsuz yaşama isteğindedir.
Gerçekliğe bu kadar yabancılık, gerçekliğin kendisinden daha kötüdür.
Sevmek, anlamış olmayı varsayar. Ve sevilmek de anlaşılmış olmayı
Aşk merak gidermeye yönelik bir yolculuk değildir, her türden yolculuğu bitiren bir duraktır.
Duygular, ilksel olarak birer neden değildir, birer sonuçtur.
En büyük yanlışım, yanlış anlaşılmamak için harcadığım çabaymış.
Bilinç aracılığıyla yaratılan sorunları, yalanlar üzerinde inşa edilen bir duyguyla çözme gayretinin bizzat kendisi yeterince büyük bir sorundur.
İnsanlar bütünüyle vicdanlarını bedel olarak ödedikleri bir oyunda oyunculuk yapıyorlar. Kendilerini kandıramamalarına rağmen, kendilerine yalan söylemeleri ve bunu mutlak bir inanç kılığına bürümeleri riyakarlıkta sınır tanımazlıklarının kanıtıdır.
Sevgi bir değerdir, ama her değer aynı zamanda değerler gerektirir. Ve değerler, kişiler aracılığıyla gerçeklik kazanır.
Zaten gelecek olan sonucu geciktirerek acını uzatmayı erdem sanıyorsun.
Kimseyi sevmiyorsun, fakat herkes tarafından sevilmek istiyorsun.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Gücün olduğu halde değil, güçten yoksun olduğun için kötülük yapmıyorsun.
Hiç emek harcamıyor, çok şey bekliyorsun.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Çok bakıyor, hiç görmüyorsun
Az şey biliyor, çok şey ezberliyorsun.
Başkasında kendini arıyorsun.
Yargılanma korkusuyla arzularını gizli yaşıyorsun.
Okuduklarını umutsuz bir biçimde yaşamaya çalışıyorsun.
Acıdan kaçınmayı yegane erdem sayıyorsun.
Saygında kin taşıyorsun.
Suç işlememek için çabalamıyorsun, suçluluk duygusunu yenmeye çalışıyorsun.
Nedenlerle değil, araçlarla savaşıyorsun.
Edindiğin sayısız dost ve düşmana rağmen, gizlenmekten medet umuyorsun.
Hiçbir güçlü kişiliği dost edinmiyorsun, ama dost edinmediğin güç bırakmıyorsun.
Bugün, dün olduğundan daha geridesin
Sırf yetkili olduğu için saygı duyuyorsun.
Güçlenmeye çalışmıyorsun, başkasını güçten düşürmek için çabalıyorsun.
En yüksek rütbenin dahi zayıf bir karakteri gizlemeye yetmediğini göremiyorsun.
Haklılığını kanıtlamıyorsun, muhatabının haklı olmadığını göstermek için çırpınıyorsun.
Nedenlerle değil, araçlarla savaşıyorsun.