İçeriğe geç

Sağlık Olsun! Kitap Alıntıları – Nefise Atçakarlar

Nefise Atçakarlar kitaplarından Sağlık Olsun! kitap alıntıları sizlerle…

Sağlık Olsun! Kitap Alıntıları

Dünyada her gün 8 kişiden biri aç uyumakta ve 20.000’den fazla çocuk açlık ve yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybetmektedir. Bu bağlamda küresel ölçekte kaybedilen veya israf edilen yiyeceklerin yalnızca %25’inin önlenebilmesi ile dünyada açlık çeken 840 milyon insanın tamamının gıda ihtiyacı karşılanabilecektir.
Duygusal stres durumunda salgılanan hormonlar ve stresin sinir hücrelerinde oluşturduğu zararlı etki, bağışıklık sisteminin baskılanmasına sebep olur.
İnsan düşünemez hale gelince biter , varlığının değeri yok sayılır . Düşünen insan , kendini ve gayesini bilmeye ve gereğini yapmaya çalışır . Kendini tanımak , insanlığının farkına varmaktır .
Hastalık yoktur , hasta vardır .
En iyi tedavi önlemdir .!
Peygamber efendimiz (sav)’ da Kendini bilen Rabbini bilir buyurmuştur .
Rabbini ve ona kulluğunu bilemeyen ise henüz kalıp insanlığındadır . Kendi mahiyetini tanıyıp bilemeyen ve Yaratıcı ile münasebet kuramayan bahtı karalar , sırtlarında bir hazine taşıdıkları halde değerini anlamayan yük taşıyıcılar gibi dünyadan göçüp giderler
İki nimet vardır ki , insanların pek çoğu bunların kıymetini bilmeyerek aldanmaktadır : Sağlık ve boş vakit .
İnsan ,kendi bildiği kadar insandır !
Yaşayın biyolojik ritme uyun ,
Fiziksel ve ruhsal sağlığa buyurun!
İnsan, kendini bildiği kadar insandır.
İnsan, kendini bildiği kadar insandır.
İnsan düşünmez hâle gelince biter, varlığının değeri yok sayılır. Düşünen insan, kendini ve gayesini bilmeye ve gereğini yapmaya çalışır. Kendini tanımak, insanlığının farkına varmaktır.
Düşünmek, insana özgü bir özelliktir. İnsanlık düşünmez.
Düşünüyorum O Hâlde Varım
İlim ile hikmet ile kimse ermez bu sırra
Bu bir acayib ilme kitaba sığmaz
Mevcut tüm nüfusu besleyeck kadar gıda üretilmesine rağmen, üretilen gıdanın üçte birinin kayba uğraması, israf edilmesi, geri kalanın ise eşit olmayan miktar ve kalite ile paylaşılıyor olması hem açlığı hem obeziteyi körüklemektedir.
Dünyada her yıl sigara içmeyen 600.000’den fazla kişi, pasif sigara maruziyetinin yol açtığı hastalıklar nedeniyle ölmektedir.
Aşılar sadece hastalıkları değil, o hastalıkların tedavisi için binlerce farklı ilaç ve antibiyotiklerin kullanılmasıyla ortaya çıkacak olumsuz sonuçları da önler.
İnsan düşünmez hâle gelince biter, varlığının değeri yok sayılır. Düşünen insan, kendini ve gayesini bilmeye ve gereğini yapmaya çalışır. Kendini tanımak, insanlığının farkına varmaktır .
Olumlu anlamdaki ahlaki meziyetlere erdem denir .
Ülkemizde israf edilen gıda miktarının 26 milyon ton olduğu ve bunun 125 milyar TL’ye karşılık geldiği belirtilmektedir.
Bir bakarsınız bir dakika önce sapasağlam olan arkadaşınız yere yatmış sara nöbeti geçiriyordur veya çok sevdiğiniz bir dostunuz psikiyatrik bir rahatsızlığa yakalanmış, bunun sonucunda normal düşünemez hâle gelmiştir.
Cep telefonu 1973 yılında icat edildi ama insanlık dünya üzerinde binlerce yıldır var.
Hastalık yoktur, hasta vardır. düsturu gereği herkese iyi gelen bir tedavi yöntemi söz konusu değildir.
Akdeniz diyeti uzmanların yaptığı bir sağlık panelinde en yüksek puanı alarak en sağlıklı diyet modeli olarak seçilmiştir.
Ramazan’da sahur, iftar ve iftar sonrası olmak üzere 3 öğün beslenilmesi uygun olur.
Ses; bize sevgiyi, umudu, korkuyu, heyecanı taşıyabilir. Aynı kelimeler farklı tonlamalarla farklı duygular oluşturulabilir. Kulağa gelen hoş bir müzik tınısı, sevdiğimiz insanların sesleri hayatımızı güzelleştirir.
Atlanmaması gereken en önemli öğün kahvaltıdır.
kulağa gelen hoş bir müzik tınısı, sevdiğimiz insanların sesleri hayatımızı güzelleştirir.
Doymak, yedikten sonra açlık hissinin, su içtikten sonra susuzluk hissinin kaybolmasıdır.
Duygusal yeme, kişinin aç olmadığı hâlde, olumsuz duygu durumunun üstesinden gelebilmek, sıkıntı veren durumlardan kaçınmak gibi sebeplerle başvurduğu uygun olmayan bir davranıştır.
Üzüntü, endişe ve stres gibi psikolojik durumlar bazı kişilerin iştahını açarken, bazılarınınkini kapatabilir.
Günde en az sekiz bardak su içilmesi gereklidir.
İnsan vücudunun %50-70’i sudan oluşmaktadır.
Peygamber Efendimiz (SAV)da Kendini bilen Rabbini bilir. buyurmuştur.
Rabbini ve ona kulluğunu bilemeyen ise henüz kalıp insanlığındadır.Kendi mahiyetini tanıyıp bilemeyen ve Yaratıcı ile münasebet kuramayan bahtı karalar, sırtlarında bir hazine taşıdıkları halde değerini anlamayan yük taşıyıcılar gibi dünyadan göçüp giderler.
İlacı, zehirden ayıran miktarıdır.
Başta afrika olmak üzere, çocukluk çağı aşı programlarının yürütülemediği yoksul coğrafyalarda her yıl 1.5 milyondan fazla çocuk, aşıyla önlenebilir hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Duygusal stres durumunda salgılanan hormonlar ve stresin sinir hücrelerinde oluşturduğu zararlı etki, bağışıklık sisteminin baskılanmasına sebep olur.
İnsan hayatı insanın aldığı ilk nefes ve verdiği son nefes arasında geçen bir serüvendir.
Fakat insanoğlunun sınırsız üretim isteği bu döngülerin de düzenini bozdu.
İnsan, kendini bildiği kadar insandır.
Virüsler çok hızlı mutasyona uğrarlar. Bu nedenle virüslerle mücadele etmek güçtür.
İnsan hayatı, insanın aldığı ilk nefes ve verdiği son nefes arasında geçen bir serüvendir.
Depresyon, anksiyete ve stresi azaltacak özel girişimlerde bulun.
Gözlüğümüzü takalım.
gibi tedavi yöntemleri olsa da en önemli faktörün güçlü bir irade olduğunu unutmayın.
Miyop kişi yakını iyi görürken uzağı iyi göremez.
”Kulağa gelen hoş bir müzik tınısı, sevdiğimiz insanların sesleri hayatımızı güzelleştirir. ”
Kulak çınlaması, toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Kişinin ‘olmayan bir sesi duyması’ olarak tanımlanır.
Bu yönüyle nefs; tıpkı kibirli, zalim bir firavun gibidir. İsrailoğullarını kölelikten kurtaran Hz. Musa kıssası, bir düzende kendimizi zalim nefsin elinden kurtarma sürecimize benzer. Her birimiz içimizde bir firavuna ve bir Musa’ya, bizi kölelikten özgürlüğe ulaştırabilecek ilahi bir rehbere sahibiz. İçimizdeki o kurtarıcıyı ve mübarek hizmetkarı beslemeli ve yüceltmeliyiz.
Verip alamamak, alıp verememek var..
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
İlacı, zehirden ayıran miktarıdır.
İlk ile hikmet ile kimse ermez bu sırra
Bu bir acayib sırdır ilme kitaba sığmaz.
Geleneksel tıp aslında insanlık tarihi kadar eski olan Kadim Tıbbın ta kendisidir.

19. yüzyılla birlikte Yeni Tıp adıyla kadim tıbbı yok sayan bir tıp anlayışı gelişmeye başlamıştır.

Her yaşam, çok da farkında olmadan yüzbinlerce kez alıp verdiğimiz bu nefesler üzerine inşa edilir.
Gel kardeş sen de ırak düş bu illeten
Üzme beni, kendini, dünyayı kasten
Rahat verelim dünyaya her şerden
Üşenme haydi sen de katıl gönülden
Laf etme ne olur kimseye bu yüzden
Trafik, endüstri, inşaat, eğlenceden
Üretim dedin uzaklaştın kendinden
Slogan
Yaşayın biyolojik ritme uygun,
Fiziksel ve ruhsal sağlığa buyurun!
Geleneksel tıp aslında insanlık tarihi kadar eski olan Kadim Tıbbın ta kendisidir.

19. yüzyılla birlikte Yeni Tıp adıyla kadim tıbbı yok sayan bir tıp anlayışı gelişmeye başlamıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir