Sadeliğin Dayanılmaz Hafifliği Kitap Alıntıları – Courtney Carver

Gerçek bağlılık, listeleri karşılaştırmakla ya da meşguliyet seviyesini karşılaştırmakla oluşmuyor; gerçek bağ kalplerimizi paylaşarak oluşur.

Eğer öğrenmek, sevmek, gelişmek ve büyümek istiyorsak, daha az uzmana ve daha çok tökezlemeye ihtiyacımız var. Uzman ve guru şapkalarımızı çıkarıp bir kenara koyalım ve hep beraber incelikle tökezleyelim.

Hayatımızı bu kadar karmaşık tutmamızın sebebi, hayatımızı daha iyi hale getirmek için neler yapmamız gerektiğini söyleyen iç sesimizi dinlemekten kaçabilmek içindir.

Kalbinden geçenlerin dışında yaşarsan, ya ayrılık, ya çöküş, ya da ikisini birden yaşarsın.

Kalbini dinlemeden yaşar ve çalışırsan ya bir parçalanma ya bir çöküş ya da ikisini birden yaşarsın.

İtalyanların yaptığı dolce far niente , yani “ hiçbir şey yapmamanın hoşluğu”…
…ağırdan alma becerisin kaybetmiş olabilir misiniz?

Yavaşlamak,senin keşfettiğin zamanı ve alanı yaratmak ve korumak için olan bağlılığını destekler. İyi bir yemeğin, konuşmanın ve güzel manzaraların tadını çıkar. Aşık ol. Gülümse. Nefes al. Sonra, tekrar aşık ol

Derin bir nefes al. Ana odaklan ve şu saniyede neyin önemli olduğunu sorgula…

Gerçekte en önemli olanı, sevgiyi bulmak

Kalbini dinlemeden yaşar ve çalışırsan ya bir parçalanma ya bir çöküş ya da ikisini birden yaşarsın yaşarsın."

Bazen önce önemsiz şeylerden kurtulmak gerekir ki, önemliler yüzeye çıkabilsin. "

İnsanlara, mekânlara ve anı biriktirmeye önem veriyorum.

Hayatını değiştirmenin tek yolunun kalpten kalbe bağ kurmak olduğuna inanıyorum

Mükemmellikten yola çıkarak başkaları ile bağ kurmamız, harekete geçmemiz ya da değişmemiz mümkün değildir.

Çok çalışmak her zaman sonuca ulaştırmaz. Dengede olmak, ilişkileri iyileştirir, yaratıcılığı güçlendirir ve sağlığa iyi gelir.

Mükemmelliyetçiliği, karşılaştırılmayı ve yarışmayı reddediyorum.

Seçenekler daha da arttıkça, kendimize aşırı yüklenmenin getirdiği olumsuzluklar tırmanır. Bu noktada, tercih yapmak, artık bizi özgürleştirmek yerine güçsüzleştirir."

Neyin önemli olduğunu bulmak istiyorsan, önemsiz olan her şeyden kurtulmalısın..

Değişin ve kendiniz için en iyi olanı yapın.

İstediklerini yapabilmen için istemediğin şeyleri yap.

Kendini ve hayatını sevmezsen, hayatını paylaştığın kişiyi sevmezsen, ilaçlar pek uzun süre faydalı olmazlar. Belki de hiç faydalı olmazlar. Kendini sevdiğini söylemen ve düşünmen de yetmez. Sevgi günlük seçimlerine yansıyan bir şeydir. Eğer öğle yemeğinde sağlıksız bir şey yersen, bu kendini sevmek değildir. Uyumak yerine çalışmayı seçmek ya da minnet duymanın yerine öfkeyi seçmek de öyle.

Eğer sizin için dijital olarak bir günü Mola Günü ilan etmek mümkün değilse daha kısa ama düzenli dijital Mola zamanları ilan edebilirsiniz. Dijital aletlere çok bağımlıysanız çevrimdışı olacağınız günlük 1 saatlik dilimden başlayabilirsiniz. Eğer kendinizi e-posta kontrol etmekten yada cep telefonunuza bakmaktan alıkoyamıyorsanız aletlerinizden fiziksel olarak uzaklaşın. Yürüyüşe ya da öğle yemeğine çıkın ve aletleri arkada bırakın. Kendinizi rahat hissettiğiniz ve çevrimdışı olmanın iyi taraflarını görmeye başladığınızda çevrimdışı saatlerinizi Örneğin akşam saat 7’den sabah 7’ye kadar uzatın. Haftada 24 saat ya da mümkünse daha uzun oluncaya kadar devam edin.

Eşyalarınız (ı koymak ) için yeni eşya almanız gerekiyorsa, azaltmanızın zamanı gelmiş demektir.

Eviniz bir depolama alanı değil, yaşam alanıdır..

Size bahsettiğim çanta ve güneş gözlüğü koleksiyonumu hatırlıyorsunuz değil mi ? Birer adede düştüğünde çevremdekiler endişelendiler ya kaybedersen ya da kırılırsa ne yapacaksın?" diye sordular. Sanki hayatta kalmamız çantalar ve güneş gözlüklerinden oluşan geniş bir koleksiyona bağlıymış gibi. Cevabı ise gayet basit. Eğer kaybedersem ya da kırılırsa yeni bir tane alırım ya da onsuz yaşarım. Yeteri kadar olmaması endişesi ile yaşamayı kabul etmiyorum.

Gerçek şu ki bir alışveriş merkezinde vakit öldürmeye ihtiyacınız yok. Yürüyüş yolları, kaldırımlar ya da kapalı mekanlarda yürüyüş yolları var. Tırmanmak için dağlar var. Yapılacak sanat faaliyetleri, buluşulacak insanlar ve başlatılacak yeni işler var. Eşyalarınızdan kurtulduğunuz da vaktinizi kiminle geçirmek istediğinize de karar vermeye başlayabilirsiniz. isteyeceğiniz son şey zamanınızı bir alışveriş merkezinde öldürmek olacak..

Aldığımız şeylere, beklentilerimizin ve duygularımızın filtresinden geçirmeden bakarsak, onların gerçekte ne olduğunu görebiliriz. Onlar sadece birer eşya. İstek uyandırdığı için sahip olmak, olmayı istediğin kişi için ya da sahip olmak istediğin hayat tarzı için satın almaktır. Bu eşyalardan kurtulduğunuzda kim olduğunuzu ve hayattan ne beklediğinizi anlamaya başlayacaksınız. İşte o zaman gerçekten ne istediğinizi ve neye ihtiyacınız olduğunu fark edebilirsiniz. Düşündüğünüzden daha azına İhtiyacınız olduğunu ve daha azını istediğinizi anladığınızda paranızı doğru sebepler için harcamaya başlayabilirsiniz..

Sahip olmakla ilgili tek gerçek olan, bir şeye sahip olduğunuzda onun da size sahip olduğudur..

Insanın kendi karakterine uygun yaşamaması çok yorucu ve insanı tersyüz ediyor.

????? ??? ??????, yani &‘hiçbir şey yapmanın hoşluğu’

Büyük yaşayabilmek için küçük yaşamayı seçin.

Her yolculuğun ilk adımı en zor olanıdır.

… daha sade yaşamak, hayatınıza daha fazla amaç ve mana katabilir. Baş ağrıları, korkular, depresyon ya da bunalım, genellikle hayatınızdaki fazlalıkların sonucudur.

Kalbinden geçenlerin dışında yaşarsan, ya ayrık ya çöküş ya da ikisini birden yaşarsın.

Günde en az doksan dokuz kez sizi gülümseten bir hayat kurun

Günler uzun ama yıllar kısa" deyişi tam da bana uyuyordu.

Brown, “Bir duyguyu seçerek uyuşturamazsınız; acıyı hissetmek istemiyorsanız zevki, mutluluğu hissetmeyi de bırakırsınız” diyor.

Daha fazla özgürlük istiyordum ve özgürlüğün de harcamak zorunda olmasam da para ile olabileceğini düşünüyordum.

Bazen istemediğiniz şeyleri, istediğiniz şeyleri yapmak için yapmak zorundasınız

İç çekmek, Tanrının ellerinde oturmak demektir.

Hayatımızı bu kadar karmaşık tutmamızın sebebi, hayatımızı daha iyi hale getirmek için neler yapmamız gerektiğini söyleyen iç sesimizi dinlemekten kaçabilmek içindir.

İnsanın kendi karakterine uygun yaşamaması çok yorucu ve insanı tersyüz ediyor."

Sadelik üzerine yazan yazar Elaine St. James şöyle der: &‘Hayatımızı bu kadar karmaşık tutmamızın sebebi, hayatımızı daha iyi hale getirmek için neler yapmamız gerektiğini söyleyen iç sesimizi dinlemekten kaçabilmek içindir.’ "

Bence kendini tamamen rahat bırakmak en zor pozisyon ve bu sadece yoga matı için de geçerli değil. Herkesi memnun etmek için, kendimizi adayıp her yerde olmak için, her şeyin üstesinden gelebilmiş gibi gözüküp tüm bunları yüzümüzde bir gülümsemeyle yapmak için o kadar çok çabalıyoruz ki. Sevdiğimiz şeyleri yapıyor bile olsak, bazen kendimizi çok iteliyoruz ya da bazı şeylere çok sıkı tutunuyoruz. Sanki istediğimiz sonuca sihirli bir şekilde ulaşabilecekmişiz gibi.

İhtiyacınızın olmadığı her şeyden kurtulmak, kim olduğunuzu da hatırlamanızı sağlayacak."

Sizi aşağıya çeken ve durduran her şey gittiğinde, geride kalan tek şey sevgi olur.

Seni neşelendiren insanlarla vakit geçir, sen de onları neşelendir ve seni neşelendirmeyenlerden sessizce uzaklaş.

Kendi kendine yapabiliyor olsan bile, yardım alarak her zaman daha iyisini yapabilirsin.

Önemli işler için zaman yaratmak yerine; her şeyi yetiştirmeye odaklandığımız zaman, anlamlı bir hayatı nasıl yaratacağımızı gözden kaçırıyoruz.

Sadeleşme, sizi değiştirmez; eskiden kim olduğunuzu size hatırlatır.

Kalbinden geçenlerin dışında yaşarsan, ya ayrılık, ya çöküş ya da ikisini birden yaşarsın.

size tüm cevapları bildiğini söyleyen biri varsa, yalan söylüyor. Eğer öğrenmek, sevmek, gelişmek ve büyümek istiyorsak, daha az uzmana ve daha çok tökezlemeye ihtiyacımız var. Uzman ve guru şapkalarımızı kenara koyalım ve hep beraber incelikle tökezleyelim… "

Sadelik, düzenlenmiş çorap çekmeceler ya da düzenli mutfak tezgahları değildir. Sadelik kendinizi hatirlamaya baslamanizdir ve sevgiyi tekrar bulmanizdir.

Sizi aşağıya çeken ve durduran her şey gittinde, geride kalan tek şey sevgi olur

Her şeyde bir çatlak vardır. Işık bu çatlaktan içeri süzülür."

Her yolculuğun ilk adımı en zor olanıdır.

Sadeleşme ile sevgiyi tekrar bulursunuz. "

Kalbini dinlemeden yaşar ve çalışırsan ya bir parçalanma ya bir çöküş ya da ikisini birden yaşarsın. "

Sahip olmakla ilgili tek gerçek olan, bir şeye sahip olduğunuzda onun da size sahip olduğudur. Ona zarar gelmesin diye her şekilde, her gün dikkat etmeniz ve onun için para ödemeniz gerekir.

Hikayenizi tekrar yazmak ve hayatınızı, tüm hayatınızı değiştirmek için fırsatınız var. Şayet değiştirmenize suçluluk duygusu ya da pişmanlık duygusu engel oluyorsa, unutun onları.

Kendinize hasta, sürekli parasız olmaktan yorgun, stresli, fazla çalışıp kendine vakit ayıramayan biri olarak hissediyorsanız, daha sade yaşamak, hayatınıza daha fazla amaç ve mana katabilir.

Kalbini dinlemeden yaşar ve çalışırsan ya bir parçalanma ya bir çöküş ya da ikisini birden yaşarsın. "