İçeriğe geç

Sakrileg Kitap Alıntıları – Dan Brown

Dan Brown kitaplarından Sakrileg kitap alıntıları sizlerle…

Sakrileg Kitap Alıntıları

Körler, görmek istediklerini görürler.
Bir sorunun doğru cevabı yoksa, tek bir dürüst yanıt vardır.
Evet ile hayır arasında gri bölge.
Sessizlik.
Körler görmek istediklerini görürler.
dünyadaki her türlü inanc insan ürünüdür. inancin tanimi budur – dogru oldugunu düsündügümüz ve ispatlayamadigimiz seyleri kabul etmek. eski misirlilardan modern kiliseye kadar her dinde tanri mecazlarla, alegoriyle ve abartiyla anlatilir. mecazlar aklimizin almadigini anlamasina yardim eder. sorunlar kendi mecazlarimiza kelime anlamiyla inanmaya basladigimiz zaman ortaya cikar. dinlerini layikiyla anlayanlar, bu hikayelerin mecaz oldugunu zaten anlarlar.
dünyadaki her türlü inanc insan ürünüdür. inancin tanimi budur – dogru oldugunu düsündügümüz ve ispatlayamadigimiz seyleri kabul etmek. eski misirlilardan modern kiliseye kadar her dinde tanri mecazlarla, alegoriyle ve abartiyla anlatilir. mecazlar aklimizin almadigini anlamasina yardim eder. sorunlar kendi mecazlarimiza kelime anlamiyla inanmaya basladigimiz zaman ortaya cikar. dinlerini layikiyla anlayanlar, bu hikayelerin mecaz oldugunu zaten anlarlar.
Langdon başını sallamıştı. Beyler, Mona Lisa’nın sadece yüzü androjen olmakla kalmaz, ismi de erkek ile dişinin ilahi birleşiminin bir anagramıdır. Ve işte bu dostlarım, Da Vinci’nin küçük sırrı ve Mona Lisa’nın bilmiş gülümsemesinin nedenidir.
Amma, ölüm qorxusu-güclü motivdir.
Yani tarih daima kazananlar tarafından yazılır. İki kültür çarpıştığında, kaybeden silinir ve tarih kitaplarını kazanan taraf yazar kendi davalarını yücelten ve kaybeden düşmanı küçük düşüren bir tarih.
Ölüm korkusu güçlü bir motivasyon aracıdır.
Gerçeği arayanlar arkadaştan ötedir. Onlar kardeştir.
Bir sorunun doğru bir cevabı yoksa, tek bir dürüst yanıt vardır.
Evet ile hayır arasındaki gri bölge.
Sessizlik.
Ruhlarımızı ayakta tutan gizem ve meraktır.
Resmi rütbeler her zaman beklenen saygıyı uyandırırdı.
Semboller cenneti…
Körler, görmek istediklerini görürler.
Derin ve ağır. Bu, bedenine değil… ruhuna aldığı bir yaraydı.
Kara cehalet bizi yanlış yola götürür. Ey! Biçare ölümlüler, gözünüzü açın.
Özgürlük pahalıdır.
Robert, gizli bir cemiyeti araştıran bir araştırma yazıyorsun ve editörün kopyasını bu gizli cemiyete gönderiyor, öyle mi?
Langdon koltuğuna gömüldü. Öyle görünüyor.
Kötü bir tesadüf dostum.
İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.
Gerçeği arayanlar arkadaştan ötedir. Onlar kardeştir.
Yüzyılların getirdiği bilgelik..toprağın derinliklerinden yukarı doğru fısıldıyordu.
Ruhlarımızı ayakta tutan gizem ve meraktır..
Gördüğün kadın sevgidir! diye bağırdılar.
“Yani tarih daima kazananlar tarafından yazılır. İki kültür çarpıştığında, kaybeden silinir ve tarih kitaplarını kazanan taraf yazar…
Tecrübelerimden öğrendiğim kadarıyla, İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.
Dostlarım, her biriniz Altın Oran’ın yürüyen birer armağanısınız.
Goethe mimariyi müziğin donmuş hali diye tanımlamıştı.
Baylar bir şey bahane edip bizi rahatsız etmeyin. Anlaşıldı mı?
Anlamadığımız şeylerden korkarız.
Yanlış anlaşılmalar güvensizliğe sebep olur.
Hayat sırlarla doludur.
Özgürlük pahalıdır.
Eski çağ insanları, yaşadıkları dünyayı iki yarı halinde düşünürdü,erkek ve dişi. Erkek ile dişi dengelendiğinde dünyaya ahenk gelirdi.
Birisine, bir sembolün ne anlama geldiğini söylemek, bir şarkının ona kendisini nasıl hissettireceğini söylemekle aynıydı
Erkek ile dişi dengelendiğinde dünyaya ahenk gelirdi. Dengesizlik olduğunda kaos yaşanırdı.
Nefretinden arın. Sana kötülük yapanları bağışla.
Bir sorunun doğru cevabı yoksa, tek bir dürüst yanıt vardır. Evet ile hayır arasındaki gri bölge. Sessizlik.
Tecrübelerimden öğrendiğim kadarıyla, İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.
“Yani tarih daima kazananlar tarafından yazılır. İki kültür çarpıştığında, kaybeden silinir ve tarih kitaplarını kazanan taraf yazar
Dostlarım, her biriniz Altın Oran’ın yürüyen birer armağanısınız.
Kara cehalet bizi yanlış yola götürür. Ey! Biçare ölümlüler, gözlerinizi açın!
Anlamadığımız şeylerden korkarız.
Hayat sırlarla doludur, hepsini birden öğrenemezsin.
Saat durmuştu. Toprak Ana, erkeklerin dünyası haline gelmişti ve devir, yıkım ile savaş tanrılarının devriydi.
“İnancın ölçüsü, katlanabildiğin acılardır,” demişti ona öğretmen.
Kara cehalet bizi yanlış yola götürür. Ey! Biçare ölümlüler, gözlerinizi açın!
LEONARDO DA VINCI
Pek çokları, aptal kalabalığı aldatarak, yanılsamalardan ve sahte mucizelerden gelir elde etmiştir.
LEONARDO DA VINCI
Özgürlük pahalıdır.
“Bir Salvador Dali tablosunda kapana kısıldım.”
Yani tarih daima kazananlar tarafından yazılır. iki kültür çarpıştığında, kaybeden silinir ve tarih kitaplarını kazanan taraf yazar Kendi davalarını yücelten ve kaybeden düşmanı küçük düşüren bir tarih. Napolyon bir zamanlar, ” Tarih, üzerinde anlaşmaya varılan bir masaldan başka nedir ki? demişti. ” Gülümsedi. ” Tarih, yapısı itibariyle daima tek taraflı bir tutanaktır.
Hayat sırlarla doludur.
Bilimle inancı kaynaştırmanın mantığı ne olabilirdi ki? Tanrı inancı taşıyan adam, bilimle tarafsız uğraşamazdı. İmanın ise fiziksel olarak teyit edilmesine gerek yoktu.
İnancının ölçüsü, katlanabildiğin acılardı, demişti…
Kadının gücü ve onun hayat verebilme yetisi bir zamanlar kutsaldı ama erkek egemen kilisenin yükselişine tehdit oluşturuyordu. Bu yüzden kutsal dişi şeytanlaştırıldı ve ona günahkar dendi.
Yani tarih daima kazananlar tarafından yazılır. İki kültür çarpıştığında, kaybeden silinir ve tarih kitaplarını kazanan taraf yazar kendi davalarını yücelten ve kaybeden düşmanı küçük düşüren bir tarih.
“Hayat sırlarla doludur hepsini birden öğrenemezsin.”
Üç yüzyıl boyunca cadı avı sırasında kilise beş milyon kadın yakmıştı.
Yapılan propagandalar ve kan dökümü işe yaratmıştı.
Günümüz dünyası bunun bir kanıtıydı.
❝Kara cehalet bizi yanlış yola götürür. Ey! Biçare ölümlüler, gözlerinizi açın !❞
❝Pek çokları, aptal kalabalığı aldatarak, yanılsamalardan ve sahte mucizelerden gelir elde etmiştir.❞
❝Gül. Gizli cemiyetler gibi pek çok ordu ve din de bu sembol üstüne kurulmuştu.❞
❝Eski Yunan’da, Venüs’ün büyüsüne övgü olsun diye, onun dört yıllık devrini Olimpiyat Oyunları’nı düzenlerken kullanmışlardı. Bugünlerde pek az insan, dört yılda bir yapılan modern Olimpiyat Oyunları’nın hâlâ Venüs’ün devrelerini takip ettiğinin farkındadır.❞
❝Erkek ile dişi dengelendiğinde dünyaya ahenk gelirdi. Dengesizlik olduğunda kaos yaşanırdı.❞
İnsanlar, arzu ettiklerini elde etmek yerine, korktuklarından kaçınmak için daha çok çabalıyor.”
Yanlış anlaşılmalar güvensizliğe sebep olur.
Anlamadığımız şeylerden korkarız.
Ölüm korkusu güçlü bir motivasyon aracıdır.
Aslına bakarsan dünyadaki tüm mason tapınaklarında bunun gibi iki sütun vardır.
Körler, görmek istediklerini görürler.
Yeni bin yıl geldi ama dünya hala bilgisiz!
Anlamadığımız şeylerden korkarız.
Goethe mimariyi müziğin donmuş hali diye tanımlamıştı.
Hayat sırlarla doludur. Hepsini birden öğrenemezsin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir