İçeriğe geç

Şah Kitap Alıntıları – Aimee Carter

Aimee Carter kitaplarından Şah kitap alıntıları sizlerle…

Şah Kitap Alıntıları

“Özür dilerim,” diye fısıldadım.”Seni dinlemeliydim.Başından beri her şeyi senin söylediğin şekilde yapmalıydım.Ne yaptığımı bilmiyor, senin de bilmediğini düşünüyordum ama sen biliyordun.Ama sen yaptığım tüm aptallıklara rağmen beni koruyordun.Ancak benim de aynı şeyi senin için yapmam gerektiği anda başarısız oldum Her şeyi Karaceketliler’e feda etmeye hazır olduğunu biliyorum.Kendini buna hazırladığını da.Ancak ölmen gerekmiyordu.” Sesim titredi ve biraz durup boğazımı temizledim. “Yaşayıp sonunu görmeliydin.Sonunu sen yaratmalıydın.Sensiz bir son olmayacak, bunu biliyorum.Eğer dinliyorsan bunu benim başarabileceğimi söylemek istiyorsundur ama yapamam.Geriye kimse kalmadı.Lila gitti.Sen gittin.Eğer Benjy yakalanmamayı başarabilirse, onu bir daha göremem ”Hafifçe hıçkırdım.”Bunu tek başıma yapamam, Knox. Lütfennn ”
SON HAMLEDE
ÖLÜR YA DA
KAZANIRSIN.
Bu ülke insanlara aittir, yönetenlere değil.
Şunu demek istiyorum ki hakkını savunmakla kendini savunmak arasında çok ince bir çizgi vardır.
Eğer bir şey yapmazsak, her şey aynı kalır.
Bazen aldığın riske değer. Ve bazı şeyler,
Çok daha önemlidir..
Ölümün en kötüsü olmadığını anladım. Sadece yapılacak son şeydi. Ve sonlar her zaman zordu.
Bu anıları parmaklarımın ucunda tutmak resmen işkence gibiydi. Ancak akıl sağlığımı korumam gerekiyordu.
Eğer sana oyunu kazandıracaksa bir ya da iki piyon feda etmekten çekinmezsin.
Ve o an anladım ki artık evimdeydim..
Bazen şahı almak için veziri feda etmen gerekir.
Ben pencereden dışarı bakarak gözyaşlarımı içime akıttım.
Bir yalanı ortaya çıkartmak, insanlara en başında doğruyu söylemekten daha zordur.
Sensiz bir son olmayacak, bunu biliyorum.
Son hamlede ölür ya da kazanırsın.
Hayatımdan vazgeçmek istemiyorum ama ahlak kurallarını ya da artık geriye nasıl bir anlayış kaldıysa onu da ihmal etmeyeceğim. İnsanlara göz kulak olurkende bencil olmak mümkündür, evlat. Mükemmel olduğumu söylemiyorum. Buraya gelmek bir hayli zor oldu. Ancak zam bana güveni keyfinizi ya da kaçınılmaz son geldiğinde yeni dünyada bir yer sahibi olmak istemem i anlayacağınızı umuyordum.
Tek bir şansımız olacak bunu biliyorsun değil mi?
Tek şansa ihtiyacımız var
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Eğer hiçbir şey yapmazsak, her şey aynı kalır.
Sen onun sevdiği bir oyuncaksın.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hayali de olsa özgürlüğün tadını almayalı ne kadar oldu biliyor musun?
Gelgelelim hedefleri için daha akıllı, daha somut adımlar atardı. Her şey bir tane veya hayali ellerini boğazına dolayana kadar kapına kısıldığını fark etmezdini bile.
O zaten bir aptal, dedim.
Bir de kendini zeki sanıyor. En tehlikeli insan tipi de budur, öyle değil mi?

_Hayır, en tehlikeli insan tipi elinde güç olandır .

Of evet. Birkaç damla kan dökmeden devrim yapamazsın, değil mi?
Onu hak etmiyordum. Hiçbirimiz hak etmiyorduk. Doğduğu dünya için fazla iyiydi.
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez di.
Tüm gün bu belki oyununu oynayamayız. Nihayetinde her şey bitene kadar hiçbir şey bilemeyiz.
Son hamlede ölür yada kazanırsın
Özgürlük olmadan, Barış tutsaklıktır.
O benim zayıf noktamdı ve onu bana karşı kullanma fırsatını kimseye veremezdim.
Son hamlede ölür ya da kazanırsın.
İnandığın için savaşmak her şeye değer.
Bir yalanı ortaya çıkartmak, insanlara en başında doğruyu söylemekten daha zordur.
Hakkını savunmakla kendini savunmak arasında çok ince bir çizgi vardır ve bu çizgiyi aşarsan bir şeyler sakladığını belli edersin.
Bazen cevap hayırdır ama bu soruyu sormaman gerektiği anlamına gelmez.
Bir yalanı ortaya çıkartmak, insanlara en başında doğruyu söylemekten daha zordur.
“Nasıl bir eşitlik sistemi istersek isteyelim, her zaman liderler olacaktır. Ve bu liderler her zaman ayrıcalıklara sahip olacaktır.”
Bu ülke insanlara aittir, yönetenlere değil.”
“İnandığın şey için savaşmak her şeye değer.”
“Zaman yerinde saymak ve ileriye sarmak arasında gidip geliyor gibiydi ”
“Umuda inanmışlardı ve sadece bu bile yaşadığım her şeye değerdi.”
Kendimi insandan çok emirleri yerine getiren bir robot gibi hissediyordum.
Nihayetinde her şey bitene kadar hiçbir şey bilemeyeceğiz.
“Piyon her zaman bir insan değildir. Bazen aptal gururundur.”
“Eğer bir şey yapmazsak, her şey aynı kalır.”
Bir yalanı ortaya çıkartmak, insanlara en başında doğruyu söylemekten daha zordur.
“Ölümün en kötüsü olmadığını anladım. Sadece yapılacak son şeydi. Ve sonlar her zaman zordu.”
“Bazen aldığın riske değer. Ve bazı şeyler çok daha önemlidir.”
“Sadece duymak isteyenler anlar.”
Bunlar içimde lav gibi akıyorken buna da cevap veremezdim. Öfke, rahatlama, tutku, saf ve kaygısız keyif; ayrıştırarak hissetmeyi bırakın adını bile koyamıyordum.
“Eğer sana oyunu kazandıracaksa bir ya da iki piyon feda etmekten çekinmezsin.”
Kitty Doe öldü, diye fısıldadım. Ben Kitty Hart’ım. Aksi olması gerekirken bir şekilde buradayım.
Sen yaşayan bir ölüsün, Victor Mercer.
Gülümse, Victor. Yayındasın.
Victor Mercer, gerçek Daxton Hart ölmeden aylar önce maskelendi.
Değişim ancak bu şekilde, farklı düşünen biri olduğunda ve bu kişi düşüncelerini gerçekliğe dönüştürmek için elinden geleni yaptığında olabilir.
Piyon her zaman bir insan değildir. Bazen aptal gururundur.
Bazen şahı almak için veziri feda etmen gerekir.
Inandığın şey için savaşmak her şeye değer,
Bir yalanı ortaya çıkartmak, insanlara en başında doğruyu söylemekten daha zordur.
Bu ülke insanlara aittir, yönetenlere değil,
Mutluluk benim için o kadar yabancı bir kavram haline gelmişti ki artık nasıl bir his olduğunu bile hatırlamıyordum.
“Bazen seni uzun zaman önce kaybettiğimi ve ne kadar çabalarsak çabalayalım bir daha birbirimizi bulamayacağımızı hissediyorum.”
“Bazen cevap hayırdır ama bu soruyu sormaman gerektiği anlamına gelmez.”
“Kendini mutlu etmenin bir yolunu bul. İyi olacaksın.”
İnandığın şey için savaşmak her şeye değer.
Bir yalanı ortaya çıkartmak, insanlara en başında doğruyu söylemekten zordur.
” En tehlikeli insan tipi elinde güç olandır. “
Kendimi insandan çok emirleri yerine getiren bir robot gibi hissediyorum.
Aramızda sadece birkaç metre vardı ama bana sonsuz gibi geliyordu.
Bir insan suçluluğa ne kadar dayanabilirdi? Zihnim ve bedenim kendini bırakmadan önce daha ne kadar yük taşıyabilirdim?
Bezen cevap hayırdır ama bu soruyu sormaman gerektiği anlamına gelmez.
İsyanı bir devrime dönüştürmeliyiz.
Zaman yerinde saymak ve ileriye sarmak arasında gidip geliyor gibiydi
Bazen aldığın riske değer. Ve bazı şeyler çok daha önemlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir