Paul Eluard kitaplarından Seçme Şiirler kitap alıntıları sizlerle…
Seçme Şiirler Kitap Alıntıları
Bir raks, bir dinginlik çemberi,
Zamanın aylası, gece beşiği ve güvenli,
Ve eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdan
Gözlerinin her zaman görmediğindendir beni.
Sen güpegündüz ben karanlık gece
Bir fısıltı bir istek ne yana baksan
İlk ve son düş ha doğdu ha doğacak
kendisini, sevdiği nesneden yalıtan zamanı silip yok eder.
Aşka sürekli, yenilmez bir yaşam verir.
Ve kendisi de ölümsüzleşir.
Sensiz uzayıp giden bir çöl görürüm yalnız
Geçmiş ile bugün arasında
İnsanda kaya oldum kayada insan
Havada kuş oldum kuşta gökyüzü
Soğukta çiçek, güneşte nehir oldum
Şebnemde parlayan şey
Kardeşçesine yalnız kardeşçesine hür
Serilip giden yola
Hıncahınç meydanlara
Yazarım adını
Yanan lamba üstüne
Sönen lamba üstüne
Birleşmiş evlerime
Yazarım adını
Kendimde denemişim ben
Kulak ver dinle
Her acının sonunda
Açık bir pencere vardır.
Aydınlık bir pencere
Hayal edilecek bir şey vardır
Yerine getirilecek istek
Doyurulacak açlık
ve akar bütün kanım bakışlarında senin.
Hiçlik sonu olmayan bir ayak sesinin yankısı
¶¶
Suçluların elebaşılarının yüreğine saplanmayan kılıç
Zavallıların ve masumların yüreğine saplanır
¶¶
Nazlanmadan ilerler hayat
¶¶
Aşk tamamlanmamış insandır.
¶¶
Nasıl zevk alınır her şeyden?
Nerdeyse her şey silinmişken.
¶¶
Ölümün bağları tutuyor gene beni
Eskisi gibi kucaklamıyorum kimseyi
Bir raks, bir dinginlik çemberi,
Zamanın aylası, gece beşiği ve güvenli,
Ve eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdan
Gözlerinin her zaman görmediğindendir beni….
üzümden şarap yapmaları,
kömürden ateş yapmaları,
öpücüklerden insan yapmalarıdır.
Bir dans, bir dinginlik çemberi
Zamanın aylası, gece beşiği ve güvenli
Ve eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdan
Gözlerinin her zaman görmediğindendir beni
Yaprakları günün ve pembe şarabın köpüğü
Rüzgarın sazları, kokulu gülücükler
Işık dünyasını saran kanatlar
Gökyüzü ve deniz yüklü gemiler
Gürültü avcıları ve renk kaynakları
Tanların kuluçkaya yattığında doğan kokular
Yıldızların samanı üzerinde yatan
Saflığa bağımlı gün gibi tıpkı
Dünya da bağımlıdır senin tertemiz gözlerine
Ve akar bütün kanım bakışlarında senin
Neylersin içerde kalmışız
Yollar kesilmiş
Şehir yenilmiş neylersin
Açlıktır başlamış
Elde silah kalmamış neylersin
Neylersin karanlık da bastırmış
Sevişmezsin de neylersin
Acıların bekçisi gibi alnım camda
İşte gecesini yaşadığım gökyüzü
Açık ellerimde ovacıklar
Kat kat ufuklarında öylesine durgun
Acıların bekçisi gibi alnım camda
Ararım seni bekleyişin bile ötesinde
Benim bile ötemde ararım seni
Öyle alışığım ki sana
Şaşırmış kalmışım
Yok olan kim burda
Sen misin ben mi
İsteğim yok seni sevmekten başka
Bir fırtına dolduruyor koyağı
Irmağı bir zehir
Seni yalnızlığımın boyunda yarattım
Saklanmaya yarattım bütün dünyayı
Kendimi kavramaya günleri geceleri
Görmek için yalnızca
Senin için
Tıpkı sana benzer bir dünya için düşündüğümü
Gözkapaklarınla düzen verilmiş günler geceler için.
.
Sen kuşku sanıyorsun kendini oysa akılsın
Sen başıma yükselen güneşsin
Güvendiğim zaman kendime.
Yüzler kalabalığı içinde
Bağlayan bir yüz oldu
İnsanı geçmişine.
Solmazlar güneşin altında
Sen kuşku sanıyorsun kendini oysa akılsın
Sen başıma yükselen güneşsin
Güvendiğim zaman kendime.