Kendra Levin kitaplarından Sen de Kendi Hikayenin Kahramanısın kitap alıntıları sizlerle…
Sen de Kendi Hikayenin Kahramanısın Kitap Alıntıları
insanlar plan yapar, Tanri güler.
Bir şeyi fazla ciddiye almak, onun keyfini kaçırmanın en garantili yoludur.
Acı verici olsa da şu an kıymetlidir.
Bir yazar olarak sorumluluğunuz, kendi şehrinizde bir yolcu, yetişkin hayatınızda bir çocuk olmaktır. Dışarıdayken tatildeymiş veya etrafınızı ilk kez görüyormuş gibi dolaşmak tamamen sıradan görünen şeylerin arkasındaki potansiyel hikayeleri görmenizi sağlayacaktır.
“Kahraman, yolculuğu sırasında öğrendiklerinden vazgeçmemeli, onları bir kenara atma-malı; zorluklarla mücadele ederek kazandığı becerilerini ve başarılarını hedef değil, bütün yolculuğun bir bölümü olarak görmeli.”
Canınız sıkılıyorsa, bu HAYIR demektir. Dirençli olduğunuzu hissediyorsanız ama verilen tavsiyeyi tamamen göz ardı edemiyorsanız, bu BELKİ demektir. Tavsiye sizde güçlü bir karşılık buluyorsa, heyecan veya merak uyandırıyorsa, ibre EVET’i gösteriyor demektir.
Hayatta olan her dünya geçerli bir dünyadır. Yapılması gereken şey, dünyaya hayat getirmektir.
Çoğumuz dijital ortamda çalışmaya öyle alışkınız ki dokunmanın bazen ne kadar faydalı olabileceğini unutuyoruz.
Bir at, ulaşım aracından fazlasıdır, bir yoldaştır aynı zamanda. Kendi içinizde bu bakış açısını bulmak için kendinize şefkat duymalı, nazik ve yargılamadan davranmalısınız; tıpkı hayvan dostlarımız gibi (belki kedi istisna sayılabilir).
Çalışırken kendinizi kaptıramayınca inatla bilgisayar başında oturmaya çalışıyorsunuz.
“Soruları kilitli odalar veya çok yabancı gelen bir dilde yazılmış kitaplar gibi sevin. Cevap aramayın Şimdi, soruları yaşayın.”
“Kimse uzman değildi, kimse kariyerinin gidişatını daha fazla veya az hak ediyor değildi, herkesin süreci farklıydı.”
Övgü almak ve ilgi görmek, bir uyuşturucu almış gibi kısa süreli bir heyecan yaşamanıza neden olur, sonrasında da yoksunluk çeker ve daha fazlasını istersiniz.
“Sabah bir pislikle karşılaşırsan yalnızca bir pislikle karşılaşmışındır, bütün gün pisliklerle karşılaşıyorsan sen de pisliksindir.”
Kendi dünyanızı inşa edin. Onu hayata geçirin. Bunu yeniden yapın. Ve yarattıklarınızın yaptığınız yolculuğa değeceğine inanın.
Kahraman sizsiniz. Zihinleri değiştirme, kalplere girme ve diğer insanlara bilgeliğinizi sunma gücünüz var.
yaşamak denen zorlu şeyi nasıl yapacağımızı düşünüyoruz.
Yazmak bize duygularımızı anlama ve hayatlarımızı kendimize açıklama fırsatı verir.
Her yeni proje sizi farklı süreçlere götürecek; farklı deneyimler yaşayacak, yeni dersler alacaksınız. Yolculuğun hep aynı olması beklenemez; her zaman sizi şaşırtacak ve karşınıza yenilikler çıkaracaktır.
“Her kitap kendinin yaratığıdır ve onu kendi yöntemiyle yenmeniz gerekir, ilk romanım çok genç yaşta yaptığım çocuğum gibiydi, geri dönüp bakınca on yılda edindiğim deneyimle yaptığım bütün hataları, kitapla birlikte aldığımız dersleri görebiliyorum.-Brian Herrera
En hoş yanı, sırada hep bir sonraki projenin olması -yani gerçekten bir şeyleri kaçırdığınızı düşünüyorsanız, sıradaki projede kullanabilirsiniz onu.
Bir şeyi sevdiğiniz zaman o konuda en iyi olmak istiyorsunuz, en iyi olmak için de günlerinizi verimli bir şekilde ona adamanın bir yolunu bulmanız gerek.
“Başlangıçta daha az acı verdiğini sanabilirsiniz, ama her kitap aynı kuşkularla, akıl karışıklığıyla, seçeneklerin çokluğundan kaynaklanan baş dönmesiyle başlar; ne zaman bir şekilde işimi tamamladığımı hissetsem, önümde bir sürecim olduğunu fark ediyorum – çok eğlenceli bir süreç değil,ama yine de bir süreç. Ne kadar çokyazarsanız kendi sürecinizi deneyim aracılığıyla o kadar kabullenirsiniz.”
Başladığım heryeni projede kendimi anaokulunda gibi hissediyorum.”
ölümden ve gölgede cisimleşen başka dehşetlerden korkmayan kahraman, kendi hayatını dolu dolu yaşayabilir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bir başka deyişle, başkaları size ve yazdıklarınıza nasıl tepki verirse versin, yolculuk gerçekten varacağınız yerdir – hayatınızın geri kalanı boyunca böyle olacak.
avlanan ve toplayıcılık yapan atalarımızın döneminde, gruptan atılmak ölümle eşanlamlıydı; çünkü grupça reddedilen kişi ne beslenebilir, ne çiftleşebilir ne de yırtıcılardan korunabilirdi.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kınayan kim olursa olsun kınanmak pek hoşa gitmiyor.
Hepimiz kabullenilmek ve onaylanmak isteriz, ama her zaman dışarıdan gelen onaylara bağlı olamayız.
Dışsal onay çok iyi hissettirir, buna hiç şüphe yok. Ama üzerinde kontrolümüz yoktur yine de.
“her seferinde bir ölüm kalım mücadelesi yaşayamazdım. Yeterince iyi olup olmadığımı düşünmekten vazgeçmeliydim.”
Sürekli güvenebileceğiniz tek onay, içinizden gelendir.
çoğumuz olumlu geribildirimlerden çok, olumsuz olanlara odaklanma eğilimi gösteririz. Çeşitli psikolojik çalışmalar, bunun insan doğasının özelliği olduğunu göstermiştir.
İşinize yarayan, canınızı sıkan veya size meydan okuyan şeylere dikkat etmek, geribildirim aldığınızda onu işe yarar hale getiren bir ruh hali ve farkındalıkla davranmanızı sağlar.
Gerçek bir süper kahraman olmak, hayatlarımızı yeniden gözden geçirmek demektir.
Ama süper kahramanın güçlerinden biri, yükselip yükselip büyük resme uzaktan bakabilmesidir.
Öğrenmenin tek yolu var; yapmak. Süper kahraman kimliğinizi kucaklarken geçmişin bütün araçlarını kullanın ve yolda yenilerini keşfetmeye hazır olun.
acele etmemek en iyisidir. Bir süper kahraman olarak, kendinize zaman hediye edebilirsiniz.
“Kahramanın bulmaya geldiği şey kendisidir.”
Hayatlarımızı kendimiz için tercüme ediyoruz; kendimizi ve dünyayı daha iyi anlamak için yazıyoruz. Yazmak, kendimi anlamama yardım ediyor”
Bitirmen gerektiğini düşündüğün yerde bitirmek zorunda değilsin”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.