İçeriğe geç

Seçilmiş Kişi Kitap Alıntıları – Lois Lowry

Lois Lowry kitaplarından Seçilmiş Kişi kitap alıntıları sizlerle…

Seçilmiş Kişi Kitap Alıntıları

Yaşam her gün yapılan şeylerden oluşmuyor muydu?
Her şey aynı olduğunda hiç seçme hakkımız kalmıyor.
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve
Ve sevgi gibi. ”
ama keşkelerin bir yararı yoktu.
Every time you place a book in the hands of a child, you do the same thing. It is very risky. But each time a child opens a book, he pushes open the gate that separates him from Elsewhere. It gives him choices. It gives him freedom. Those are magnificent, wonderfully unsafe things.
İnsanlar bir zamanlar hissediyormuş. Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve

Ve sevgi gibi.

Çoğumuz, yıllar akıp giderken kaç yaşında olduğumuzu unuturuz.
Neydi o? Derinlik diye karar verdi; insan böyle bir göze bakınca, sanki berrak ırmak suyuna, henüz keşfedilmemiş gizemleri saklayan derinliklere bakar gibi oluyordu.
Her şeyi görebilmeyi ve kimsenin beni görememesini seviyorum.
Babamın gülümsemesi içimi ısıtıyor.
Anıları tutmanın en kötü tarafı hissedilen acı değil. O yalnızlık duygusu. Anıların paylaşılması gerekir.
Duygular, onun öğrendiği yaşamın bir parçası değil.
Ama bu kez öncekilerden daha derin bir mutluluktu bu.
Yaşam düzeniniz birçok aile biriminkinden farklı olmak zorunda kalacak, çünkü kitaplar yurttaşlara yasaklanmıştır.
Her şey aynı olduğunda hiç seçme hakkımız kalmıyor! Sabah uyanıp bir şeylere karar vermek istiyorum.
Birçok şeyin denetlenebilmesini sağladık. Ama başka şeylerin yok olmasına izin verdik.
Ama en göze batan farklılık kitaplardı.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
İnsanın uyum sağlayamamasını düşünemiyordu.
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve
Ve sevgi gibi
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı guru gibi hüzün gibi Ve sevgi gibi
Ama artık Jonas gerçek üzüntüyü görmüştü. Böyle duyguların kolaylıkla avutulmadığını biliyordu. Bunlar daha derin duygulardı ve anlatılmaları gerekmiyordu. Yalnızca hissedilirlerdi.
Then he shivered. He realized that the touch of the hands felt, suddenly, cold. At the same instant, breathing in, he felt the air change, and his very breath was cold. He licked his lips, and in doing so, his tongue touched the suddenly chilled air.
Then she turned and left the stage, left him there alone, standing and facing the crowd, which began spontaneously the collective murmur of his name.
There are good things each year, Jonas reminded her. This year you get to start your volunteer hours. And remember last year, when you became a Seven, you were so happy to get your front-buttoned jacket
He went to his desk, pretending not to be interested in the newchild. On the other side of the room, Mother and Lily were bending over to watch as Father unwrapped its blanket.
But to be honest, Jonas, his father said, for me there was not the element of suspense that there is with your Ceremony. Because I was already fairly certain of what my Assignment was to be.
Occasionally, when supplies were delivered by cargo planes to the landing field across the river, the children rode their bicycles to the riverbank and watched, intrigued, the unloading and then the takeoff directed to the west, always away from the community.
Then one more time, a moment later, from the opposite direction, the same plane.
Onlara anlatabileceğim öyle çok şey var ki; bazı şeylerin değişmesini istiyorum. Ama değişimden hoşlanmazlar.
Yere çöküyorum ve zırlıyorum.Bugün bu kadar çok ağlamam kimin umurunda? Kim düşünecek beni?
bu konuda biraz suçluluk hissedin.
Her şey aynı olduğunda hiç seçme hakkımız kalmıyor! Sabah uyanıp bir şeylere karar vermek istiyorum.
gerçek üzüntüyü görmüştü. Kederi
hissetmişti. Böyle duyguların kolaylıkla avutulmadığını biliyordu.
Bunlar daha derin duygulardı ve anlatılmaları gerekmiyordu. Yalnızca hissedilirlerdi.
Çitlerin ötesine bakmak , yalnız başina dısari cikmak tehlikelidir. Bu uçurumun kenarinda durmak gibidir. Asagiya bakarken düsebilirsin. Sahip oldugun her seyi kaybedebilirsin.
Fakat ben yinede baktım.
Kalsaydı başka açılardan açlık çekecekti. Duyguların, rengin, sevginin açlığını çektiği bir yaşam sürecekti.
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve
Ve sevgi gibi
Anılar sonsuza dek kalır
Çoğumuz, yıllar akıp giderken kaç yaşında olduğumuzu unuturuz.
Birçok şeyin denetlenebilmesini sağladık. Ama başka şeylerin yok olmasına izin verdik.
Çoğumuz, yıllar akıp giderken kaç yaşında olduğumuzu unuturuz.
Bazen keşke bilgeliğimden daha sık yararlansalar diye düşünürüm. Onlara anlatabileceğim öyle çok şey var ki; bazı şeylerin değişmesini istiyorum. Ama değişimden hoşlanmazlar. Hayat burada o kadar düzenli, öyle öngörülebilirdir ki, hiç acı çekilmez. Onlar bunu seçti.
Topluluktan Ayrılma Töreni Bu onu kaygılandırmıyordu. İnsanın uyum sağlayamamasını düşünemiyordu. Topluluk öyle titizlikle düzenlenmiş ve seçimler dikkatle yapılmıştı ki.
Sanki yoğun karla kaplı bir yokuştan aşağıya kızak üzerinde kaymaya benziyor, dedi nihayet. Başta heyecan vericidir; o hız, o keskin, temiz hava; ama sonra kar birikmeye başlar, kızağın ayaklarında yığılır ve yavaşlarsın, devam etmek için daha güçlü itmen gerekir.
Birçok şeyin denetlenebilmesini sağladık. Ama başka şeylerin yok olmasına izin verdik.
Onlara anlatabileceğim öyle çok şey var ki; bazı şeylerin değişmesini istiyorum. Ama değişimden hoşlanmazlar.
Her şey aynı olduğunda hiç seçme hakkımız kalmıyor!
Babamın gülümsemesi içimi ısıtıyor.
Anıları tutmanın en kötü tarafı hissedilen acı değil.O yalnızlık duygusu.
Sadece tek bir şey beni cesaretlendiriyor. Kitaplar. Okumak.
Çitlerin ötesine bakmak, yalnız başına dışarı cikmak tehlikelidir. Bu uçurumun kenarında durmak gibidir. Asağıya bakarken düşebilirsin. Sahip olduğun her şeyi kaybedebilirsin.
Fakat ben yine de baktım.
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi
Ama artık Jonas gerçek üzüntüyü görmüştü. Kederi hissetmişti. Böyle duyguların kolaylıkla avutulmadığını biliyordu.
Çitlerin ötesine bakmak , yalnız başina dısari cikmak tehlikelidir. Bu uçurumun kenarinda durmak gibidir. Asagiya bakarken düsebilirsin. Sahip oldugun her seyi kaybedebilirsin.
Fakat ben yinede baktım.
İnsanların kendi tercihlerini yapmasını göze alamıyoruz.
Güvenli değil, diye düzeltti Aktarıcı.
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve
Ve sevgi gibi
Her şey aynı olduğunda hiç seçme hakkımız kalmıyor.
Yere çöküyorum ve zırlıyorum.Bugün bu kadar çok ağlamam kimin umurunda? Kim düşünecek beni?
Çitlerin ötesine bakmak , yalnız başina dısari cikmak tehlikelidir. Bu uçurumun kenarinda durmak gibidir. Asagiya bakarken düsebilirsin. Sahip oldugun her seyi kaybedebilirsin.
Fakat ben yinede baktım.
❛ Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve .
“Ve sevgi gibi,” ❜
Çünkü çocuklar Tanrının mirasıdır
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve
Ve sevgi gibi,
Anılar sonsuza dek kalır.
Anıları tutmanın en kötü tarafı hissedilen acı değildi. O yalnızlık duygusu. Anıların paylaşılması gerekir.
°•Anıları,
saygınlığı,
bilgeliği ve acıyı istemiyordu.
♡Çocukluğuna dönmek istiyordu,
dizlerinin sıyrılmasını ve
top oynamayı özlemişti.•°♡♡
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı gurur gibi, hüzün gibi ve
Ve sevgi gibi
Babamın gülümsemesi içimi ısıtıyor.
Her şeyi görebilmeyi ve kimsenin beni görememesini seviyorum.
Anıları, saygınlığı, bilgeliği ve acıyı istemiyordu. Çocukluğuna dönmek istiyordu, dizlerinin sıyrılmasını ve top oynamayı özlemişti.
Geçmişte, o korkunç dönemlerde insanların aceleyle ve korkuyla başkalarını yok ettiği ve bununla kendi sonlarını hazırladığı zamanlar olduğunu biliyordum.
Acıya boğulmuş olarak orada, o dehşetli kokunun içinde saatlerce yattı, insanların ve hayvanların ölürken çıkardıkları sesleri dinledi ve savaşın ne anlama geldiğini öğrendi.
Bir zamanlar duyguları varmış insanların, tıpkı
gurur gibi, hüzün gibi ve
ve sevgi gibi, ..
Kalsaydı başka açılardan açlık çekecekti. Duyguların, rengin, sevginin açlığını çektiği bir yaşam sürecekti.
Anıları tutmanın en kötü tarafı hissedilen acı değil. O yalnızlık duygusu. Anıların paylaşılması gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir