İçeriğe geç

Senden Sonra Kitap Alıntıları – Ezgin Kılıç

Ezgin Kılıç kitaplarından Senden Sonra kitap alıntıları sizlerle…

Senden Sonra Kitap Alıntıları

Öldürmeyen acı özletir.
Acılar mutluluklardan beslenirmiş oysa.
Çünkü insan yara aldığı yerden değil, yarım kaldığı yerden ölüyor…
Bazen seni ağlatan şey yalnızlığın değil, kendini aptal gibi hissetmene neden olan yanılgıların olur…
Unutma ki sahip olduğun en önemsiz şey bile sana ait olmayan en kusursuz şeyden daha değerlidir.
Bütün güzel yanları gibi, onu kusurlarıyla da sev! Çünkü karşındaki kişi senin onu sevdiğin kadar gü zeldir.
Seni ne kadar sevdiğim bir şey değiştirmiyor, sen olmadan yaşayamayacak olmamın da bir anlamı yok. artık aramızda bir şey kalmadı. kavgalarımızdan sonra sarılarak barışma ihtimalimiz yok . Çünkü bizim tartışacak herhangi bir konumuz bile yok artık. Aramızdaki her şey gibi , ihtimallerimizi de tükettik…
Bundan sonra ben olmayacağım hayatında. Dilediğin kadar dışarıda eğlenebilirsin , dilediğin arkadaşında kalabilirsin. canının istediğini yap bundan sonra. İstediğinle görüş, dilersen öpüş, hatta seviş… Daha ne kadar yakabilirsin ki canımı, daha ne kadar acıtabilirsin? Senin için endişelenen bir adam yok artık.
Sonra alışıyorsun işte…
Kıpır kıpır olan o kalbin eskisi gibi atmıyor.
Uyumadan önce acaba arasam mı" diye düşünüyorsun,
Ya da uyanır uyanmaz "acaba bir şey yazdı mı" diye telefona sarılmıyorsun…
Nasıl denir bilmiyorum ama Soğuyorsun…
Biri çekip gidiyor hayatından ;
Yaşayamam dedikçe ömrüm uzuyor sanki!
                   ÖLMÜYORSUN
Nihayet alışıyorsun birinin yokluğuna ama o biri senin sevgiye olan inancını kırıyor.
Bir daha kimseye güvenemiyorsun…
Birinin sesine en muhtaç olduğun anda gelmiyorsa o telefon…
Merhem olmuyorsa kendi açtığı yaraya…
Kaçıyorsa uykun, huzurun…
Unut gitsin onu, ne ah et ne beddua!
De ki, Allahımdan bulsun…"
Sevecekse eğer, bırak yalnızca sen olduğun için sevsin…
Birisi istiyor diye sakın değişme!
Kimin için, neden ya da nasıl değiştiğin hiç önemli olmaz canı gitmek isteyene,
Kafasına koymuşsa eğer gitmeyi,
sen çok değiştin" olur en güzel bahane…
Sevilmek için sakın değişme…
Çünkü daha fazla aşık olan taraf sen olursun, çok üzülürsün…
Sonra, Geçer…" dersin.
Saatler geçer…
Günler geçer…
O hep aklından geçer, ama acısı hiç geçmez.
Sadece alışırsın…
Nereden, nasıl başlayacağımı bilmiyorum.
Allah biliyor, seni hala seviyorum…
Az önce seni özlediğimi fark ettim…
Biliyorum bunu defalarca aöylemişliğim var, ama bu defa başka inan bana… Fotoğrafına baktım biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl… Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma.
Ben hiç gider miyim deli?" der gibi bakıyorsun.
Ağladım
En güzel gülümseyişini başka bir adamın yanağına konduruyorsun. Kokun başka bir kokuya karışıyor. Ellerin onun avucunda, omuz çukurunda huzuru düşleyen baş benim değil…
Bu benim hayalim değil!
Bu hayat benim değil!

Şimdi göğsüne yattığın adamın gözlerine bak ve biraz benden bahset ona.
De ki…
Onun hayatından çok büyük bir alıntı" yaptım…

Biz ayrıldık sonra her şey girdi mi bir çırpıda?
Halloldu mu bütün sorunların?
Son buldu mu kaygıların, telaşı ?
Değdi mi?
Sensizliğe alışmaya başladığımı hissettiğim anda öğrendim hayatında yeni biri olduğunu. Bir kere daha yandı canım…
Bir damla yaştım göz çukurunda,ağladın..Önce kirpiklerinle vedalaştım, elmacık kemiğinden geçerken yanağını okşadım, dudağında soluklandım biraz ve öptüm sonra.İşte cennet dedikleri tam da burası olmalıydı…
Adam gibi adam her kadını aynı kefeye koymaz…
Çünkü bazı kadınlar dünyanın bütün kadınlarından daha fazla hak eder güzellikleri. Mesela annen gibidir; nedensiz karşılıksız sever seni. Öyle bir kadına rastla mışsan ne âlâ, kıymetini bil onun… Onunla uyuyup, onun yanında uyanmak ne mükemmel şeydir. Elin en çok onun elinde güzel, gözlerin en çok ona bakarken parlak, yüreğin en çok o yanındayken heyecanlıdır. Pa patya en çok onun saçına yakışır mesela.
Ama her kadın aynı değildir, bazı kadınlar dünya nın bütün kadınlarını gözünde öldürtebilir. İşte o kadı ni çok sev!
Adam gibi adam her kadını aynı kefeye koymaz.
Çünkü bazı kadınların yüreği öyle kocamandır ki, bir başka kadınla aynı kefeye zorlasan da sığmaz…"
Her gece bir daha uyanmamak üzere gözlerini kapatmak ister mi insan? Biliyor musun, bu aralar ettiğim tek dua bu!
Uyumak bir daha uyanmamak…
Keşke yalnızca mutluluktan ağlasaydık…
Hiç bitmeyecek sandığın mutluluklar bittiğinde, hiç gitmeyecek sandıkların gittiğinde, aslında en çok da deli gibi sevdiğin insanın koca bir yalandan ibaret olduğunu anladığında dökülür gözyaşın…
İşte bu yüzden…
Bazen seni ağlatan şey yalnızlığın değil, kendini APTAL gibi HİSSETMENE neden olan yanılgıların olur…
Allah’ım!
Madem onu bana yazmadın, mademki o değil kaderim, ne diye çıkarıyorsun karşıma?
Eğer ki bir sınavsa bu, başka türlü ver belamı, razıyım cezama.
Beni onunla sınama, kaybediyorum..
Saat gecenin biriyse ve uyuyamıyorsa bir insan, nedensiz değildir.
Bir bildiği yoksa bile, bir çektiği vardır mutlaka…
Sen hiç hayallerinden kırlıdın mı?
Keşke yalnızca mutluluktan ağlasaydık…
Hiç bitmeyecek sandığın mutluluklar bittiğinde, hiç gitmeyecek sandıkların gittiğinde, aslında en çok da deli gibi sevdiğin insanın koca bir yalandan ibaret olduğunu anladığında dökülür gözyaşın…
İste bu yüzden…
Bazen seni ağlatan şey yalnızlığın değil, kendini aptal gibi hissetmene neden olan yanılgıların olur…
En son ne zaman bir kadını sevdin?
Ama öyle öptün, sarıldın, uyudun falan değil; en son ne zaman bir kadını gerçekten sevdin?
Kaybetmekten korkarak, yanındayken bile özleyerek, deli gibi kıskanarak, koruyup kollayarak… Delikanlı adam korkmaz diye bir şey yok. Korkacaksın!

Sevdiğin kadını kaybetmekten korkacaksın, kıskanacaksın da… Sokakta elinden tutacaksın, tanıdığın herkesle onu tanıştıracaksın. İşte benim hayatım bu!" der gibi tanıştıracaksın. Güzel bir kadın sevmek istiyorsan onu gülümseteceksin. Çünkü dünyanın en güzel kadını mutlu bir kadındır, onu mutlu edeceksin…
Bu yüzden kirpiklerini sev bir kadının…
Avuç içlerini…
Makyajsız yüzünü…
Uyku sersemliğini…
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
Ve asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma…

Seviyorsun diye sevilmeye de mecbur değilsin. Çünkü sevgide karşılık beklemek aşkı ticarileştirilmek demek, seviyorsan bir şey beklemeden seveceksin. Seviyorsan, karşılık istemeyeceksin.
Hangi omuza yaslanacağına değil
Hangi omuzda yaşlanacağına karar vermeli insan…”
Tenin bir coğrafyaysa eğer, kirpiklerin benim anavatanım olmalı…
Sanırım en sevdiğim müzik de sesin…
Hayatın sonu değil belki ama ölümün yarısı…
Kurtulmaya çalıştıkça daha da battım. Yeni bir başlangıç diye diye gömülüp kaldım her seferinde geçmişe.
Şimdilik acı çekiyorsam, üzülüyorsam ve özlüyorsam seni hâlâ; yokluğuna hemen alışamayacak kadar çok sevdiğimdendir.
Meyilim sana…
Sevdam sana…
Hasretim sanadır!

Yokluğun acımasız bir bıçak gibi solumda, her gün kanatır…

“Unutma, ben senin kanayan vicdanınım!
Kime sarılsan, biraz daha sızlarım…”
Ellerin başkasına dokunuyor şimdi, yokluğun bana…
Doğru kişi sevdiğin kişi anlamına gelmiyor.
Kalbin bir kere kırıldı mı bir daha alçı tutmaz.
Kemiklerin kaynasa, kanın kaynamaz…
Çok özledim seni, milyon kere özledin…
İlkindim, sonun da olmak isterdim.
Ne yazık, sonum oldun…
İnsan geç kalabiliyor bazı şeylere, hatta bazen kendine bile…
Bir kadın, bir erkeğin sesini duymamaya alışırsa daha sonradan duymaya tahammül bile edemez. Çünkü kadını bağlayan şey ne kadar sevildiği değil, ne kadar sevdiğidir. Sen ne kadar seversen sev, onun sevgisi bittiğinde her şey bitmiş demektir.
Zamanın acıya ilaç olduğu o yerdeyim ve artık iyiyim…
Kinim yok sana…

Nefretim…

Ve de bedduam…

Senin için ne kötüyü diliyorum, ne de ah ediyorum arkandan.

Bildiği gibi yapsın Yaradan…

Bazen seni ağlatan şey yalnızlığın değil, kendini aptal gibi hissetmene neden olan yanılgıların olur…
Keşke yalnızca mutluluktan ağlasaydık…
Unutma ki sahip olduğun en önemsiz şey bile sana ait olmayan en kusursuz şeyden daha değerlidir.
Kim ister ki gökyüzünden Yıldız kaymasını ?
Bir dilek uğruna aydınlığının son bulmasını karanlığa mahkum olmayı…. Ben hiç istemedim.
Sen ufacık bir kanser hücresi gibisin beynimde ne söküp atabiliyorum ne de sen çıkıp gidiyorsun
Az önce seni özlediğimi fark ettim..
Bazen seni ağlatan şey yalnızlığın değil kendini aptal gibi hissetme ne neden olan yanılgıların olur.
Sonra Geçer.." dersin.
Saatler geçer
Günler geçer
O hep aklından geçer..
Ama acısı geçmez.
Sadece alışırsın.
Dünyadaki hiçbir şey senin sesindeki huzuru vermiyor…. Başka hiçbir şey ruhuma iyi gelmiyor.
Hiç kestin mi umudunu bileklerinden ?
Biliyor musun, bu aralar ettiğim tek dua bu,
Uyumak, bir daha uyanmamak"
Çok sevdim seni, nasıl cesaret ettim bilmiyorum ama çok sevdim..’
Helal olsun sana! Seni böylesine sevdiğime dair en ufak bir delil bile bırakmadığın için içimde. Kılına bile kıyamazken canına kıysan umursamayacak kadar tükettiğin için kendini bende. Helal olsun sana… Ne büyük zafer kazandın, kutluyorum seni…
Sevmek ne büyük aptallıkmış. Ve ben, ne kadar da çok sevmişim meğer…
Her gece bir daha uyanmamak üzere gözlerini kapatmak ister mi insan? Biliyor musun, bu aralar ettiğim tek dua bu!
Uyumak bir daha uyanmamak…
Fotoğrafına baktım biraz, orda gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl… Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma.
Çok sevdim seni…
Nasıl cesaret ettim bilmiyorum, ama çok sevdim.Ve ben öyle sevdim ki seni, aklın alabilirdi ama yüreğin almadı.
İşte ben öyle sevdim seni…
En çok da neye üzülürsün biliyor musun? Yeniden sevmek istersin birini ama olmaz. Çünkü yüreği beş para etmeyecek biri kırmıştır bütün güvenini…’
Kim ister ki gökyüzünden yıldızların kaymasını? Bir dilek uğruna aydınlığın son bulmasını,karanlığa mahkûm olmayı… Ben hiç istemedim…
Şimdi neredeyim, nasılım diye merak ediyorsan söyleyeyim. Zamanın acıya ilaç olduğu o yerdeyim ve artık iyiyim…
İnsan yara aldığı yerden değil yarım kaldığı yerden ölüyor…
Bir kadın güzel olduğu için sevilmez.Sevdigin için güzeldir o. Sırf sen seviyorsun diye herkesten farklıdır, herkesten başka bakar gözleri…
Saat gecenin biriyse ve uyuyamıyorsa bir insan, nedensiz değildir.
Bir bildiği yoksa bile, bir çektiği vardır mutlaka…
Sen hiç hayallerinden kırlıdın mı?
Seni bir daha aramayacağıma söz veriyorum…
Ama unutma…
Bir gün o kadar mutlu olacağım ki, o kırıklar en çok sana batacak…
Anlayacağın ne sen çok akıllısın ne de ben çok safım.

Sadece âşığım…

Sonra, Geçer…" dersin.
Saatler geçer…
Günler geçer…
O hep aklından geçer, ama acısı hiç geçmez.
Sadece alışırsın…
Sevilmiyorsan sevmeyeceksin…
Unutma ki seni kaybetmek istemeseydi zaten gitmezdi.
Peki, seni gözden çıkarmış birisini sen neden bekleyesin ki?
Sana da yazık değil mi?
Çok özledim seni, milyon kere özledim…
Sonra umudumu kaybettim… Ama öyle sakladığım yeri bulamamış gibi değil; en sevdiğim insanın üstüne toprak atar gibi kaybettim.
Sonra Geçer" dersin.
Saatler geçer..
Günler geçer..
O hep aklından geçer, ama acısı hiç geçmez. Sadece alışırsın…
Unutma. Bazı bardaklar kenarı kırık diye eli, bazı bardaklarsa kenarına birinin dudağı değdi diye kalbi keser…

“Senden Sonra Kitap Alıntıları – Ezgin Kılıç” hakkında 3 yorum

  1. Bazı haklar helal edilmez çok güzel bir söz, zaten her yerde popüler oldu duvarlara bile yazılmaya başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir