Lev Tolstoy kitaplarından Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır kitap alıntıları sizlerle…
Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır Kitap Alıntıları
Affetmesini bilmezsek affedilemeyiz.
Onu bir elma çaldığı için kırbaçlamak gerekiyorsa ya günahlarımız için bize ne yapmalı?
Unutmayalım ki, Allah’ın yardımıyla her şey mümkündür.
İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız,siz de onlara öyle davranın.
Herkes kendi vicdanının sesinin dinlemeli
Küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliği’ne giremezsiniz.
İşte zenginlik de bir tekerlek gibidir, birinin yanından yuvarlanarak gidip, diğerinin yanına gelir; kimini yükseltir, kimini ise alçaltır!
Hayatını güzelleştirmenin yolu seni diğer canlılardan ayıran sınırları aradan kaldırmaktır.
Wage du zu irren und zu traumen!
.
Yanılmaya ve hayal etmeye devam!
Allah için yaşamayı öğrendiğinde artık üzüntülerin son bulacak ve her şey sana kolay gelecek.
Ben kimsenin umrunda değilim.
Acını atlatamamanın, çaresizliğinin ve hüznünün tek sebebi senin sırf kendi mutluluğun için yaşamak istemendir.
bazen çok kısa süren hayatlar uzun süren hayattan daha anlamlı olabilir.
Bir elma için küçük bir çocuğu tokatlıyorsak, peki ya bizim günahlarımızın cezası ne olmalı?
Dokunamadığım, göremediğim dindiremediğim bir özlemi taşıyor yüreğim.. Sanki bu biraz yalnızlık, biraz hüzün biraz çaresizlik ve çok fazla sevmek gibi.
Unutmayalım ki, Allah’ın yardımıyla her şey mümkündür.
O’na aşık olmak
sanki kaybettiğim her şeyi yeniden bulmak gibiydi !..
Dokunamadığım, göremediğim dindiremediğim bir özlemi taşıyor yüreğim..
Sanki bu biraz yalnızlık, biraz hüzün
biraz çaresizlik ve çok fazla sevmek gibi !
Hayatını güzelleştirmenin yolu seni diğer canlılardan ayıran sınırları aradan kaldırmaktır. Her canlıyı kendin bilip onu seveceksin. Başkalarının hayatına son vermek senin işin değil. Hayatını sonlandırdığın her canlı gözünün önünden kaybolsa da bu onun yok olduğu anlamına gelmez. Sen başkalarının hayatını kısaltmakla kendi hayatını uzatacağını mı sanıyorsun..? Bil ki; sen bunu yapmaya kadir değilsin. Hayat içinde mekan ve zaman anlayışı yoktur. Hayatın anlamı onun süresinde değil. Bazen çok kısa süren hayatlar uzun süren birçok hayattan daha anlamlı olabilir
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Senin ümitsizlik batağına saplanmanın nedeni ne biliyor musun..? Sen kendi mutluluğun için yaşamak istiyorsun.
Peki İnsan başka ne için yaşar ki..?
Bir kadının yüreğindeki ne ise dilindeki de odur.
Eskiden insanlar Tanrı’nın kanunlarına göre yaşıyorlardı. Kendilerinin olanla yetiniyor, başkalarının ürettiklerine göz dikmiyorlardı.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Küçük çocuklar gibi olmazsanız,Göklerin Egemenliği’ne giremezsiniz.”
Gittiği her yerde insanlara hayatın eşit olduğunu ve başka birine yapılan kötülüğün bir gün mutlaka insanın kendisine döneceğini anlattı.
Bazen çok kısa süren hayatlar uzun süren birçok hayattan daha anlamlı olabilir.
Hayatını güzelleştirmenin yolu seni diğer canlılardan ayıran sınırları aradan kaldırmaktır.
Affetmesini bilmezsek, affedilemeyiz.
Bir elma için küçük çocuğu kırbaçlıyorsak, peki ya bizim günahlarımızın cezası ne olmalı?
İnsan başka ne için yaşar ki? diye sordu Martin. İhtiyar cevap verdi: Tanrı İçin yaşamak gerek, Martin. Sana hayatı veren O’dur, bu yüzden onun için yaşaman gerekir. Tanrı için yaşamaya başladığında hiçbir şeyi dert etmeyeceğini ve her şeyin nasıl kolay olduğunu göreceksin.
Herkes kendi vicdanının sesinin dinlemeli, benim sevimli kardeşim
Bir kadının yüreğindeki ne ise dilindeki de odur.
İnsanların sizə necə davranmağını istəyirsinizsə, siz də onlara elə davranın.
Yanılmaya ve hayal etmeye devam.
Allah’ı seviyorum deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Allah’ı sevemez.
Yanılmaya ve hayal kurmaya devam!
-Senin ümitsizlik batağına saplanmanın nedeni ne biliyor musun? Sen kendi mutluluğun için yaşamak istiyorsun.
Martin:
-İnsan başka ne için yaşar ki?
İhtiyar köylü:
-Allah için yaşamak lazım, diye cevapladı. Sana hayat veren O’dur. Senin de onun için yaşaman gerekir. Allah için yaşamayı öğrendiğinde artık üzüntülerin son bulacak ve her şey sana kolay gelecek.
Artık yaşamak bile istemiyorum sevgili hacı dedi Martin, Tanrı’dan tek dileğim tez elden canımı alması. Şu dünyada tamamen ümitsiz bir haldeyim Yaşlı adam şöyle cevap verdi: Böyle şeyler söylemeye hakkın yok, Martin. Tanrı’nın hikmetinden sual olunmaz. Bizim aklamızın değil, Tanrı’nın dedigi olur. Şayet Tanrı oğlunun ölmesini ve senin yaşamanı dilediyse bu en dogrusu demektir. Ümitsizligine gelince, bu, senin sırf kendi mutlulugun için yaşamak istediğinden ileri geliyor
Insan başka ne için yaşamalı ki? diye sordu Martin
Tanrı için Martin dedi yaşlı adam. Sana hayat veriyor ve sen de onun için yaşamalısın. Tanrı için yaşamayı öğrendiğinde artık üzüntülerin son bulacak ve her şey sana kolay gelecek.
Sana mutluluğun ve talihsizliğin ne olduğunu anlatmaya kalksam bana inanmazsın. Sen en iyisi karıma sor; o bir kadın, yüreğindeki neyse dilindeki de odur. O sana her şeyi bütün gerçekliğiyle anlatır.
Kitap okudukça her şeyi daha iyi anlıyor, zihni açılıyor ve kendisini daha huzurlu ve mutlu hissediyordu.
Hayatını güzelleştirmenin yolu seni diğer canlılardan ayıran sınırı kaldırmaktır.
Kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan herkes yüceltilecektir.
Hz.isa
Unutmayalım ki, Allah’ın yardımıyla her şey mümkündür.
İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız,siz de onlara öyle davranın.
Hiç kimse bir annenin yüreğini yeterince takdir edemez.
Hiç kimse bir annenin yüreğini yeterince takdir edemez..!
Onu bir elma çaldığı için kırbaçlamak gerekiyorsa ya günahlarımız için bize ne yapmalı?
Hayatını güzelleştirmenin yolu seni diğer canlılardan ayıran sınırları aradan kaldırmaktır. Her canlıyı kendin bilip onu seveceksin. Başkalarının hayatına son vermek senin işin değil. Hayatını sonlandırdığın her canlı gözünün önünden kaybolsa da bu onun yok olduğu anlamına gelmez. Sen başkalarının hayatını kısaltmakla kendi hayatını uzatacağını mı sanıyorsun..? Bil ki; sen bunu yapmaya kadir değilsin. Hayat içinde mekan ve zaman anlayışı yoktur. Hayatın anlamı onun süresinde değil. Bazen çok kısa süren hayatlar uzun süren birçok hayattan daha anlamlı olabilir
Ah nine ah, Tanrı bize böyle mi buyurmuş? Bir elma için küçük bir çocuğu tokatlıyorsak, peki ya bizim günahlarımızın cezası ne olmalı?
Artık yaşamak bile istemiyorum sevgili hacı dedi Martin, Tanrı’dan tek dileğim tez elden canımı alması. Şu dünyada tamamen ümitsiz bir haldeyim.
Yaşlı adam şöyle cevap verdi: Böyle şeyler söylemeye hakkın yok Martin. Tanrı’nın hikmetinden sual olunmaz. Bizim aklımızın değil, Tanrı’nın dediği olur. Şayet Tanrı oğlunun ölmesini ve senin yaşamanı dilediyse bu en doğrusu demektir. Ümitsizliğine gelince; bu , senin sırf kendi mutluluğun için yaşamak istediğinden ileri geliyor.
İnsan başka ne için yaşamalı ki? diye sordu Martin.
Tanrı için Martin. dedi yaşlı adam. Sana O hayat veriyor ve sen de O’nun için yaşamalısın. Tanrı için yaşamayı öğrendiğinde artık üzüntülerin son bulacak ve her şey sana kolay gelecek.
Artık yaşamak bile istemiyorum sevgili hacı dedi Martin, Tanrı’dan tek dileğim tez elden canımı alması. Şu dünyada tamamen ümitsiz bir haldeyim.
Yaşlı adam şöyle cevap verdi: Böyle şeyler söylemeye hakkın yok Martin. Tanrı’nın hikmetinden sual olunmaz. Bizim aklımızın değil, Tanrı’nın dediği olur. Şayet Tanrı oğlunun ölmesini ve senin yaşamanı dilediyse bu en doğrusu demektir. Ümitsizliğine gelince; bu , senin sırf kendi mutluluğun için yaşamak istediğinden ileri geliyor.
İnsan başka ne için yaşamalı ki? diye sordu Martin.
Tanrı için Martin. dedi yaşlı adam. Sana O hayat veriyor ve sen de O’nun için yaşamalısın. Tanrı için yaşamayı öğrendiğinde artık üzüntülerin son bulacak ve her şey sana kolay gelecek.
İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız,siz de onlara öyle davranın.
Tarlam Tanrı’nın bütün topraklarıydı . Nereyi sürersem orası benim tarlamdı. Toprak bedavaydı . Hiç kimsenin sahiplenmediği bir şeydi . İnsanlar bir tek kendi emeklerini sahiplenirlerdi.
Sizi sığ ruhlar , çocuklar sizden akıllı.
Şehrin birinde Martin Avdeiteh adında bir ayakkabı tamircisi yaşıyordu.
Eskiden insanlar Tanrı’nın kanunlarına göre yaşıyorlardı. Kendilerinin olanla yetiniyor, başkalarının ürettiklerine göz dikmiyorlardı.
Şu an, sahip olduğumuzdan daha güzel bir hayatı diliyor değiliz.