İçeriğe geç

Serbest Düşüş Kitap Alıntıları – Leah Raeder

Leah Raeder kitaplarından Serbest Düşüş kitap alıntıları sizlerle…

Serbest Düşüş Kitap Alıntıları

Kibirlilik ve umursamazlık cesaret veya gurur göstergesi değildir,sadece başa çıkma mekanizmasıdır.Çakalların arasında yaralı bir hayvansanız ya korkup teslim olur ya da güçlü numarası yaparsınız.Yara cesaretin kızıl madalyasıdır.
Serbest Düşüş/Leah Raeder
Evan mutluluğun bir sırrı olduğunu düşünüyordu ama yanılıyor. İşin sırrı güçlü olmakta. O boşluğun seni ele geçirmesine izin vermemekte.
Bir insanı tanımaya başladığınızda, içinizde saklı olan bazı şeylerin aynılarının onda da saklı olduğunu anladığınız anlar vardır. Tüm hayatın boyunca tanıdığın bir yabancıyla tanışmak gibi.
Her gece ışıkları görüyorum. Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
Ve daha önce hiç hissetmediğim bir şey hissettim. İster aşk deyin, ister serbest düşüş. İkisi hemen hemen aynı şey.
Her gece ışıkları görüyorum. Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
İster aşk deyin, ister serbest düşüş. İkisi hemen hemen aynı şey.
İster aşk deyin, ister serbest düşüş. İkisi hemen hemen aynı şey.
Bir şeyi, onu bir gün kaybedeceğini bilsen bile, elindeyken tüm benliğinle ve koşulsuz sevmelisin.
Çakalların arasında yaralı bir hayvansanız ya korkup teslim olur ya da güçlü numarası yaparsınız.
Kaybedecek bir şeyiniz olmadığını anladığınızda küstahlaşmak kolaydır.
Yalanlarla ilgili bir gerçek daha: Kendinizi gerçek olduğuna inandırırsanız gerçekleşir. Yalan, inancın çelişkisidir, gerçeğin değil.
Sana tutunamam. Kayan bir yildiz gibisin. Tıpkı ellerimde ateşin bıraktığı bir iz gibi.
sanki etrafımızda akan insan selinin üzerindeki ışıklar sönmüş de sadece ikimiz aydınlıkta kalmış gibiydik.
Daha önce kimse bana bu kadar eksiksiz bakmamıştı. Kimse beni böylesine bütün, böylesine tam bir insan olarak görmemişti.
Her gece ışıkları görüyorum. Tüm Dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
Sana tutunamam. Kayan bir yıldız gibisin. Tıpkı ellerimde ateşin bıraktığı bir iz gibi.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Beyin çoklu görev konusunda inanılmazdır. Aynı anda hem ıstırabın kollarına bırakırken, insafsızca planlar yapar, ihtimalleri değerlendirir, bir gelecek planı hazırlar ve gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği konusunu umursamaz bile.
Kibirlilik ve umursamazlık, cesaret veya gurur göstergesi değildir; sadece başa çıkma mekanizmasıdır. Çakalların arasında yaralı bir hayvansanız ya korkup teslim olur ya da güçlü numarası yaparsınız. Yara, cesaretin kızıl madalyasıdır.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Evan mutluluğun bir sırrı olduğunu düşünüyordu ama yanılıyor. İşin sırrı güçlü olmakta. O boşluğun seni ele geçirmesine izin vermemekte.
Bir insanı tanımaya başladığınızda, içinizde saklı olan
bazı şeylerin aynılarının onda da saklı olduğunu anladığınız anlar vardır. Tüm hayatın boyunca tanıdığın bir yabancıyla tanışmak gibi.
Beyin çoklu görev konusunda inanılmazdır. Aynı anda hem ıstırabın kollarına bırakırken, insafsızca planlar yapar, ihtimalleri değerlendirir, bir gelecek planı hazırlar ve gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği konusunu umursamaz bile.
Kırılmış insanları kim onarır ki, diye düşündüm. Zaten mahvolmuş olan diğer kırılmış insanlar mı? Ve neden onarılmamız gerek? Bizi hayatta tutan geçmişimizdeki karışıklık ve kırıklıklardır. Ve o kırıklıklar, artık onları göremeyeceğimiz kadar derinlere kazınan, ancak aynısını başkalarında görünce hatırladığımız o yaralar, bizi bir şekilde başka bir şeye bağlar.
Ben düşündüğün gibi akıllı bir kadın değilim, dedi kadehini eğerek. Yıldızların ışığı gözlerinin içine vuruyordu. Ama sana şunu söyleyebilirim: Bsşkası için hayatını askıya alma, aksi takdirde kırk iki yaşında boş bir evde, korkunç bir özgürlükle ama onu değerlendirebilecek bir enerjin veya masumiyetin olmadan uyanırsın.
Bir erkek için geleceğimden vazgeçmeyeceğim.
Âşık olduğun bir adam için bile mi?
Âşık olduğum bir adam için bile.
Omuzlarını silkti. Öyleyse sanırım senden daha romantiğim. Gerçek aşk için geleceğimden vazgeçebilirim.
Bu romantiklik değil, bildiğin aptallık. Tek kariyer anlayışı ev hanımlığı olan kızlar gibi konuşuyorsun.
Cinsiyet rollerini saptırmayı severim, dedi Wesley ve güldüm.
Bir şeyi, onu bir gün kaybedeceğini bilsen bile, elindeyken tüm benliğinle ve koşulsuz sevmelisin. Zaten her şeyi kaybederiz. Kayıptan kaçmaya çalışıyorsan bir nefes almanın veya kalbinin bir kere daha atmasına izin vermenin bir anlamı yoktur. Bunların hepsi biter. Parmakları benimkileri kavradı. Hayat bundan ibarettir. Nefes almak ve nefes vermek. İki nefes arasındaki boşluk.
Güven, sözcüklerinle değil hareketlerinle kazandığın bir şeydir.
Nasıl bir insansın?
Güvenilir.
Gary’nin ağzı alaycı bir şekilde büküldü. Herkes güvenilir olduğunu söyler. Bana nefes aldığını söylemenle aynı şey.
Dudakta her zaman hoşça kal, kalpte ise görüşmek üzere vardır.
İster aşk deyin, ister serbest düşüş. İkisi hemen hemen aynı şey.
İnsanlar cep telefonlarına o kadar alıştılar ki artık biri tarafından kameraya çekildiklerinin farkına varmıyorlar, hatta kendi çektiklerini bile fark etmiyorlar.
Âşık olmak işte böyle bir his, Wesley. Şükran. Bu berbat, güzel evrende var olduğunuza şükran duymak.
Bu çok komik, dedim gülüp geçiştirmeye çalışırken. Filmler beni asla ağlatmazdı.
Çünkü hiç âşık olmamıştın, dedi.
Her hayal gerçekleştirilmeden önce boş bir hayaldir.
Gümüş bir Claddagh yüzüğüydü: üstünde taç olan bir kalbi tutan iki el. Her tarafı semboliktir: kalp, aşk; eller, arkadaşlık; taç, sadakat için. Nasıl taktığına göre, farklı anlamlara geliyor. Sol eline kalp dışa dönük şekilde takarsan nişanlı; kalp içe dönük şekilde takarsan evli demek. Sağ eline kalp dışa dönük şekilde takarsan aşk arıyorsun; kalp içe dönük şekilde takarsan âşıksın demek.
Gitarlı adamı düşündüm. Cadde köşesindeki bir hiç kimse ama televizyondaki kimselerden milyon kat daha iyi. Umurunda değildi; sevdiği için yapıyordu. Bir şeyi iyi, güzel veya gelip geçici yapan şey sevgiydi.
Her gece ışıkları görüyorum. Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
Sana tutunamam. Kayan bir yıldız gibisin. Tıpkı ellerimde ateşin bıraktığı bir iz gibi.
Neden öğretmen oldun? dedim.
Dirseğine dayanarak oturdu. İki tip öğretmen vardır. Birinci tür her zaman öğretmen olmak istemiştir. Bunun için eğitim görürler. Tutkulu, ilgili ve iyi insanlardır. Sesinden tatlı sert gülümsemesini duyabiliyordum. İkinci tür başka bir şey olmak istemiştir ama olamamıştır. Ya ihtiyaç olmayan bir dal seçmiştir, ya yeterince iyi değildir ya da hırslı değildir. Her neyse. Fakat o konu hakkında çok bilgilidirler ve bunu harcamak yerine öğretmen olurlar.
Sen hangi türdensin?
Üçüncü tür.
Üçüncü Türden Yaklaşımlar filmindeki gibi mi?
Koluma çimdik attı. Ne oraya nasıl geldiğini ne de nereye gideceğini bilen tür. Başka bir şey için yola çıkmıştım ama başka bir yola saptım.
Aşk romanlarında, aşkın beni eritiyor, gibi cümleler okursunuz ve bunun fiziksel olarak imkânsız olduğunu bilirsiniz. Kızlar bir kalıp tereyağı değildir. Fakar bunun tam aksine bedenim evin önüne geldiğim anda çözülmeye başladı.
Zorlamadığında, bazen inanılmaz şeyler olabilir,
Birine âşık olmak demek bir nevi kendinize âşık olmak demektir. Mükemmel olduğunuzu, korkusuz ve tahmin edilemez olduğunuzu, ışıl ışıl gözlerle size bakan yüzlerce kişinin arasına girerken ateş saçan bir maytap olduğunuzu anlarsınız.
Bizim yaşımız yok. Zamanın dışında bir yerlerdeyiz. Zamansız

Jack ve Rose gibi

Bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi. Sanıyorum kafamda uydurdum seni
Yazmak kolaydır,
Bir damarı açarsın ve kanar..
Hayat bundan ibarettir. Nefes almak ve nefes vermek. İki nefes arasındaki boşluk..
Birinin sevgisini onu terk ederek ölçemezsin.
Güven, sözcüklerinle değil hareketlerinle kazandığın bir şeydir..
Yara, cesaretin kızıl madalyasıdır..
Bir takıntıdan vazgeçmenin tek yolu, başka bir takıntı bulmaktır..
Yalanlarla ilgili bir gerçek daha: Kendinizi gerçek olduğuna inandırırsanız gerçekleşir. Yalan, inancın çelişkisidir, gerçeğin değil..
Bir şeyi iyi, güzel veya gelip geçici yapan şey sevgiydi..
Sana tutunamam. Kayan bir yıldız gibisin. Tıpkı ellerimde ateşin bıraktığı bir iz gibi.
Birine aşık olmak demek bir nevi kendinize aşık olmak demektir..
Bir insanı tanımaya başladığınızda, içinizde saklı olan bazı şeylerin aynılarının onda da saklı olduğunu anladığınız anlar vardır.
Her gece ışıkları görüyorum. Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
İster aşk deyin,
ister serbest düşüş.
İkisi hemen hemen aynı şey..
Evan Wilke’den öğrendiğim her şeyin dışında, bence bu ders en önemlisiydi: aslında hiçbirimizin büyümediği. Değişiyoruz, yaşlanıyoruz ama bir tarafımız daima, merak ve korkuyla gizlice titreyen o küçük tavşan kalbini taşıyor.
Her gece ışıkları görüyorum. Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
Her gece ışıkları görüyorum. Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
Her gece ışıkları görüyorum.
Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle paylaşmıyormuş gibi geliyor.
İster aşk deyin , ister serbest düşüş. İkiside hemen hemen aynı şey.
Yazmak kolaydır, demiş benden çok daha bilge biri. Bir damarı açarsın ve kanar.
Kazancın,başkasının giderinden geliyor ve sonunda başka biri de senin giderinden kazanç sağlıyor.Olabilecek en iyi şey yaşamak ve takılmaya biraz daha devam etmektir.
Dudakta her zaman hoşça kal,kalpte ise görüşmek üzere vardır.
Çünkü bana kendim olmamın o kadar da kötü bir şey olmadığını hissettirdin.Hatta özel bile hissettirdi.Nasıl davranacağımı bilemedim ve paniğe kapıldım.
Fakat inandığım bir şey var. Bir şeyi, onu bir gün kaybedeceğini bilsen bile, elindeyken tüm benliğinle ve koşulsuz sevmelisin. Zaten her şeyi kaybederiz. Kayıptan kaçmaya çalışıyorsan bir nefes almanın ya da kalbinin bir kere daha atmasına izin vermenin bir anlamı yoktur. Bunların hepsi biter.
Hayat bundan ibarettir. Nefes almak ve nefes vermek. İki nefes arasındaki boşluk.
Büyü artık. Bu gerçek. Dünya çirkin, pis, berbat ve biz de öyleyiz.
Evan’ın yüzünde kederli bir gülümseme belirdi. Neden böyle ümitsiz oldun? Hayat, diye düşündüm.
Hiç bu ortama ait değilmişsin gibi hissettin mi?
Hem de her gün.
Bana bir şey yaptın.
Uzun bir rüyadan uyanmış gibi hissediyorum ve her şey hatırladığımdan çok daha güzel.
Neden güzel olan her şey acıdan sonra gelir?
İster aşk deyin, ister serbest düşüş.
İkisi hemen hemen aynı şey.
Sanki herkes mutluluğun sırrını biliyormuşta benimle paylaşmıyormuş gibi.
kibirlilik ve umursamazlık cesaret veya gurur göstergesi değildir,sadece başa çıkma mekanizmasıdır.Çakalların arasında yaralı bir hayvansanız ya korkup teslim olur ya da güçlü numarası yaparsınız.Yara cesaretin kızıl madalyasıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir