Rana Demiriz kitaplarından Sarayda Bir Yıl kitap alıntıları sizlerle…
Sarayda Bir Yıl Kitap Alıntıları
Çünkü ona göre hakikatte güzellik diye bir şey yoktur. Bunu ömrünün son demlerinde idrak ettiğini açıklamıştı. Güzellik dünyada, doğada ya da hiçbir yerde değildir, demişti. Güzellik insanın ruhunda gizlenmiştir, ona üflenmiştir.
Ben resimlerde güzel çıkmam, genelde manzara bozulur.
Belki de benim ruhum güzel değildir, kim bilir?
Güzellik dünyada, doğada ya da hiçbir yerde değildir, demişti. Güzellik insanın ruhunda gizlenmiştir,ona üflenmiştir.
Fırçalarımdan ve boyalarımdan başka hayat sebebim kalmadı.
Onsuz kaybolmuş gibiyim.
Yalnız olduğum her an kendimle konuşurdum. Bu benim terapimdi, kendi kendimin en yakın arkadaşı olmuştum.
Zaten güzellikler ve zariflikler takdir edilir, kaba ve düşünceden yoksun yapılan her şey zamanla unutulur gider, tarihe geçemez.
Bir gün bu dünyadan göçüp gittiğimde inşallah ben de böyle anılarım; yüzlerce yıl geçse de beni hatırlar ve ismimi yaşatırlar.
Biz en harika resmi de yapsak en kusursuz teknikleri de öğrensek doğadaki modeline erişemeyiz.
Bitmişti ,gizem çözülmüştü.
İnsanlar genelde ben yokmuşum gibi davranır.
Belki de benim ruhum güzel değildir, kim bilir?
Bağrı yanık Dilferib
Allah Garib
Allah Garib
Aman Aman
Allah Garib
Allah Garib
Aman Aman
Belki o da benim kadar bağlıydı kendi dünyasına, çok sevdiği kitaplar onun biricik dostlarıydı
Güzellik dünyada, doğada ya da hiçbir yerde değildir. Güzellik insanın ruhunda gizlenmiştir, ona üflenmiştir.
İnsanın bu hayatta esas güvenmesi gereken kişinin sadece ve sadece kendisi olması, diğerlerinin sonra gelmesi gerektiğini anlamıştım.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Güzellik dünyada, doğada ya da hiçbir yerde değildir, demişti. Güzellik insanın ruhunda gizlenmiştir, ona üflenmiştir.
Güzellik dünyada, doğada ya da hiçbir yerde değildir, güzellik insanın ruhunda gizlenmiştir, ona üflenmiştir.
Güzellik dünyada, doğada ya da hiçbir yerde değildir, güzellik insanın ruhunda gizlenmiştir, ona üflenmiştir.
Siz ne yaparsanız yapın, ne kadar çabalarsanız çabalayın Ben mahvolmam.
Güzellik dünyada, doğada yada hiçbir yerde değildir. demişti. Güzellik insanın ruhuna gizlenmiştir, ona üflenmiştir.
Hiçbir usta, mektep yeteğin olsa bile insanda bir duygu uyandıramaz ya da bu duygunun ortaya nasıl çıkabileceğini sana anlatamaz. Her ruh biricik olduğu için- her kabiliyet Allah vergisi- birbirinden farklı olduğu için zariflik ve ruh kazanıp son eğitimin olan gözünün eğitimini tamamlayabileceksin.Fakat bunun ne kadar süreceği belirsizdir.
İnsanın bu hayatta esas güvenmesi gereken kişinin sadece ve sadece kendisi olması, diğerlerinin sonra gelmesi gerektiğini anlamıştım.
Onsuz kaybolmuş gibiyim. Söylediği çoğu şeyi yazdım ama ya yazamadıklarım?
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Güzellik dünyada, doğada ya da hiçbir yerde değildir, demişti. Güzellik insanın ruhunda gizlenmiştir, ona üflenmiştir.
Belki de benim ruhum güzel değildir, kim bilir?
Belki de benim ruhum güzel değildir, kim bilir?
O kadar güzeldi ki Bir şehir nasıl bu kadar kıymetle, değerle, şansla, güzellikle kutsanabilirdi? Bir şehrin her bir köşesi tarih ve incelikle nasıl bezenebilirdi? Modern insanların açgözlülüğü, yitip giden değerleri ve bencilliği altında bile ezilmemiş, hala direniyordu. Zaten güzellikler ve zariflikler takdir edilir, kaba ve düşünceden yoksun yapılan her şey zamanla unutulur gider, tarihe geçemez İstanbul’da bunun bilincinde bir özgüvenle karşılıyordu gelenleri: Siz ne yaparsanız yapın, ne kadar çabalarsanız çabalayın Ben mahvolmam.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera