Sandman 3 Kitap Alıntıları – Neil Gaiman

Adalet mi? Dedi. Adalet bir kuruntudur. Ne bu kürede bulabilirsin onu, ne de başka birinde.

Things need not have happened to be true. Tales and dreams are the shadow-truths that will endure when mere facts and dust and ashes, and forgot.

It is fool’s prerogative to utter truths that no one else will speak.

Mistress I believe.
Then there is hope, child.

Dream! Dreams shape the world. Dreams create the world anew every night.

Justice? It repeated. Justice is a delusion you will not find on this or any other sphere.

And wisdom? Wisdom is no part of dreams, lithe walker, though dreams are a part of the sum of each life’s experiences, which is the only wisdom that matters.

But revelation? That is the province of dream. It can be yours, but only if your heart is strong.

Ve şayet yeteri kadarımız düşlerse, düşlerimiz gerçek olur. Düşleyin! Dünyayı düşler şekillendirir.’

Düşler dünyayı sil baştan yaratır her gece.

Ah, dedim, bu bir rüya.
Rüya değil, diye cevap verdi.
.
İnanmadım ona, sonra da uyandım. Ama başka bir rüyaya.

bir şeyin doğru olması için yaşanmış olması gerekmez ki. hikâyeler ve düşler, salt gerçekler toz ve küle dönüşüp unutulduktan sonra da bâki kalacak gölge-doğrulardır.

bütün kediler hem gelecekleri hem geçmişin yankılarını görebilir. şimdinin sonsuzluğundan, bizimkine benzeyen ancak az buçuk farklı olan tüm dünyalardan mahlukatın akışını izleyebiliriz biz.
gözlerimizle izini süreriz onların, o hayalet varlıkların, ama insanlar hiçbirini göremez.

“adalet mi?” dedi. “adalet bir kuruntudur. ne bu kürede bulabilirsin onu, ne de başka birinde.”
“ya bilgelik? bilgelik rüyalara dahil değildir, kıvrak yürüyen. ama rüyalar her bir hayatın deneyimlerinin toplamına dahildir, ki bu da kıymeti olan tek bilgeliktir.”

Ben kim miyim? Bir dost diyelim. Yani, belki, zaman zaman. Yardımcı olmadığım için üzgünüm, görüşeceğiz

İlk canlı var olduğunda oradaydım, bekliyordum. Son canlı öldüğünde, benim işim de bitecek. Sandalyeleri ters çevirip masaların üstüne koyacağım, ışıkları kapatıp kâinatı kilitleyeceğim çıkarken.

Başka kimsenin ağzından çıkmayacak hakikatleri ortaya sermek ahmakların bir ayrıcalığıdır.

Siz insanlar eski kimliklere, eski yüzlere, maskelere tutunup duruyorsunuz hep, işleri bittikten çok sonra bile. Ama bazı şeyleri çöpe atmasını öğrenmeniz gerekiyor er geç.

Başka kimsenin ağzından çıkmayacak hakikatleri ortaya sermek ahmakların ayrıcalığıdır.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Ama ödeyeceği bedeli anlamış değildi. Faniler asla anlamaz bunu. Ödülü görür onlar bir tek, gönüllerinden geçeni, hayallerini görür Oysa istediğini elde etmenin bedeli, bir zamanlar istediğin bir şeyi elde etmektir.

Adalet bir kuruntudur. Ne bu kürede bulabilirsin onu, ne de başka birinde.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

bir sigara tüttürüyorum ve sanki normalmişim gibi davranıyorum. keşke ölsem diyorum.

ilk canlı var olduğunda, oradaydım, bekliyordum. son canlı öldüğünde, benim işim de bitecek. sandalyeleri ters çevirip masaların üstüne koyacağım, ışıkları kapatıp kainatı kilitleyeceğim çıkarken.

İlk canlı var olduğunda oradaydım, bekliyordum. Son canlı öldüğünde, benim işim de bitecek. Sandalyeleri ters çevirip masaların üstüne koyacağım, ışıkları kapatıp kâinatı kilitleyeceğim çıkarken.

Siz insanlar eski kimliklere, eski yüzlere, maskelere tutunup duruyorsunuz hep, işleri bittikten sonra bile. Ama bazı şeyleri çöpe atmasını öğrenmeniz gerekiyor er geç.

Bir sigara tüttürüyorum ve sanki normalmişim gibi davranıyorum. Ve keşke ölsem diyorum.

Başka kimsenin ağzından çıkmayacak hakikatleri ortaya çıkarmak ahmakların ayrıcalığıdır.

Düşleyin! Dünyayı düşler şekillendirir. Düşler dünyayı sil baştan yaratır her gece.

Adalet mi? dedi. Adalet bir kuruntudur. Ne bu kürede bulabilirsiniz onu, ne de başka birinde.
Ya bilgelik? Bilgelik rüyalara dahil değildir, kıvrak yürüyen. Ama rüyalar her bir hayatın deneyimlerinin toplamına dahildir, ki bu da kıymeti olan tek bilgeliktir.

Dünyayı düşler şekillendirir.

Rüyaların bedeli vardır.

Bilgelik rüyalara dahil değildir, kıvrak yürüyen. Ama rüyalar her bir hayatın deneyimlerinin toplamına dahildir, ki bu da kıymeti olan tek bilgeliktir.

Adalet bir kuruntudur. Ne bu kürede bulabilirsin onu, ne de başka birinde.

Yazarlar yalancıdır.

Time to face the world

Things need not have happened to be true. Tales and dreams are the shadow-truths that will endure when mere facts are dust and ashes, and forgot.

They only see the prize, their heart’s desire, their dream But the price of getting what you want, is getting what once you wanted.

To say the truth, reason and love keep little company together nowadays.

Dreams shape the world.

Dreams have their price.

Justice is a delusion you will not find on this or any other sphere.

“Adalet mi?” dedi. “Adalet bir kuruntudur. Ne bu kürede bulabilirsin onu, ne de başka birinde.”

Siz insanlar eski kimliklere, eski yüzlere, maskelere tutunup duruyorsunuz hep, işleri bittikten çok sonra bile. Ama bazı şeyleri çöpe atmasını öğrenmeniz gerekiyor er geç.

Ra’yım ben. Güneşim, yaşamın ta kendisi olan. Ben, her seher bir çocuk olarak doğan ve her gece ölen o ihtiyar. İnsan benim yaşlı tükürüğümden ve topraktan yaratıldı, dünyayı arşınlasın, tanrılara tapınsın diye.

İki çeşit rüya görüyorum: kötü rüyalar ve berbat rüyalar. Kötü rüyalarla başa çıkabiliyorum. Altı üstü kabus onlar, önünde sonunda bitiyor. Uyanınca geçiyor. Berbat olanı, güzel rüyalar. Berbat rüyalarımda her şey yolundadır. Hala şirketteyimdir. Hala kendim gibi görünüyorumdur. Son beş sene hiç yaşanmamıştır. Bazılarında evliyimdir. Hatta bir tanesinde çocuklarım vardı. İsimlerini bile biliyordum. Berbat rüyalarımda her şey harikulade normal ve yolundadır. Sonra uyanırım. Hala böyle olduğumu görürüm. Hala burada. İşte o gerçekten berbat bir an.

Bir sigara tüttürüyorum ve sanki normalmişim gibi davranıyorum. Ve keşke ölsem diyorum.

Sigara içmek öldürür derler, er ya da geç. İyi. Bana göre hava hoş. Elini çabuk tutmasını tercih ederdim.

Bir şeyin doğru olması için yaşanmış olması gerekmez ki. Hikayeler ve düşler, salt gerçekler toz ve küle dönüşüp unutulduktan sonra da baki kalacak gölge-doğrulardır.

Midemi bulandırıyorsun, Richard Madoc. Fikir mi istiyorsun? Rüya mı istiyorsun? Hikaye mi istiyorsun? Gelecek aklına o fikirler öyleyse. Hem de istemediğin kadar.

Siz insanlar eski kimliklere, eski yüzlere, maskelere tutunup duruyorsunuz hep, işleri bittikten çok sonra bile.

Siz insanlar eski kimliklere, eski yüzlere, maskelere tutunup duruyorsunuz hep, işleri bittikten çok sonra bile. Ama bazı şeyleri çöpe atmasını öğrenmeniz gerekiyor er geç.