İçeriğe geç

Sebastian Knight’ın Gerçek Yaşamı Kitap Alıntıları – Vladimir Nabokov

Vladimir Nabokov kitaplarından Sebastian Knight’ın Gerçek Yaşamı kitap alıntıları sizlerle…

Sebastian Knight’ın Gerçek Yaşamı Kitap Alıntıları

Bilir misin, mutluluğumuz büyüdükçe köşeleri daha bir belirsizleşti, çerçevesi eridi sanki, derken bütün bütüne kaybolup gitti. seni sevmekten vazgeçmiş değilim; ama içimde bir şeyler öldü, sisin içinde seni göremiyorum artık.
.
Seninle hayat güzeldi ve güzel derken, güvercinleri, zambakları ve kadifeyi ve ortadaki o yumuşak pembe ‘v’yi ve dilinin uzun, kalıcı ‘l’ye kadar kıvrılmasını kastediyorum.

Aliterasyonluydu ve şimdi paylaşamadığımız için ölecek olan tüm küçük şeyleri düşündüğümde, sanki biz de ölmüşüz gibi hissediyorum.

.
Ben Sebastian’ım ya da Sebastian benim ya da belki ikimiz de ikimizin de tanımadığı biriyiz.

.
Bir dalganın kırılması tüm denizi açıklayamaz.

.
Yalnızca bir gerçek sayı vardır :

B İ R !..

Ve görünüşe göre aşk, bu tekilliğin en iyi temsilcisidir.

.
Korkunç manzaralarda tökezliyor ve sürünüyoruz, nereye gittiğimize aldırmıyoruz, çünkü hepsi ıstırap ve ıstıraptan başka bir şey değil

.
Size anlatılanın aslında üç yönlü olduğunu unutmayın :

Anlatıcı tarafından şekillendirilir, dinleyici tarafından yeniden şekillendirilir, masaldaki ölü adam tarafından her ikisinden de gizlenir.

.
Aşkta esasen yanlış bir şeyler olduğunu hissetmekten kendimi alamıyorum.

Arkadaşlar kavga edebilir ya da uzaklaşabilir, yakın ilişkiler de olabilir, ama aşka tutunan bu acı, bu acıklılık, bu yazgı yoktur.

Arkadaşlık asla o mahkûm bakışa sahip değildir. Neden, sorun nedir ? Seni sevmekten vazgeçmedim ama solgun yüzünü öpmeye devam edemediğim için ayrılmalıyız, ayrılmalıyız.

.
Kendi odasına belli belirsiz benzerliği nedeniyle yanlış odaya girilebileceğinden, hayatına kapıyı çalmadan girdi.

.
Aniden, dünyevi bir sebep olmaksızın onun için çok üzüldüm ve gerçek bir şey, kanatlı ve yürekli bir şey söylemeyi arzuladım, ama istediğim kuşlar ancak daha sonra yalnızken ve kelimelere ihtiyacım olmadığında omuzlarıma ve başıma yerleşti.

Papatya gibiydi kalbi bir sevdi bir sevmedi
nedendir bilmem,yaşamım boyunca gözardı ettiğim sıradan ve gizsiz kapaksız şeylerde şiirli bir avuntu bulur oldum artık.
Kişinin binlerce dostu olabilir ama aşk yoldaşı sadece bir tanedir Bir tek gerçek sayı vardır; bir. Ve galiba bu benzersizliğin en güzel imgesi de aşktır.
Bilir misin,mutluluğumuz büyüdükçe köşeleri daha bir belirsizleşti,çerçevesi eridi sanki,derken bütün bütüne kaybolup gitti.Seni sevmekten vazgeçmiş değilim;ama içimde bir şeyler öldü,sisin içinde seni göremiyorum artık
‘Mutluluk en tamam olduğu anda bile kendi geçiciliğinin maskarası olmaktan ileri gitmiyor ki.’
“Hayır,Leslie” der Sebastian yattığı yerden. “Ölmedim.Bir dünya kurmayı yeni bitirdim,Tanrı gibi yedinci günde dinleniyorum.”
kadın kalbi asla yeniden onarılmaz
Belli bir şeyin peşine düşülmediği sürece talihin insanın yoluna neler çıkaracağı hiç; bilinmez; kendi seçimimle izini sürdüğüm bir hedef olsa belki de hiç bir zaman ele geçiremeyecegim bir şey duruyordu önümde.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Uzağım da ama her gece kalbim de uyuyor
Zaman zaman devrim denen bir olay olur, tutsaklar zorbaların yerini alırdı, sonra yine tersi, bu hep böyle giderdi. Karanlık bir ülke, cehennem gibi bir yer, beyler. Kesin olarak bildiğim bir şey varsa o da yaşamım boyunca sürgünlüğümün özgürlüğünü anavatan denen o berbat soytarılığa değişmeyeceğimdir.
Birdenbire, orada hiçbir neden yokken Sebastian için öylesine üzüldüm ki, ona gerçek bir şeyler, kanatları, yüreği olan bir şeyler söylemek istedim, ne var ki arayıp da bulamadığım o kuşlar ancak çok sonra, tek başıma kalıp da artık sözcüklere gerek duymadığımda geldiler, birer birer omuzlarıma, başıma kondular.
Ona gerçek bir şeyler,kanatları,yüreği olan bir şeyler söylemek istedim,ne var ki arayıp da bulamadığım o kuşlar ancak çok sonra,tek başıma kalıp da artık sözcüklere gerek duymadığımda geldiler,birer birer omuzlarıma,başıma kondular.
Ruh bir varoluş biçiminden başka bir şey değildir-sürekli bir durum hiç değildir-dalgalarını bulup izlerseniz her ruh sizinki olabilir.
Ben Sebastian’ım ya da Sebastian ben ya da belki biz ikimiz ikimizin de tanımadığı bir başkasıyız.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Çünkü verebileceğinden çok daha fazlasını beklemişti İngiltere’den
Seni sevmekten vazgeçmiş değilim; ama içimde bir şeyler öldü, sisin içinde seni göremiyorum artık
Hayır, Leslie, der Sebastian yattığı yerden. Ölmedim. Bir dünya kurmayı daha yeni bitirdim, Tanrı gibi yedinci günde dinleniyorum.
İşkence evlerinin en kaşarlanmış buluşlarından biri, tutsağa uykuyu yasaklamayı öngörenidir.
.. nedendir bilmem, yaşamım boyunca göz ardı ettiğim sıradan ve gizsiz kapaksız şeylerde şiirli bir avuntu bulur oldum artık
Ben Sebastian’,ın dehasından ileri gelen açık sözlülüğü üstlenemem; onun kendini aştığı yerde ben kaba olmaktan ileriye geçemem
Yazmamak en iyisi dostum, yazmamak en iyisi.
ruh bir varoluş biçiminden başka bir şey değildir -sürekli bir durum hiç değildir-, dalgalarını bulur ve izlerseniz her ruh sizinki olabilir.
En çözülmez düğüm kıvrıla döne ilerleyen bir ipten başkası değildir; tırnaklara çözülmez gelir ama aslında tembel tembel ilerleyen zarif halkalardan ibarettir. Beceriksiz parmaklar kan içinde kalırken gözler bunu çözüverir. O (ölmekte olan adam) bu düğümdü ve eğer gözüyle görüp ipliği izleyebilse birden çözülüverecekti. Sadece kendisi de değil, uzam ve zaman gibi çocukça terimlerle adlandırdığımız, her ikisi de saçma sapan bumeranglar gibi tersyüzü geri gelen ve insan tarafından bilmece olarak kalsın diye yaratılmış olan bilmeceler boyunca düşleyebileceği her şey
Sana anlatılanın aslında üç aşamalı olduğunu unutma; önce anlatan tarafından biçimlendiğini, sonra dinleyen tarafından yeniden biçimlendiğini, öyküdeki ölmüş adamın her ikisinden de sakladığı şeyler olduğunu.
Hızlı kızların akıllarının pek yavaş işlediğini, eğlenmekten hoşlanan güzel bir kadından daha can sıkıcı bir şey olmadığını söylediğini bilirim.
Doğrusu bir kere alıştınız mı kolay kolay unutamayacağınız bir kızdır o. İliğimi kemiğimi kuruttu benim, hem de türlü türlü biçimlerde. Paramı ve ruhumu emdi bitirdi örneğin. Onu öldürürdüm ya
Geçmişte kalan geçmişte kalır.
Her ‘nasıl’ın bir ‘neden’i vardır.
Geçmiş neden bu kadar başına buruktu?
Doğrusu bir kere alıştınız mı kolay kolay unutamayacağınız bir kızdır o. İliğimi kemiğimi kuruttu benim, hem de türlü türlü biçimlerde. Paramı ve ruhumu emdi bitirdi örneğin. Onu öldürürdüm ya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir